Türkiye'nin ilk sanayi casusu: Musevi işadamını takip ederek...

Türkiye'nin ilk sanayi casusu: Musevi işadamını takip ederek...

Sultanhamam’da o dönemin en başarılı kumaş mağazası Suraski’dir... Mağaza Musevi iki kardeşe aittir. Abdullah Kiğılı her sabah saat 08.00’de onların dükkânının önüne gelir ve beklemeye başlar. Kardeşlerden biri saat 10.00’a doğru dükkândan çıkar. Kiğılı da onu takip edip gittiği her yeri yazar..

Türkiye'nin ilk sanayi casusu: Musevi işadamını takip ederek...
16px
24px
19.11.2017 13:04
ABONE OLgoogle

Ertuğrul Özkök'ün yazısından alıntı... 

“Sanayi casusluğu” veya “dedektifliği” ilk bakışta insana kötü bir şey gibi gelir...

Ama birçok ülkenin başarılı gelişme hikâyesinin arkasında başkalarının başarı hikâyelerinden çıkarılan dersler vardır. Hatta taklit vardır...

Hele hele bu taklit, sonradan kendine ait bir yaratıcılığa dönüşmüşse...

Önünüze Sony, Samsung, Beko, Vestel başarı hikâyeleri çıkar.

Hazır giyimde de Kiğılı işte böyle bir hikâye...

İNSAN yarattığı markaya “Kiğılı” gibi, telaffuzu neredeyse imkânsız bir isim koyar mı...

Düşünün, Türkçenin en zor üç harfi, “i”, “yumuşak g”ve “ı” yan yana gelmiş.

Arkasında bir vefa hikâyesi var. Bir aidiyet tutkusu. Bir aile sevgisi...

Kiğı, Bingöl’ün bir ilçesi...

1514 yılınca Çaldıran Savaşı’ndan sonra Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı İmparatorluğu’na bağlanmış.

Babası orada doğmuş.

İlk işi bir Ermeni ile ortaklık.

Abdullah Kiğılı’nın soyadı da işte o ilçeden geliyor.

Türkiye bu ilçenin adını onun yarattığı marka sayesinde öğrendi.

SULTANHAMAM’da babasının dükkânı vardı. Ama o kariyerine, sokakta “piramit mendil” satarak başlıyor.

Piramit mendiller bugün Sultanhamam’da hâlâ “Piramit, beyim”, “Piramit, hanım”diye bağırılarak satılıyor.

Satış elemanlığı stajını, işte bu seyyar tezgâhtarlıkla yapıyor.

“Citizen Kane” filmindeki Rosemund isimli kayak o dev işadamına ne ifade ediyorsa “Piramit hanım” kelimeleri de Abdullah Kiğılı’ya onu ifade ediyor.  

1’İNCİ ADIM

6- 22 YAŞINDAYKEN BABANIN YOLUNDAN SAPIYOR DÜKKÂNIN VİTRİNİNİ DEĞİŞTİRİYOR

BABASI ile arasında 50 yaş fark var... 22 yaşındayken babası hastalanınca işin başına o geçiyor.

İlk işi Sultanhamam’daki dükkânın vitrinini değiştirmek oluyor.

Annesine, “Sen babamı al iki haftalığına Malatya’ya git” diyor.

Amacı babasının itirazını önlemek.

O yokken dükkânı yeniliyor.

2’NCİ ADIM

7- MUSEVİ MANİFATURACAYI TAKİP EDEREK DEDEKTİFLİĞE BAŞLIYOR

BABASININ yolundan sapmasının ikinci adımı ufak çaplı bir sanayi casusluğu...

Siz buna “Sanayi dedektifliği” de diyebilirsiniz. Babası malı hep aynı yerden satın almaktadır. O ise tedarikte çeşitliliğe giderek, fiyat rekabeti yaratmak istemektedir. Sultanhamam’da o günün en başarılı kumaş mağazası Suraski’dir...

Mağaza Musevi iki kardeşe aittir.

Abdullah Kiğılı her sabah saat 08.00’de onların dükkânının önüne gelir ve beklemeye başlar.

Kardeşlerden biri saat 10.00’a doğru dükkândan çıkar. Kiğılı da onu takip edip gittiği her yeri defterine yazar.

Tahsilatı nasıl yapıyor, nerelerden mal alıyor... Böylece iş hayatında ikinci devrimini yapar. Mal tedarikinin kaynağını çeşitlendirmek...

Bir sonraki adımı ise yurtdışından getirttiği moda dergilerini ve kataloglarını incelemek olacaktır.

3’ÜNCÜ ADIM

8- BÜTÜN PARAYI HAVA PARASINA VE DEKORASYONA YATIRIYOR

AMA asıl devrimini, dükkânı Beyoğlu’na taşıyarak yapacaktır. Çünkü görmüştür ki, Sultanhamam’da kalarak büyümek mümkün değildir.

Babasının yolundan ayrılmanın üçüncü adımını 26 yaşında atacaktır.

Vakko’nun tam karşısındaki sokakta bir dükkân buluyor.

Sahibi Türk Dışişleri’nin en efsane büyükelçilerinden Muharrem Nuri Birgi’dir. O günün parası ile 175 bin lira hava parası verir. Ayda 7 bin lira kira üzerinde anlaşırlar.

İçeriye 140 bin lira para harcar.

Tabii parası biter.

Ancak bir süre sonra işler öyle açılacaktır ki mal yetiştiremeyecektir.

Yatırdığı bütün parayı o yıl sonunda çıkarmıştır.

KADER ANI

9- OSMAN BEY YARIN SABAH 10.00’DA SİZİ FABRİKADA BEKLİYOR

1971 yılı...

Abdullah Kiğılı 30 yaşındadır...

Bir gün telefon gelir:

“Osman Bey yarın sabah saat 10.00’da sizi Altınyıldız Mensucat Fabrikası’nda bekliyor...”

Bekleyen kişi Osman Boyner’dir...

Yani o günlerdeki en büyük şirketlerden birinin sahibi. Tekstilin efsane ismi...

Gider... Osman Boyner, şunu söyler:

“Evladım ben Beymen Konfeksiyon Fabrikası’nı kurdum. İtalya’dan tasarımcılar getirttim. Şimdi şoförüm seni fabrikaya götürecek. Git gez gel sonra konuşalım.”

Kiğılı fabrikayı gezer ve hayran olur. Dönüşte Osman Boyner, “Benim yaptığım bu elbiseleri satar mısın?” der.

Kiğılı “Satarım elbet” deyince Osman Boyner’den sürpriz bir cevap gelir: “Öyleyse seni Beyoğlu bayii yaptım... Ama bir şartım var. Ortağım olacaksın”

Böylece, Beyoğlu satışında Beymen’in ortağı olarak 10 yıl çalışacak ve bu da onun bütün kariyerini değiştirecektir.

SEKTÖRÜN KADER ANI

10- TÜRKİYE’DE PERAKENDECİLİĞİN DÖNÜM NOKTASI KİMİNLE GELDİ

ABDULLAH Kiğılı, “Hiç şüphesiz Turgut Özal’ın 1983-84’te yaptığı ekonomik reformlardır” diyor.

Ona göre büyümesinin ikinci miladı, 1988’da Galleria Alışveriş Merkezi’nin açılmasıdır.

Kiğılı ikinci mağazasını orada açacak ve AVM’lerde büyüme dönemi açılacaktır.

BAŞARI ANAYASASI ABDULLAH KİĞILI KANUNLARI

(-) GEREKTİĞİNDE BABADAN FARKLI BAK KANUNU: Kurucu babaya saygını, sevgini hiç eksiltmeyeceksin. Ama onun bıraktığı işi büyütmek istiyorsan, onun yolundan ayrılmayı bileceksin.

(-) BİLDİĞİN İŞİ YAPACAKSIN KANUNU: Hayatında iyi bildiğin işi yapacaksın veya bilmediğini en iyi yapmayı öğreneceksin.

(-) YEMEK MASASINDA ŞİRKET KURULMAZ KANUNU: Öyle zamanlar oldu ki, yemek masalarında şirketler kuruldu. Arkadaşlarımız bilmedikleri inşaat, enerji işlerine girdiler. Yürümedi.

(-) KAZANDIĞINI BÜYÜMEYE YATIR KANUNU: Kazandığın her kuruşu işini büyütmek için harcayacaksın.

(-) SPOR SAYFASINA DA REKLAM VER KANUNU: Erkek giyimde büyüyorduk. Herkes reklamlarını normal sayfalara verirken biz spor sayfalarına reklam verdik ve çok iyi sonuç aldık.

(-) SLIM FİT’İ ZEGNA’DAN ÖNCE KEŞFET KANUNU: Giyim tarzında yeniliği takip edeceksin. Çizgi incelmişse, dünyanın önde gelen şirketleriyle aynı anda, hatta sen önce uygulayacaksın.

(-) ŞİŞMAN ADAMI DA KORU KANUNU: Türkiye’nin erkek giyim markası olacaksan, beden skalan da geniş olacak. Mağazadan içeri giren insan kilolu olsa da kendi zevkine, bütçesine, bedenine uygun elbiseyi bulacak.

(-) AİLENİN 4’NCÜ NESİLDE DE DEVAMI KANUNU: Şu an Kiğılı’nın torunları, yani ailenin dördüncü nesli iş hayatına girdi. İlk kanunu, çocukların iş hayatına Kiğılı şirketlerinde başlamama kararıydı. Hepsi başkalarının şirketlerinde eziyetli işler yaptı. Abdullah Kiğılı kitabın yazıldığı günlerde, bir aile anayasası yazmak için uzmanlarla çalışıyordu.

Hürriyet

Yazının devamı için tıklayın

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde