Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz talebine gayrimenkul sektöründen destek

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz talebine gayrimenkul sektöründen destek

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konut kredisi faiz oranlarının yıllık yüzde 9'a çekilmesi talebine gayrimenkul sektörü temsilcilerinden destek geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz talebine gayrimenkul sektöründen destek
16px
24px
04.08.2016 16:08
ABONE OLgoogle
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konut kredisi faiz oranlarının yıllık yüzde 9'a çekilmesi talebine gayrimenkul sektörü temsilcilerinden destek geldi.

Bankaların konut kredisi faiz oranlarını düşürmesiyle inşaat başta olmak üzere yaklaşık 300 sektörde hareketlilik yaşanacağını ifade eden sektör temsilcileri, bu durumun Türkiye ekonomisine domino etkisi yapacağı görüşünü dile getirdi.

Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum, Emlak Konut ile Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneğinin (GYODER) Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sonrası ekonominin çarklarının dönmesi ve inşaat sektörünün canlılığını koruması amacıyla başlattığı kampanyaların satışları hareketlendirdiğini ifade etti.

Kurum, Emlak Konut olarak durağan bir dönemde fedakarlık yapmak gerektiğini düşünerek başlattıkları kampanyada faiz oranını yıllık yüzde 8,4'e düşürdüklerini, kampanya kapsamında dün akşam itibarıyla 30 projede 1.000'in üzerinde bağımsız bölümün satıldığını ve 650 milyon liraya yakın ciro elde edildiğini bildirdi.

Kurum, "Konut kredisi faiz oranlarını düşürmenin satışları hareketlendirdiğini şu anda canlı olarak görüyoruz. Biz, yaptığımız fedakarlığın tüm sektörlere yayılması gerektiğini söylüyoruz. " diye konuştu.

MİLLİ İRADEYE SAHİP ÇIKMA GÜNÜ

Ahmet Akbalık - ÖZAK GYO Yönetim Kurulu Başkanı
 
Bugün; ülke olarak yaşadığımız zor günleri bir an önce geride bırakabilmek için, Türkiye’nin değerlerine, milli iradeye ve ekonomimize omuz omuza sahip çıkma günü... 
 
Yaklaşık 300 alt sektörün çarklarını döndüren gayrimenkul sektörü, bu hassas dönemde, üstüne düşen sorumluluğun bilinciyle, cesur bir şekilde harekete geçti. Başta Emlak Konut GYO ve GYODER’in attığı adımlar, hayata geçirdiği kampanyalar, sembolik anlamının çok ötesinde, ülke ekonomisi açısından itici bir güç, moral/motivasyon unsuru oldu. 
 
Ancak bu dönemde herkes elini taşın altına koymalı, tüm taraflar üzerine düşen fedakârlığı göstermeli... Bu noktada bankacılık sektörüne de çok önemli görevler, sorumluluklar düşüyor. Malum, Türkiye’de bankacılığın artık çok sağlam temelleri var. Bankalar özellikle son 10 yılda çok önemli bir kârlılığa imza attı. Bu kârlılıkta yönetim kalitesinin ve sektörel düzenlemelerin yanı sıra en önemli etken, ülkenin son 10 yıldaki iktisadi iklimi. Bu nedenle bankacılık sektörünün, yüksek kârlılığını borçlu olduğu milletimiz ve ülkemiz için harekete geçmesi, elini taşın altına koyması gerekiyor. Biz gayrimenkul sektörü olarak üzerimize düşeni gönüllü olarak yaptık, yapmaya devam ediyoruz, sıra şimdi bankacılık sektöründe. Bankalar, atacakları cesur adımlarla, ülke ekonomisinin eskisinden daha da dinamik bir hale gelmesine katkıda bulunmalı.  
 
Evet, mevcut konjonktürde piyasada ve bankacılık sektöründe bir likidite sıkıntısı yaşandığını, bu durumun ekonomik anlamda bir sıkışıklık yarattığını görüyoruz. Ancak bu sıkıntıyı aşmanın farklı yollarından söz etmek de mümkün. Öncelikle Merkez Bankamız, Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD’de olduğu gibi, kendi kaynaklarıyla likidite sorununun aşılmasına destek olabilir. Piyasayı kendi kaynaklarıyla rahatlatarak paranın maliyetinin düşmesine zemin yaratabilir. Bir diğer alternatif ise Hazine’nin uzun vadeli tahvillerle, ucuz maliyetlerle borçlanarak piyasaya ve bankacılık sektörüne likidite sağlaması olabilir. Her iki olasılığın da, piyasaya ciddi anlamda nefes aldıracağına inanıyoruz. 
 
Gayrimenkul uzun vadeli bir yatırım aracı ve biz gayrimenkul piyasasında orta ve uzun vadede herhangi bir risk görmüyoruz. Ülkemizin önü açık, geleceği çok aydınlık ve buna herkes gönülden inanıyor. Karamsar tablolar bir kenara, aksine bugün yaşadığımız dalgalanmaların, yatırımcılar açısından çok önemli fırsatları da beraberinde getirdiğini düşünüyoruz. Emlak Konut GYO’nun, GYODER’in hayata geçirdiği kampanyalar çok önemli fırsatlar, avantajlar sunuyor. Gayrimenkul sektörü özelinde, bu dönemde yapılacak yatırımların büyük bir kârlılık potansiyeli taşıdığını gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Böyle bir dönemde cesaret gösterip, gayrimenkul piyasasında pozisyon alan yatırımcılar bu işten karlı çıkacaktır. 
 
Ülkemize, değerlerimize, geleceğimize sahip çıkmak için her sektörü, gayrimenkul sektöründe olduğu gibi sorumluluk üstlenmeye davet ediyoruz.  

"Ekonomiye sahip çıkarak burada da bir tarih yazmamız gerekiyor"

Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun da bankaların konut kredisinde faiz oranlarını düşürmesine ilişkin çağrısı dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür ederek, faiz oranlarının bir an önce yıllık yüzde 10'un altına düşmesi gerektiğini söyledi.

Bankaların kar peşinde koşmanın ötesinde ülke ekonomisine destek vermesini istediklerini dile getiren Torun, "Yatırımcıya destek vermek, ekonominin çarklarının daha hızlı dönmesini, istihdamın, üretimin artmasını sağlamak bir yurttaşlık görevidir, bir vatanseverliktir." dedi. 

"Finans sektörü de faiz oranlarında fedakarlık yapmalı"

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım ise konut satışları üzerindeki en önemli etkenlerden birinin kredi faiz oranları olduğuna dikkati çekerek, Emlak Konut'un başlattığı kampanyanın bunu teyit ettiğini söyledi.

Nazmi Durbakayım, şu anda sektörde devam eden, 86 projede 56 binin üzerindeki konutu kapsayan yüzde 0,70 faiz oranlı ve 120 ay vadeli kampanyanın yükünü müteahhitler ve Emlak Konut'un çektiğini belirterek, "Herkes elini taşın altına koymalı. Finans sistemi de bu birlik ve beraberliğin içerisinde olduğunu göstermek için faiz oranlarında fedakarlık yapmalı." dedi.

Kredi faiz oranlarının düşmesiyle konut satışlarının ivme kazanacağını vurgulayan Durbakayım, "Konut sektörü 300 civarında sektörü kontrol altında tutuyor. 500 milyar dolara yakın GSMH içinde konut sektörünün payı yüzde 5'lere yaklaşmış durumda. Konut sektörünün harekete geçmesi demek, ekonomide domino etkisi yaşanması demek. Ekonominin çarkları hız kazanır." ifadelerini kullandı.
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde