Finans


Dünya genelindeki devletler ve şirketler, dolar üzerinden borçlanmayı sürdürüyor. Bu hem onlar, hem de Amerikan Merkez Bankası (Fed) için sorun olabilir.

ABD dışı ülkelerde yeni dolar borçlanmaları, sıfıra takın faiz oranlarının da etkisiyle trilyonlara ulaşmış durumda. Fed'in faiz artırmayı planladığı ve doların güçlendiği bir ortamda şirketler de  değeri düşen yerel para birimleriyle dolar borçlarını ödemekte zorlanıyor.  Ancak bir yandan da parti devam ediyor ve Fed'in faiz artırımındaki inanılmaz kademeli hızı sayesinde dolar kuru geriliyor.

Uluslararası Ödemeler Bankası'nın verilerine göre ABD dışındaki dolar borçlanması, 2017'nin ilk çeyreğinde 10,7 trilyon dolara ulaştı. Bu miktar, geçen yıldan yüzde 6, 2009'dan yüzde 83 daha fazla.

Borcun üçte biri gelişen ekonomilerin hükümet ve şirketlerine ait. Bu ülkelerde kazançlardaki volatilite oldukça yüksek, döviz kurları da dolar borçlanmasını riskli hâle sokuyor.

Ancak belirtmek de yarar var: Dolar geliri olan bazı ülkeler için dolar borçları çok da büyük bir yük olmayabilir. Petrol ihracatı yapan Rusya ve Suudi Arabistan gibi... Ancak bu kazançlar korunmadıkça, dünya Fed'in faiz hamlelerine daha hassas hâle gelecek. Muhtemel faiz artışları ABD dışındaki ülkelerde kemer sıkma politikalarını ve temerrütleri tetiklerse, bu rahatsızlık dönüp tekrar ABD'ye de yayılabilir. Bu durum da Fed'in büyümeyi rayda tutma çabasını zorlaştırabilir.

Bu nedenle dünya, çok yüksek oranda Fed'e bağımlı durumda. Tıpkı Fed'in de artan oranda dünyaya bağlı olduğu gibi... 

* Rus iş dünyası gazetesi Vedomosti'nin kurucu editörlerinden ve the Wall Street Journal'ın eski Londra büro şefi Mark Whitehouse'un Bloomberg View için kaleme aldığı makalesinden çevrilmiştir.