Tatil köyü bir gecede moloz köy oldu

Tatil köyü bir gecede moloz köy oldu

Tatil merkezi Bodrum Turgutreis'teki 52 bina 104 bağımsız bölüm olan Odak Tatil Köyü, devre mülk tapusu olan hak sahiplerine haber vermeden yıkıldı. Binin üzerinde yurttaş mağdur oldu. Vatandaşlar, 'Burası Çiftlik Bank’tan beter' dedi.

Tatil köyü bir gecede moloz köy oldu
16px
24px
12.07.2019 08:08
ABONE OLgoogle

52 bina, 104 bağımsız bölümden oluşan Bodrum Turgutreis’teki Odak Tatil Köyü, bir gecede tapu sahiplerine haber verilmeden yıkıldı. Oysa her şey 1987 yılında çok güzel başlamıştı. Odak Tatil Köyü devre devre satılmış kısa sürede hak sahipleri tatilini yapmaya başlamıştı. İlk 10 yılda, binin üzerinde devre mülk sahibi güzel anılar biriktirmişti. Ancak o anılar 32 yıl sonra binalar gibi yıkıldı.

Tatil köyü Turgutreis merkeze çok yakın konumda. Deniz ile tatil köyünü ayıran sadece iki şeritlik Gazi Mustafa Kemal Bulvarı var. Devre mülk sahipleri 10. yılı milat kabul ediyor. Çünkü Odak Tatil Köyü’nü yapan işadamı Burhan Ergün 10 yıllık işletme hakkına sahipti. Sorunlar da 10. yılın bitimiyle başladı. 1997’den sonra tatil köyünün yönetim kurulu bugüne kadar hiç el değiştirmedi. Devre mülk sahipleri bu durumu, “Ya yılbaşında ya da arife günlerinde genel kurul yapıldı, kimsenin gelemeyeceği günleri seçtiler” sözleriyle açıklıyor. 

Habere İnci Güngör’ün telefonu ile başladık. Sorularımıza telefonda verilen yanıtlar yetmiyordu, olay yerini görmeliydik. İzmir’den yola çıktık, Özgür Doğu Saymaz ve Akın Kara ile birlikte. Bodrum’dan önce Bitez’e sonra da Akyarlar’a gittik. Deniz maviliği ile hayran bırakıyor insanı, birçok koy mavi bayraklı, pırıl pırıl bir suyu var. Sahil şeridinden Odak Tatil Köyü’ne ulaştık, mağdurlar ile buluşacaktık. Biz iki saat önceden gidip gözlem yaptık. Gözlerimize inanamadık, devasa tatil köyü moloz köy olmuştu!

650 TAPU SAHİBİ MÜCADELE EDİYOR

Denize iki adım uzakta, tel örgü ile çevrili 7 bin 677 metrekare arazinin kapıları zincirlerle kilitlenmiş. Tatil köyünün ana giriş kapısına yönetim imzası bulunan, “6306 sayılı kanun kapsamında riskli yapılara ait yıkım tebligatları. Not: Dikkat riskli alandır içeri girilmez” yazılı bir tabela asılmış. 30 mağdur ile bir araya geldik. Kimi İstanbul’dan kimi Trabzon’dan ya da Ankara’dan gelmişti. Mali Müşavir Saim Arıcan, 2014’ten bu yana komşularına ulaşmaya çalışıyor, çünkü tatil köyü gözlerinin önünde yok oluyordu. Arıcan 10 kişi ile başladığı mücadeleyi bugün 650 tapu sahibi ile yürütüyor. Tatil Köyü ile ilgili 8 dava açmışlar, ikisini kazanmışlar. 2014 ve 2015 genel kurullarının kanuna aykırı yapıldığına dair iki ayrı mahkeme kararı var. Ancak buna rağmen işler tapu sahiplerinin istediği gibi gitmiyor.

'HER ŞEY ÇOK GÜZEL BAŞLADI'

Saim Arıcan eşi Şükran Hanım ile birlikte 1987’de satın almış devre mülkü, o günleri şöyle anlatıyor: “Güzel tanıtarak yüksek fiyatlarla burayı sattılar. Bize gönderdikleri yazılı teklif mektubunda kurulacak tatil köyü alanının 8 pafta, 641 parsel, 17 bin 800 metre kare ve yüzme havuzlu, sosyal tesisleri ile özel plajı olduğunu söylediler, iki yıl sonra tapular verildiğinde 7 bin 677 metre kare tahsis edildiğini gördük. Sözleşme gereği tatil köyünün işletme hakkı 10 yıl işletme sahibi ODAK A.Ş.’ye aitti. İlk yıllar her şey çok güzeldi. Her yer yemyeşil, havuz var, gazino var. Hatta tatil köyünün ortasından akarsu bile geçiyordu. Çoluk çocuk eğleniyorduk.”

DEVREYE RANT GİRDİ

Peki, ne oldu da bu pembe tablo bir anda karardı? Bu soruya “rant yükseldi” yanıtını veren Saim Arıcan sözlerini şöyle sürdürdü: “Boş devreleri İngiliz turistlere kiralamaya başladılar. Bunun tadını alınca belli bir süre sonra tatil köyünü ikiye ayırdılar. Devreye gelen-gelmeyen herkesten düzenli aidat aldılar, boş yerleri yine yabancı turistlere sattılar. Kimseye haber vermeden kendi kendilerine genel kurulları yaparak yeni yönetimler tayin ederek idare ettiler.”

YAZ DEVRELERİ 990 TL, KIŞ DEVRESİ 10 TL AİDAT ÖDEDİ

2005’te aidatlar en düşük 245 TL en yüksek 650 TL. 2006’da en düşük 227 lira, en yüksek 700 lira. 2010’da ise en düşük aidat 385 lira en yüksek aidat ise 990 lira. Odak Tatil Köyü yönetim kurulu 15 gün devre mülküne gelmeyenlerin haklarını kiralamasına rağmen tapu sahiplerinden 155 TL ile 396 TL arasında aidat almaya devam etti.

Saim Arıcan’a göre aidatlar alt alta toplandığında da büyük bir rakam ortaya çıkıyor. Çünkü toplam 2 bin 184 hisse var. Arıcan, şaşırtıcı bir bilgi daha verdi: “Nisan’dan 15 Kasım’a kadar olan zaman dilimi yaz devresi, diğer dönemler ise kış devreleri. Kış devrelerinin tamamı ise Odak A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Ergün’e ait. Yaz devrelerinin 990 lira aidat öderken kış devrelerinde yalnızca 10-30 lira aidat alındı.”

Buraya bir not düşelim: Burhan Ergün 2017 ve 2018 yıllarında bütün kış hisselerini Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Odak A.Ş'den kendi üzerine almış.

HABER VERMEDEN YIKTILAR

Fatma Gül Yücel. Annesi Ayten Mizanoğlu’nun vekili olarak konuşuyor. Devre mülk satın alındığında Fatma Hanım 30 yaşındaymış, şimdi 60 yaşında. 1987’de 30 kişilik grupla devre mülkleri satın almışlar. Çoğu da hayata veda etmiş. Fatma Gül Yücel de ilk yılları özlemle anlatıyor, ancak sonrası ile kâbus. Yücel’e kulak verelim: “Yönetim son 15 senedir devre mülkleri resmen çürümeye terk etti. Devamlı aidat aldılar. Ancak bakım yapmadılar. Hiç oturulacak vaziyette değil. Kapı pencere kırılmış, içindeki eşyalar yok. Sonunda burayı hiç bize haber vermeden yıktılar.”

Mağdurların öncüsü olan Saim Arıcan’ın bile yıkımdan haberi yok. Arıcan, yıkımı bir taksiciden öğrendiğini söylüyor. Yıkım işlemi 15 Mart 2019’da yapılıyor. Tapu sahiplerine ise 8 Nisan’da bildirim yapılıyor. E-posta ile yapılan bildirimde ise aidat ve yıkım bedeli talep ediliyor. Yıkım kararı 2018’deki Genel Kurul’da karara bağlanıyor, ancak kurul hiçbir malikin haberi olmadan toplanıyor.

Binalar yıkılmadan önce içinde eşyalar vardı. Bina içindeki bütün malzemeler sözleşme gereği tapu sahiplerinin kayıtlı malıydı. Şimdi o eşyaların akıbeti belli değil. Belirsiz olan bir nokta daha var, o da moloz yığınında demir olmaması. Mağdurlar yaşananlar nedeniyle şu an da her şeye şüpheyle yaklaşıyorlar.

'PLAN, HİSSELERİ ALMAK'

Mimar Şükran Minasyan. 2014’e kadar devre mülkü kullanmış. Odak Tatil Köyü’nün bitiş çizgisine ulaştığı anı her yaz izleyen Minasyan, Odak A.Ş. yönetiminin hisseleri satın almak için bütün planları yaptığını düşünüyor.

Öğretim üyeleri, gurbetçiler, mimarlar, mali müşavirler, şehir plancıları 32 yıl önce devre mülk almışlardı. Onlardan biri de Emine Taşbaşlı. Elindeki tapuyu sallayan Taşbaşlı, “Emekli olup çoluk çocuk 15 gün tatile sahip olmayı hayal ediyorduk. 1987’de kurduğum hayal bugün görüyorum ki yıkıntı olmuş” dedi.

'MÜTEAHHİTLER 35 MİLYON TL VERİYOR'

Mağdurlar, Sermaye Piyasası Kurulu’na tabi bir firmaya arazinin değerini hesaplatmış. Değeri 26 milyon TL. Birkaç yıl sonra değerin 50 milyon liraya ulaşacağı hesaplanıyor. Saim Arıcan, şu anda 35 milyon lira veren müteahhitlerin olduğunu söyledi. Bu arada arazinin yüzde 25 olan imarı yüzde 50’ye çıkmış. Bu da rantı yükseltiyor. Binin üzerinde mağdur var. 8 dava açılmış. 2’sini mağdurlar kazanmış 6’sının hızla sonuçlanmasını bekliyorlar.

'TAPULU BİNAM NASIL YIKILIR? '

Elindeki beta cam kaseti bize sallayan Erdoğan Akyıldız söze girdi: “Ben 1987’de 30 yaşında burayı satın alanlardanım. Bugün 62 yaşındayım. Bana bu tanıtım kasetiyle sattılar burayı. İlk zamanlarda çok güzeldi, ilk operasyonu havuza yaptılar. Havuzu yok ettiler, sonra oturma tesislerini ve o bölgedeki yapıları yıkıp yerine villa yaptılar. Tatili Köyünü ikiye ayırınca 52 binanın olduğu bölümü ihmal ettiler. Ama aidatları da düzenli olarak aldılar. Ben 2004’te aidatı geç ödedim diye mahkeme yoluyla benden 6 bin lira tazmin ettiler. Bakım onarım yapılmayınca binalar deyim yerindeyse erozyona uğradı, kapı baca yaz kış açık bırakıldı, ağaçlar ormana dönüştü, bir çivi bile çakılmayınca evler oturulmaz hale geldi. 32 sene 2 bin 184 üyeden daima aidatı alındı. Toplasak milyonlar yapıyor. Büyük bir rant var. Çiftlik Bank bunun yanında bir şey değil. Ve en sonunda burası yıkıldı. Benim tapulu binam nasıl yıkılır. Bana bu memlekette bu durumu izah edecek biri var mı?" 

'KÂR PAYI DAĞITILACAKTI, BEŞ KURUŞ VERMEDİLER'

1987 yılında paralar ödenip sözleşmeler imzalandığında çok sözler verilmiş. Mağdurlardan Orhan Okayer de “Bizlere kâr payı dağıtacaklardı, beş kuruş vermediler” dedi. Güler Şahin Bozkır’da 43 numaralı binada oturuyordu. Torunları daha doğmadan satın almış devre mülkü. Torunlar şimdi büyümüş üniversiteyi bitirmiş hayata atılmışlar. 30 yıl boyunca aidat ödediğini belirten Bozkır, “Bina ve çöp vergilerini de ödüyoruz ama şimdi binalarımız yok” dedi.

'KİMSE GELMESİN DİYE YILBAŞINDA GENEL KURUL YAPTILAR'

Herkes eşine dostuna vesile olarak devre aldırmış. O kişilerden biri de şehir plancısı İnci Güngör. “İmar planını, ruhsatlarını inceledim, binaların devre mülk paylarının arsa payı olarak ayrıldığını gördüm her şey düzgündü” diyen Güngör, yönetim planını incelemediği için pişman olduğunu söyledi. Güngör pişmanlığını anlattı: "1991 yılında 6 bin 200 dolar ödeyerek devre mülk sahibi oldum. Yönetim planını inceleseydim yüzde 10 yüzde 14 olan kış devrelerine sahip olarak yönetimi ele geçireceklerini görürdüm. Kış devrelerini kendi üzerlerine almışlar. Niye satmıyorsunuz? Çünkü söz sahibi oluyorsunuz.”

İmar Müdürlüğü görevi yapmış olan İnci Güngör diğer hak sahipleri gibi genel kurullara katılmamış. Bunu da “Kimse gelmesin diye genel kurul günleri özellikle 31 Aralık, 1 Ocak ya da arife günleri seçildi” sözleriyle açıkladı. İnci Güngör mesleği gereği yaptığı hesapla “300 bin liralık bir binanın 1 milyon liraya satıldığının” altını çizdi ve ekledi, “Sadece aidatlarla burası yeniden inşa edilirdi.”

Ufuk Akkaya/Aydınlık

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde