Zirvede 13:57 sıkıntısı: Gül neden iptal etti

Bilindiği gibi 18 ağustos pazar günü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Erdoğan’ın planlı bir görüşmesi vardı. Ancak bu görüşme son anda sürpriz bir şekilde ertelendi. Kimsenin anlam veremediği bu ertelemenin ayrıntılarını öğrenmeye çalıştım ilginç bilgilere ulaştım.

Görüşme saati 14:00 olarak belirlenmişti. Ancak saat 13:57’de Başbakanlık Özel Kalemi’nden Cumhurbaşkanlığı aranarak “Başbakan’ın rahatsız olduğu bu nedenle görüşmeye gitmeyeceği” bildirildi. 

Bu bilgiyi sefer Başbakan’ın “rahatsızlığının” ne olduğunu merak ettim. Başbakan’ın “rahatsızlığının” ne olduğunu tam olarak öğrenemedim ama “rahatsızlığın” ne olmadığını öğrendim: Başbakan’ın o gün Abdullah Gül ile görüşmesine engel olacak medikal bir rahatsızlığı yoktu. 

Nitekim Abdullah Gül ile randevusundan önce MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Başbakan Kısıklı’daki evinde uzun sayılabilecek bir görüşme yaptı. Ayrıca o gün akşam Erdoğan Ankara’ya döndü. Eğer Erdoğan’ın Gül ile görüşmesini engelleyecek bir medikal “rahatsızlığı” olsaydı Ankara’ya gitmezdi şeklinde değerlendiriliyor.

Ankara’da konuştuğum kaynaklar Erdoğan- Gül randevusunun iptal edilmesinin nedeninin Hakan Fidan- Erdoğan görüşmesinde aranması gerektiğini düşünüyor. Nitekim Başbakan o görüşmeden sonra talimat vererek Gül ile olan görüşmesini iptal ettiğini duyurdu.

Cumhurbaşkanlığı’nın randevu saatinden sadece üç dakika önce aranarak Başbakan’ın randevuyu iptal ettiğinin bildirilmesi Cumhurbaşkanı’na karşı bir tavır olarak değerlendiriliyor.

Başbakan’ın Gül’e karşı tavır almasının üç muhtemel nedeni üzerinde duruluyor.

Bunlardan ilki ve en güçlü ihtimal MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Başbakan’a verdiği bilgi nedeniyle Erdoğan’ın Abdullah Gül ile olan randevusunu iptal ettiği yönünde.

İkinci güçlü ihtimal özellikle Gezi olaylarından sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün giderek belirginleşen daha etkin olma siyaseti. Bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Gül Gezi olaylarında verdiği mesajla Erdoğan’la ters düşmüştü.

Erdoğan ve çevresi Gezi olaylarının Erdoğan’a karşı yapılmış bir uluslararası komplo olduğuna inanıyor. Bu konuda özellikle Washington, Londra ve Brüksel’in Erdoğan’a alternatif lider arayışında olduğunu düşünüyorlar. Burada Abdullah Gül ismi öne çıkıyor. Gül’ün uzlaşmacı mesajları işte bu nedenle Erdoğan ve çevresini rahatsız ediyor.

Bu kontekste uyan ilginç bir ayrıntı Ramazan ayında Washington’dan Ankara’ya ulaştı. ABD Başkanı Obama’nın Müslüman ülke liderlerine verdiği iftar yemeğinde Türk Büyükelçi ile yaptığı kısa görüşmede Tayyip Erdoğan’ı değil Abdullah Gül’ü sorduğu Ankara’da konuşulan bilgilerden biri. Büyükelçi’nin bu ayrıntıyı Ankara’ya nasıl rapor ettiğini bilmiyoruz ama bu tutumun Erdoğan ve çevresini rahatsız ettiği Ankara’da konuşuluyor.

Yine Abdullah Gül’ün bu ayın başında yapılan YAŞ karalarında inisiyatif alıp bazı Generalleri veto etmişti. Erdoğan’ın askerlerin taleplerine hiç itiraz etmeden topu köşke atması Gül’ün de inisiyatif alıp isimleri Ergenekon yapılanmasıyla anılan bazı generalleri tasfiye etmesinin basında yer alması Erdoğan’ın çevresini rahatsız ettiği konuşuluyor.

Bu bağlamda bardağı taşıran son rahatsızlığın bir kaynağı da Erdoğan Nobel ödüllerine verip veriştirirken, Abdullah Gül’ün Nobel ödüllü bilim insanlarını köşkte ağırlaması ve bunun basına yansıması olarak görülüyor.

Bu bağlamda Erdoğan ve çevresinin Abdullah Gül’ün giderek netleşen oranda daha fazla inisiyatif almaya başlamasından rahatsız olduğu iddia ediliyor.

Erdoğan’ın pazar günkü “13:57 rahatsızlığının” nedeni yukarıda anlattığım parçaların birleştirilmesiyle yapılan ve Erdoğan’a sunulan “analiz”e bağlanıyor: Bu “analize” göre Erdoğan’ı uzlaşmaz bulan ulusal ve uluslararası güçler Abdullah Gül’ü uzlaşmacılığı nedeniyle beğenip destekliyor. Gül’de bunun için daha net inisiyatif alıyor medyaya açıklamalar yapıyor.

Buna karşı Erdoğan ve çevresi Gül’ün yalnızlaştırılması ve çalışmalarına hız verecek. “13:57 rahatsızlığı” bunun ilk işaretiydi. Bundan sonra Gül’e yakın yazarların sesinin kısılması beklenebilir...

Emre Uslu/Taraf