Ürününe zam yapmayan işçi çıkaracak
Asgari ücretin 1.300 liraya çıkmasının etkilerini araştıran Ata Yatırım'a göre tekstil, perakende ve emek yoğun sektörlerde personel maliyeti artacak.
12.01.2016 07:40
ABONE OL
Asgari ücretin 1.300 liraya çıkmasının etkilerini araştıran Ata Yatırım'a göre tekstil, perakende ve emek yoğun sektörlerde personel maliyeti artacak. Gelirini ve ürün fiyatını artırabilen şirket, bu etkiyi zarar görmeden atlatacak. Malına zam yapamayan işletmeler ise ya kayıt dışı işçi çalıştırmaya yönelecek ya da işçi çıkarmak suretiyle verimlilik artışı yoluna gidecek. İstihdam yüzde 0,5 ile 0,9 puan azalacak.
Asgari ücretin Asgari Geçim İndirimi (AGİ) dahil bin 300 liraya çıkması, ekonomi çevreleri tarafından tartışılmaya başlandı. Zam sonrası Asgari ücretin işverene maliyeti 1.496 liradan 1.935 liraya yükseldi. Bunun 110 lirasının devlet tarafından karşılanması kararlaştırılınca, asgari ücretli İşçinin işverene maliyeti 1.825 lira oldu.
Zamların ekonomiye ve işverene etkileriyle ilgili çalışma yapan Ata Yatırım, AGİ dahil 1.300 liralık asgari ücretin, enflasyonu yüzde 0,5 ila 0,8 yükselteceğini hesapladı. Yaklaşık yüzde 0,5 ilâ yüzde 0,9'luk bir istihdam azalması da öngören Ata Yatırım ekonomistleri, “Sonuç olarak asgari ücret artışı konusunda, işletmeler açısından en kötüsü gerçekleşmedi. Fakat işverenler açısından, beklentilerin altında bir devlet desteği geldiği ve maliyet artışının, kârlılık üzerinde baskı oluşturacağı söylenebilir. Büyümede yapacağı olumlu etki, maliyet baskısının bir kısmını bertaraf edecektir. Fakat etkinin derecesini kestirmek şu aşamada hâlâ zor.” tespiti yaptı.
DEVLET KATKISI BEKLENTİNİN ALTINDA
2015 yılı asgari ücretli çalışan 5,3 milyon kişiye, 2015 yılında net bin 300 TL'nin altında ücret alanlar da eklendiğinde, devletin vereceği 110 liralık destek kapsamına ilk etapta 8,5 milyon çalışan girdi.
Yakın dönemdeki asgari ücret artışları incelendiğinde yüzde 30'luk artışın ne anlama geldiği daha iyi anlaşıldı. 2004 yılındaki yüzde 45'lik nominal yıllık asgari ücret artışından sonra aradan geçen 11 yıl içerisinde ortalama yıllık asgari ücret artışı yüzde 9-12 aralığında seyretti. Ata Yatırım'ın araştırmasında asgari ücret zammıyla ilgili süreçlere de yer verildi: “Daha önce işveren çevrelerinde, devlet katkısının daha yüksek olması gerektiği yönünde beyanlar verilmişti. Bu beklentilerin altında bir devlet katkısı oluştuğunu görüyoruz. Alınan karara karşı, karar komisyonundaki işveren temsilcileri komisyon kararına muhalif kalmıştır. İşveren temsilcileri, yüzde 8 enflasyon ortamında net asgari ücrete yapılan artışın yüzde 30'larda olması ve oluşacak yükün büyük bir kısmının işletmeler üzerinde bırakılmasının; işletmelerin rekabet gücünü etkileyeceğini ve ekonomideki dengeleri bozabileceğini dile getirmişlerdir.”
Önümüzdeki dönemde şirketlere, istihdama ve dolayısıyla ekonomiye etkisinin nasıl olacağı tartışılmaya devam edeceği belirtilen araştırmada şu tespitler yer aldı: “Negatif tarafta, ilk bakışta, özellikle tekstil, perakende ve emek yoğun sektörlerin personel maliyetlerine önemli negatif etkileri olabileceğini söyleyebiliriz. Şirketlerin kendi gelirlerini artırabilme ve bununla birlikte fiyatlarını da artırma kabiliyetine göre kârlılıkları da etkilenecektir. Daha az rekabet yaşanan sektörler, bu artışları daha rahat atlatabilir. Özellikle maliyet artışlarını fiyatlarına yansıtamayan şirketler, verimlilik artışına gitmek zorunda kalabilir. Özellikle küçük ve orta ölçekli şirketlerde kayıt dışılığın artma riski doğmakta.”
Zaman
Asgari ücretin Asgari Geçim İndirimi (AGİ) dahil bin 300 liraya çıkması, ekonomi çevreleri tarafından tartışılmaya başlandı. Zam sonrası Asgari ücretin işverene maliyeti 1.496 liradan 1.935 liraya yükseldi. Bunun 110 lirasının devlet tarafından karşılanması kararlaştırılınca, asgari ücretli İşçinin işverene maliyeti 1.825 lira oldu.
Zamların ekonomiye ve işverene etkileriyle ilgili çalışma yapan Ata Yatırım, AGİ dahil 1.300 liralık asgari ücretin, enflasyonu yüzde 0,5 ila 0,8 yükselteceğini hesapladı. Yaklaşık yüzde 0,5 ilâ yüzde 0,9'luk bir istihdam azalması da öngören Ata Yatırım ekonomistleri, “Sonuç olarak asgari ücret artışı konusunda, işletmeler açısından en kötüsü gerçekleşmedi. Fakat işverenler açısından, beklentilerin altında bir devlet desteği geldiği ve maliyet artışının, kârlılık üzerinde baskı oluşturacağı söylenebilir. Büyümede yapacağı olumlu etki, maliyet baskısının bir kısmını bertaraf edecektir. Fakat etkinin derecesini kestirmek şu aşamada hâlâ zor.” tespiti yaptı.
DEVLET KATKISI BEKLENTİNİN ALTINDA
2015 yılı asgari ücretli çalışan 5,3 milyon kişiye, 2015 yılında net bin 300 TL'nin altında ücret alanlar da eklendiğinde, devletin vereceği 110 liralık destek kapsamına ilk etapta 8,5 milyon çalışan girdi.
Yakın dönemdeki asgari ücret artışları incelendiğinde yüzde 30'luk artışın ne anlama geldiği daha iyi anlaşıldı. 2004 yılındaki yüzde 45'lik nominal yıllık asgari ücret artışından sonra aradan geçen 11 yıl içerisinde ortalama yıllık asgari ücret artışı yüzde 9-12 aralığında seyretti. Ata Yatırım'ın araştırmasında asgari ücret zammıyla ilgili süreçlere de yer verildi: “Daha önce işveren çevrelerinde, devlet katkısının daha yüksek olması gerektiği yönünde beyanlar verilmişti. Bu beklentilerin altında bir devlet katkısı oluştuğunu görüyoruz. Alınan karara karşı, karar komisyonundaki işveren temsilcileri komisyon kararına muhalif kalmıştır. İşveren temsilcileri, yüzde 8 enflasyon ortamında net asgari ücrete yapılan artışın yüzde 30'larda olması ve oluşacak yükün büyük bir kısmının işletmeler üzerinde bırakılmasının; işletmelerin rekabet gücünü etkileyeceğini ve ekonomideki dengeleri bozabileceğini dile getirmişlerdir.”
Önümüzdeki dönemde şirketlere, istihdama ve dolayısıyla ekonomiye etkisinin nasıl olacağı tartışılmaya devam edeceği belirtilen araştırmada şu tespitler yer aldı: “Negatif tarafta, ilk bakışta, özellikle tekstil, perakende ve emek yoğun sektörlerin personel maliyetlerine önemli negatif etkileri olabileceğini söyleyebiliriz. Şirketlerin kendi gelirlerini artırabilme ve bununla birlikte fiyatlarını da artırma kabiliyetine göre kârlılıkları da etkilenecektir. Daha az rekabet yaşanan sektörler, bu artışları daha rahat atlatabilir. Özellikle maliyet artışlarını fiyatlarına yansıtamayan şirketler, verimlilik artışına gitmek zorunda kalabilir. Özellikle küçük ve orta ölçekli şirketlerde kayıt dışılığın artma riski doğmakta.”
Zaman
