Zaman Evet diyen Rona Yırcalı'yı çok sevdi

Zaman Evet diyen Rona Yırcalı'yı çok sevdi

DEİK Başkanı refefandumda Evet diyeceğini açıklamasından sonra sık sık Zaman yer almaya başlaması dikkat çekti..

Zaman Evet diyen Rona Yırcalı'yı çok sevdi
16px
24px
09.09.2010 05:11
ABONE OLgoogle

DEİK İcra Kurulu Başkanı ve TÜSİAD üyesi Rona Yırcalı, 31 Ağustos'ta Zaman Gazetesi'nde Turhan Bozkurt ve BayramKaya'ya verdiği demeçte "Bazı çevreler eleştirebilir ama ben yine de 'evet' diyeceğim" diyerek referandumda görüşlerini açıklamıştı.

Daha önce sıksık TUSKON'la arasındaki çekişmeyle gündeme gelen DEİK Başkanı Yırcalı'nın kararını açıklaması sonrası Zaman'ın kuruma bakış açısı değişti. Şimdide Zaman'dan Günseli Özen Ocakoğlu, Rona Yırcalı ve iki oğlu ile geniş bir röportaj yaptı. İşte o röportaj...

Gelecekte en büyük sıkıntımız elektrik olacak  
 
 DEİK Başkanı Rona Yırcalı işleri oğulları Ahmet Sırrı ve Sinan Yırcalı'ya devretmiş. Balıkesir'de Yırcalı Grubu ziyaretimde, transformatör (trafo) üreticisi Best AŞ'de mihmandarım Sırrı Yırcalı, yem fabrikası Balyem ile çuval fabrikası Yersa'da ise Sinan Yırcalı oldu. Santral yatırımları da bulunan Best'in Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Sırrı Yırcalı, son 25 yılda Türkiye'deki enerji talebinin yılda ortalama yüzde 7,5 arttığını belirtiyor. Bugün 44000 MW olan kurulu gücü, 2025'te 85000 MW'a çıkarmak gerekiyor. Yırcalı'ya göre, elektrik üretiminde nükleer, termik, hidro, güneş, rüzğar vs. bütün kaynakları seferber etmemiz şart. 

Geçtiğimiz nisan ayında Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Rona Yırcalı ile İş Dünyasına Yön Verenler söyleşileri kapsamında görüşmüş, ancak bir işadamı olarak yatırımlarını konuşmak yerine Yırcalı ailesinin tarihi üzerinden 1950-1960 yılları arasında ülke siyasi tarihimizin en çalkantılı dönemine yoğunlaşmıştık. Yine aynı söyleşide Yırcalı Grup'un yatırımlarını görmek üzere Balıkesir'e gideceğim konusunda da sözleşmiştik. Verilen sözler tutulmalı diyerek, çok sıcak bir ağustos gününde Balıkesir'e doğru yola düştüm.

Rona Yırcalı ile ilk ziyaretimizi Balıkesir'e henüz tayin olmuş Vali Yılmaz Aslan'ın makamına yapıyoruz. Hiç bu kadar genç bir vali ile karşılaşmamıştım. Vali Aslan ile Balıkesir'in coğrafi konumu, denize açılan sahilleri, ekonomisinin beslendiği alanlar ve nihayet üniversite-sanayi ilişkisine kadar her konuda konuşuyoruz. Ne zaman görevine bu kadar adanmış bir bürokrat görsem içim mutlulukla doluyor, geleceğe umutla bakıyorum. Vali Yılmaz Aslan'a başarılar dileyerek makamdan ayrılıyoruz. Önümüzde bir koca gün ama gidilecek de çok yer var.

Rona Yırcalı, ülkenin ekonomik gelişmesine ilişkin meselelerinde sorumluluk almaktan kaçmamış. Günümüze gelene kadar da hem kendi işlerini hem de memlekete hizmeti birlikte yürütmüş. Ta ki, yurtdışında eğitim gören iki oğlu A. Sırrı ve Sinan Yırcalı işleri büyük ölçüde devralıncaya kadar. Balıkesir Yırcalı Grup ziyaretimde, Best AŞ'de mihmandarım Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Ahmet Sırrı Yırcalı olurken, yem fabrikası Balyem ile çuval fabrikası Yersa'da Yönetim Kurulu Üyesi ve Finans'tan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sinan Yırcalı yardımcı oluyor.

Daha en baştan "Sadece akçeli işler yetmez" demişler

Balıkesir'de beni çok mutlu eden iki ziyaretim var. İlki Yırcalı ailesinin kuruluşunu yaptığı ve bugün de desteğini sürdürdüğü Müşerref Yırcalı Çocuk Yuvası ve yine kurucusu oldukları Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi. Bir de gidemediğim Muharrem Hasbi Koray Anadolu Lisesi'nden de söz etmek gerek.

Rona Yırcalı'nın anne tarafından büyükbabası olan Muharrem Hasbi Koray, Cumhuriyet'in kurulduğu yıllarda ülkemizin sanayi önderlerinden birisiymiş. 1959 yılında bir vatandaşın tamamen kendi imkanlarıyla yaptırıp Türk milli eğitimine armağan ettiği okullardan birini yaptıran ve eğitim öncülerinden biri olan merhum Muharrem Hasbi Koray'ın adını taşıyan Anadolu Lisesi, 900 öğrencisi ve 95 öğretmeniyle eğitimine devam ediyor.

Merhum Sırrı Yırcalı, Rona Yırcalı'nın babası. Kısa adı SYAL olan Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi de tıpkı kayınpederi M.Hasbi Koray'ın yaptığı gibi okulu tamamen kendi imkanlarıyla yaptırarak Türk milli eğitimine armağan etmiş. Türkiye'de yabancı dil hazırlık eğitimi veren ve eğitimi 5 yıl olan 10 adet Anadolu lisesinden birisi olan SYAL beş yıl üst üste yabancı dil sınavlarında Türkiye birincisi olmuş. Okul 750 öğrenci ve 64 öğretmeniyle eğitime devam ederken destek faaliyetler "Yırcalı Eğitimi ve Kültürü Geliştirme Derneği" vasıtasıyla yapılmakta. Balıkesir Müşerref Yırcalı Çocuk Yuvası'nın bahçesinde okul müdürü ve yardımcısı bekliyor beni. Az gerilerinde de elindeki çiçek buketiyle bana bakan küçük bir kız çocuğu. Gözlerim doluyor ama gösterilmez ki gözdeki yaş. Önüme düşüyor beraber geziyoruz yuvayı. Her yer tertemiz, çocuklar gülüyor. Üzüntümü, keşkelerimi bir yana bırakıp bu yuvadaki çocukların şanslı olduğunu düşünüyorum. Yuvaya ismi verilen Müşerref Yırcalı, Rona Yırcalı'nın annesi. Çocuk Yuvası 1963 yılında inşa edilerek devlete hediye edilmiş. 50-60 kimsesiz çocuğu barındıran yuva, 0–6 yaş grubu gibi bakımı en zor gruba hitap ediyor. Yuvadaki çalışmalar da "Yırcalı Kimsesiz Çocukları Koruma ve Yaşatma Derneği" tarafından yürütülüyor.

Görmeden anlaşılması, anlatılması zor bir fabrika

İlk fabrika ziyaretimizi eski Balıkesir Elektromekanik Sanayi AŞ Best'e yapıyoruz. Bu fabrika 1969'da bir grup yatırımcı tarafından transformatör üretimi yapmak üzere kurulmuş. İlk lisanslı üretimi ise EUB lisansıyla 1975 yılında yapılmış. Yıllar içinde giderek daha yüksek gerilimli transformatörlerin yapımı gerçekleştirilirken 1989 yılında Skoda/Maylamıd ile dökme reçineli kuru tip transformatörlerin üretimine geçilmiş. 1995 yılı Best için uluslararası anlamda kalitesinin belgelendiği yıl olmuş. Best ürünleri bağımsız test laboratuvarı CESİ-İtalya'nın kısa devrelere karşı mekanik dayanım testinden başarıyla geçmiş. Bugün 48 ülkeye ihracat yapan firmanın ilk ihracat yılı 1997.

Ülkemizdeki ikinci büyük transformatör şirketi olan Best'in işleri giderek artınca, bugün organize sanayi bölgesinde en son teknolojiyle donatılmış ikinci fabrikanın yatırımına karar vermişler. Balıkesir'deki üçüncü durağımız bu ileri teknolojiye sahip fabrika oluyor. Düşünüyorum da eğer gidip görmeseydim, Best'te yapılan işleri anlamam pek mümkün olmayacaktı çünkü biz transformatörleri açık alanlarda kocaman çelik kasalar olarak görüyoruz. "Yıldırım düştü trafo patladı!" dediler mi de filmlerdeki o ışık şelalesi gelir aklımıza. Oysa bu patlama işi hiç de bildiğimiz gibi değilmiş. Yıldırım etkisini gerçeğine benzer şekilde transformatörlere uygulayan Faraday Kafesi testi insanoğlunun neleri başarabileceğini göstermesi açısından çok önemli. Şahsen ben Faraday Kafesi'nde kendimi bir uzay üssünde hissettim dersem abartmış olmam. 

Dünya ölçeğinde işler yapan Türkler

Yönetim Kurulu Üyesi A.Sırrı Yırcalı, OSB'deki yeni yatırımlarıyla sermayesi yüzde 100 Türk olan ikinci büyük transformatör üreticisi olduklarını söylüyor ve "Bugün Best AŞ'de 105'i mühendis olmak üzere toplam 753 kişi çalışıyor. İki organize sanayi bölgesinde 17 bin metrekare üzerine kurulu fabrikaların toplam kapalı alanı 5 bin metrekare. Best'te pek çok ilk ve tek var. 800 MVA/525 kV seviyesinde Türkiye'de üretim yapabilen tek üretici Best iken, 500 ton kaldırma kapasitesine sahip tek üretim hattı da yine OSB'deki fabrikada." diye konuşan Sırrı Yırcalı fabrikadan çok laboratuvara benzeyen düzenli ve tertemiz fabrika alanlarını gezdirirken yaptığı işten aldığı keyfi ve gururu gözlemleyebiliyorum. Bana gelince 200 tondan daha büyük bir transformatörün üretim hattından stok hattına alınışını izlemek gerçekten çok keyifliydi. Gençten bir çalışan, hava yastıklarıyla yerden kaldırılmış kocaman çelik kutuyu çok hafifmiş gibi çekerek götürüyordu.

Best AŞ, 1925'ten bu yana Türkiye'de elektrik müteahhitlik işleri yapan AEG Genel Elektrik AŞ'yi de 2009'da bünyesine katmış. Yırcalı Grup, Best AŞ'de 375 milyon TL, Balyem AŞ'de 40 milyon TL ve Yersa AŞ'de 35 milyon TL olmak üzere toplam 450 milyon TL yıllık ciroya sahip.

"Best AŞ'nin kardeş kuruluşları da var." diyor Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi A. Sırrı Yırcalı ve "Grubumuz, Karesi Enerji altında topladığı çeşitli elektrik üretimi iştiraklerine de sahip. Bunların bazısı üretimdeyken bazılarının inşaatı halen sürmekte. Gönen HES AŞ, Gönen/Balıkesir'de üretim yapan hidroelektrik santralimiz. 1998 yılında devreye alındı. Pamuk HES AŞ Tarsus'ta Pamuk Çayı üzerinde kurulu, 2003 yılında devreye girdi. Karhes Ltd. Şti. Giresun'da kuruluyor. Toplam 155 milyon dolarlık bir yatırım ve inşaatı henüz devam ediyor. 2011 yılında devreye alınacak. Akres AŞ'nin inşaatına Akhisar'da başladık ve 2011'de devreye alınacak. Akres rüzgar santralimiz ve 50 milyon Euro'luk bir yatırım. Yüzde 10 hissesine sahip olduğumuz Egenda AŞ ise İzmir'de kurulu ve 2010 yılında 8 MW'lık bir jeotermal enerji santraliyle üretimde. Egeda'nın büyük ortağı Enda AŞ ise elinde çok sayıda RES lisansı bulunan bir enerji şirketi.

Türkiye'nin yakın gelecekteki enerji ihtiyacı her yıl artarak devam ederken, son 25 yılda Türkiye'deki enerji talebi yılda ortalama yüzde 7,5 oranında artıyor. Yaşadığımız krize rağmen bu rakam büyüyor. Dikkat ederseniz aynı dönemde ortalama GSMH büyümesi enerji talebi büyümesinin altında kalıyor. Bugün yaklaşık 44000 MW kurulu güce sahibiz. Talepteki bu artışı hesaba kattığımız zaman 2025 yılında kurulu gücümüzü 85000 MW civarına çıkarmamız lazım. Yani Cumhuriyet'in ilk 87 yılında kurulan toplam güç kadarını önümüzdeki 15 yılda kurmamız gerekiyor. Dolayısıyla enerji üretiminde kullanabileceğimiz tüm kaynakları (nükleer, termik, hidro, güneş, rüzgar, biokütle, jeotermal vs.) değerlendirmemiz gerekiyor." diye konuşuyor.

Teknolojinin Ar-Ge'si olur da yemin olmaz mı?

Sinan Yırcalı küçük kardeş. O da ağabeyi gibi yurtdışında eğitim almış. Best'te daha çok işin finans tarafına bakarken Balıkesir Yem Sanayi AŞ Balyem'in de sorumluluklarını üstlenmiş. Üretimden satışa pek çok aşamada yeni uygulamalar getiren Sinan Yırcalı, "Hayvancılıkta daha fazla süt ve et alabilmek için beslenme çok önemli. Bu nedenle de hem bayilerimizin hem de ürünümüzü kullananların eğitimine önem vermeye başladık. Bu amaçla sürekli eğitim seminerleri düzenliyoruz." diyor.

Balyem, 1968 yılında Ege Bölgesi'nde kurulan ilk modern yem fabrikalarından birisi. Ağırlıklı olarak büyük ve küçükbaş hayvancılığa yem üreten kuruluş, yoğun Ar-Ge çalışmaları sayesinde Türkiye'de ilk defa üretilen bir yem tipini geliştirmiş. Yaz sıcaklarında sağmal ineklerdeki süt verimi düşüklüklerini engelleyen sıcak stresi yemi ile yüzde 25'lere kadar varan süt kayıplarının geri kazanılması sağlanmış. Gelişen ülkelerde son 20 yılda hayvan başına süt verimi ortalaması yüzde 30 artarken döl verimi ve benzer problemlerde de yüzde 23 artış saptanmış. Balyem'de büyükbaş hayvanlarda rastlanan bu türden hastalıkları engelleyici bir yem de geliştirme aşamasında. Üretilen yemlerin verimliliğini takip edebilecekleri ve sektördeki bilgi eksikliğini giderebilecekleri uygulamalı seminerler de düzenleyen şirket, bir eğitim çiftliği de kuruyor.

İşin başında olmak şart

Balıkesir'den ayrılırken ikinci kuşak Sırrı ve Sinan Yırcalızadelerin evli ve evlerinin de İstanbul'da olmasına rağmen hafta içinde Balıkesir'de yaşadıklarını, işbaşında nasıl çok çalıştıklarını ve böyle olduğu için de işin gözle görülür biçimde büyüdüğünü düşündüm...

Köydeki fabrikada askere gidenin yerine eşi çalışıyor

Sıcak demiştim ya! Aslında ben Yersa'yı görmeden havaya sıcak dememeliymişim. Yırcalı Grubu'nun çuval fabrikası 1974 yılında kurulmuş. Bugün 478 kişiyi istihdam ediyor. Balıkesir'in Saraç köyünde kurulu dikim atölyelerinde 143 kişi varken, fabrikada köyden kadrolu 156 kişi çalışıyor. Bu nedenle de Yersa, sınırları içerisinde kurulu olduğu Saraç köyünün çehresini değiştiren fabrika olarak anılıyor. Köyden kente göçü önlediği gibi kentten köye göç alan fabrikada çalışanlardan biri askere gittiğinde onun yerine eşi, nişanlısı veya kardeşi askerlik dönüşüne kadar işe onun yerine devam da edebiliyor.

Zaman

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde