Murat Ülker: Acımdan öldüğümü hatırlarım

Murat Ülker: Acımdan öldüğümü hatırlarım

Suudi Arabistan’ın da yer aldığı coğrafyadaki kadim jeopolitik sorunlara değinen Murat Ülker: Milyonlarca tüketiciye ulaşmamak yatırımcı açısından daha büyük risk.

Murat Ülker: Acımdan öldüğümü hatırlarım
16px
24px
20.03.2017 07:58
ABONE OLgoogle

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker Skype'tan yaptığı konuşmadığı uluslararası pazarlarda yaşadığı denyimleri hayatından anektodlarla anlattı.

Çıktıkları küresel yolculukta Suudi Arabistan’ın önemli bir köşe taşı hatta ilk noktası olduğunu anlatan Yıldız Holding ve Pladis Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, tüketiciyi anlamanın ve ulaşmanın en kritik şey olduğunu dile getirdi.

Yatırım ortamı açısından Ortadoğu’nun jeopolitik riskler içerdiğini, ancak tüketiciye ulaşmamanın yatırımcı açısından daha büyük bir risk olduğunu söyleyen Ülker, ticaretin gelişmesinin de barışın sağlanması ve yaşamasında önemli bir role sahip olduğunu vurguladı. Bir günde pazarlık edilip alınan Cidde fabrikasında, Godiva ve United Biscuits (UB) yolculuğunda, geriye dönüp baktığında en önemli şeyin pazarı iyi anlamak olduğunu düşünen Murat Ülker’in, bu coğrafyaya ve pazara ilişkin gözlemleri ile Cumhuriyet’in sorularına verdiği yanıtları özetle şöyle:

Yiyip içecekler

-Cidde ve Riyad fabrikalarının yer aldığı ülke ve içinde yer aldığı coğrafya önemli jeopolitik riskler içeriyor. Sizce yatırım ve istihdam için uygun bir ortam var mı?

Jeopolitik riskler maalesef sözünü ettiğiniz coğrafyanın kadim sorunudur. Bu coğrafyada elbet bu sorunların çözümü siyaset müesseselerinden gelecek. Fakat ticaretin, endüstrinin gelişmesi ve refahın artması da barışın ihsas edilmesinde mühim bir rol oynayacaktır. Jeopolitik riskler nedeniyle buradan uzak kalmak, aynı zamanda burada yaşayan milyonlarca tüketiciye ulaşmamak manasına gelir ki, yatırımcılar için bu mevcut riskten daha büyük kayıp olacaktır. Bir de hangi konuda yatırım yapacağınız önemlidir. Bizim sektörümüz gıdayla ilgili. İnsanlar her durumda yiyip içeceklerdir. Dünyanın en büyük gıda şirketleri yıllardan beri bölgede üretmekte, satmaktadırlar. Tabii ki biz de oradayız, yatırımlarımızı sürdürüp lider olduğumuz ülkelerde liderliğimizi pekiştireceğiz, diğerlerinde pazarımızı genişleteceğiz.

5 bin kişiye istihdam

-Türkiye’nin bugünkü yatırım ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’nin Ortadoğu’ya benzer, eş bir jeopolitik riskinin olduğunu düşünmüyorum. Elbet sınırlarımızın hemen arkasındaki savaş veya çatışma varsa da, bu durum hükümetin ve ordunun kontrolü altında. Bu manada herhangi bir istikrarsızlık ya da riskle karşı karşıya değiliz. Memleketimizde güven içinde yatırımlarımızı sürdürmekteyiz.

Biz holding olarak 1944’ten beri ülkede yatırımlara devam ediyoruz, yatırımlarımızın yüzde 60’ı Türkiye’de. Bu sene 5 bin kişiye istihdam sağlama hedefimiz var. 2021’e kadar ise pladis olarak 5 milyar TL’lik yatırım planımız mevcut.

-Avrupa ülkeleri ile yaşanan gerilim Türkiye’nin ekonomik ilişkilerini sizce nasıl etkiler?

nasıl etkiler? Türkiye’nin Avrupa ülkeleri ile olan ticari ilişkileri birkaç yüzyıllık bir geçmişe sahip. Günümüzde de endüstriyel ve ticari ilişkiler, hem ülkemizin hem de Avrupa ülkelerinin ekonomilerinde önemli yüzdelere sahip. Geçmişten günümüze zaman zaman yaşanan siyasi krizler her coğrafyada değişik dönemlerde kendini gösterebilmektedir. Fakat geçici sorunlar zamanla aşılır, ülkeler arası ticaret sağlıklı bir şekilde yoluna girer.

-Hollanda ile zirveye çıkan gerilimde bir ekonomik ya da siyasi yaptırım söz konusu olabilir mi?

Bu karar biz iş dünyasının değil, hükümetimizin tasarrufundadır. Bize bu konuda alınacak kararlara uymak düşecektir.

S. Arabistan fabrikasını bir günde aldı

İlk olarak 1970’li yıllarda geldiği Suudi Arabistan pazarının, o günlerde ilgisini çektiğini belirten Murat Ülker, bu piyasaya girme kararını nasıl verdiklerini ise şöyle aktardı: “Babamın Suudi Arabistan’da iş yapması önce bir zorunluluktan başladı. İhracat karşılığı kredi almıştı ve bu kredi ile makinelerimizi yenileyip çeşitlerimizi artırmıştık. Zamanı gelince de ihracat taahhüdümüzü yerine getirecektik. İhracat için de pazar araştırması yapması gerekiyordu.

Ortadoğu ülkelerinde geniş muhiti olan eski Şanlıurfa milletvekillerinden Salih Özcan ile bölgeye gitti. Beyrut, Kuveyt, Bahreyn ve Suudi Arabistan pazarlarını gezmişler. Suudi Arabistan’da İngilizlerin (şimdi bizim olan UB) hâkimiyetini görmüşler. Babam bu geziden bir sürü numune ve biraz da bozuk moralle döndü. Pazarın koşullarında rekabet edemeyeceğimizi ve zarar edeceğimizi düşünüyordu. Fakat bir yerden başlamak gerekiyordu. İşimiz bir kamyon bisküvi göndermekle başladı... Fabrika kurarken pazara yakın olmanın avantajlarını kullandık. İhracatta belli bir hacme ulaşınca, Sabri Bey imalat imkânı olur mu diye takip etti. 2000’de bir yatırımcı burada bir yağ fabrikası kurmuş önce. Sonra çikolataya dönmüş ama başarılı olamamış. O sırada ben de kayınvalidem ve kayınpederimi hacca götürmüştüm. Umre ve hac arasında Cidde’ye gittim. Bir günde pazarlığı bitirip fabrikayı aldım. Bugün Suudi Arabistan’da bisküvide pazar lideriyiz, işlerimiz kârlı. Çikolata da gayretlerimiz sürüyor. Dünyanın en büyük cirolu Godiva dükkânı Riyad’dadır. Dükkân açmaya devam ediyoruz.”

Çikolatalı gofret sıcakta yenmiyor

Dünyada üç yerde bisküvi pazarında bir numara olduklarını anlatan Ülker, bunları Türkiye, İngiltere ve Suudi Arabistan olarak sıraladı. Ülker, “Arap dünyasında da bir Arap Gümrük Birliği var. Hem Mısır, hem Suudi Arabistan’ı bir araya getirince üç fabrika oluyor. Buralardaki imalatla, birkaç yüz milyonluk Arap dünyasına serbest dolaşımla mal satılabilecek. Ayrıca, buradan Afrika ülkelerine de mal satılabiliyor. Dubai üzerinden de Hindistan ve Pakistan’a; Batı Hint Okyanusu kıyılarına da mal satılıyor. Bu manada Suudi Arabistan’ın stratejik önemi var” dedi. İklimin tüketiciler üzerinde etkisine değinen Murat Ülker, şöyle konuştu: “Mesela Suudi Arabistan’da Çokoprens çok satılır buna karşın Ülker Çikolatalı Gofret satılmaz. Çünkü sıcak memleket. Çokoprens’in çikolatası içinde olduğundan, bulaşmadan yeme imkânı var. Fakat çikolatalı gofret satılmaz. Çünkü, çikolatası tümüyle ambalaja bulaşıyor, sıcaktan.”

‘Kamyonların depoyu bulabilmesi ile başladık’

Murat Ülker, S. Arabistan ile ilgili olarak şunları söyledi: “İlk gittiğimde 5 milyon dolarlık bir ihracatımız vardı. O zaman için iyi bir paraydı. Bir senede işin hacmini 2 misline çıkardık. Yaptığımız iş basitti. Kamyonların depoyu bulmasını sağlıyorduk. Geriye baktığımda asıl başarının, sevkıyatlarla müşterileri buluşturmak olduğunu görüyorum.”

ABD emoji İspanya asık surat

Murat Ülker, yıllar içinde iş yaptığı ülkeler ve insanların beklenti ve iş yapma biçimlerini de şöyle özetliyor: “130 ülkeyle direkt ticaretim var. Kimi güler yüzden hoşlanır, kiminde daha mesafeli bir ilişki gerekir. Amerikalılarda güler yüz şarttır. İlla ki Amerikalılar bir ‘samimi emoji’ isterler. İspanya’da, Türkiye’de ise asık surat muteberdir… Mesela, Türkler, İtalyan ve Araplarla toplantılar pek uzun olur. Çünkü üçü de pazarlıkçıdır. Suskun ve biraz da sıkıcı olmakla birlikte en kısa toplantı ise Japonlarladır. O nedenle bir ülkeye ilk kez girildiğinde pazarı tanımak için GOYA artık bir zorunluluk. Yani (Gez oturma yerinde artık... olarak kısaltılan pazar ve dükkân gezme).”

İş hayatına 1982 yılında atıldığını belirten ve bunca yıl sonra her kültürün başka bir özelliği olduğunu öğrendiğini ifade eden Ülker, “Ama asıl öğrendiğim şudur ki; bu işin temeli, saygı ve güvendir. İstikrar şarttır. Bugün aşağı yukarı, her ülkeyle nasıl iş yapılır biliyorum” dedi.

Ülker, bu kapsamda çeşitli ülke insanlarının ticarete de yansıyan özelliklerini şöyle anlattı:

İspanya’da asık surat

? Amerikalılarda güler yüz şarttır. Bunu bana, annemin hastalığı nedeniyle bulunduğum hastanedeki temizlik görevlisi öğretti! Kadın görevli ‘Bana neden bir günaydın demiyorsun, asık suratla geziyorsun’ diye fırça attı. ‘Annem hasta, aklım onda’ filan dinlemiyor. İlla ki Amerikalılar bir ‘samimi emoji’ isterler. İspanya’da, Türkiye’de ise asık surat muteberdir.

? Yine Türkler, İtalyanlar ve Araplarla toplantılar pek uzun olur. Çünkü üçü de pazarlıkçıdır. Bazen sadece pazarlık etmek için bile pazarlık ederler ama bunlarla toplantı eğlencelidir.

? Suskun ve biraz da sıkıcı olmakla birlikte en kısa toplantı ise Japonlarladır.

Ortak olmanın incelikleriyle ilgili de dikkat çekici detaylar aktaran Murat Ülker, herkesin önceliğini önemli bulduklarını ve işlerini böyle yönettiklerini söyledi. ‘İş’in bir tüzel kişilik olduğunu ve kendi öncelikleri olduğunu dile getiren Ülker, bu konuda da şunları anlattı:

‘Bıçak payı bir’ kuralı

“İş’in kendisi patrondur. Ortaklıklarda, işin patron olduğunu kabul edince gerisi kolay. Güven ve karşılıklı saygı zaten olmazsa olmazdır. Yine yabancılarla ortak olmak, mesafe olarak uzak olmaktır. Kurum kültürleri de farklıdır. Bu durumda sadece işlerin birleşmesi ile yetinilmez. Kurum kültürlerini de birleştirmek gerekir. Bunun için empati gerekiyor. Ayrıca ortaklarınızın hakkına riayet etmek de çok gerekli. Babamdan kalan bir nasihat vardır: Bıçak payı bir kuralı. Ortaklığı bir pastayı paylaştırmak olarak düşünürseniz, bıçak pastayı keserken, ince bir bıçak payı kalır. O payı ortağa bırakmak manasındadır. Çok minunum bir paydır ama iyi niyeti gösterir.”

“ACIMDAN ÖLDÜĞÜMÜ HATIRLARIM”

Murat Ülker, global yolculuklarının başlangıç noktası olarak nitelediği S. Arabistan’ı, ilginç bir anekdotla anlattı: “İlk zamanlar iş görüşmelerinde acımdan öldüğümü hatırlarım. Bizde iş yemeklerinde yemeğini yer, sohbet eder, genellikle kahveye geçince iş konuşursun. Arap ülkelerinde ise önce gece yarılarına kadar iş konuşuluyor, ancak iş bittiği zaman yemeğe oturuluyor. Yemeğini bitiren elini yıkar, ”Allahaısmarladık” der ve çıkar. Yemekten sonra oturmak ayıptır. Onun için yemeği gece 12’ye koyarlar.”

Cumhuriyet/Dünya

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde