Yatırımcı arayan 60 orijinal proje

Yatırımcı arayan 60 orijinal proje

Balıklı bisküvi, meyveli beyaz peynir, badem sütü, sumak bitkisinden doğal krem, yiyeceklerde glüten ölçen kullan at sensör, erimeyen lokum dondurması, bitki ilaveli prebiyotik yoğurt, ayçiçeği saplarından levha üretimi…

Yatırımcı arayan 60 orijinal proje
16px
24px
15.05.2015 14:08
ABONE OLgoogle
Ersan Çıplak'ın haberi

EGE İhracatçı Birlikleri tarafından geçtiğimiz haftalarda organize edilen III. Gıda Ar-Ge Proje Pazarı’nda birbirinden ilginç, yenilikçi ve uygulama şansı yüksek projeler sergilendi. Gıda Ar-Ge Proje Pazarı Yürütme Kurulu Başkanı Eli Alharal, “Bu yıl ilkini düzenlediğimiz yarışma, gıda sektöründe rekabet üstünlüğü getirecek inovatif ürünler üretilmesine katkı sağlayacak” diyor.

Proje Pazarı’na bu yıl Türkiye genelinde toplam 450 başvuru yapıldı. Ambalaj, baharat, biyoteknoloji, et, gıda, gıda işletme, hububat, kuru meyve sebze, şeker, su, süt, tarım, yağ, yaş, yem, zeytin gibi farklı kategorilerde değerlendirilen projeler arasından 179 proje yarışmaya uygun bulunarak seçildi. Bunlar arasında en yüksek oy alan 60 proje ise geçtiğimiz günlerde İzmir’de düzenlenen III. Ar-Ge Proje Pazarı’nda sergilendi. İşte girişimci, yatırımcı, ortak arayan yenilikçi gıda projeleri…

BALIKLI BİSKÜVİ, KRAKER, KURABİYE 

Bisküvi, kraker ve kurabiyenin tatlı ve tuzlu çeşitleri oldukça yaygın bir şekilde tüketiliyor. Bu proje ile özellikle çocukların severek tükettikleri bu besin maddeleri için alternatif seçenekler geliştirilmiş. Projede, değerlendirilmeyen ya da alternatif değerlendirme şekli olmayan ıskarta balıkların yanı sıra ekonomik değeri düşük, ucuz, bol av veren balıkların değerlendirilmesi hedefleniyor. Projede balıklar çeşitli baharatların da ilavesi ile haşlama işlemi uygulandıktan sonra kurabiye, bisküvi ve kraker yapımında kullanılacak. Haşlama suyuna sebze, baharat ilave edilerek, balık daha lezzetli hale getiriliyor. Balıklı tatlı kurabiye ve bisküviler için yumurta, tereyağı, şeker, tarçın, un, kabartma tozu gibi malzemeler kullanılarak fırında pişirme işlemi uygulanıyor. Tatlı kurabiyelerin üzerine fındık, pudra şekeri ilave ediliyor.

Balıklı tuzlu kurabiye ve krakerler içinse balığın yan ısıra yumurta, tereyağı, zeytinyağı, sirke, mahlep, esmer şeker, tuz, kabartma tozu, un kullanılmış ve ardından fırında pişirme işlemi uygulanmış. Ayrıca susam ve çörek otu kullanılmış.

Proje Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü’nden Berna Kılınç ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden Aysu Besler tarafından geliştirilmiş. Berna Kılınç, besleyici değeri fazla, sağlıklı ve lezzetli balıklı tatlı ve tuzlu kurabiye, bisküvi ve krakerler elde ettiklerini söylüyor. 

SALSOTE: SALÇA-SOĞAN-TEREYAĞI TABLETİ 

Evlerde, lokantalarda, otellerde kısacası yemek yapılan her yerde soğan, salça, yağ karışımları kullanılıyor. Yemek yapılırken soğanın doğranması, salçanın ve yağın ayarlanması ile vakit kaybetmek istemiyorsanız işte bize orijinal bir ürün. Evrim Ünal isimli girişimci salça, soğan ve tereyağının tablet haline getirmiş.
 
ZARARLILARA KARŞI BİYOLOJİK İLAÇ 

Tarım ve orman alanları böcekler tarafından çok ciddi zararlara uğrayabiliyor. Bu nedenle söz konusu zararlı böceklerle mücadelede yaygın olarak kimyasal ilaçlar kullanılıyor. Ne yazık ki kimyasal ilaçların kullanılması, insan sağlığı ve doğal ortamlar için istenmeyen sonuçlar ortaya çıkarabiliyor. Oysa gelişmiş ülkelerde artık biyolojik mücadele yöntemleri öne çıkmış durumda. 

Kar Biyosit Biyoteknoloji şirketinden Kazım Sezen geliştirdiği bu proje ile biyolojik mücadelede yaygın olarak yararlanılan organizmalar olan bakterileri kullanarak yeni bir ürün geliştirmiş. Bu proje ile Türkiye’de ilk kez formüle edilmiş bir biyolojik mücadele preparatı geliştirilmiş. Elde edilen ürün için Türkiye Patent Enstitüsü’ne başvurulmuş bile.

ÖZEL COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ 

İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Sena Özbay Doğu, “Üretimden tüketime kadar tüm süreçlerde coğrafi konum çok önemli. Ürün orijini belirleme çalışmaları, coğrafi işaret olarak tanımlanan gıdaların üretimi, hammadde üretiminde tarlanın ya da bölgenin coğrafi konumu ve bu konumun getirdiği özellikler üretim sürecini ve ürünün kalitesini doğrudan etkiliyor” diyor. İşte bu gerçeklerden yola çıkan Doğu, bilgi teknolojilerinden yararlanarak özel bir CBS (coğrafi bilgi sistemi) geliştirmiş.

Geliştirilen ürün diğer bilgi sistemlerinden farklı olarak harita üzerindeki her türlü nesneye ait geometrik bilgiyi aynı anda bir veri tabanında saklıyor ve işliyor. Bu sayede sistem konum bazlı işlemleri analiz edebilme yeteneğine kavuşuyor. Bu proje ile yapılabilecek uygulamalardan bazıları şu şekilde sıralanıyor: Coğrafi bir gıda takip sisteminin kurulması. Gıda izlenebilirliğinin temel yapı taşları olan ürünün nerede, ne zaman ve ne miktarda bulunduğunun tespiti. İleri ve geriye dönük olarak takip sistemi. Sorunlu ürün ya da süreçlerin hızla tespiti. Stoklar tüketiciler de dahil olmak üzere gıda zincirindeki tüm paydaşlarca izlenebiliyor, yaşanılan problemlerde yerinde müdahale gerçekleştirilebiliyor. 

BALLI ZEYTİN EZMESİ 

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Mühendisliği Bölümü’nden Aycan Rüya, “Kahvaltıda zeytin sevmeyen çocuklara zeytini sevdirmek için alternatif bir ürün geliştirdik” diyor. Yapılan bu çalışma ile zeytin ezmesini bal ile zenginleştirilerek ballı zeytin ezmesi üretilmiş. Küçük, sağlıklı ve yumuşak zeytinler ilk önce tatlı su içerisinde bir hafta kadar bekletilmiş. Bu sırada zeytinde bulunan tuzun azaltılması, zeytin etinin kabuk ve çekirdekten ayrılması için sık sık su değiştirilmiş. Daha sonra zeytinler elek delik çapı 0.6-2mm olan palper (domates salçası imalatında kullanılır) adı verilen aletten geçirilerek püre halinde çekirdek ve kabuktan ayrılmış. Zeytin ezmesi 1-2 gün kadar gıda muhafazasına uygun kaplarda bekletilmiş. Üst yüzeyde biriken yağ uzaklaştırılırmış. Daha sonra aroma vermek amacıyla ve tadını yumuşatmak amacıyla bal ilave edilip küçük kavanozlarda ambalajlanmış. 

MİKRO DALGA İLE ZEYTİN KURUTMA 

Bu proje ile mikro dalga fırında kısmi kurutma ile siyah sofralık zeytin üretimi hedefleniyor. Proje Dr. Yasin Özdemir, Dr. Nesrin Aktepe Tangu, Engin Güven, Aysun Öztürk, Mehmet Özkan, Mustafa Fındık ve İbrahim Demirci tarafından geliştirilmiş. Yapılan çalışma sonucunda kısa sürede ve kimyasal kullanılmadan zeytin üretimi, yeni bir sofralık zeytin üretim yönteminin geliştirilmesi, tuz içermeyen ve tüketime hazır sofralık zeytin üretimi hedefleniyor. Ayrıca minimum atık su ile sofralık zeytin üretiminin sağlanması hedefleniyor. Proje ekibi, mikro dalga fırında çekirdeksiz siyah sofralık zeytin üretim yöntemi için Türk Patent Enstitüsü’ne patent başvurusu yapmış.

ISIRGAN LİFİNDEN AMBALAJ MALZEMESİ 

Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Esen Alp, “Antimikrobiyal ve antioksidan ambalajlama alanında yeni bir proje geliştirmiş. Geliştirilen bu projede, peynir altı suyu proteini (PAS) ve ısırgan otu nanolifinden üretilen kaplama film kullanılmış. Bu şekilde üretilen ambalaj malzemeleri balık, meyve-sebze ve işlenmemiş taze gıdaların ambalajlanması için kullanılabiliyor. 
 
NANE LİMONLU ÇAY

Buzlu çay son 10 yıldır Türkiye pazarında yaygınlaşan bir içecek. Tüketimi büyük bir hızla artıyor. Bu dinamik pazardaki üreticiler arasında muazzam bir rekabet var. Birçok firma buzlu çaylara fonksiyonel özellikler kazandırarak ürün çeşitlerini artıyor. Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Hamza Alaşalvar  nane limon karışımı buzlu çay formları geliştirmiş. 

Proje kapsamında üretilecek ürünlerde herhangi bir yapay aroma maddesi olmayacağına dikkat çeken Alaşalvar, “Ürünlerin üretiminde ülkemizde yetişen bitkisel materyaller olan nane ve limon kullanılacak” diyor. 

AYÇİÇEĞİ SAPLARINDAN LEVHA ÜRETİMİ 

Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi, Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden Ümit Ayata, ayçiçeği saplarından orta yoğunlukta levha üretimi için bir proje geliştirdi. MDF üretiminde çeşitli iğne yapraklı ve yapraklı ağaç türlerinin kullanıldığına dikkat çeken Ayata, “Ancak odun hammaddesinde yaşanan sıkıntılar MDF endüstrisi için ciddi anlamda problem oluşturuyor. Bu yöntemlere alternatif olarak günümüzde çeşitli bitkisel kaynaklar kullanılmaya başlandı. Yaptığım araştırmada ayçiçeği saplarından herhangi bir MDF üretimi yapılmadığı gördüm. Buradan yola çıkarak projemi geliştirdim. Bu çalışmada yılda yaklaşık 3-3.5 milyon tonluk tarımsal bir atık ürün olan ayçiçeği saplarından orta yoğunlukta lif levha (MDF) üretilmesi öngörülüyor” diyor. 

DOMATES ATIKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ 

Domates ve domatesten elde edilen ürünler dünyada ve ülkemizde en fazla tüketilen gıdalardan biri. Ticari domates ürünleri üretimi sırasında oluşan atıklar yüzde 10-40 dolayında kabuk ve çekirdekten oluşuyor. Oysa çekirdekler, yüksek oranda yağ içeriyor. Posaları ise proteince zengin olduğundan genellikle hayvan yemi olarak kullanılıyor. Türkiye’de henüz yeteri kadar uygulanmasa da örneğin Yunanistan’da her yıl 1 milyon ton civarında işlenen domates çekirdeklerden 2 bin ton yağ elde ediliyor. 

Bu fırsatı değerlendirmeyi hedefleyen Ege LS Tıbbi Ürünler ve Danışmanlık şirketinden Arda Çoşkunol, domates işleme atıklarını değerlendirilmesi için bu projeyi geliştirmiş. Projenin ilgi çekici iki unsuru var. Birincisi, atıkların değerlendirilmesi ikincisi ise bitkisel materyallerden (çekirdek) elde edilecek antioksidan içeriği yüksek yağların zenginleştirilmesi ile üretilecek nano emülsiyon preparatları. 

SIFIR KALORİLİ DOĞAL TATLANDIRICI 

Bu projenin amacı yüzde yüz sıfır kalorili doğal tatlandırıcı içeren Stevia rebaudiana Bertoni bitkisinin yetiştiriciliğiyle ilgili. Bitkinin üretiminde karşılaşılan sorunların başında, tohumların çimlenme frekansının düşük olması ve kendine döllenir olmadığından tatlandırıcı içerikler açısından homojen üretim yapmanın zor olması geliyor. Yapılan bu çalışma ile hem çelikle hem de mikro çoğaltım yöntemiyle üretim yaparak hazırlanacak genotiplerin tarlaya aktarımı yapılacak. Bu şekilde yetiştirilecek bitki hasat edilerek, yaprakları prosesten geçirilerek sıfır kalorili Stevia ekstraktları hazırlanacak. Proje, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Ziraat Ve Doğa Bilimleri Fakültesi Tohum Bilimi ve Teknolojisi Bölümü’nden Buhara Yücesan tarafından geliştirilmiş. 

YUMURTA KABUĞU TOZLU YOĞURT 

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nden Süleyman Gökmen, “Yumurta kabuğ önemli bir kalsiyum kaynağı. Ancak ülkemizde yumurta kabukları çöpe atılır. Yumurta kabuklarının değerlendirmesine yönelik ilgi her geçen gün artıyor. Çalışmamız yumurta kabuklarının değerlendirilmesine yönelik” diyor. Yapılan çalışmada yumurta kabukları pastörize edilerek değirmende öğütülmüş ve çözünebilir olması için farklı organik asitlerle farklı sürelerde muamele edilmiş. Elde edilen yumurta kabuğu tozu yüzde 1 oranında mayalama aşamasından yoğurda katılmış. Yoğurdun kimyasal ve mikrobiyolojik özellikleri incelenmiş. Elde edilen sonuçlara göre yumurta kabuğu tozu yoğurdun kalsiyum içeriğini üç kat arttırmış. Kuru madde ve kül değerlerinde de önemli artışlar meydana getirmiş. 

SODYUMU AZALTILMIŞ PEYNİR 

Gıdaların içindeki tuz miktarının azaltılmasına yönelik uygulamalar her geçen gün artıyor. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Süt Teknolojisi Bölümü’nden Ecem Akan da bu tarz bir çalışmaya imza atmış. Gerçekleştirilen bu çalışma ile sodyum oranı azaltılmış beyaz peynir üretilecek. İşlenecek sütler 95 santigrad derecede 10 dakika pastörize edilecek. 40 dereceye soğutulan sütlere maya, peynir kültürü ve CaCl2 ilavesi yapılacak. Oluşan pıhtının kesim olgunluğuna gelebilmesi için 75-90 dakika bekletilecek. Daha sonra pıhtı kırılıp, cendere bezlerinde süzülüp baskılanacak. Baskıdan çıkan ve süzülen teleme yüzde 16 tuz konsantrasyonuna sahip 5 çeşit salamurada dört saat bekletilip vakumda ambalajlanacak. 

MAYDANOZLU KAŞAR 

Fonksiyonel gıdalara ilgi sürekli artıyor. Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Figen Besler bu alana yönelik yeni bir çalışma gerçekleştirmiş. Çalışması sonucunda maydanoz ekstraktı kaşar peyniri üretiminde kullanılarak, besin değeri daha yüksek kaşar peyniri üretilmiş. 

CEP ÇAY

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Süleyman Gönülkırmaz, “cep çay” adını verdiği ve patentini aldığı yenilikçi bir çay sunumu geliştirmiş. Poşet çayın bu yeni sunumunun, üretim maliyetinin düşük olmasının yanı sıra her koşulda taşınması kolay, hızlı demlenebilme özelliklerine sahip olduğu da belirtiliyor. Cep çay tasarımında, doğal bitki liflerinden elde edilmiş olan filtre kağıdı kullanılmış. Bu tasarımın içine diğer poşet çaylar ile eşit olması için 2 gram aynı özellikte bitki çayı eklenmiş. Daha sonra diğer aparatlarla birleştirilerek tasarım tamamlanmış. Tasarımda tel zımba, yapıştırma ve dikme işlemi uygulanmamış.

SEBZE SUCUK 

Marmara Üniversitesi İletisim Fakültesi’nden Gülhan Kara, et ve hayvansal yağ tüketmeyenler için sadece sebze, baklagil ve baharat kullanılarak sosis ve sucuk üretimi için bir proje geliştirmiş. Buna göre sebze kullanılarak hazırlanan sucuk ya da sosisler kurutulmuş, yarı pişmiş veya dondurulmuş olarak satışa sunulabilecek. 

DİYET DÖNER 

Yapılan bu çalışma beslenme alışkanlığımızda önemli yer tutan döner kebap üretiminde daha sağlıklı ve kaliteli üretim süreci hedefleniyor. Ayrıca kanatlı etlerinden üretilen dönerlerde kesim sırasında oluşan kırıntı et probleminin de giderilmesi amaçlanmış. Bu amaç doğrultusunda tuzsuz hindi döner üretimi gerçekleştirilecek. Bu proje Kırklareli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Orhan Onur Aşkın ile Prof. Dr. Birol Kılıç tarafından geliştirilmiş. 

KATKISIZ BALIK ÇORBASI 

Karadeniz Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölümü’nden Bekir Tufan, fileto yapımı sonucunda omurga üzerindeki etlerin alınması ile elde edilen balık kıyması, balık kafaları ve kıyması alınmış balık omurgalarının kullanılması sonucu endüstriyel olarak balık çorbası üretimi gerçekleştirilmiş. Geliştirilen bu yenilikçi ürün bir gıda üretim firmasında tamamen endüstriyel üretime uygun ortamlarda üretilip paketlenmiş. 

GDO’LU ÜRÜN TESPİTİ 

Dünyada gıda biyo teknolojisindeki hızlı ilerlemeler aynı zamanda GDO’lu ürünlerle ilgili endişeleri de artırıyor. Bu gerçekten yola çıkan Gaziosmanpaşa Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Özlem Kaplan ve İsa Gökçe, hazır gıdalarda GDO’lu ürün tespiti için Pfu DNA Polimeraz enziminin üretmek amacıyla bu projeyi geliştirmiş. Pfu DNA polimeraz enzimi başta gıda analizleri olmak üzere gıda sektöründe kullanılan birçok enzimin yerel olarak üretilmesi konusunda bir ilk örnek olacak. Söz konusu enzim aynı zamanda GDO analizlerinin yanı sıra et tür tayini, gıda patojenlerinin belirlenmesi gibi analizlerde de kullanılıyor.

PEYNİR ŞEKLİNDE ZEYTİN EZMESİ 

Beslenme alışkanlıklarının değiştiği günümüzde dengeli beslenmede önemli yeri olan zeytin tüketimini artırmak amacıyla çeşitli çalışmalar yapılıyor. Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nden Yasin Özdemir tarafından yapılan bu çalışmada bunlardan biri. Bu çalışma ile zeytinyağı, sofralık zeytin ve zeytin ezmesi şeklinde tüketilen ürünlere alternatif olabilecek yeni bir ürün geliştirilmiş. Özdemir, organik zeytinlerden elde edilen ezmenin uygun katkı maddeleri ve yöntemlerle harmanlayarak dilimlenebilir peynir ve baton sucuk gibi iki farklı formda yenilikçi ürünler geliştirmiş. 

RENKLENDİRİLMİŞ FERMENTE ZEYTİN 

Birçok gıda ürünü doğal ve yapay boyalarla boyanarak tüketici açısından çekici hale getiriliyor. Bu çalışma ile şalgam suyu, likopen ve boya çözeltileri kullanılarak kırmızı renkli fermente zeytin elde edilmiş. Projeyi Kırklareli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Simla Küçüksayan ve Erkdoğan Küçüköner hazırlamış. Yapılan çalışma şöyle özetleniyor: Çekirdeği çıkarılmış salamura zeytinler şalgam suyu, sentetik likopen çözeltisi (yüzde 1) ve yapay boya çözeltisi (yüzde 1) kullanılarak renklendirilmiş. Renklendirme işlemi öncesi ve sonrasında, fermente zeytin örneklerinin PH, nem, tuz ve asitlik değerleri belirlenmiş. Fermente edilmiş yeşil zeytinlerin renklendirilmesi sonrasında duyusal özelliklerinde meydana gelen değişim, görünüş, koku, tat, tekstür ve genel kabul edilebilirlik özellikleri bakımından incelenmiş. Yapılan analizler ile renklendirme sonrasında likopen ve şalgam suyu ile renklendirilen zeytinlerin kuru madde ve toplam asitlik değerlerinin arttığı görülmüş. Ayrıca tuz miktarları azalmış.

YENİ ÇEREZ, KURUTULMUŞ ZEYTİN 

Bu çalışma ile memecik çeşidi fermente edilmiş ve dilimlenmiş zeytinin kurutularak yeni bir çerez olarak değerlendirilmesi amaçlanmış. Proje ekibinde Kırklareli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü’nden İbrahim Üçgül, Simla Küçüksayan ve Erdoğan Küçüköner bulunuyor. 

Zeytin örnekleri tepsili kurutucuda sıcak hava ile kurutulmuş. Bu çalışma ile kurutulmuş fermente dilim zeytinin görsel kalitesinin duyusal kalite ve beğeni de taşıdığı yapılan duyusal değerlendirme ile tespit edilmiş. 

BALKABAĞI TOZLU KÖFTE

Adnan Menderes Üniversitesi’nden Aslı Zungur, dana eti köftelerinde balkabağı tozu kullanımıyla ilgili bir çalışma gerçekleştirmiş. Çalışma kapsamında balkabağı tozu üretiminde kabukları soyulup ince dilimler halinde dilimlenen balkabakları tepsili kurutucuda sıcak hava yardımıyla kurutulduktan sonra öğütülmüş. Daha sonra köfte hamuruna ilave edildikten sonra uygun yöntemle pişirilerek, soğutulup ve ambalajlanması öngörülmüş. 

Para Dergisi
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde