Yıldız Holding yeni başkanı Ali Ülker'den ilk açıklama: Hedefleri, projeleri neler?

Yıldız Holding yeni başkanı Ali Ülker'den ilk açıklama: Hedefleri, projeleri neler?

Yıldız Holding dünyanın en büyük gıda oyuncularından. Türkiye'de çok yatırımları var. Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Ali Ülker, 29 Ocak tarihinde yönetim kurulu başkanlığı koltuğuna oturdu. Ülker'in ilk röportajı...

Yıldız Holding yeni başkanı Ali Ülker'den ilk açıklama: Hedefleri, projeleri neler?
16px
24px
07.02.2020 12:32
ABONE OLgoogle

İdriz Çokal'ın röportajı

Ali Ülker, sıcağı sıcağına ilk röportajını Para’ya vererek çok önemli açıklamalarda bulundu…

ALİ Ülker, Yıldız Holding’in kurucusu Sabri Ülker’in torunu, Ahsen Özokur’un ilk eşinden olma büyük oğlu. 1969 doğumlu Ülker, Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat ve İş İdaresi Bölümü’nde eğitim aldıktan sonra 1985’te Ülker Gıda A.Ş.’de kalite kontrol departmanında stajyer olarak işe başladı. O tarihten bu yana aralıksız çalışan bir iş insanı. Dedesi Sabri Ülker’in rahle-i tedrisatından geçmiş bir isim. Yıldız Holding'de flaş karar! Murat Ülker 60 yaşında jubile yaptı: Bu bir bayrak yarışıdır...

Holding şirketlerinde her kademede çalıştıktan sonra üst düzey görevler üstlenen Ülker, 2019 Mayıs’ından bu yana Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili olarak görev yapıyordu. Yapıyordu diyoruz çünkü 29 Ocak itibariyle yepyeni bir görevi üstlendi. Para Dergisi’ni takip edenler hatırlayacaktır. 2019’un Mayıs ayında Ali Ülker’in 2020 yılı başında Yıldız Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı olacağını ilk olarak biz yazmıştık. O günden bugüne süreç işledi ve o gün geldi çattı.

Ali Ülker, 29 Ocak'ta Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini dayısı Murat Ülker’den devraldı. Biz de dergi olarak Yıldız Holding’in yeni kaptanı Ali Ülker ile ilk röportajı yaptık. Ali Bey, Yıldız Holding ve Pladis’in gelecek planlarından sendikasyona, perakendedeki büyüme planlarından satış listesine konulan şirketlerine kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

Yıldız Holding 2019’u nasıl geçirdi? 2020 büyüme hedefiniz nedir?

2019’da birçok şirketimiz hedeflerini başarıyla tutturdu. 2019, 2018’e göre çok daha iyi bir yıldı. Belirsizliklerin ortadan kalktığı, istikrara kavuştuğu bir yıldı. Kur daha sabit bir pozisyona gelerek gevşedi ama ihracatı da teşvik edecek bir yapıdaydı. 2019’da 62 milyar TL konsolide büyüklüğe ulaştık, yani 10 milyar dolarlık bir performans gösterdik. Birçok işimizde çift haneli büyümelerimiz var. Amiral gemilerimizden Ülker Bisküvi’de iyi bir EBİTDA rakamı elde ettik. Cirolarımızı da tutturduk. 9 aylık dönemde net karımız 2019’da 741 milyon TL. Bugün Yıldız Holding çatısı altında 63 bin 500 çalışan var. Bunun 45 bini Türkiye’de. Toplamda da dünya geneline yayılmış 45’i Türkiye’de 68 fabrikamız var. Toplamda aktif 80 şirketimiz var. Türkiye, ABD, İngiltere, Fransa, Hollanda, Kazakistan, Hindistan, Suudi Arabistan, Mısır, Nijerya ve Romanya’daki fabrikalarımızda üretim yapıyoruz. Bugün baktığımız zaman Godiva’nın dükkanları Hawaii’den başlıyor ufuk çizgisiyle beraber, ABD’de nihayete eriyor. 2020’de de çift haneli büyüme hedefledik.  Yıldız Holding'de direksiyona Ali Ülker geçti...

Yıldız Holding’in yeni yatırımları olacak mı?

En son gerçekleştirdiğimiz yatırımımız Silivri’de. Bu binadaki ekipmanlar özenle seçildi, farklı bir altyapı kuruldu. ABD ve Japonya’ya Godiva ihracatı amaçlı bir çikolata tesisi kuruldu. 23 milyon euro’luk bir yatırım. Bu tesis 2018’de üretime başladı. Üretim üssü olarak Türkiye’yi seçtik. Çünkü Türkiye istikrarlı bir ülke. Sanayiciyi destekleyen birçok programı ve teşviki olan bir ülke. Burada yatırım yapmak akıllıca. Kerevitaş’ta kapasite artışları var. Besler’in bazı yeni üretim hatları oluştu. Gebze’deki bisküvi hatlarımızda gelişmeler oldu. Yeni fabrika açmaktansa aynı kampüs altında büyümeyi hedefliyoruz. Gebze’de mevcut fabrika kadar bir ek bina yapıldı. Orada artık yeni bir tesis yapacak yerimiz kalmadı. Çikolatada zaten Topkapı’da büyük yatırımlar yapılmıştı. Mevcut hatların bir kısmı sökülüp 2.5 misli kapasiteye sahip hatlarla değiştirildi. Aslında yeni bir fabrika, 20 bin ton çikolata kapasiteli bir fabrika oldu.

Topkapı fabrikası şehir merkezinde kaldı. Taşınması gündeme geldi mi?

Topkapı’da üretime devam ediyoruz. Silivri başladı, keza Karaman’da çikolatalı mamul üretimimiz var. Yarın başka bir lokasyonda tekrar çikolatayla ilgili bir yatırım düşünülebilir. Kapasiteyi dağıtmak ve riski azaltmak lazım. Türkiye deprem ülkesi. Bununla ilgili tedbirleri de almak gerekiyor. Bütün yumurtaları aynı sepette, aynı coğrafyada toplamamak lazım. Zaten yayılmış vaziyetteki operasyonlarımızı daha çok Türkiye geneline yaymayı düşünüyoruz.

Kamuoyunda konuşulan sendikasyon süreci nasıl ilerliyor?

Doğruları söylemek en kolayı… Kredi kullanırken global ölçekte, Türkiye tarihinde ilk niteliğinde büyük satın almalar oldu. O dönemdeki ekonomik koşullarla yapılan anlaşmalar ve anlaşmaların vade süreleri ne yazık ki 1-2 yıllık kredilerdi. Bu, büyük satın almaları hazmetmeye imkan vermiyor. Dolayısıyla vadelerde uyuşmazlık oldu. Sendikasyonda borç yapılandırmasına gitmedik. Bizim yaptığımız “rescheduling” dedikleri vade tanımlamaları oldu yeniden. İkisinin arasındaki fark şu; yapılandırmaya gittiğiniz zaman bir kısım faizi silersiniz, bir kısım borcu silersiniz, bu varlıklara, yönetime el koyulur, tatsız bir durum ortaya çıkar. Halbuki biz bankalarla oturduk, “Bizim ödeme vadelerimizle sizin kredi vadeleri tutmuyor” dedik ve 25 bankanın yer aldığı bir ortamda, belli bir sayıda bankayla sendikasyonu imzaladık. Uzun vadeli sekiz yıllık bir kredi sözleşmesi yeniden tanzim edildi. Mevcut kredileri uzun vadeli bir krediye çevirdik. Herhangi bir borç yapılandırması olmadı, vade değişikliği söz konusu oldu. 440 dosyayı teke dönüştürdük, günlük telaştan kurtulduk. Nakit akışları planlı hale getirildi. Yükümlülükler belirlendi ve bunlar bugüne kadar eksiksiz olarak yerine getirildi. Bu borcun veya kredinin kapatılmasındaki en önemli unsur, varlık satışıyla bir kısmının yapılması gerekliliği idi. Bu da planlandığı gibi ilerliyor. ŞOK’un halka arzı onun bir parçasıydı. En zor günde, borsanın dip yaptığı günde arzu edilen rakamlarla halka arz gerçekleşti. Satılan bazı şirketlerimiz var. Kümaş, Kerevitaş bunun bir parçası. En büyük satış yurtdışında gerçekleşti. Ali Ülker'den pladis açıklaması: Dışarıya giden bir şey yok

Godiva’da yapılan satış sendikasyon anlaşmasıyla mı ilgiliydi?

Bu satış bir plan dahilinde yapıldı. Godiva Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın olduğu coğrafyadaki marka lisans haklarının devri ve Belçika’daki üretim tesisinin satışı gerçekleştirildi. Belçika’daki fabrikanın kapasitesi 7 bin ton. Bugün Topkapı’daki sadece eklenecek bir hattın kapasitesi 10 bin ton. Yani küçük bir kapasiteden bahsediyoruz. Godiva’da zaten öyle tonla satmıyorsunuz, adet adet, kıymetli bir şey olduğu için özenerek satıyorsunuz. Godiva’yı 850 milyon dolara almıştık ve Türk halkına bir bayram müjdesi gibi gelmişti. Bugün Japonya ayağındaki marka lisans hakları, mağaza dağıtım altyapısı ve Belçika’daki tesis 1.3 milyar dolara satıldı. Tamamı 850 milyon dolara alındı; bugüne kadarki yatırımlarla 1.2 milyar dolarlık bir yatırım gerçekleşti. Ama sadece Japonya 1.3 milyar dolara satıldı. Bunun dünyada yarattığı değere baktığınız zaman, beş katı büyüme afaki birhedef değil.

Satın almaların ardından Pladis’i kurdunuz. Yapılanması nasıl?

Yıldız Holding mi üstte, yoksa Pladis mi? Pladis bütün bisküvi ve çikolata işimizin tüm dünyadaki hamisi; bütün bunların bir araya geldiği global ölçekte faaliyet gösteren şirket. Pladis, Yıldız Holding’in altında. Yani Yıldız Holding her şeyin üstünde; bugün ailenin sahip olduğu en büyük değer ve varlık. Bütün şirketler, değişik coğrafyalarda faaliyet gösterenler Yıldız Holding’in altındadır. ‘Ülker’in hisseleri Pladis’e satıldı’ dediklerinde, kızıyorum. Yurtdışındaki bütün varlıklar da Yıldız Holding’indir. Holding içinde hiçbir yabancı barındırmayan, yüzde 100 Türk ve Ülker Ailesi’nin sahip olduğu bir yapıdır. Merkezi de İstanbul Çamlıca’dadır. Bu kadar basit aslında. Şu bazen karıştırılıyor. Yıldız Holding’in hisselerine sahip olan yukarıda iki tane yapı var. Üs Holding ve Kökler Holding. Üs Holding’de yüzde 25, Kökler Holding’de yüzde 57 hisse var. Ülker ve Özokur ailelerinin şahıs hisseleri var. Yabancı kimse yok. Holding yüzde 100 Ülker Ailesi’nin kontrolünde.

Yıldız Holding toplamda ne kadar ihracat yapıyor?

İhracatımızı İstanbul Gıda üzerinden yapıyoruz. O nedenle ihracat listelerinde Ülker değil İstanbul Gıda olarak varız. İstanbul Gıda Ülker’i temsil ediyor. Satın aldığımız markaların ürünlerini Türkiye’de üretip İngiltere başta olmak üzere birçok ülkeye gönderiyoruz. Silivri’de Godiva için özel olarak yapılanmış bir fabrikamız var. Bazıları ABD’de hit ürünler. Bazılarını ise Japonya’ya ihraç ediyoruz. Godiva’nın masterpieces ürünlerini ABD ve İngiltere’ye gönderiyoruz. Yıldız Holding şirketlerinin toplam ihracat rakamı ise 600 milyon doları buluyor. Ülker daha çok üretim şirketi. Altında satış kanallarına göre yapılanmış ihtisas şirketleri var. Örneğin, geleneksel kanallar olan bakkallara hitap eden Horizon var. Türkiye’de 150 bin noktaya dağıtım yapıyor. Gelişmekte olan büyük zincir marketler için de Pasifik şirketimiz var. Migros, A101, BİM, ŞOK Marketler gibi marketlere özel bir profesyonel ekiple ulaşıyoruz.

2015’ten önce sizde her ay bir şirket kuruluşu görüyorduk. 2015’ten sonra hiç yeni kuruluş yapılmadı. Yeni şirket kuruluşu olacak mı?

Futbol maçları 90 dakika ama devre devre oynanıyor. Arada dinlenmeye ihtiyaç olabiliyor. Şu an soluklandığımız bir dönem. Soluklanırken de geleceğin planlarını yapıyoruz. Büyüme stratejimiz devam ediyor. Yıldız Holding bu dönemde çift haneli büyüme gösterdi. Mehmet Tütüncü Bey’in bir açıklaması vardı, “Organik olarak büyüyoruz” demişti. Şu dönem mevcut işlerimizi maksimum verimlilikte çalıştırmayı arzu ediyoruz. Grubun temel işlerini üçe ayırdık. Gözbebeğimiz Ülker’in de içinde yer aldığı bisküvi, çikolata, şekerleme alanında dünyada sağlam bir pozisyona gelmek istiyoruz. Pladis’in bisküvi operasyonlarıyla dünyada bir rakibimizle ikinciliği paylaşıyoruz. Çikolatada yedinci sıradayız. Bu bizi tatmin etmiyor, ilk üçe girmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Elimizde Godiva gibi bir global marka var; onu büyütme hedefimiz var. Türkiye’deki knowhow ve teknolojimiz, tecrübemiz bize bu imkanı veriyor. Çikolatayı kakao çekirdeğinden başlayarak üretebilen bir yapımız var. Bisküvici olduğumuz kadar çikolatacıyız da. Godiva çikolatanın, McVitie’s bisküvinin markası. Jacobs, Carrs gibi markalarımız da var. Bunlar da global markalar. Yani dünyada söz sahibi olabileceğimiz çok güçlü markalarımız var. Godiva’nın hedefi, cirosunu altı yılda beş kat büyütmek.

Nasıl yapacaksınız bunu?

Godiva’nın konsepti çikolata butiği üzerine. ABD’de yeni konseptler denendi. Godiva mağazalarının önünden pahalı olduğu için geçmeyenler vardı. İnsanları imrendiriyordu ama gelip alışveriş yapma alışkanlıkları yoktu. 20 dolardan aşağı alınabilecek bir ürün yoktu. Tüketici davranışlarını bildiğimiz ve toplumdaki tüm kitleye erişmeyi hedeflediğimiz için Godiva’yı da erişilebilir kılmak temel hedefimizdi. Öte yandan markanın imajını düşürmek istemiyoruz. Kalitesi, lezzeti, duruşu değişmeyecek ama daha ufak porsiyonlarla, parmak çikolatalarla daha alınabilir kılmaya çalışıyoruz. ABD’de kafe dönüşümünü yapıyoruz. Artık Godiva’dan 2.5 dolara kahve alınabiliyor.

Perakendede ŞOK ve Bizim Toptan ile büyüyorsunuz. Sektördeki hedefleriniz nedir?

İyi gelişim gösterdiğimiz diğer bir alan da perakende sektörü. ŞOK Marketler 7 bin mağazayı geçti ve hedeflerini tutturdu. Son birkaç yıldır binler mertebesinde mağazalar açıyor. 30 bin çalışana ulaştı. ŞOK’un kuruluş konsepti fark yaratacak şekilde. Marketimizde farklı bir mimari çalışıldı. Bazı markaları canlandırıp satmaya başladık. Mintax, Mis, Piyale, Yıldız Holding’in atıl kalan markalarıydı. ŞOK’larda canlandılar, genişlediler. ŞOK’un toplam piyasa değeri 6.8 milyar TL olmuş. UCZ diye bir markamız vardı. Onları Mini ŞOK yaptık.

Yeni markanız Seç Market, Bizim Toptan’ın çatısı altında. Seç Market’te son durum nedir?

Seç, enteresan bir konsept. Franchising ile büyüyor. Yerel marketler, mağazacılık tekniklerine sahip olmadıkları için satın alma gücü oluşturup, yeni model üretemiyorlar. Bizim Toptan organize etti ve koordine ediyor. Uygun fiyatlı satın almalar gerçekleştiriyor. Portföy danışmanlığı hizmeti veriyor. Mağaza içinde doğru bir portföy oluşturuyor. Stok yönetimine destek veriyor. Bu sayede Bizim Toptan iyi bir franchiser oldu. Seç Market 700’ün üzerinde şubeye ulaştı. Bu sayede yerel marketler yaşamaya devam ediyor. Bizim Toptan’dan almak zorunda değiller. Bizim Toptan ev dışında otel restoran ve kafeteryalara da hizmet vermeye başladı.

Murat Bey birkaç yıl önce “Çikolata ve perakende alanlarına odaklanacağız, diğerlerini satacağız” demişti. Süt, içecek, çorba, bakliyat gibi alanlardan çıktınız. Et ve et ürünleri, şeker, çay halen duruyor. Sırada ne var?

 Çay durmuyor. Çay paketleme tesislerimiz vardı. Çay’ın markaları ŞOK Marketler’e transfer oldu. Çay ile ilgili markaların varlıkları devredildi ve satıldı. Sebat Çakmak’ta (Tokai) Rekabet Kurulu’nun izni bekleniyor. El sıkıştık, onay bekliyoruz. Kümaş’ta da Rekabet Kurumu'ndaki süreç devam ediyor. KAP’ta en son Kerevitaş ve Superfresh açıklamamız var. Kiminle görüştüğümüze dair gizlilik anlaşmamız var. Dolayısıyla odaklanmaya devam ediyoruz.

Satın aldığınız global şirketlerin durumu neydi, bugün hangi durumdalar? Sinerji oluşturabildiler mi?

Yurtdışı operasyonlarımızdan ve yatırımlarımızdan son derece memnunuz. Ülker, United Biscuits gibi şirketlerin hepsini Pladis olarak zikrediyoruz. Bisküvide Pladis kimliği oluşmaya başladı. İngiltere’ye ihraç ediyoruz. Türkiye’de de piyasaya sunduk. Bu gibi avantaj ve fırsatlar var. Yine Krispi İngiltere’de başarılı bir üründü. Türkiye’ye getirdik. Albeni Tane Tane’yi İngiltere’de atıştırmalık yaptık gayet iyi gidiyor. Bu sene ciro ve EBİTDA’da İngiltere hedefini aştı. Yeni CEO’muzun Salman Amin’in gelmesiyle iyi neticeler almaya başladık. İngiltere’de bisküvi çok büyük bir sektör. Toplam bisküvi satışları 2.6 milyar pound. Bunun 527 milyon poundluk kısmını Pladis gerçekleştiriyor.

Godiva ile United Biscuits neydi, siz aldıktan sonra ne oldular?

Pladis göz önünde olan, rekabete çıkmış bir yapı. O nedenle bazı rakamlarımızı şu anda mahfuz tutuyoruz, paylaşmıyoruz. Rakiplerin bilgi sahibi olmasını ve ona göre pozisyon almalarını istemiyoruz. Ancak söyleyebileceğim tek şey, Pladis her coğrafyada büyüyor. Örnek verecek olursak, Suudi Arabistan’da iki fabrikamız var, gayet verimli çalışıyorlar. Suudi Arabistan’da lideriz. Fabrikalar teknik açıdan çok muhteşem. Bu ülkede Ülker ve McVitie’s markalarını topladığınız zaman ilk sıradayız; yüzde 30’a yakın pazar payımız var. Mısır’da da Ülker pazar payında bir numaraya oturdu. İki markanın birleşmesi ve aynı coğrafyada, McVities’in premium, Ülker’in ana akımda kalması bize avantaj getirdi. Tesislerde üretim artınca verimlilik de, karlılık da arttı. Dolayısıyla Pladis’in Ortadoğu coğrafyasında karlılık ve verimliliği arttı. İki rakip el ele verip çalışınca piyasada rakip bırakmamaya başladılar. Ali Ülker'in cep telefonundaki ilginç foto!

Ali Ülker kimdir?

 1969’da doğan Ali Ülker, İstanbul Erkek Lisesi’nde eğitim aldıktan sonra Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat ve İş İdaresi bölümünde eğitim aldı. IMD, INSEAD, Wharton ve Harvard’da çeşitli eğitim programlarına katıldı. İş hayatına 1985’te Ülker Gıda A.Ş. Kalite Kontrol Departmanı’nda Stajyer olarak başladı, 1986-1998 arasında çikolata üretim tesislerinde ve Atlas Gıda Pazarlama A.Ş.’de Stajyer, Satış Yöneticisi, Satış Koordinatörü, Ürün Grup Koordinatörü ve Ürün Grup Müdürü pozisyonlarında görev aldı. 1998’de Atlas Gıda Pazarlama A.Ş.’de Genel Müdürlüğe, 2000’de Perakende Grup Başkan Yardımcılığı’na getirildi. 2001’de Merkez Gıda Pazarlama A.Ş.’de Genel Müdürlük görevini de üstlendi. 2002’de Gıda Grubu Başkan Yardımcılığı’na, 2005’te ise Ülker Grup Başkanlığı’na atandı. 2011’den bu yana Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevini yürüten Ülker, 29 Ocak 2020’de Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Açık hava ve doğada olmayı ve spor yapmayı seven, İngilizce ve Almanca bilen Ülker, evli ve üç çocuk babası.  Erdoğan'ın çağrısı Ali Ülker'i çok etkiledi

Murat Ülker’in mesajı

Yıldız Holding’de, üst düzey görev değişimi yapıldı. Murat Ülker, 20 yıldır sürdürdüğü Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yeğeni Ali Ülker’e devretti. Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarından Yıldız Holding’deki üst düzey görev değişikliğini Yönetim Kurulu toplantısında açıklayan Murat Ülker şu değerlendirmelerde bulundu:  “Çok şükür 60 yaşında sağlıklı ve huzurluyum. 2000 yılında Sabri Ülker Bey’den devraldığım başkanlığı, kesintisiz 20 yıl sürdürdüm. Bu bir bayrak yarışıdır. Bayrağı güvenle Ali Ülker’e devrediyorum. Ben kendisinin başkan olduğu yönetim kurulunda üye olarak çalışacağım. Aktif iş hayatıma, holdinge bağlı şirketlerde devam edeceğim. Bugün, 63 bin 500 kişinin çalıştığı global bir Türk şirketi haline gelen grubumuz, başkanlığımda on bir misli büyüdü ve atıştırmalık alanında dünyada üçüncü sıraya yükseldi. Artık Yıldız Holding daha sağlıklı bir mali bünyeye sahiptir. Yeni bir anayasası vardır. Global atıştırmalık ve yerel perakende iki ana iş koludur. Eminim yeni dönemde de ülkemizde ve dünyada yeni girişimlerin peşinde koşacağız.”

“2 bin Godiva Cafe açacağız”

 İlk kafe konsepti Türkiye’de çıktı. Dünyada da ilk kafe Osmanlı’da yayılan bir kültür. İkram kültürü, Türklerin misafirperverliğini yansıtır. Çikolata ile kahveyi evlendirmek, yanına çayı eklemek, unlu ve fırın mamullerini de dahil etmek iyi bir sinerji yaratıyor. Fakat ABD’de Türkiye’deki versiyonu tutturmamız imkansızdı. ABD için New York Penn Station’da bir deneme mağazası açıldı. Orada hem ürün hem ekipman testleri yapıldı. Çünkü ayaküstü gelen giden müşteriye çok kısa sürede hizmet üretebilmeniz gerekiyor. Bu testler başarılı oldu. Daha sonra Manhattan’da mağaza açıldı. Orada da ilgi çok fazla oldu. Beklenen performans elde edildi. Godiva’nın altı yılda beş kat büyümesi dükkanların yanı sıra kafe konseptinin yaygınlaşmasıyla mümkün olacak. Tüm coğrafyaları kapsayacak şekilde 2 bin mağazaya ulaşılması hedefleniyor.

“Yıldız Holding ve pladis’i halka arz etme planımız var”

Yedi tane halka açık şirketimiz var. 2001’de Murat Bey işi devraldıktan sonra icranın yapısı güçlendirildi. Yönetim kurulları tesis edildi. Olgunlaşan işlerimiz halka arz oldu. Murat Bey’le yönetim kurullarının rolü ve bağımsız yönetim kurulu üyeleriyle beraber halka açık şirketler önem arz etmeye başlıyor. Fevkalade güzel işlerimiz var ama yeni işlere de giriyoruz. Üzerine Şok Market geliyor, Gözde Girişim gibi halka açık bir şirket gündeme geliyor. Halka arzlarla gelişen işlerimizi böyle disipline etmek, denetlemek ve yönetmek işimize geliyor. Bu durum grup içinde bir öz disiplin de sağlıyor. Halka arzlar devam edecek. Ama hemen bugün, yarın değil. Daha önce de bahsedildiği için tekrar söylemekte bir sıkıntı görmüyorum. pladis adaylardan bir tanesi. Yıldız Holding adaylarımızdan bir tanesi. Belirlenmiş bir tarih yok, hazırlıklar tamamlanınca halka arz olunabilir. Ali Ülker, Y Jenerasyona yeni ad taktı: Why Generation

“Yeni nesil işlere girdik ve devamı gelecek”

 Herkes dijital dönüşümden bahsediyor. Aslında bu yaşam biçiminin değişimi. Örneğin, ben eski tüketicilere örneğim. Gözümün görmediğine, elimin değmediğine inanmam. Evde üniversiteye giden üç tane çocuğum var. Onlar cep telefonundan tık diye sipariş veriyorlar, İstegelsin’den geliyor. İstegelsin yeni kurulan şirketimiz; online alışveriş süpermarketi. Yeni girişimlerimizin koordinasyonu Yahya Ülker Bey’de. İstediğiniz zaman, istediğiniz lokasyona malı getirip teslim ediyor. Pratik bir uygulama. Yorulmuyorsunuz. Diğerlerinden farkı, planlı olmanız gerekiyor. Siparişinizi oluşturuyorsunuz, istediğiniz zaman teslim ediliyor. Online’da yeni şirketler kuruyoruz ve büyüyoruz. Yeni dönemde fırsatları kaçırmamak için Yıldız Holding’de büyüme için yeni yapılanmalarımız, yeni şirketlerimiz devam edecek.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde