Nagehan Alçı ve Rasim Ozan Kütahyalı'ya hapis cezası

Nagehan Alçı ve Rasim Ozan Kütahyalı'ya hapis cezası

Nagehan Alçı, Rasim Ozan Kütahyalı ve Ümit Zileli'ye "Diyarbakır Cezaevi'nde işkence yapıldı" dedikleri için hapis cezası verildi.

Nagehan Alçı ve Rasim Ozan Kütahyalı'ya hapis cezası
16px
24px
13.06.2018 09:27
ABONE OLgoogle

Habertürk’ün hükümete yakın yazarı Nagehan Alçı, “İşkenceye dair utanç verici bir karar” başlıklı yazı kaleme aldı.

Alçı yazısında, bir programda Ümit Zileli ve Rasim Ozan Kütahyalı’yla beraber Diyarbakır Cezaevi’nde yaşanılan işkenceleri anlattıklarını ve mahkeme tarafından hapis cezası verildiğini belirtti.

“ESAT OKTAY YILDIRAN’IN ANISINA HAKARET” GEREKÇESİYLE HAPİS

Alçı şu ifadeleri kullandı:

“Mehter marşı ve biz Türklerin gidişatıyla ilgili sıklıkla yapılan bir espri vardır. Türkiye olarak gerçekten de mehter marşındaki gibi hep bir adım ileri, iki adım geri gidiyoruz...

Bu devlet, bir yandan Kürt yurttaşlarımıza ağır ve iğrenç işkenceler yapılan Diyarbakır Cezaevi gerçeğini resmen kabul etmiş, o cezaevini müze yapmayı düşünen ve bu işkencelerden ötürü özür dilemiş bir devlet. Öte yandan Türk yargısında, insanlara her gün pislik yedirilen ve idrar içirilen Diyarbakır Cezaevi’nde yapılanları yok sayan ve işkencecileri kollayan bakış açısı da mevcudiyetini koruyor. Hâlâ Diyarbakır işkencelerinin ‘devlet menfaatleri’ için yapıldığını düşünerek işkenceyi meşru gören bir düşünce var devletin içinde.

Örnek mi istiyorsunuz? Hem kendimin ve eşimin hem de bize tamamen zıt bir siyasal görüşe sahip Ümit Zileli’nin yargılandığı ‘Diyarbakır Cezaevi Davası’na ilişkin verilen kararı aktaracağım size bugün. Biz üçümüz de aynı televizyon kanalında farklı programlarda 1980-83 arası Diyarbakır Cezaevi’nde yüzlerce mahkûmun ortak tanıklığıyla Esat Oktay Yıldıran yönetiminde insanlık onuruna aykırı, korkunç işkenceler yapıldığını ve PKK terör örgütünün o bölgede bu kadar güçlenmesinin en önemli sebeplerinden birinin bu olduğunu söyledik.

Aslında söylediklerimiz Amerika’nın keşfi de değil. AK Parti’den CHP’ye kadar tüm siyasi partilerden insanların ortak tespiti. Ancak böyle dedik diye, hem ben, hem Rasim Ozan, hem de Ümit Zileli bu sözlerimiz yüzünden 105 gün hapis cezası aldık. İzmir 2. Asliye Ceza Hâkimi Sabri Usta üçümüze birden ‘Esat Oktay Yıldıran’ın anısına hakaret’ gerekçesiyle bu cezayı verebildi!”

MAHKEME KARARINA GÖRE İŞKENCE KANITLANMAMIŞ

“Evet yanlış okumadınız sevgili okurlar... ‘Diyarbakır Cezaevi’nde işkence yapıldı ve Esat Oktay Yıldıran da bir işkencecidir’ dediğimiz için yani yüzlerce insanın tanık olduğu bir hakikati söylediğimiz için 105 gün hapis cezası aldık. Belki size inanılmaz geliyor ama burası Türkiye ve bu ülkede bu da yaşandı...”diye yazan Nagehan Alçı şöyle devam etti:

“Hâkim Sabri Usta’nın gerekçeli kararına göre Diyarbakır Cezaevi’nde 1980-82 arası işkence yapıldığı kanıtlanamamış bir olaymış. Bu sebeple hiç kimse ‘Diyarbakır Cezaevi’nde işkence yaşandı’ diyemezmiş ve Esat Oktay Yıldıran’a da ‘işkenceci’ demek yargısız infazmış. Üstelik Esat Oktay Yıldıran, ‘Cumhurbaşkanlığı övünç madalyası’ ve ‘TSK övünç madalyası’ almış bir subaymış.

Ben de bunu bu mahkeme kararıyla öğrendim. Ne diyebilirim? Devletin içindeki ‘İttihatçı genetik’i unutan hepimize güzel bir hatırlatma oldu. Yani 1980-82 arası Diyarbakır Cezaevi’ndeki ‘üstün hizmet’lerinden ötürü utanç değil devlet övünç madalyaları alan Esat Oktay gibi bir ‘yüce insan’a biz gazetecilerin ‘işkenceci’demesi ne haddimize!!”

ADALET BAKANI’NA ÇAĞRI

Yazısında Adalet Bakanı’na da seslenen Alçı şunları kaydetti:

“Bu karar bizler açısından gurur nişanesidir ama yargımız için maalesef utanç verici. Buradan hem Adalet Bakanı Sayın Abdulhamit Gül’e, hem de adil hukukçu kimliğine her zaman güvendiğim iki insan HSK Başkanı Mehmet Yılmaz’a ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’a sesleniyorum: Bu ülkede yaşayan 20 milyona yakın Kürt yurttaşımızın tamamının en duyarlı olduğu konu ‘Diyarbakır Cezaevi’ olgusudur ve bu tür kararlar Kürt kardeşlerimizi yargıdan ve devletten soğutmak dışında hiçbir işe yaramaz.

Kesinleşmiş mahkeme kararı olmadığı için ‘Diyarbakır Cezaevi’nde işkence olduğu kanıtlanamaz’ deniyorsa 15 Temmuz askeri darbe girişiminin lideri Fethullah Gülen ile ilgili de kesinleşmiş mahkeme kararı henüz yok. O zaman Gülen’e ‘terörist’ diyenler de mahkûm edilebilir. Böyle çifte standartlı, böyle adaletsiz yargı düzeni olur mu?”

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde