Yerli otomobilde sorun üretmek değil, satmak!

Yerli otomobilde sorun üretmek değil, satmak!

Yerli otomobilin üretiminden çok, iş modelinin önem taşıdığına karar verildi

Yerli otomobilde sorun üretmek değil, satmak!
16px
24px
31.05.2017 12:03
ABONE OLgoogle

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “hayalim” diyerek Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Kurulunda yerli bir otomobil üretilmesine yönelik isteği hızlı yanıt buldu.

Yerli otomobilde yüzde 51 özel sektör yüzde 49 devlet katkısı olacak bir model üzerinde durulurken TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun Sanayi Bakanı Faruk Özlü ile görüşmesinin ardından, otomobilin üretiminden çok, “iş modelinin” önem taşıdığına karar verildiği belirtildi. 

Dünya'dan Mehmet Kaya'nın haberine göre yerli otomobilin özel sektör tarafından üretilmesi konusunda herkes hemfikir. Bunun çoğunluk hissesi olmayan çok ortaklı bir yapıyla ya da üretici bir büyük ortağın etrafındaki tedarikçi-yatırımcı küçük ortaklı yapıyla olması tercihi yapılacak. Satılabilir- sürdürülebilir bir iş kurmak amacıyla da otomobilin elektrikli ya da hibrit olması yönünde görüş ağırlık kazanıyor. Her iki teknolojiye yönelik olarak belirli bir oranda kazanımın Türkiye’de var olduğu değerlendiriliyor.

TÜBİTAK SEÇENEĞİ

TÜBİTAK’ın geliştirme-teknoloji kazanımı projesi olarak uyguladığı uzatılmış menzilli elektrikli otomobil modelinin üretilebilir hale getirilmesi seçeneklerden biri. Üretim sürecinde ise kamu destekli ya da kamu ortaklı bir modele karar verilecek. “Süper teşvik” olarak adlandırılan teşvik modeli, hem geliştirme, hem de işletme aşamasında yeterli avantajları kamu tarafından verilebilir bir araç olarak görülüyor. Kamu katkısının diğer alternatif yöntemi ise doğrudan ortaklık. Teşvik sistemi içinde bu da mümkün görünüyor.

KOORDİNASYON TOBB'DA OLACAK

Dünya'nın edindiği bilgilere göre, TOBB yerli otomobilin geliştirilmesinden üretimine kadar olan süreçte, istekliler ile ilişkiler ve koordinasyona yönelik ayrı bir çalışma yürütecek. Bu süreçte ise sürdürülebilir bir iş modelinin kurulması ana unsur olacak. İş modelinin ortaya çıkmasıyla firma ilgisinin yoğunlaşacağı, gerek finansman-yatırımcı kazanılmasında, gerekse hızla geliştirme-üretim aşamasının geçilmesinde başarı sağlanabileceği değerlendirildi.

Bu nedenle, öncelikle pazar, sektör eğilim, geliştirme ve üretim maliyetleri, ihracat olanakları gibi makro düzeyde analizler yapılacak ve bunlara bağlı olarak nasıl bir otomobil üretilmesi gerektiği yönünde kavramsal tasarım gerçekleştirilecek. Sürdürülebilirlik için ilk etapta kaç farklı modelde araç üretimi yapılacağına da bu süreçte makro düzeyde analiz yapılacak.

Yapılacak analizlerin ardından bir iş modeli kurgulanacağı, bunun ardından da, şirket yapılanmasının geleceği vurgulandı. İlk etapta şirketin kamu payı alıp almayacağı, alırsa bunun yüzde kaç olacağı yönünde karar verileceği prensip olarak özel sektörün çoğunlukta olacağı bir yapının benimsendiği öğrenildi. TOBB’un, kısa süre içinde bir ekip kurarak, bu çalışmaları koordine edeceği, bu amaçla TOBB içinde bir çalışma grubunun oluşturulacağı kaydedildi.

TÜBİTAK'TAN SAAB'IN PATRONUNA SİPARİŞ

TÜBİTAK, yerli elektrikli otomobil geliştirme konusunda hızlı hareket etmek için SAAB’ın otomobil bölümünü alan Çin asıllı İsveç vatandaşı Kai Johan Jiang’ın şirketi NEVS ile hareket etti.

Bu şirketin elektrikli otomobil platformu ve teknolojisinin “lisansı” için ödeme yapıldı. Böylece birçok test ve lisans aşaması geçmiş bir seviyeden işe başlandı. Teknolojinin en önemli özelliği, hareket halindeyken elektrik üretebilen küçük bir motor ile pillerin beslenerek otomobilin menzilinin artırılması olduğu kaydedildi. SAAB 9-3 denilen ve Phoenix-1 olarak adlandırılan teknolojiye sahip bu araçla ilgili Türkiye’ye özel uyarlamalar yapıldı ve çeşitli tasarımlar üretildi.

SAAB'A 40 MİLYON DOLAR ÖDENMİŞTİ

Bu tasarımlar basına da gösterildi. Basına yansıyan haberlerde, Türkiye’nin bu tasarım ve teknolojinin sadece lisansı için ödeme yapıldığı, üretime hazır prototiplerin geliştirilmesine kadar gizlilik şartı bulunan bir anlaşması bulunduğu öğrenilmişti. Eski Sanayi Bakanı Fikri Işık, anlaşma toplamının 40 milyon dolar olduğunu açıklamıştı.

Öteyandan NEVS bu platform ve teknoloji üzerinden bir aracı 2018’de piyasaya sürmeye hazırlanıyor. SAAB ana şirketinin isimle ilgili çeşitli ağır şartlar koyması nedeniyle NEVS’in üreteceği araçlarda SAAB ismini kullanıp-kullanmayacağı bilinmiyor. NEVS SAAB otomobil bölümünü satın aldı ancak fabrikayı Çin’e kurdu.

Türkiye’nin kasa-tasarım olarak lisans ödediği 9-3 modelinin iyileştirilmiş ve kısmen büyütülmüş bir modeline, yine Türkiye’nin lisans ödemesi yaptığı Phoenix-1 teknolojisinin geliştirilmiş versiyonu olan Phoenix-3 teknolojisine dayalı ticari bir elektrikli araç ilan edilmiş durumda. NEVS’in Çin’deki fabrikaya 150 bin adetlik bir üretim siparişi verdiği ve 2018’de pazara sunulacağına dair bir haber SAAB’ın blog sayfasında yayınlandı.

Türkiye’nin üretim için yeterli hakka sahip olduğu platform (SAAB 9-3) ve teknolojiye (Phoenix-1) dayalı bir elektrikli ticari modeli hazırlayıp üretmesi mümkün olarak değerlendiriliyor.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde