Türkiye'de, Avrupa ve Amerika'daki örneklerinin aksine hem küçük firmalar hem de büyük kuruluşların yönetiminde 'aile şirketi' özelliği ağır basıyor.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Turan Erol, bu durumun yatırımcıların ve menfaat sahiplerinin korunması için bağımsız ve iç denetimin ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini söyledi. Türkiye İç Denetim Enstitüsü tarafından düzenlenen '12. Türkiye İç Denetim Kongresi'nin açılışında konuşan Erol, pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de şirketlerin yüzde 50'den fazlasının 'patron şirketi' özelliği taşıdığını aktardı.
Erol, "Bu da, yatırımcıların ve menfaat sahiplerinin korunması için bağımsız denetim ve iç denetimin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor." diye konuştu. Erol'a göre sermayenin az kişinin elinde toplanması, dünyada yaygın bir olgu. Ancak bu durum iç denetimi de zorunlu kılıyor.
Halka açık ortaklıklarda henüz zorunluluk bulunmadığını, sektörün gelişimiyle birlikte zaman içinde böyle bir uygulamaya da geçilebileceğini ifade eden Erol, "Elbette bu işin bir de maliyet kısmı var. Burada maliyet-fayda dengesinin iyi kurulması gerekiyor." dedi.