Bir dönem dayanıklılık ve ustalıkla özdeşleştirilen lüks moda ürünleri son dönemde büyük bir kalite tartışmasının merkezine oturdu. ABD’li model Wisdom Kaye’nin İtalyan moda devi Miu Miu’dan yaptığı yaklaşık 18 bin dolarlık alışverişin ardından paylaştığı videolar moda dünyasında adeta deprem etkisi yarattı. Ürünleri evde açtığı sırada düğmelerin koptuğunu ve fermuarların kırıldığını gösteren Kaye’nin eve gelir gelmez her şey bozuldu ifadeleri lüksün parıltılı dünyasındaki üretim zafiyetini kanıtlar nitelikteydi. Bu durumun sadece bir örnekle sınırlı kalmadığı Tiffany Kim’in 2 bin dolarlık ceketinde yaşadığı hasar ve tasarımcı Elena Qiu’nun bin dolarlık Maison Margiela ayakkabısının topuk içinden çıkan boş plastik parçasıyla iyice tescillendi.
PRADA'DAN 'İZOLE VAKA' SAVUNMASI
Miu Miu’nun bağlı olduğu Prada Group bu vakaların izole olaylar olduğunu ve markanın genel standartlarını yansıtmadığını savunarak küresel iade oranlarının binde iki seviyesinde kaldığını açıkladı. Ancak moda dünyasını uzun yıllardır takip eden ve lüksün parıltısını nasıl kaybettiğini kitaplaştıran Dana Thomas’a göre sorun çok daha derinlerde yatıyor. Thomas birçok markanın artık güzel ürünlerden ziyade sadece yüksek kâr rakamlarına odaklandığını ifade ederken artan fiyatlara karşılık ürün kalitesinin sistematik olarak gerilediğini vurguluyor.
SERİ ÜRETİM ÇARKINDA LÜKSÜN KAYBI
Deri uzmanı Tanner Leatherstein olarak bilinen Volkan Yılmaz da kalite düşüşünün gerçek olduğunu ve sosyal medyanın bu durumu sadece daha görünür kıldığını belirtiyor. Eskiden kullanılan zahmetli ve pahalı üretim tekniklerinin yerini günümüzde talebi karşılamak amacıyla seri üretime benzer yöntemlerin aldığını söyleyen Yılmaz lüksün fabrikasyon bir sürece evrildiğine dikkat çekiyor. İtalya’da yürütülen son soruşturmalar da bazı lüks devlerinin tedarik zincirlerinde düşük maliyetli ve sömürüye dayalı üretim modellerine başvurduğunu ortaya koyarak bu iddiaları destekliyor.
İPEKTEN POLYESTERE 'KAYGAN' YOKUŞ
Sektör temsilcileri maliyet baskısının kumaş ve malzeme kalitesinde de ciddi bir erozyona yol açtığını belirtiyor. Premium üreticiler markaların ipek gibi asil malzemeler yerine viskon ya da polyester karışımlarına yöneldiğini ifade ederken bu durumun lüks anlayışını tehlikeli bir yokuşa sürüklediği uyarısını yapıyor. Uzmanlar Hermès gibi sınırlı üretimi ve aile kontrolünü koruyan markaların hala birer istisna teşkil ettiğini ancak halka açık dev şirketlerin kâr baskısı nedeniyle lüks felsefesinden uzaklaştığını değerlendiriyor.
patronlardunyasi.com