Türk markası 15 ülkenin mutfağına girdi

Endüstriyel mutfak ürünleri üretimi alanında 61 yılı geride bırakan Öztiryakiler, bugün alanında dünyadaki 15 şirketten biri olarak biliniyor. 6 bin çeşit ürüne ve 750 milyon TL ciroya sahip olan şirket bu cironun yarısını ihracattan elde ediyor.

Türkiye'nin en fazla ihracat yapan 250 şirketi içinde yer aldıklarını belirten Öztiryakiler Yönetim Kurulu Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki, 15 ülkenin ordusunun mutfağına girdiklerini söylüyor, İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı olarak da görev yapan Tahsin Öztiryaki, şirket ve sektör olarak Amerika pazarında önümüzdeki dört yılda önemli bir çıkış yapmayı planladıklarını ifade ediyor.

Öztiryaki ile grubun ve sektörün yeni büyüme stratejilerini konuştuk.

Endüstriyel mutfak sektöründe Türkiye'nin ilk şirketlerinden biri olan Öztiryakiler için 2019 yılı nasıl kapanacak?

Biz Öztiryakiler olarak sektörün en büyük şirketlerinden biriyiz. 150 bin metrekarenin üzerindeki üretim tesislerimizde bin 300 kişilik bir ekibiz. 6 binin üzerinde ürün çeşidiyle pazarda yüzde 30 paya sahibiz. 100'ün üzerinde ülkeye ihracat yapıyoruz ve ihracatta ilk 250 şirket içindeyiz. Endüstriyel mutfak ürünleri, buzdolabı, fırın, bulaşık makinesi gibi ürünlerimiz dünyanın her yerinde satılacak kaliteye sahip. Markamız Ozti. Dünyada bilinen bir markayız.

Şirketin büyüklüğü nedir? Devreye aldığınız yeni yatırımınızda nasıl bir üretim var?

Yaklaşık 750 milyon TL cirolu şirketimizin gelirinin yarısı ihracattan geliyor. Yeni devreye aldığımız Çorlu'daki tesisimizde askeri mutfak ürünleri yapıyoruz. Yeni endüstriyel ürünleri de 125 bin metrekare kapalı alana sahip bu fabrikada üretmeye başlayacağız. Şu anda CE belgeli, standartlara uygun konteyner üretiyoruz. Bu çok önemli bir maddedir. Yük konteyneri, askeri olduğunda dayanıklılığı, boyasının geçerliliği, içerisindeki kaplamasıyla özel olan bir ürün. NATO standartlarına göre olması gerekiyor. Yemekler taşınırken kapların üst üste konduğunda yamulmaması gerekir. Yan düştüğünde eğilmemesi gerekiyor. Bu özel ürünlerimizle birçok ordunun mutfağında yer alıyoruz.

“İhracatta hedefimiz 11 milyar dolar"

“İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB), alüminyum, bakır,  mutfak eşyaları, endüstriyel mutfak, yapı malzemeleri, bağlantı elemanları kilitler ve el aletleri, döküm,kaynak ve ambalaj olmak üzere 9 ayrı alt sektörün çatı birliği konumunda. Birlik olarak bu süreçte ABD ile çok yakından ilgileniyoruz. Özellikle Çin ile başlayan ticaret savaşları sonrasında ciddi bir fırsat oluştu. ABD mutfak pazarının en büyük ülkesi. New York’ta, San Francisco'da, Chicago’da, Los Angeles’da ve Miami’de Türk mutfak ürünleriyle Amerikalıları ve şefleri buluşturacak organizasyonlar yapacağız. Sosyal medyada etkili insanlarla iş birliği yapacağız ve Türk ürünlerinin bilinirliğini artıracağız. ABD'nin yaklaşık 50 milyar dolarlık mutfak eşyası ithalatı var. ABD, bu ithalatın yüzde 70’ini Çin’den yapıyor.  İDDMİB olarak bu yıl yaklaşık 8,5 milyar dolarlık ihracatımız olacak. Hedefimiz ABD pazarında güçlenerek sektörün toplam ihracatını dört yıl sonra 11 milyar dolara taşımak.”

Hangi ülkelerin ordularına satış yapıyorsunuz?

En son İtalyan ordusuna ürün sattık. Sahra mutfaklarımız var. Römork üzerinde çalışan mutfak ekipmanlarımız bulunuyor. Biz konteynerlerin içine fırın, tuvalet, banyo, oturma mahalli koyuyoruz. Hastane, ana mutfak ekipmanı olabiliyor. Her konteynerin içerisine farklı yaşam üniteleri koyarak onları bir araya getirip kamplar haline getiriyoruz. Yaptığımız bu ürünleri İtalya'nın yanı sıra Malezya, Irak, Rusya, Endonezya ve Gürcistan gibi 15 ülkenin ordusu kullanıyor. Bu alanda küresel oyunculardan biriyiz.

Türk ordusuna da satışınız var mı?

Babam 1958 yılında kurduğundan bu yana şirketimiz Türk ordusunun endüstriyel mutfak ürünlerini sağlıyor. Türk ordusunun bakır tenceresini paslanmaz çeliğe çeviren şirketiz. Sürahi, tabak, patates soyma aleti gibi 30 kadar bakır ürünü paslanmaz çeliğe çevirdik. Ordunun mutfak gelişiminin hep içinde olduk. Eskiden patatesleri askerler soyardı, şimdi makineler soyuyor, izolasyonlu taşıma kaplarıyla yemekler soğumuyor. Ordumuzun hareketli olduğu noktalardaki kamplarda da yer alıyoruz.

Şirketin en güçlü olduğu alan hangisi? Yeni bir alana girecek misiniz?

Turistik tesisler, hastaneler ve alışveriş merkezlerindeki mağazalar bizim iş alanlarımız. Bu noktada buzdolabında çok güçlüyüz. Bulaşık makinesinin de saatte 50 bardak yıkayanından 5 bin tabak yıkayanına kadar var. Biz şu anda birçok global firmanın mutfaklarını da yapıyoruz. Burger King'in Türkiye'deki bin 200 şubesinin mutfağını biz yapıyoruz. Cafe Nero, Günaydın gibi birçok marka var. Turizmde ise Türkiye'den Maldiv adalarına kadar dünyanın birçok yerinde ürünlerimiz kullanılıyor.

Önümüzdeki yıl büyüme hedefiniz nedir?

Hedefimiz öncelikle ihracatımızı arttırmak. Önümüzdeki iki yıl içerisinde 100 milyon doları aşmak istiyoruz. Toplamda da 200 milyon dolarlık ciro hedefimiz var. Türkiye'de son 20 yılda yaşam çok değişti. Sektörün büyüme potansiyelini de bu değişim etkiliyor. Türkiye'de çalışan kadın sayısının artması, hastanelerdeki dönüşüm, turizm sektöründeki gelişim, alışveriş merkezlerinin devreye girmesi, fabrikalardaki yemek standartlarının değişimi sektörü pozitif etkiliyor. Bu değişen yaşam standartları iç pazarda büyümemizi sağlıyor. Ürünlerimizdeki dijitalleşmeyle yurtdışında daha da güçleneceğimizi düşünüyorum.

Yurtdışında hangi pazarlarda büyümeyi planlıyorsunuz?

Hem şirket olarak hem de sektör olarak ABD pazarına konsantre olduk. ABD'de fuara katılan ilk şirketlerden biriyiz. 20 yıldır oradayız. Biz işimizi sadece fiyat odaklı yapmıyoruz. Ürünlerimizin kalitesini yükseltirken fiyatını da dünya standartlarına yakın tutmaya çalışıyoruz.

Sibel Atikli/Ekonomist