1950 ve 60’lı yıllarda Fransa’nın sembolü haline gelen dünyaca ünlü aktris, "huzur bulduğunu" söylediği Saint-Tropez’e yerleşmiş ve yaşamının büyük bir kısmını hayvan haklarını korumaya adamıştı.

Komşusu Philippe Volmier, Reuters’a verdiği demeçte Bardot’yu şu sözlerle anlattı:
"Çok sevimli bir insandı, onu gerçekten çok özleyeceğiz. Onu 30 yıldır tanıyordum; sık sık sahilde köpeklerini gezdirirken görürdüm. Bir keresinde köpeğiyle birlikte denize düşmüştü, onu sudan ben çıkarmıştım. İnsanlara yardım etmeyi seven, gerçek bir dosttu."

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Pazar günü yaptığı açıklamada, Bardot’nun "özgür bir yaşamı" temsil ettiğini belirterek, "Fransız varoluşunun evrensel bir ışıltısıydı. Bizi derinden etkiledi; yüzyılın efsanesini kaybediyoruz" ifadelerini kullandı.

BAHÇESİNE GÖMÜLMEK İSTİYORDU
Yaşamının büyük bölümünü Saint-Tropez’deki evinin yüksek duvarları ardında; kedileri, köpekleri ve atlarıyla birlikte sakin bir şekilde geçiren Bardot, 2024 yılında Paris Match dergisine verdiği röportajda evinin bahçesine gömülmek istediğini dile getirmişti. Ancak valilik, sanatçının bahçesine defnedilmesi için gereken özel izin başvurusunun kendilerine ulaşmadığını bildirdi.
patronlardunyasi.com