Gündem


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Başbakan unutma senin görevin şehit sayılarını mukayese etmek değil, vatan evlatlarının sağ ve salim evlerine dönmelerini sağlamaktır. Senin görevin terörle pazarlık değil, terörü yok etmektir'' dedi.

Partisince Sivas Mevlana Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap eden Bahçeli, Cumhuriyetin temelinin atıldığı tarihi kongreye ev sahipliği yapan bu kutlu şehirde bulunmaktan son derece mutlu olduğunu kaydetti.

İktidarla birlikte sermaye piyasasının yabancılaştırıldığını söyleyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Milli varlıklarımız özelleştirme adı altında yabancılaştırılmıştır. Hele son günlerde, seçime 15 gün kala bu ne aceleciliktir. Bu ne kıymet, değer bilmezliktir. PETKİM'i niçin satıyorsun? Haydi diyelim satmak zorundasın, bula bula sözde Ermeni soykırımı iddiasıyla Türkiye'nin ümüğünü sıkmaya çalışan Ermeni diasporasının finans babasını mı buldun?'' İktidarın, dönemlerinde hiçbir bankanın batmadığıyla övündüğünü ifade eden Bahçeli, ''Elbette bizim bankaların batmasını istemeyiz. Ama 57. Hükümet döneminde kurulan bankalar öyle kötü yönetilmiş, devletin ve milletin yükünü artıracak boyuta gelmişti, alayını kapattık. İtirazın mı var Sayın Tayyip Erdoğan?'' şeklinde konuştu.

Ülkede bankaların zaten bu şartlarda batmasının mümkün olmadığını dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:

 ''Sivaslı kredi ile alışveriş yaptıkça faizleri de üst üste koyarak kim kazanıyor, bankalar kazanıyor. Türkiye bankalara borçlandıkça bankalar büyüyor. Bankaların da yüzde 36'sı Yunanlı başta olmak üzere yabancıların eline geçmiş. Etin ne, budun ne Yunanistan, gelip Türkiye'de banka alıyorsun. Bu soygun düzeninde bankaların batma ihtimali de yoktur. Ama başka batanlar vardır. Dükkanlarını siftah etmeden kapatan esnafımız batmaktadır. Namuslu iş adamı, sanayici batmaktadır. Kamyonunun tekerini döndürmeyen nakliyeci batmaktadır. AKP'de tanıdığı olmayan tüccar batmaktadır. Tarlaları kurumuş çiftçimiz batmaktadır. Ürettiği sütü, eti değer görmeyen hayvancılıkla uğraşanlar batmaktadır. Kısacası Türkiye batmaktadır.'' Türk milletinin bu yoksulluğa asla mecbur olmadığını ifade eden Bahçeli, ''Hiçbir vatandaşımız bu zillete mahkum değildir. AKP politikalarını şiddetle reddediyoruz. Yoksulluk talihimiz, onursuzluk kısmetimiz olamaz. İnanıyorum ki Türk milleti bu zihniyete sandıkta cevap verecektir. Ve çare milliyetçi hareketin iktidarıdır'' dedi.

Konuşması sırasında miting alanındakilerin '60. Hükümet Milliyetçi Hareket' şeklinde slogan atması üzerine Bahçeli, ''Bunları yüksek sesle söyleyin de koalisyon yalanlarıyla zihninizi karıştırmak isteyenlere cevap olsun'' diye konuştu.

''CUMHURİYETİN ÜZERİNE RTE DAMGASI VURMAK KİMİN HADDİDİR''

 ''Başbakan Türkiye'yi 4 yıl 8 ayda uçurduğunu söyleyip övünmektedir. Sanal zenginlik ve başarı masalını tekrar edip durmaktadır'' görüşünü belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Emrinde olan basın, emrinde olan medyayla. Ya TOKİ'nin düzenlediği mitinglerde, ya da televizyonun her saatinde Türkiye'yi cumhuriyet döneminde hiç kimse bir şey yapmamış, gelmiş geçmiş 57 hükümet hiçbir şey yapmamış, ne varsa bugün Tayyip Erdoğan elindeki bir sihirli değnekle 84 yılın birikimini geldiği gün yapmış. Böyle bir saçmalık olur mu? Böyle bir vefasızlık olur mu? Şimdi biz bir siyasi partiyiz. 2007 yılında milletimizin huzuruna çıkmışız. Ona hizmet edebilecek izni istiyoruz. Müsaade ederse iktidar olarak milletimizi zenginleştirmek, Türkiye'yi güçlendirmek istiyoruz. Peki bunu yaparken cumhuriyetin kurulduğu günden bugüne kadar kurulmuş hükümetleri, o kurulan hükümetleri kuran siyasi partileri, değerli siyaset adamlarını, devlet adamlarını ve onların tırnağıyla kazıya kazıya yapmak istediklerini yok farz edip Recep Tayyip Erdoğan diye, cumhuriyetin üzerine 'RTE' damgası vurmak kimin haddidir. Bunu herkes iyi düşünmelidir.

Böyle ahlaksızlık olmaz, böyle vefasızlık olmaz. Böyle sadakatsizlik olmaz. Bunun uçmak mı, yoksa sürünmek mi olduğuna siz karar vereceksiniz. Kendi oğullarını ve bakanlarının evlatlarını kast ediyorsa Allah'a çok şükür hepsinin ayağı yerden kesilmiş, kimisi gemiyle denizde, kimisi uçakla havada geziyorlar. Onlar uçmuşlar. Kısa zamanda malı götürmüşler. Ama kast ettiği Sivas'ın evladıysa durum çok farklı.''