Masrafı yok, kârı çok: Bu iş çok büyüyecek

Masrafı yok, kârı çok: Bu iş çok büyüyecek

Pahalı teknoloji, ithal makine gerektirmiyor. Yem masrafı yok. Bin ton/yıl kapasiteli bir midye çiftliğinin cirosu 5 milyon TL. Kurulum maliyeti ise 3-5 milyon TL. Pazar çok hızlı büyüyor. İlk yatırımları yapanlar çok kazanacak…

Masrafı yok, kârı çok: Bu iş çok büyüyecek
16px
24px
06.04.2018 12:32
ABONE OLgoogle

Ersen Çıplak'ın haberi

SOKAK lezzetlerinin baş tacı midye dolma adeta tekrar itibar kazanmış durumda. Yakın zamana kadar uygunsuz koşullarda üretildiği, hatta insan sağlığına zararlı olduğu iddia edilen midye yeni bir dönem yaşıyor. Yaratıcı girişimciler, midyeyi restoran köşelerinden çıkarıp, merdiven altından kurtarıp başlı başına bir marka haline getirdiler.

Peki, nereden geliyor bu midyeler? Hızlı talep artışı Türkiye’de yeni bir iş fırsatı yarattı: Midye çiftlikleri… Balık çiftliklerinden sonra midye çiftlikleri moda oluyor. Zira midyeye muazzam bir talep var. Üretimi basit, pazarlama derdi yok. Üstelik karlı bir iş. Midye çiftlikleri için pahalı teknoloji, ithal makine, özel cihazlar gerekmiyor. Üstelik yem masrafı yok. Yıllık bin ton kapasiteli bir midye çiftliğinin yıllık cirosu 5 milyon TL olarak hesaplanıyor. Çiftlik kurulum maliyeti ise 3-5 milyon TL. 

Bu hesaplamayı kafamızdan yapmadık; su ürünleri yetiştiriciliğinde uzman akademisyenler ve midye çiftliği temsilcilerinden aldığımız bilgiler bunlar. Evet oldukça karlı bir iş. Ancak şimdiye kadar girişimcilerin fazla ilgi göstermediği bir alan. Midye çiftlikleri Türkiye için çok yeni bir konu. Şimdilik Marmara Adası, Gelibolu ve Erdek’te Misa ve Nora gibi birkaç işletme var. Bunların yanı sıra 10 firma üretime başlamak için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan izin bekliyor. Deniz çiftliklerinde midye üretenler adeta yok satıyor. Avrupa Birliği standartlarında, bakanlık denetiminde yapılan üretim sayesinde midyenin kirli, kötü imajı yıkılıyor. 

PAZARA KAYIT DIŞI HAKİM 

Talep fazla ama midye pazarın büyük bir kısmı hala kayıt dışı. Türkiye’de midye üretimi uzun yıllardır doğadan avcılık yolu ile yapılıyor. Uzmanlara göre, avcılık sağlık açısından son derece sakıncalı olabilecek sahalardan yasadışı biçimde yapılıyor. Ülkemizde kara midye olarak bilenen tür en çok midye dolma olarak tüketiliyor. Midye dolma üretimi de büyük çoğunlukla evlerde veya sağlık açısından denetimi yapılmayan küçük üretim birimlerinde gerçekleştiriliyor. Bu şekildeki üretimin tamamına yakını kayıt dışı. 

Yetiştiricilik yolu ile midye çiftliklerinde üretilen kültür midyesinin miktarı ise yıllık 2 bin ton civarında. Üretim yapan firmaların temsilcilerin verdiği bilgilere göre, bu miktar Türkiye’de tüketilen toplam midyenin yüzde 5’den bile az. Midye üretiminin tamamına yakını kayıt dışı olduğu için miktarı hakkında kesin bilgi rakam vermek, hatta tahmin yapmak bile zor. Türkiye’de doğadan kaçak yolla çıkarılan midye, kilosu 2-3 TL arasında toptan satılıyor. Bir kiloda büyüklüğüne göre 30-50 adet midye bulunuyor. Midye dolma yapıldıktan sonra sokaklardaki tezgahlarda tanesi 0.5-1 TL arasında satılıyor. Marmara Denizi’nde üretim yapan midye çiftliklerinde ise kilosu 3-5-7 TL arasında değişen fiyatlarla pazarlanıyor. 

EN UYGUNU UZUN HALAT

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şükrü Yıldırım, “Midye yetiştiriciliği yapan her ülke kendi sularına uygun sistemi geliştirmiştir. Temelde dört yöntemle yapıldığını söyleyebiliriz. Bunlar dipte, sırıklar üzerinde, sallarda ve uzun halat olarak sıralanıyor. Önemli midye üreticilerinden biri olan Hollanda’da dipte, Fransa’da sırıklar üzerinde, İspanya’da sallarda, İngiltere ve Yunanistan’da ise uzun halat üzerinde yetiştiriliyor” diyor.

Peki, bu yöntemlerden hangisi Türkiye için en uygun olanı? Yıldırım’a göre, Türkiye için en uygun yöntem uzun halat yöntemi. Bu metotta halatlar ve şamandıralar kullanılarak oluşturulan hatlar deniz zeminine sabitleniyor. Dikey asılan halat ve fileler yardımıyla midye yetiştiriciliği yapılıyor. Uzun halat sisteminin modern bir yetiştiricilik sistemi olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu yöntemin çevreye herhangi bir zararının olmadığını belirtiyorlar. Hatta yetiştirilen midyelerin su kalitesine olumlu etkisi nedeniyle, bu bölgelerde tür çeşitliliğinde ve miktarında önemli derecede artışların olduğu söyleniyor. 

HENÜZ YOLUN BAŞINDAYIZ 

Yıldırım, “Çiftlikte midye yetiştiriciliği Türkiye’nin su ürünleri sektörü için yeni bir konu. Türkiye’yi çevreleyen denizler düşünüldüğünde, Marmara Denizi’nin güney kıyıları, İzmir kıyı şeridindeki bazı sahalar ve Karadeniz’de bazı özel bölgeler midye yetiştiriciliği açısından ilk incelenmesi gereken bölgeler” diyor.
Evet, midye çiftlikleri konusunda henüz yolun başındayız. Ancak uzmanlara göre, doğru adımların atılması halinde Türkiye’nin Avrupa’da en çok midye üreten ülkelerinden birisi olması mümkün. Bunun için en uygun potansiyel sahaların belirlenmesi, ardından da bu sahalara en uygun sistemin tespit edilmesi gerekiyor. Son olarak da uygun sistem materyali ve mekanizasyonları belirleniyor. 

NASIL ÇOĞALIYOR? 

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Gıda İşleme Bölümü midye yetiştiriciliği konusunda çalışmalar yürütüyor; çiftlik üretiminin geliştirilmesi, bunun için de atılması gereken adımların neler olduğuna dair raporlar, araştırmalar yayınlıyor. Bu çalışmalarda özellikle ürün ve üretim tipine göre, yetiştiricilik alanlarının belirlenmesi gerektiği vurgulanıyor. Midye yetiştiricilik alanlarının belirlenmesine dair ilgili kurumlarla bütüncül çalışmaların yapılması gerektiği belirtiliyor. Midye yetiştiriciliği yapılacak alanların kiralanmasında karşılaşılan problemler ve bürokratik işlemlerin azaltılması gerektiği bu çalışmalarda özellikle vurgulanıyor.

Yine bu çalışmalardan aldığımız bilgilere göre, eril midyelerin suya bıraktıkları spermlerin dişi midyelerin yumurtalarını döllemesiyle çoğalıyor. Bir dişi suya 5-15 milyon yumurta bırakabiliyor. Dişi midye yumurtayı bıraktıktan bir ay sonra döl üretmeye başlayabiliyor. Dölleme sonrası midyeler hızla çoğalıyor. Sakin sularda bir yılda, açık denizlerde ise iki yılda tüketilecek boyuta (6 cm. boyutuna) ulaşabiliyor. Midye çiftliklerinde yavruların genelde halatlar üzerinde büyümeleri sağlanıyor. Genellikle 1 metre halat üzerinden 10 kg. ağırlığında midye elde ediliyor.

Kurulum maliyeti 3-5 milyon TL 

Bir midye çiftliği kurmak için ağ, file ve halat gibi ekipmanlara ihtiyaç var. Üretim çiftliğinin yanı sıra bir de arındırma tesisi kurmanız gerekiyor. Yıllık bin ton midye üretim kapasitesine sahip bir tesis kurmanın toplam yatırım maliyeti ise, kullanacağınız malzeme seçeneklerine göre 3-5 milyon TL arasında değişiyor. 

Dünya şampiyonu İspanya 

Dünyada en çok midye yetiştiriciliği yapan ülkeler sırasıyla İspanya, Fransa, Hollanda, İtalya, İngiltere, Norveç ve Yunanistan. Örneğin İspanya’nın yıllık üretimi 200 bin ton. Bu rakam Türkiye’nin yetiştirdiği toplam yıllık alabalık, çipura ve levrek üretimine yakın bir değer. 

Günlük satış 200 bin TL 

Güngör Uras’ın Milliyet Gazetesi’ndeki yayınlanan yazısında yaptığı hesaplamaya göre sadece İzmir’de günlük midye satışlarının toplam cirosu 200 bin TL düzeyinde. İzmir’de midye dolması işini başlatanlar ve diğer şehirlere yayanlar Mardin kökenli aileler. Önce evlerde başlayan midye dolması üretimi daha sonra büyüdü. İzmir’de günde 500 bin midye çıkarılıyor ve işleniyor. Bunun 200 bini Anadolu’ya gönderiliyor. İzmir’de aileleri ile birlikte yaklaşık 10 bin kişi geçimini midye dolması yaparak ve sokaklarda pazarlayarak sağlıyor. İstanbul için bu rakamın aileleriyle birlikte 50 bin kişi olduğunu söyleyenler var. 

Para dergisi

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde