Üç ayda hazırlanamayan bu ihaleye girmesin

Üç ayda hazırlanamayan bu ihaleye girmesin

TAV’ın CEO’su Sani Şener, “Eskiden maden olan bölgenin toprak yapısı çok zor. Ciddi mühendislik işi var. Hazırlanmayan bu ihaleye girmesin"

Üç ayda hazırlanamayan bu ihaleye girmesin
16px
24px
28.04.2013 16:39
ABONE OLgoogle

Cuma günü yapılacak 3. havalimanı ihalesi, Cumhuriyet tarihinin en büyük ihalelerinden biri olacak. İddialı gruplardan TAV’ın CEO’su Sani Şener, “Eskiden maden olan bölgenin toprak yapısı çok zor. Ciddi mühendislik işi var. Biz TAV’da uluslararası 17 danışman firma ve bu işe odaklanmış, 70 kişilik personelimiz ile çalıştık. Maliyetler konusunda şimdi gerçeği biliyoruz. Bilek güreşine artık hazırız” diyor.

Türkiye, tarihinin en büyük projelerinden birinin ihalesine hazırlanıyor. Önümüzdeki cuma günü gerçekleştirilecek ihalede deyim yerindeyse “milyar dolarlar” uçuşacak ve İstanbul’a yapılacak dünyanın en büyük havalimanı için ilk adım atılacak. Bu tarihi güne kısa bir süre kala, ihaleye katılması muhtemel tüm büyük gruplara söyleşi teklifinde bulundum. Diğerleri “ihale öncesi konuşmayacağız” derken tek olumlu cevap TAV’dan geldi. TAV CEO’su Sani Şener ile dünyanın en modern havalimanlarından biri haline gelen ve 3. havalimanı biter bitmez kapısına kilit vurulacağı açıklanan Atatürk Havalimanı’nda buluştuk...

Nereden çıktı bu 3. havalimanı, askeriyenin terk ettiği bölüm de ilave edilse bu havalimanı yeterli olmaz mıydı?

- Aslında bu tür yenileme çalışmalarında hiçbir şeyin erken olduğuna inanmıyorum. Çünkü Türkiye gelişmekte olan bir ülke. Gelişmekte olan ülkelerde 10-20 yıl sonrasını düşünmek gerekiyor. Böyle bakınca 3. havalimanı doğru bir karardır. 2020 Olimpiyatları alınırsa daha da doğru bir karar olur. Türk Hava Yolları ve diğer hava yolları çok ciddi büyüme planları yapıyor.  Onun için Atatürk Havalimanı’nda yatırım 7 yıl boyunca durmayacaktır. Biz özel sektör olarak yatırım yapıyoruz, devlet de pistlerde ve apronda yatırıma devam edecek. 

Buranın kapanacak olması siz de bir duygusallık yaratıyor mu?

- Tabii yaratıyor. Biz 2000 yılından bu yana Atatürk havalimanını işletiyoruz. Burası kapandığında bizim bir burukluk yaşayacağımız kesin. Burada hepimizin anıları var. Ben 45 yaşındaydım 58’e giriyorum. Burada çok daha eskiler var.  Havaş çalışanları, Çelebi çalışanları var. Sırf bizde değil Atatürk havalimanında çalışan 40 bin kişide bir burukluk olacak.

Şu anda dünyanın en büyük havalimanları Katar-Doha ile Abu Dabi Havalimanı’nın ikisini de biz yapıyoruz. TAV inşaat şirketimiz yapıyor. Bu büyük havalimanlarının nasıl yapıldığını süresinin ne olduğunu ezbere biliyoruz. Onun için kredilendirme süreci, projelendirmesi, yapımı işletmeye geçiş süresinin toplam 7 yılı bulacağını düşünüyorum. Bizim yeni havalimanında olmama durumumuz yok. Türk Hava Yolları ile ortak TGS şirketimiz, ayrıca Havaş şirketimiz var. Bunlar yer hizmeti veriyor. Bu iki şirkette 10 bin kişi çalışıyor. O büyüyen havalimanında TGS ile Havaş 25-30 bin kişi olacak. Biz her durumda zaten yeni havalimanında olacağız.

Toprak, maliyet ve finansman için önemli bir unsur değil mi?

- Ciddi mühendislik işi var burada. Böyle bir jeolojik yapısı olan havalimanında oranın toprak harareklerinin finansmanına bankaların para vereceğini zannetmiyorum.  Bankalar olaya sıfır kotuna çıktıktan sonra bakacaktır. Bu yüzden çok ciddi bir sermaye ile o toprak hareketleri yapılacak, ondan sonra finansmanın geri kalanı rahatlıkla yapılabilir. Finansmanın en zor yanı da bu toprak hareketi olacaktır. Operasyonel olarak havalimanı diğer yol, eneji, köprü özelleştirmelerinden çok farklı. Çünkü havalimanı özelleştirmelerinde işletme kabiliyeti çok önemli. Çünkü işin içinde yolcu ve uçuş güvenliği var.

Uluslararası standartlar söz konusu. 3. Havalimanında eğer planlamanızı eksik yapmışsanız çok büyük riskler altında kalırsınız. Eğer planlamanızı fazla yaptıysanız da o zaman çok yüksek maliyetler öngörür işi alamazsınız. İstanbul’da kara ulaşımı da düşünüldüğünde başka yer bulunamadığını söylüyorlar. Haklılar da başka yer yok. Orada başka bir şehir düşünülüyor. Yanından kanal geçiyor. O alan İstanbul’a kazandırılıyor. Öyle düşünmek gerekiyor. Finasmanla ilgili bir diğer unsur da çevre. Çevre ile ilgili tedbirler alınmadan hiçbir finansal kuruluş buraya finansman vermez. Onun için Ulaştırma Bakanlığı Devlet Hava Meydanları ÇED raporunda çok titiz davrandı. ÇED raporu yayınlandı. Biz uluslararası bir çevre danışmanı tuttuk kendimize, çevreye zarar vermeden oraya o havalimanını yapmalıyız.  İhaleye bu yönde de bir hazırlık yaptık.

Siz alanı yapacak kira vereceksiniz. Peki ne alacaksınız devletten?

- 6.3 milyar Euro’luk yolcu garantisi veriyor 12 yıl için. Kredibilitenin kolaylaştırılması için DHMI verdiği bu garanti önemli.  Ama inşaatın bitmesi lazım. Yani o kadar büyük bir yatırım var ki. Bu yatırımı bitirince garanti çalışmaya başlıyor. Önce yatırım bitecek sonra garanti çalışacak.

Bitirilen ama bir türlü açılamayan Berlin havalimanı gibi olmasın diyorsunuz yani?

- İyi hatırlattın. Almanya bunu konuşuyor. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin birinde en büyük firmalardan birinin yaptığı havalimanı 2 yıldır açılamıyor. Hem de bittiği halde. Sistemlerin entegrasyonu dediğimiz olayı gerçekleştiremedikleri için.  Sistemler çalışmıyor. Toprağı aktarırsın, betonu dökersin her şeyi yaparsın ama sistemler birbirini tamamlamazsa o havalimanı çalışmaz. Benim üzüldüğüm kamuoyunda sadece 3. Havalimanı ile ilgili sadece toprak olayının konuşulması. Oysa bilgi işlem sistemleri çalışması o kadar önemli ki. Siz yolcu ile o sistemi birleştiriyorsunuz. Yolcu artık mobil telefonunun da bilgi istiyor. İşte Berlin’de bu olmadı.

İhaleye sayılı günler kaldı. Nasıl hazırlıklarınız bitti mi?

- TAV Havalimanları’nın organizyon yapısı bu tür ihalelere tam yanıtı verebilecek yapıda. Bizim Duty Free, yiyecek-içecek, yer hizmeti, işletme, inşaat şirketlerimiz var.  A-Z’ye havalimanının tüm unsurlarına yönelik yapılanmamız var. Şu anda 4 havalimanı inşaa ediyoruz. Dünyada bu işi en iyi bilen danışmanlarla çalıştık.  Gelecekteki hava trafik senaryosunu da düşünüp onu da ele aldık. 17 danışman firma ile TAV’da bu işe odaklanmış 70 kişilik kadro ile çalıştık. Bu işin ne kadar açık artırma olursa olsun, bu işin şakası yok. Bizim burayı yanlış bir rakamla alma lüksümüz yok. Önce kendi doğru rakamımızı bulmak için çalıştık.

Yap-İşlet-Devret +Kirala İhalesi

Kamuoyunda ‘havalimanını ucuza yapacak olan ihaleyi alacak’ sanılıyor. Neyin fiyatı yarışacak bu ihalede?

- DHMI diyor ki, “Arazi burası. Bu araziye ben böyle bir proje tasarladım. Özellikleri şu, metre karesi bu.” Şartnamede hepsini vermiş. Bizde yüzlerce soru sorduk. Bunların hepsini cevapladılar. “Bu havalimanını bu özelliklerde yapın” diyorlar bize. 6 pist, 150 milyon kapasite gibi bir sürü özellikler tanımlanmış. Size yeri teslim ettikten sonra 42 ay içinde bunu bitirin. Ondan sonra bunu 25 yıl işletin” diyor. İşte ihale konusu bu, “Bana 25 yıl için ne kadar kira verirsiniz?”  Yani Yap-İşlet-Devret+Kirala ihalesi oluyor.

Ortada dolaşan bir 10 milyar dolarlık bir rakam var hep. Bu rakam nedir?

- Bu afaki genel tahmini yatırım rakamı. Yani 10 milyar dolarlık bir yatırım öngörüsü var. Üstüne ne kadar kira verirsin? Ancak havalimanı yapanlar bu rakamın 10 milyar doları aşacağını rahatlıkla görüyor.

Üç ayda hazırlanamayan bu ihaleye girmesin

İhalenin aceleye getirildiği iddiaları ve şartnamenin değişmesi için ne diyeceksiniz?

- İhaleye ayrılan süre üç ay. Bu çok yeterli bir süre. Çünkü bu işi bilen insan bunu üç ayda hazırlar. Eğer bu işi bilmiyor ve üç ayda hazırlanamıyorsa zaten kesinlikle bu ihaleye talip olmaması lazım. İkincisi yeterlikle ilgili değişiklikleri inanın biz hiç takip etmedik. Bizim yeterliliğimiz vardı.  Rekabeti artırmak için bir takım değişiklikler oldu. Fakat baktığınızda ben sorumluluğu firmanın kendisinde görüyorum. Kendisini bu işe yeterli görüyor, ben burayı yaparım, daha sonra işletip 10 milyar doların üstündeki borcu geri öderim diyorsa, herkes buyursun girsin zaten. “Ya ben bir gireyim, bakayım, sonra bir takım şeyleri yolda hallederim” derseniz, bu öyle bir proje değil.

Halka açık şirketiz sorumlu davranırız 

Ne olursa olsun alırız diyor musunuz?

-Biz rakiplerimizin nasıl bakacağını tabii ki tahmin etmeye çalışıyoruz. Ama asıl konu bizim gerçeği bilmemiz. Biz şimdi gerçeği biliyoruz, bilek güreşine artık hazırız. Ortağımız Aeroports de Paris Group’un desteğiyle finansal modeli çıkardık. Buna bakıp ona göre adım atacağız. Eğer hayırlıysa olsun.

Biz halka açık şirketiz. Yöneticiler olarak bizlerin çok sorumlu davranması gerekir. Otoritemizi delege ederiz ama sorumluluklarımızı delege edemeyiz. “Ne olursa olsun, kaça olursa olsun alacağız” diyemeyiz. Biz burada ‘yapılabilir’ bir fiyatla ihaleye katılacağız.

Problem boş olan çukurlar değil, dolu olanlar 

Siz aynı zamanda bir inşaat mühendisisiniz. Yeni havalimanın yeri doğru bir yer mi?

-Havacılık olarak bakarsanız çok doğru bir alanda. Denizin üstünden yaklaşım açısından doğru. Ancak çok zor toprak, jeolojik olaylar var. Eski bir maden alanı olduğu için çok büyük çukurlar var. Bunların doldurulması bir olay. Ama daha önce doldurulmuş çukurlar var, esas bu çukurların boşaltılıp nizami olarak doldurulması gerekiyor. Çünkü oraları inşaat artıkları ile doldurulmuş.

O çukurların tespit edilip tekrar nizami olarak doldurulması işlemi var. Orada inceleme yapan firmalar görmüştür, büyük bir heyelan var. Bunların hepsi inşaatın yapımını zorlaştırıyor. Ama imkansız mı, hayır. Mühendislikte hiçbir şey imkansız değil ancak zaman alır.

Sefer Levent/Hürriyet

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde