Yine Ensar, Yine Tecavüz, Yine Skandal!

Yine Ensar, Yine Tecavüz, Yine Skandal!

Karaman’da Ensar Vakfı evinde yaşanan tecavüzün üstünü örtme çabaları sürerken Gazeteport yeni bir skandalı ortaya çıkardı.

Yine Ensar, Yine Tecavüz, Yine Skandal!
16px
24px
28.03.2016 13:51
ABONE OLgoogle
Halen 2 çocuğa cinsel istismardan tutuklu bulunan Rize İl Özel İdare Genel Sekreter Yardımcısı ve Kızılay Şube Başkanı Mehmet Nuri Gezmiş’in de geçmişinde Ensar Vakfı var. Mehmet Nuri gezmiş 2001-2003 yılları arasında Riza Ensar Vakfı Başkanlığı yaptı.

Mehmet Nuri Gezmiş Neden Tutuklandı

Rize İl Özel İdare Genel Sekreter Yardımcısı ve Kızılay Şube Başkanı 56 yaşındaki Mehmet Nuri Gezmiş, küçük yaştaki 2 erkek çocuğa cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla 7 Ocak 2016’da tutuklandı. Mehmet Nuri Gezmiş 14 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunduğu şikayetiyle gözaltına alındı. İfadesi alınan M.N.Gezmiş serbest bırakıldı. Bu kez 13 yaşındaki bir erkek çocuğun ailesi cinsel istismar gerekcesiyle şikayet etti. Bu gelişme üzerine Mehmet Nuri Gezmiş savcılık talimatı ile yeniden gözaltına alındı. sonra da çıkartıldığı mahkemece çocuklara cinsel istismar suçlamasıyla tutuklanarak Kalkandere Cezaevi’ne göderildi.

Ensar Vakfı Başkanıydı

Rize’deki cinsel istismar rezaletininin tutuklu sanığı Mehmet Nuri Gezmiş Ensar Vakfı’ında 2001-2003 yılları arasında başkanlık yaptı. Ensar Vakfı resmi sitesinde bu başkanlık dönemi halen bulunuyor. Sitede 2001-2003 yılı başkanı Mehmet Nuri Gezmiş yönetim Kurulu Başkanı olarak yazıyor..

Yerel çayhaber sitesinde 6 Mart 2013 tarihinde Mehmet Nuri Gezmiş’in öz geçmişinde Ensar Vakfı Rize başkanlığı yaptığı yazıyor.

Suç Geçmişine Rağmen Ensar Vakfı Başkanı Oldu

Mehmet Nuri Gezmiş 2001-2003 yılında Rize ensar vakfı başkanlığı yaptı. Peki suç geçmişinde ne var. Onu da görelim

Mehmet Nuri Gezmiş’in 1983-1987 yılları arasında Diyarbakır’ın Kulp İlçesi’nde öğretmenlik yaptığı dönemde küçük yaştaki erkek çocuklara yönelik cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla soruşturma geçirdi, buna rağmen 2003 yılında kendi başvurusu ile Rize Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü görevine getirildi.

Gezmiş, Sosyal Hizmetler İl Müdürü iken de 2007 yılında kuruma bağlı yetiştirme yurtlarında kalan erkek çocuklara yönelik cinsel istismar iddiası ile müfettiş soruşturması geçirdi ancak hakkında soruşturma açılmadan görevine devam ettirildi. 2016 yılı Oçak ayında iki erkek çocuğun ailesi şikayet edip işin peşini bırakmayınca bu kez tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Karaman Yalanları ve Gerçekler

12 Mart’ta Birgün Gazetesi’nde Serbay Mansuroğlu Karaman’daki tecavüz rezaletini haber yaptı. Tüm Kamuoyu haberi o zaman öğrendi. Oysa rezalet 4 Mart’ta oldu. Bir çocuğun rehber öğretmene anlatmasıyla olay savcılığa bildirildi. Savcılık harekete geçti. 4 Mart Cuma günü okula giden polisler öğretmeni gözaltına aldı, yerel internet gazetesi karamaninsesi.com da haberi anında sitesine taşıdı. Ancak haberin yayınlanmasının üzerinden bir saat geçmeden, internet sitesi haberi çıkardı.  4 Mart’ta ortaya çıkan rezalet, ancak 12 Mart tarihinde BirGün’de yayınlanan ‘45 öğrenciye tecavüz’’ başlıklı haberi üzerine ülke gündemine girebildi.

Karaman’da Ensar ve KAİMDER evlerinde kalan çocuklara tecavüz rezaletinde iddianame ile birlikte yalanlar ve gerçekler ortaya çıktı. Rezaletin ortaya çıkmasından bugüne neler oldu kim ne dedi ve neler yaptı onu görelim.

4 Mart 2016

Öğretmen Muharrem B. okula gelen polisler tarafından gözaltına alındı.  Muharrem B. sorgusu yapıldıktan sonra da tutuklandı.

7 Mart 2016

Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı RTÜK’e bir yazı yazarak Karaman’daki tecavüz rezalet için haber, eleştiri yapılmasının engellenmesi istendi. Bu yazıda dikkat çeken çocuklara tecavüzün başlangıcı olarak 2014 yılını göstermesiydi. Başsavcılık daha henüz haber sadece yerel sitede yayınlanmış ve oradan silinmiş ve  hiç bir yerde yayınlanmamışken bu başvuruyu yapıyor ve olayların başlangıcını 2014 yılı yapıyordu. Neden 2014 yapılmak istendiği sonradan ortaya çıkacaktı. Ensar Vakfı bütün argümanını “2013’te 5 ay Ensar Vakfında görev aldı sonra ayrıldı” üzerine kurgulamıştı. Böylece Ensar devre dışı bırakılacaktı. Nedeni şu haberde var.

10 Mart 2016

Karaman Cumhuriyet Başsavcısı yerel medyada haberleri önlemek için karaman.adalet.gov.tr sitesinde yayın yasağı olduğu açıklaması yaptı. Yerel internet siteleri tüm haberleri kaldırdı.

12 Mart 2016

Birgün gazetesi Karaman’daki rezaleti sayfasına taşıdı. Ana akım ve havuz medyası bu haberi görmezlikten geldi. Sosyal medya ve bazı internet siteleri Birgün’den alıntı yaparak haber yaptı.

13 Mart 2016

KAİMDER Başkanı Mehmet Sarı ise kendilerine bağlı herhangi bir yurt ve ev olmadığını söyledi. Mehmet Sarı, “Adı geçen Muammer B.’nin bizde herhangi bir üyeliği ya da kaydı yoktur. Bizim yurt ya da evle işimiz yok. Biz imam hatip okullarıyla irtibatlıyız” dedi. Oysa bu açıklamalar tamamen yalandı.  Gazeteport öğretmen Muammer B’nin 2014’te KAİMDER bağını ortaya çıkardı. Öğretmen Muharrem B. KAİMDER etkinliğinde çocuklarla sahneye çıkmıştı. Bunun haberi şöyleydi.

Karaman yerel haber sitesinde 24 Mart 2014 tarihindeki haberde  “Kısa adı KAİMDER olan Karaman İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneğinin Piri Reis Kültür Merkezinde düzenlediği ‘Bensiz Olmaz Çanakkale Gösterisi’ katılım ve ilgi yüksek oldu. KAİMDER’in yurdunda kalan Karaman İmam Hatip Ortaokulu 6.sınıf öğrencilerin faaliyetlerini içeren slayt gösterimine geçildi. Ardından öğrenciler tarafından düzenlenen programa sahnelendi. Gerek öğrencilerin okudukları şiirler, oynadıkları piyesler, gerekse öğrencilerin geceye uygun kıyafetleri ve araç gereçleri göz doldurdu. Gece sonunda öğrencilerin rehber Öğretmenleri Muharrem B. ve öğrenciler bolca alkış aldı.” deniliyordu. Bu haber ve diğer haberler yerel inter sitelerinden “Ensar Vakfı KAİMDER zarar görmesin” diye silindi.

13 Mart 2016

Ankara’da Canlı bomba saldırısı oldu. Tüm Medya bu terör saldırısına odaklandı. “Suçun şahsiliği” denilerek Ensar’ı aklama manipülasyonu başladı. Oysa dava Ensar’ı bağlıyordu. Ve bu gözden kaçırılıyordu.

Ensar Vakfı’nı neden bağlıyordu? Çünkü çocuklar ve aileler savcılık ön soruşturmasında “Ensar/KAİMDER evinde kaldıklarını” söylemişlerdi. Savcı da bu ifadeyi dosyaya koymuştu.

14 Mart 2016

Karaman Başsavcılığı  karaman.adalet.gov.tr bir açıklama yayınladı. Açıklamada, daha önce yerel medyayı susturmak ve haberleri engellemek için verilen yayın yasağının tüm medyada yasaklandığı duyuruluyordu.. Bu açıklamada bir ayrıntı çok önemliydi. Savcılık “iki yurtta farklı zamanlarda görev yapan şahıs” diyordu. Önemliydi, çünkü tecavüzlerin Ensar Vakfı ve KAİMDER ev/yurtlarında olduğu kabul edilmiyordu.

Karaman Valiliği’de bir açıklama yaptı. Bu açıklamada Karaman’da Ensar ve KAİMDER’e ait yurt olmadığı söylendi. Valilik Ensar Vakfı sözcüsüymüş gibi yaptığı açıklamada, öğretmen Muharrem B’nin Ensar ve KAİMDER üyeliği olmadığını duyurdu. Tecavüz zanlısı öğretmen Muharrem B.’nin üyeliği yoktu ama tecavüzün gerçekleştiği evlerin Ensar ve KAİMDER ev/yurdu olduğunu kendisi dahil herkes biliyordu. Karaman Valisi yasal olarak kaydı bulunmayan ev/yurda göz yumulmasını da bir anlamda yok sayıyordu. Karaman Başsavcılığının “iki yurtta kalan” açıklaması bu açıdan da önemliydi. Hem de iki farklı devlet kurumunun çelişkisini ortaya koyuyordu.

15 Mart 2016

Ensar Vakfı Karaman şube Başkanı Ali Bağcı da, “Muammer B., bizim vakfımızda 2013 yılında beş ay gönüllü olarak görev yapıp öğrencilere kurs verdi. O dönemde herhangi bir şikayet ya da sorun duymadık” dedi. 4 Martta ortaya çıkan olaydan tam 11 gün sonra gelen bu açıklama ile Ensar Vakfı’nın argümanı tamamen bunun üzerine kurgulanacaktı. Peki bu doğru muydu? Değildi. Çünkü Yerel medyada silinen haberlerde öğretmen Muharrem B. 2012 yılında Ensar vakfı ev/yurdu öğrencileri ile yerel internet sitesini ziyaret etmişti.

16 Mart’ 2016

Ahmet Hakan Coşkun köşesinde “Bu olay üzerine Ensar Vakfı’na yüklenmek, Ensar Vakfı’na vurmak, Ensar Vakfı’nın kapatılmasını istemek, Ensar Vakfı’nı hedefe koymak doğru mu”diye yazdı. Ve yazısını Ensar’ı dava dışında bırakma stratejisi olan “Suçun şahsiliği” üzerine kurdu. Oysa Karaman’daki rezaletin “suçun şahsiliği” ile alakası yoktu. Çünkü ön soruşturmada aileler/çocuklar cinsel istismarın Ensar KAİMDER ev/yurtlarında olduğunu söylemişlerdi. Bu iafadelerin iddianamede yer alıp alması çok şeyi değiştirecekti. Bir kaç gazeteci, sosyal medya ve bazı internet sitesinin üstüne gitmesi ile “suçun şahsiliği”ne hapsedilmek istenen rezalet deşifre oluyordu. Bu sırada olayı başından beri titizlikle soruşturan savcının görevden alındığı manipülasyonu yayıldı. Aslında savcının çocukların “Ensar Vakfı ve KAİMDER evlerinde istismara uğradık” ifadesini dosyaya koyması kriz yaratmıştı. Savcının bu ısrarı karşısında baskılarda yoğunlaştı ama o ifadeler önce dosyaya sonra da iddianameye girdi.  Karaman’ı ısrarlı takip savcının görevden alınmasını da engelledi.

19 Mart 2016

Ahmet Hakan Ensar Vakfı Başkanı Cenk Dilberoğlu ile Röportaj yaptı röportajın başlığı ” kimsenin alnında tecavüzcü yazmıyor” idi. Ensar Başkanı Dilberoğlu bir kez daha “suçun şahsiliğini” devreye sokuyordu. Bu röportaj tam bir algı manipülasyonuydu. Yalanları ve gerçekleri yine deşifre oldu. Dilberoğlu, bu şahıs ilk suç fiilini 2014 yılında işliyor ve günümüze kadar farklı tarih ve yerlerde bu suçu işlemeye devam ediyor.” diyordu. Oysa iddianamede suç başlangıcı olarak 2012 yılı tespit edilip, yazıldı. Bu röportajın yalanları ve gerçekleri bu haberde var.

21 Mart 2016

Karaman’da Ensar Vakfı’na ait ev ve yurtlarda meydana gelen ve en az 10 çocuğun tecavüze uğramasına sosyal medya sessiz kalmadı. #StopChildRapeinTurkey (Türkiye’deki çocuk tecavüzünü durdurun) hastagıyla twitter kullanıcıları konuyu Türkiye ve Dünyanın 1 numaralı gündemi haline getirdi…

22 Mart 2016

Karaman Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul etti ve ilk duruşma tarihi olarak 20 Nisan’ı verdi. İddianamenin ilk sızan bilgilerinde “8 çocuğun kesin şekilde nitelikli istismara maruz kaldığı”, iki çocuk hakkında ise kesin ispat edilememiş şüpheler olduğu belirtildi. Çocuklara cinsel istismarın  sekizinin Karaman İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği’ne (KAİMDER) bağlı evlerde, ikisinin ise Ensar Vakfı’na bağlı evlerde gerçekleştiği de yansıdı.

22 Mart 2016

Karaman iddianamesinin kabul edilmesiyle AKP’nin Ensarı savunması da gecikmedi. AKP Muğla Milletvekili Nihat Öztürk “Biz inadına Ensar Vakfı’na destek olmaya devam edeceğiz” dedi. En tartışmalı desdek de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’ndan geldi. Ramazanoğlu, “bir kere rastlanmış olması, hizmetleriyle ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz” dedi…

23 Mart 2016

Karaman’daki Ensar/KAİMDER ev/yurtlarında çocuklara cinsel istismar iddinamesinin ayrıntılarına Gazeteport ulaştı. İddinamede öğretmen Muharrem B. istismarı nasıl gerçekleştirdiğini itiraf ederek suçları Ensar ve KAİMDER evlerinde işediğini kabul etti. Ana akım medya , havuz medyası dışında kalan medyanın takibi, sosyal medyanın olayın peşini bırakmaması ve soruşturmayı yürüten savcının ısrarı ile iddianame başlangıçta hesaplananın tam tersi oldu.

23 Mart 2016

AKP çocuk istismarlarının araştırılması ve önlenmesine yönelik araştırma komisyonu kurulması teklifini reddetti. B unun üzerine sosyal medyada #ÇocukİstismarcısıAKP ve #ChildAbusersProtectedInTurkey (Çocuk istismarcıları Türkiye’de korunuyor) etiketine binlerce tweet yağdırıldı. Tepkinin artması üzerine AKP geri adım atarak 4 partinin biraraya gelerek komisyon kurmasını kabul etti.

23 Mart 2016

İddianamenin yansıması ve tecavüzlerin Ensar Vakfı evinde olduğunun ortaya çıkması üzerine Ensar Vakfı’ndan yeni hamle geldi.  Ahmet Hakan’a verdiği röportajda Ensar Vakfı’nın bir sorumluluğu yok diyen Vakfın başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu, bu sefer de davada müdahil olmak için mahkemeye dilekçe verdiklerini açıkladı.

24 Mart 2016

‘Suçun şahsiliği” oyunu tutmayınca Ensar Vakfı bu kez mağdur rolünü oynamaya başladı. Davanın sorumluluk açısından sanığı olması gereken vakfın başkanı ailelerin avukatlığını alacaklarını söyledi. Ensar Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu “Mağdur ailelerin de avukatlığını almaya gayret ederek onlara psikolojik destek vererek dava sürecini takip edeceğiz. ” diyor. Ailelerin avukatlığını aldığı anda dava sadece zanlı öğretmen Muharrem B üstünden yürütülecek. Ensar’da aklanmış olacak.

Sarayın Ensar’ı 

AKP Ensar için neden göğsünü siper ediyordu. Ediyordu çünkü Ensar Vakfı tıpkı TÜRGEV gibi alternatif eğitim projesiydi. Erdoğan’ın “dindar nesil yetiştireceğiz” sözlerinin stratejik kurumlarıydı. Erdoğan 27 Şubat 2016’da Ensar Vakfı Genel Kurulunda “işte ordu işte komutan” sloganları arasında konuşma yaptı. Erdoğan vakfın hizmetlerinin en yakın şahidi olduğunu açıkladı ve “Vakit Ensar olma vakti ” dedi. Emine Erdoğan’da 90 yıllık enkazı kaldırdık açıklamsını yine Ensar Vakfı’nın etkinliğinde söyledi. Bilal Erdoğan Ensar Vakfı Bahçelievler şubesi etkinliğinde “Eşimden sonra en çok görüştüğüm kişi ise Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu’dur” diyordu. Ve ekliyordu TÜRGEV ve Ensar birlikte çalışıyoruz. Ensar’ın dünden bugüne kronolojisi  bu haberde var..
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde