Unicredit: Küresel ticaret durma noktasında
İtalya’nın en büyük bankası Unicredit’in başekonomisti Erik Nielsen, Avrupa’nın resesyona çok yakın olduğunu söyledi.
Nielsen, Bloomberg International’a demecinde Türkiye’nin en büyük ticaret partneri ve en büyük ihracat pazarı Avrupa Birliği ekonomisine ilişkin karamsar öngörülerde bulundu.
“ABD’nin ikili ticaret görüşmeleri ciddi bir belirsizlik yaratıyor. Piyasalar bir anlaşma olacağı beklentisiyle oyalanıyor. Ama Münih Güvenlik Konferansı şunu net gösterdi: ABD artık çok ulusluluğa inanmıyor. Giderek daha kötü bir senaryonun içine giriyoruz ve küresel ticaret bundan ciddi zarar görüyor.
İkili ticaret görüşmeleri uzun bir süreçtir ve bu süreç her zaman yıpratıcıdır. Ama bu yetmezmiş gibi (ABD Başkanı Donald) Trump bir reality show’daymış gibi davranıyor. Önce bir beklenti yaratıyor, sonra geri adım atıyor. Bu belirsizlik algılara zarar veriyor.
Küresel ticaret durma noktasına geldi
Bence bu süregelen durum dünya genelinde GSYH rakamlarına şimdiden zarar verdi bile. Özellikle Çin’de ve Avrupa’da, Singapur’da ve diğer Asya ülkelerinde ekonomik verilerin kötüleştiğini görüyoruz. Bu süreç küresel ekonominin iki önemli unsuruna, hem ticarete hem de ekonomik algıya – yani yatırımlara – muhtemelen çok ciddi zarar veriyor. Öncü verilere baktığınızda küresel ticaret durma noktasına bile gelmiş olabilir. Ben bunun Washington’dan çıkan seslerden başka bir sebebi olduğunu düşünmüyorum.
Avrupa’da uluslar – özellikle de Batı Avrupa ülkeleri – Trump’ın ticaret konusunda yaptıkları karşısında şok olmuş durumdalar. Siyasetçiler anlamakta ve ne tepki vereceklerine karar vermekte zorlanıyorlar. Çin de büyük bir zarar görecek bence bu süreçten. İthalat rakamlarına baktığınızda yüzde 9’luk bir düşüş var.”
Resesyon ne demek?
Resesyon, kelime anlamı olarak "durgunluk" olarak tanımlanmaktadır. Bir kaç aydan daha uzun süren ekonomi genelinde belirgin bir düşüşü temsil eder. Başka bir deyişle ülke ekonomisinde ki büyüme hızının, nüfus artış hızından daha düşük olması sebebiyle kişi başına düşen milli gelirin yerinde saymasıdır. Makro ekonomik tüm göstergeler; Endüstriyel üretim, istihdam, reel gelir, toptan ve perakende ticaret verileri de bu ölçümlemenin içerisindedir.
Teknik göstergelerin bir resesyonu işaret etmesi için birbirini takip eden iki çeyreklik dönemde negatif bir ekonomik büyüme göstermesi, bazı ekonomistlere göre ise bir ülke tarafından ölçülen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYİH) izlenmesi yeterlidir. Bunun için Ekonomik Araştırmalarda bulunan Derecelendirme Kuruluşlarının bu verileri teyit etmesi gerekmeyecektir. Ancak genel anlamda tüm dünya ülkelerine zor durumlarda finansman sağlayan IMF'e göre bu göstergeleri ölçümlerken minimum bir zaman aralığı yoktur.
