Türkiye'nin ihracatı bu kadınlardan sorulur

Türkiye'nin ihracatı bu kadınlardan sorulur

İhracatçı Birlikleri yönetiminde görev alan 29 kadın ihracatçı gelecek için gençlere umut veriyor… İşte birbirinden başarılı ihracatçı kadınlar....

Türkiye'nin ihracatı bu kadınlardan sorulur
16px
24px
13.03.2015 15:24
ABONE OLgoogle
İdriz Çokal'ın haberi

8 Mart Kadınlar Günü bu hafta kutlanıyor. Kadınlara dönük şiddetin arttığı da bir dönem yaşıyoruz. Böyle zor bir dönemde başarılı kadınların hikayelerine ihtiyaç var. İhracatçı Birlikleri yönetiminde görev alan 29 kadın ihracatçı gelecek için gençlere umut veriyor…

TÜRKİYE İhracatçılar Meclisi (TİM) çatısı altında 13 Genel Sekreterlik ve 60 ihracatçı birliği bulunuyor. Bu ihracatçı birliklerinin yönetim ve denetim kurulunda toplam 856 iş adamı ve iş kadını görev yapıyor. Birliklerin başkanlık koltuğunda hiç kadın bulunmuyor. 856 isim arasında ise 29 kadını yer alıyor. Bu oran oldukça düşük. Ege’den Akdeniz’e, Uludağ’dan Orta Anadolu’ya, Karadeniz’den Güneydoğu’ya bütün birliklerin yönetim kurullarını tek tek inceleyip bu başarılı iş kadını ve yöneticilerinin hikayelerini 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde sizlerle paylaşmak istedik. Kadına şiddetin bu kadar arttığı bir dönemde başarılı hikayeleri bulup yayınlamak gerektiğini düşündük. 

Birliklerin yönetiminde görev alan iş kadınlarının tamamına ulaşamadık ama sizlerle 18’inin hikayesini paylaşacağız. Her birinin birbirinden ilginç ve değerli hikayesi var. Birlik yönetiminde yer alan bu iş kadınları aynı zamanda sahibi ya da yöneticisi oldukları şirketler vasıtasıyla dünyanın dört bir yanına ihracat yapıyor. Türkiye’nin ihracatında önemli katkı sağlıyorlar. 7 milyon dolar ihracat yapan da var 200 milyon dolar da. 
Bazı birliklerin yönetiminde hiç kadın yok. Bazılarında ise iki tane var. 2023 vizyonuyla yola çıkan Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu ve Sektörler Konseyi’nde hiç kadın üye bulunmuyor. Sadece sektör kurullarında İstanbul Yaş Sebze Meyve İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Melisa Tokgöz Mutlu başkanlık yapıyor. TİM Yönetim Kurulu ve Sektörler Konseyi’ne girme konusu kadınlarımızın ilgisizliğinden mi yoksa erkek egemen yapının yansıması mı bunu tam olarak bilemiyoruz. Ama 2023 vizyonuyla yola çıkan ihracatçıların gelecek hedeflerinde TİM yönetiminde mutlaka kadın üye bulunmasını hedeflemesi gerektiğini düşünüyoruz. 

SULTAN TEPE / İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi
“Kadınlar talepkâr olmalı”


Sultan Tepe, Çamlıca Kız Lisesi’nin ardından girdiği ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nü derece ile bitirdi. Mezun olduğunda yurtdışından birçok üniversiteden çağrı aldı. Fakat Türkiye’de kalmayı tercih etti ve çeşitli sektörlerde altı yıl boyunca mühendis olarak çalıştı. 1990’da ise halen yönetim kurulu başkalığını yaptığı kendi şirketi Tepar Tekstil’i kurdu. Firma, teknik tekstiller için nitelikli ve fonksiyonel iplik üretiyor. Tepar Tekstil başta tüm Avrupa ülkeleri olmak üzere Rusya, İran, Brezilya, Meksika ve benzeri ülkelere ihracat yapıyor. Şirket ilk ihracatını daha kurulduğu yıl olan 1990’da Almanya’ya gerçekleştirdi. Tepar Tekstil’in ihracat rakamı 2014 yılında 4.5 milyon dolar civarında. Şirkette 80 kişi çalışıyor. Tepar Tekstil, Türkiye’de teknik tekstil alanında üretim yapan az sayıda firmadan biri.

Tepe’nin İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu ve TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu üyeliği bulunuyor. İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Sultan Tepe, “Hem İSO’da hem de İTHİB’deki çalışmalarıma severek devam ediyorum. Tüm sivil kuruluşları ve yönetim kurullarındaki kadın sayısı maalesef bir elin parmakları kadar. Başkan ise yok. Bu konuda çalıştığım dönemde görüştüğüm tüm iş kadınlarını ve genç kadınları cesaretlendirerek buralarda yer almaları konusunda yüreklendiriyorum. Kadınlar talepkâr olmadıkça erkeklerin onlara yer vereceğini hiç sanmıyorum” diyor.

ELVAN ÜNLÜTÜRK / Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi
“Kültürel değişim gerekli”


1970 yılında İzmir’de doğdu. İzmir Amerikan Kız Lisesi’ni bitirdikten sonra,Ege Üniversitesinde Tekstil Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. İş hayatına 1992’de girdi. İzmir merkezli Un Tekstil’in ortaklarından. Konfeksiyon sektöründe faaliyet gösteriyor. 
Un Tekstil İspanya ve İngiltere’ye ihracat yapıyor. 120 milyon dolar ihracat yapan şirketin toplam çalışan sayısı 265 kişi. İspanya ve İngiltere ofislerinde de 35 yabancı kişi çalışıyor. ABD pazarı için de hazırlık yapılıyor. Uzun vadede ABD’de bağımsız satış ve üretim birimi kurma planları bulunuyor. İhracatçı Birliğinde iki dönemdir görev yapan Elvan Ünlütürk, birliğin Tanıtım Komitesi’nin de başkanlığını yapıyor. Birlikte görev almaktan mutluluk duyduğunu söyleyen Ünlütürk, “Yönetimde kadınların daha fazla yer alması ancak kadınların iş hayatında, üst pozisyonlarda, daha fazla yer almasıyla mümkün olabilir. Bunun için kültürel değişim gerektiğine inanıyorum. Çalışan çok kadınımız var, ancak öne çıkmaya çekiniyorlar. Erkeklerin onları teşvik etmesi, desteklemesi lazım. Ayrıca başarılı örneklerin basında duyurulması da önemli” diyor.

ŞERİFE İNCİ EREN / Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi
“Kadına yatırım yapılmalı”


Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdi. Eğitiminden sonra, ana ürünleri çelik ve alüminyum jant ile akü olan, otomotiv tedarik sektöründe faaliyet gösteren, aile şirketi Jantaş A.Ş.’de çalışmaya başladı. İlk işi bugün Maxion–Jantaş olarak bilinen, o günkü Jantaş A.Ş.’de oldu. Daha sonra İnci Holding şirketlerinden Cidaş A.Ş. ve İnci Sigorta Ltd. şirketlerinde genel müdürlük yaptı. 2004-2011 yıllarında İnci Akü, 2007-2010 yılları arasında İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanlığını üstlendiı. Halen İnci Holding Yönetim Kurulu Üyeliği yapıyor ve aynı zamanda Cevdet İnci Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve TAİDER’in (Aile İşletmeleri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyor.
İnci Holding, otomotiv tedarik sektöründeki faaliyetlerin yanı sıra, lojistik, atık depolama, hizmet, otel ekipmanları, sigorta ve sosyal sorumluluk alanlarında da faaliyet gösteriyor. Jantaş ilk jant ihracatını 1980’lerde Singapur ve Belçika’ya yaptı. Almanya, Amerika ve Japonya, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır başta olmak üzere 80 farklı ülkeye ihracat yapıyor. Üç şirketi otomotiv tedarik sektöründe en çok ihracat yapan ilk 30 firma arasında yer alıyor. Maxion–İnci ve Maxion Jantaş’ın toplam jant ihracat cirosu 2014’de 275 milyon dolar, İnci Akü’ nünki ise 85 milyon dolar olarak gerçekleşti. Üç şirkette toplam 2 bin 50 kişi istihdam ediliyor.

Şerife İnci Eren, Otomotiv Endüstrisi İhracatçılar Birliği’nde 2004’ten bu yana görev alıyor. Birlik yönetimlerindeki kadın sayısının yetersiz olduğunu söyleyen Eren, “Maalesef iş hayatında kadın sayısının az olması doğal olarak yönetim organlarına da yansıyor. Yönetimde görev alıyorum ama başkan olma planım yok. Gelişmekte olan ülkelerde erkek çocuklar kadar kız çocuklarının eğitimine yatırım yapmanın ya da işgücüne katılımlarının desteklenmesinin büyük ekonomik ve sosyal geri dönüşü olacağına inanıyorum. Yönetici konumuna gelmiş kadın sayısının artması ve bu görevler için motive edilmesi önemli. O nedenle öncelikle görevin gerektirdiği yetkinlikler tanımlanmalı; sonra sayı artırımı kota ile teşvik edilebilirler” diyor.

DERYA PALA / Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi
“Kadın ve erkeğin bakış açısı farklı”


1995’te ODTÜ Fizik Bölümü’nden mezun oldu. Çalışma hayatına Ziraat Bankası’nda başladı. Bir yıl bankanın bankacılık okulunda ve ardından iki yıl Ar-Ge bölümünde görev aldı. 2000 yılından beri 1983’de kurulan aile şirketi Derya Tavukçuluk’ta çalışıyor.
Yumurta üretimi yapan şirket ilk ihracatını 2006’da Irak’a yaptı. Irak ihracat pazarında halen ilk sırada yer alıyor. Gürcistan, Libya, Yunanistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İran ve İsrail’e ihracat yapıyor. Geçen yıl 3 milyon dolar ciro yapan şirkette 16 kişi çalışıyor. Üretimin yüzde 60’ı ihracata gidiyor. Bu yıl Ortadoğu ve Afrika pazarında daha etkin hale gelerek üretimin yüzde 80’ini ihracat yapmayı hedefliyor.

Geçmişte yumurta üreticilerinin örgütü olan Yum-Bir (Yumurta Üreticileri Birliği) Başkanlığı da yapan Pala, Ekonomi Bakanlığı denetiminde olan Kanatlı Tanıtım Grubu’nun da Başkan Yardımcısı. Meslek örgütlerinde görev almaya devam edeceğini belirten Derya Pala, “İş dünyasında da, yönetici pozisyonunda da daha çok kadınların olması dengeyi artıracaktır. Kadın bakış açısıyla erkek bakış açısı çok farklı, bu bir avantaj aslında, kadınların da yönetimlerde olmasının o kurumun, o örgütün derinliğini artırdığını ve o kurumu zenginleştirdiğini düşünüyorum. Ben sekiz yıl Yum-Bir’in Başkanlığını yaptım, şu an da yönetim kurulu üyesi olduğum İzmir Ticaret Borsası’nın başkanı bir kadın, Işınsu Kestelli. Bu söylediklerimin etkilerini her iki kurumda da çok iyi gözlemledim. Keşke kadınlar yönetimlerde daha çok yer alsa” diyor.

YASEMİN TAŞ / Akdeniz Kimyevi Madde ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi
“Kadın yönetici sayısı artacaktır”


Uluslararası beşeri ilaç tanıtım ve pazarlama alanında faaliyet gösteren Mersin İlaç Ecza Deposu isimli bir aile şirketleri var. Yasemin Taş, 1991’de babası Şahin Taş tarafından kurulan şirkette 1998’de finans bölümünde çalışmaya başlamış ve şirketin tüm kademelerinde görev alarak yetişmiş. 2000’de ihracat bölüm şefliğine yükselmiş. Bir süre sonra da dış ticaret müdürü olarak atanmış ve halen dış ticaretin patronluğunu yapıyor.
Mersin İlaç Deposu ilk ihracatını 1994 yılında Irak’a yapmış. Şu anda Irak, Azerbaycan, Gürcistan, Kırgızistan, Kazakistan, Moldova, KKTC’ye ihracat yapıyor. Sırada Afrika ülkeleri var ve önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Libya, Nijer, Etiyopya, Kenya ve Gana’da satış faaliyetlerine başlayacak. Tescil ve ruhsat işlemleri tamamlanmış. 2014’de 10 milyon dolar ihracat yapan şirket, 2023’de 80 milyon dolar ihracat yapmayı hedefliyor.
Akdeniz Kimyevi Madde ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği dışında Mersin Ticaret ve sanayi Odası’nda Sağlık Meslek Grubu Başkan Yardımcılığı da yapan Yasemin Taş, meslek örgütlerinde temsil edilen kadın sayısının azlığından şikayetçi. Taş, “Türk toplumunun ve iş dünyasının genel yapısı itibariyle, erkekler bu tür görevlerde ön plana çıkmayı seviyor. Bu nedenle ticaret odalarında, ihracatçı birliklerinde kadınların sayısı az. Fakat son yıllarda başarılı ve azimli kadın idareci ve girişimcilerin artışıyla doğru orantılı olarak, ihracatçı birlikleri yönetim kurullarında kadınların sayısının artacağını düşünüyorum. İhracatçılar Birliğine başkan olmak, yeterli tecrübe ve bilgi birikiminden sonra, ileride neden olmasın!” diyor.

HATİCE SUZAN ERMAN / Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği
“Bakış açımız değişmeli”


1973 İzmir doğumlu ve iki çocuk annesi. 1996 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. İngiltere’deki Heriot Watt Üniversitesi’nde giyim yönetimi üzerine mastır yaptı. 1998’de İtalya’da tekstil örme üzerine çalışan bir şirkette iş hayatına başladı. İki sene sonra Türkiye’ye döndü ve deri giyim sanayi üzerine çalışan aile şirketleri Derma Deri Mamulleri Sanayi ve Ticaret A.Ş’de yönetici olarak çalışmaya başladı. 1971 yılında kurulan şirket o zamandan bu yana ihracat yapıyor. İlk senelerinde Almanya, Fransa ağırlıklı ihracat yapan şirket son yıllarda İtalya ve Çin’e de ihracat yapıyor. 45 kişinin çalıştığı şirketin ihracat rakamı ortalama 5 milyon dolar. 
İhracatçılar Birliği yönetimindeki görevi dışında, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda meclis üyeliği yapan ve TOBB delegesi olan Hatice Suzan Erman, meslek örgütlerine daha çok kadın üyenin girmesi gerektiğini vurguluyor. Başkanlık hedefi olmadığını söyleyen Erman, kadın başkanların büyük katkısı olacağına inanıyor. Erman kadınların iş hayatında yeterince yer almama nedenlerini şu sözlerle anlatıyor: 

“Türkiye’de kadın ve erkek arasında tam bir hayat paylaşımı olmadığı için – ki burada sadece erkekleri suçlamıyorum, kanaatimce kadınlar olarak aile ile ilgili her işi kendi elimizde tutmaya çalışan bir kültürel yapımız var - iş hayatında olan kadınlar çocuklarını büyütene kadar büyük bir yükün altında kalıyorlar, sivil toplum örgütleri, siyaset, meslek örgütlerine ayıracak vakitleri ve enerjileri olmuyor. Sonrasında da ya geç kalmış oluyorlar ya da ilgileri kalmıyor. Dolayısıyla erkek egemen bir ortam olunca, dişiyle tırnağıyla bir yerlere gelmeye çalışmış bazı kadınlar, sadece kadın oldukları için bazı görevler için yeterli görülmüyor. Kadına bakış açımızı hem biz kadınlar, hem de erkekler olarak pozitif yönde geliştirmeliyiz. Genç iş kadınlarına daha çok destek olarak bu kurumlarda görev almaya teşvik etmeliyiz” diyor.

ZEYNEP ERKUNT ARMAĞAN / Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi
“Birlik yöneticilerine çok iş düşüyor”


Ankara doğumlu olan Zeynep Erkunt Armağan Ankara Koleji ve Hacettepe Üniversitesi’nde öğrenim gördü. Üniversitenin bitişini takiben 1982’de aile şirketi Erkunt Sanayi A.Ş. çalışmaya başladı. Bu şirkette bilgiişlem, satış ve mali işler gibi üç önemli bölümde toplam 24 yıl görev yaptı. 2006’da Erkunt Traktör’ü kurma çalışmaları ile beraber, Erkunt Döküm’deki 24 yıllık aktif çalışma hayatını sonlandırdı. Bugün şirkette yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyor. Erkunt Traktör Fabrikası’nın yönetimini üstlendi. Hep erkek egemen bir sektörde çalışan Armağan, döküm sektöründeki ilk kadın satış müdürü unvanının sahibi. Traktör sektöründe ise Türkiye’nin ve hatta dünyanın ilk kadın genel müdürü. 
Erkunt Döküm, ilk ihracatını 1988’de Pakistan’a, hemen arkasından Almanya’ya yaptı. Şirket bugün Almanya, Avusturya, İtalya, İngiltere, Fransa, Finlandiya, Çek Cumhuriyeti ve Hindistan’a ihracat yapıyor. Yıllık ihracatı 67 milyon dolar düzeyinde. Döküm fabrikalarında bin 500 kişi istihdam ediliyor.

Aktif iş hayatının yanı sıra birlik yönetiminde de görev alan Zeynep Erkut Armağan, birlik dışında Makine Tanıtım Grubu’nun yönetiminde de görev yapıyor. Kadınların yönetimlerde yer almamasının birçok sebebi olduğunu belirten Zeynep Erkunt Armağan, “Her şeyden önce İhracatçı Birlikleri’nin ne yaptığı iyi bilinmiyor. Bilinmeyince de cazibe yaratmıyor. Oysa burada yer almanın sektörün gelişmesine, Türkiye’nin gelişmesine ne kadar faydalı olduğu bilinse, eminim yer almak için gönüllü olacak kadın yönetici sayısı da artacaktır” diyor. 

Çalışan kadının sorumluluğunun sadece işle bitmediğini söyleyen Zeynep Erkut Armağan kadınların iş dışında da sorumlu oldukları çok alan olduğuna dikkat çekiyor. Armağan sözlerine şöyle devam ediyor: “Birliklerin cazibesinin artması ile kadın yönetici sayısı artsa, eminim kadın başkan sayısı da artacaktır. Ancak yönetimde kadın sayısının artması için bugünkü başkanlara çok iş düşüyor. Birlikleri iyi anlatıp, sonra da doğru kadın yöneticileri davet etmek birinci adım olmalıdır. Kadın, çok detaya aynı anda konsantre olabilen bir varlık. Tabiatı gereği böyle. Bu güzel tabiatın özelliklerinden faydalanmak lazım. Malum, birliklerin çok işleri, çok güzel hedefleri var gelecekteki güzel Türkiye için” diyor.

NİLGÜN ÖZDEMİR / İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Denetim Kurulu Üyesi
“Neden başarılı kadının arkasında erkek yok?”


Darüşşafaka Lisesi mezunu olan Nilgün Özdemir iş hayatına erken yaşta atılanlardan. Yatılı okuduğu yıllarda yaz tatillerinde çalışma hayatına başladı. 1980’de Türkiye’nin ilk ihracatçı şirketlerinden biri olan 1973’de kurulmuş Güneş Giyim Sanayi’de çalışmaya başladı. Ağırlıklı olarak Almanya ve İskandinav ülkelerine ihracat yapan Güneş Giyim’in geçen yılki ihracatı 32 milyon dolarlık. Şirkette bin 200 kişi çalışıyor. 

Özdemir 1999’da Selöz Tekstil Spor ve Danışmanlık Hizmetleri adlı şirketini kurarak patronluğa terfi etti. Birlik iştiraklerinden Ekoteks Laboratuvar ve Gözetim Hizmetleri A.Ş.’nin İcra Kurulu Başkanlığını ve Uygunluk Değerlendirme Derneği (UDDER)’in Başkan Yardımcılığı görevlerini de üstleniyor. Meslek örgütlerinde kadın olarak yer almanın hiç de kolay olmadığını söyleyen Özdemir, “Buralarda olmak bir kadın olarak hiç kolay değil. Bunun görevle ilgisi yok. Ne yaparsanız yapın kafalarımızdaki erkek egemen formatını silemiyoruz. Buna biz kadınlar da dahil. Kültürümüzde var. Bir kadın olarak her ortamda yalnız kalıyorsunuz. Herkesten daha çok çalışıp daha çok kendinizi göstermeniz gerekiyor. Ancak bu defa da ters orantı olarak sanki çok ön planda olmak heveslisi gibi anlaşılabiliyorsunuz. Faydalı olmaya çalışıyorsunuz ama bunu anlatana kadar epey çaba sarf ediyorsunuz. Arka planda çalışan olmaya o kadar zorlanmışız ki artık DNA’mıza işlemiş” diyor. 

Özdemir’in “Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” sözü konusunda önemli tespitleri var. Bu sözün, “kadınlar arkada durursa erkek başarılı olur aman yanında önünde durmayın” anlamına geldiğini söyleyen Özdemir, “Neden her başarılı kadının arkasında erkek yok diye sormak lazım” diyor. Başkanlık için yarışan o kadar erkek arasında kadınların öne çıkmasının mümkün olmadığını söyleyen Özdemir, “Zaten çalışmak için ille de başkan olmaya da gerek yok masanın etrafında olabilelim yeter. Sadece birliklerde değil tüm STK’larda kadının daha etkin olmasını hep birlikte sağlamalıyız. Önerim erkeklerin biraz yol vermeleri, kenara çekilmeyi göze alabilmeleri: Bu tüm ülke menfaatinedir. Kadının cesaretini kırmamaları lazım” diyor.

MELİSA TOKGÖZ MUTLU / İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
“Kadın başkan huzur demek”


İtalyan Lisesi’ni bitirdikten sonra Koç Üniversitesi’nde psikoloji okudu. Melisa Tokgöz Mutlu 1999’da üniversitede okurken aile şirketleri Cherry Valley’de çalışmaya başlamış. İtalyanlarla ortak oldukları şirket 1992’den beri endüstriyel meyve işliyor. Türkiye’nin en çok endüstriyel kiraz işleyen firması ilk ihracatını 1993’de İtalya’ya yapmış. Gıda sektöründe faaliyet gösteren iki şirkete ortak olan Mutlu, meyve işleme ve ihracatının yanı sıra çikolata, bisküvi, şekerleme ve dondurma sanayine yönelik ham madde ve makine tedariği de yapıyor. Bunların yanı sıra yeni ACCRACT markası adı altında ev dekorasyon objeleri tasarlayıp, üretiyor. Yurtiçinde satışı yapılan ürünlerin ihracatına da başlanmış. Toplam ihracat 2.7 milyon euro, ciro ise 7.9 milyon TL.

Melisa Tokgöz Mutlu, İstanbul Yaş Meyve Sebze ihracatcilar Birliği’ndeki görevinin yanı sıra TİM Meyve Sebze Mamulleri Sektör Kurulu Başkanlığı da yapıyor. Sektörün daha iyi noktalara gelmesi için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini söyleyen Mutlu, “Hali hazırda sanırım tek kadın başkan benim. Başkan olmamı destekleyen tüm yönetim kurulu üyelerine teşekkürü borç biliyorum. 2014’te Sektör Kurulu Başkanlığına ikinci kere seçildim. Bir kadın başkan olmasının sektör kuruluna daha çok uyum ve huzur getirdiği için seçildiğimi düşünüyorum. 2011’den beri başkanı olduğum sektör kurulunda herkesi dinleyerek, sorunlara ortak çözüm yolu bulmaya çalışarak yol almaya çalışıyorum” diyor. 

RUKEN MIZRAKLI / İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi
“Cam tavanlar yıkılmalı”


Üniversite eğitimimi İTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde tamamladı. Üniversite sonrasında Amerika ve Türkiye’de çeşitli eğitim programları ve yönetici kurslarına katıldı. İş hayatına Türkiye Şişe Cam Fabrikaları Genel Müdürlüğü’nde başladı. Toplam kalite yönetimi ve istatistiksel proses konularında uzman olarak görev yaptığı sürede topluluğa bağlı 26 fabrikada MBO (Management by Objectives) projesini hayata geçirdi. 1990’da Gündüz Dış Ticaret Ltd. Şti.’nde kurucu ortak olarak deri sektörüne girdi. Profesyonellikten patronluğa terfi etti. İlk ihracatını 1999’da İngiltere’ye yaptı.

Firma, Çorlu’da yer alan yaklaşık 20 bin metrekare kapalı alanı, yıllık toplam 8 milyon ayak üretim kapasitesi ile Türkiye'nin en büyük kürk süet / yünlü deri üretim tesislerinden. Tabakhane modasında İtalyan tasarımcılarla çalışıyor. Dünyanın en büyük markalarına işlenmiş yünlü deri satıyor. ABD, İtalya, Almanya, İspanya, İngiltere, Fransa, Japonya, Kore, Çin, Hong Kong ve Rusya’ya ihracat yapıyor.

Ruken Mızraklı, İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği dışında Deri Tanıtım Grubu (DTG) Yönetim Kurulu Üyesi ve Nisan 2013’ten beri TÜRDEV (Türkiye Deri Vakfı) Başkanı olarak görev yapıyor. Erkek egemen bir yapıda olan Türk deri sektörünün çatı örgütünün başkanlığını dönem bitiminde bırakacağını söylüyor. Mızraklı, “Maalesef kadınların hayatın birçok alanında olduğu gibi yönetimlerde de azınlıkta kalması, Türkiye’nin bir gerçeği. Türkiye’de kadınların işgücüne aktif katılım oranı yüzde 27.1, girişimciler arasında kadınların oranı ise yüzde 7.7. İhracatçı birlikleri özelinde baktığımızda da durum Türkiye gerçeğinin bir yansıması. Yönetimlerde kadın oranı çok düşük ve başkan olan bir hemcinsimiz yok. İhracatçı birlikleri ve Türkiye geneli için düşündüğümde aklıma hep ‘Cam Tavan Sendromu’ geliyor. Çeşitli önyargılar ve kalıplar tarafından yaratılan, kadınların üst düzey yönetim pozisyonlarına gelmelerini engelleyen görünmez, yapay engelleri işaret eden bu kavram esasında yüksek mevkilere gelmeyi arzulayan ve bunun için çabalayan kadınların karşılaştıkları ama tam olarak tanımlanamayan, belirsiz engeller. Bunların bazıları karşı cins yani erkekler tarafından, bazıları hemcinslerimiz tarafından yaratılan bazıları da bizzat kendimizin farkında olmadan yarattığımız engeller. Önce kendi yarattığımız engellerden başlayarak bunları kaldırmalıyız” diyor.

JALE TUNÇEL / İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği
“Yönetimde yeterince yer alamıyoruz”


Çalışma hayatına 1990’da İTÜ Makina Fakültesi Tekstil Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra başladı. Bugün tekstil sektörünün lider şirketlerinden Şahinler Holding’in Yönetim Kurulu Üyesi. Holding, hazır giyim, konfeksiyon, tekstil, inşaat, turizm, enerji, catering, mağazacılık, enerji ve serbest bölge faaliyetlerinde bulunuyor. Holding ilk ihracatını 1984’de Konteks şirketiyle Almanya’ya yapmış. Bugün dört kıtada, sekiz 8 ülkede 10 binin üzerinde çalışanı bulunuyor. Dünya genelinde 50 milyon insanı giydiriyor. 1 milyar dolar cirolu Şahinler Holding yurtiçi ve yurtdışında, hazır giyim, moda tasarım, toptan ve perakende pazarlama olarak, tekstil ve hazır giyim sektörünün tüm halkalarına sahip.

Jale Tunçel 2014’de Türkiye’den 100 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerini söylüyor. İHKİB yönetimi dışında İstanbul Moda Akademisi’nin başkanlığını da yürüten Tuncel, moda ve tasarım sektörüne önemli katkılar sağlıyor. Ekonomi Bakanlığı, İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA), UNIDO, UNDP ve ILO ve Avrupa Birliği’nin katılımları ile gerçekleştirilen projelerde çeşitli sorumluluklar üslenmiş ve halen üstleniyor. Tunçel, “Ülkemizde sadece İhracatçı Birlikleri’nde değil diğer STK’larda da maalesef kadınlar yeterince yer almıyor ya da alamıyor. Yönetimde daha çok yer almamız için öncelikle, mücadele etmeyi, özverili, etkin ve daha çok çalışmayı göze almamız gerekir” diyor.

ŞENDAĞ UZUN / Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi
“Yönetimde mutlaka kadın da olmalı”


Bursa doğumlu. Eğitimini Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde tamamladı. Evli ve iki çocuk annesi. 1994 yılında aile ortaklığı ile kendi şirketleri olan Figer Meyve Sebze Müşavirlik’i kurdu. O tarihten bu yana yaş meyve-sebze ihracatı yapıyor. İlk ihracatını 1994 yılında Fransa, Almanya, İngiltere ve Hollanda’ya yaptı. Halen bu ülkeler dışında Avusturya ve Belçika’ya ihracat yapıyor. Hedefte yeni pazarlar var. Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nde 18 yıldır görev alıyor. Bu dönem muhasip üyelik görevini üstlenmiş. Yani birliğin hesapları ona emanet. Şendağ Uzun, birlikte görev almaktan mutlu olduğunu ve bundan sonraki dönemlerde de görev almayı sürdüreceğini belirtiyor. Uzun, “Kadın yönetici ve işverenlerin mutlaka birlik yönetimlerinde yer almasının gerekli olduğunu düşünüyorum” diyor.

PINAR TAŞDELEN ENGİN / Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
“En az erkekler kadar başarılıyız”


1999 yılında tekstil mühendisliği üzerine eğitimini tamamladıktan sonra Taşdelen Group bünyesinde bulunan, 1986’da babası Mustafa Taşdelen tarafından kurulmuş Polyteks Tekstilde iş yaşamına başladı. Firma bugün Türkiye ve Avrupa’nın en büyük polyester iplik üreticilerinden. 16 yıllık iş yaşamında Taşdelen Group bünyesinde farklı pozisyonlarda çalıştı. Şu anda Taşdelen Group yönetim kurulunda ve pazarlama ekibinin başında bulunuyor. Grup ilk ihracatını 1987’de İngiltere’ye yapmış. Ağırlıklı ihracat Avrupa ve Ortadoğu’ya yapılıyor. Çin, Hindistan, Tayland ve Endonezya da ihracat yapılan ülkeler arasında.

İki dönemdir Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği yönetiminde görev alan Pınar Taşdelen Engin, bu dönem yardımcılık görevini üstlenmiş. UTİB Başkanı İbrahim Burkay, aynı zamanda Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı yaptığı için birlikte işlerin büyük kısmı Pınar Taşdelen Engin’e kalmış. Birlik yönetimlerinde erkek egemen yapının yavaş yavaş kırıldığını düşünen Engin, “Gelecek her yeni jenerasyonda iş hayatındaki kadınların sayısı giderek artacaktır. Eğer bir kadın işinin gerekliliklerini tam olarak yerine getiriyorsa en az bir erkek kadar başarılı olabilir” diyor. İşveren olarak çalışanlarını kadın ya da erkek olarak ayırmadığını onları yaptıkları işlere, kişisel beceri ve başarılarına göre değerlendirdiğini söyleyen Engin, kendi firmasında da kesinlikle erkek egemen bir yapının olmadığını söylüyor. Fakat ihracatçı birlikleri için aynı şeyleri söyleyemiyor. Pınar Taşdelen Engin sözlerini şöyle sürdürüyor: 

“İş hayatında daha fazla kadın yönetici görmeyi tabii ki isterim ama cinsiyet diskriminasyonu yapmaya da karşıyım. Kadınlar sadece kadın oldukları için iş hayatında kendilerine farklı davranılmasını beklememeli. Bir kadının işinin gerekliliklerini tam olarak yerine getirmesi durumunda en az bir erkek yönetici kadar başarılı olacağı şüphe götürmez. Hemcinslerime atak ve cesaretli olmalarını öneriyorum. Kadın olmanın en büyük avantajı, bazen de dezavantajı, erkeklere kıyasla genel olarak daha merhametli olmamızdır. İş hayatında duygularımızı kontrol altında tutmamız gerektiği bize dikte ediliyor ama ben bu konuda çok başarılı değilim ve olmak istediğimden de çok emin değilim.”
 
BENGİ ÖZDEM YAŞAR / Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi
“Erkek zihniyeti değişmeli”


Uludağ Üniversitesi İİBF Ekonometri Bölümü’nden 1992’de mezun oldu. Mali müşavirlik, bağımsız denetçilik ve gümrük müşavir yardımcılığı yaptı. Meslekte 24 yılı geride bırakan Bengi Özdem Yaşar şu anda Marsal Gıda’da profesyonel yöneticilik yapıyor. Firma, dondurulmuş sebze meyve mamulleri ve domates salçası üretimi alanında faaliyet gösteriyor. Şirket ilk ihracatını 1998’de dondurulmuş ürün olarak Almanya’ya yapmış. Domates salçasında ise ilk ihracatı Rusya’ya gerçekleşmiş. Şu anda dondurulmuş sebze ve meyveleri Almanya, Avusturya, Fransa, İngiltere, Finlandiya, Yunanistan, İsrail, İrlanda ve Rusya’ya ihraç ediyor. Domates salçasını ise Suudi Arabistan, Umman, Birleşik Arap Emirliklerine gönderiyor.

Birlik yönetimine ilk defa girdiğini söyleyen Yaşar, bu görevini devam ettirmek istediğini belirtiyor. Bir kadın yönetici olarak bu göreve gelmesinde şirket ortaklarının desteğinin önemli olduğunu söyleyen Yaşar, geldiği noktayı daha ileriye taşıma hedefinde. Bunun için mesleki donanımını sürekli artırdığını belirten Yaşar, başarı ve şirkete katkı açısından kadın erkek arasında fark olmadığını savunuyor. Yaşar sözlerini şöyle sürdürüyor: 
“Hatta kadınların önsezi ve analitik düşüncelerinin biraz daha ileride olduğunu bile düşünüyorum. Yeter ki fırsat verilsin. Türkiye’de ve birçok ülkede kadınlar arka planda kalmış durumdalar. Fakat artık eğitim öğrenim ve kültür zihniyeti ile bunun değiştiğini görüyoruz. Kadınların yönetimde daha da etkin olabilmesi için daha fazla fırsat veren bir erkek zihniyetini oluşturmak lazım. Bunun başarılı kadınlar örnek alınarak yaratılması gerekiyor. Kadın erkek karışık bir ekip ve tamamlayıcı sistematik ile başarı çok daha rahat elde edilebilir. Kadınlar ise daha cesur ve mücadeleci olmalı” diyor.

AYŞEGÜL ÇAPAN / İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi
“Kadın ve erkek birbirini tamamlıyor”


Sanayici bir ailenin ikinci çocuğu olarak,1973’de İstanbul’da doğdu. A.Ü. İktisat Bölümü’nü bitirdi. Eğitimimi tamamladıktan sonra alüminyum sektöründe faaliyet gösteren aile şirketi Korumaz Kardeşler Alüminyum Sanayi’de çalışma hayatına başladı. Evli ve bir oğlu var.
1972 yılında kurulan şirket ilk ihracatını 1980 yılında Suudi Arabistan’a yapmış. 80 kişinin çalıştığı şirket yılda ortalama 6 milyon dolar ihracat yapıyor. İtalya, Fransa, İngiltere, Portekiz, Bulgaristan, Arnavutluk, Ukrayna, Çek Cumhuriyeti, Mısır, Cezayir, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Suriye’ye ihracat gerçekleştiriyor.

İki dönemdir İstanbul Demir Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği yönetiminde yer alan Ayşegül Çapan, birliklerinde kadın erkek ayrımının söz konusu olmadığını belirtiyor. Çapan, “Birliğimizin yönetim ve denetim kurulunda birer kadın yer alıyor. Birliğimizin yönetim anlayışında kadın erkek ayırımı yapılmıyor. Yönetim ve pek tabii ki başkan, yapacağı görevin gerektirdiği sıfatlara haiz olmasına göre seçilir. Dolayısıyla bir gün bir kadın başkan olması mümkündür. Kadın ve erkeğin birbirini tamamladığını düşünüyorum. Hayat filminin senaryosunda herkes yetenekleri ölçüsünde, rolünün hakkını vererek oynarsa, omuz omuza mücadele verirse ortaya gişe rekorları kıran bir film çıkar” diyor.

AYNUR AYHAN / İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Denetim Kurulu Üyesi
“Her işin üstesinden gelebiliriz”


1988’de makine mühendisi olduktan hemen sonra aile işletmelerinde işe başladı. O gün bu gündür aktif olarak çalışıyor. Ayhan Metal Pres Döküm firmasında ağırlıklı olarak Avrupa’ya yönelik fason alüminyum enjeksiyon döküm (otomotiv, enerji, aydınlatma vb. sektörler) ürünler yapılıyor. Aniva Ev Ürünleri firması ile mutfak ve bahçe sektörüne kendi tasarımları olan inovatif ürünler üretiyor. Uzun bir süre fuarlara katılarak ihracat pazarlarını araştıran şirket ilk ihracatına 2003’de İtalya ile başladı. Şimdi her iki şirket ağırlıklı olarak Avrupa’ya ihracat yapıyor. Cirosunun yüzde 70’i euro bölgesinden sağlanıyor.
Aynur Ayhan, kadın çalışan konusunda oldukça titiz bir iş kadını. 75 çalışanının 25’i kadınlardan oluşuyor. İki dönemdir birlikte görev alan Ayhan, yönetim ve denetim kurullarında daha fala kadın üyenin yer alması için çalıştıklarını söylüyor. “Sadece ihracatçı birliği değil tüm STK’larda feodal yapıyı görmek şaşırtıcı değil” diyen Ayhan, kadınların hangi ihracatçı birliği olursa olsun bu görevin üstesinden geleceğine inanıyor. Ayhan sözlerini şöyle sürdürüyor: 

“Beni başkan olarak göremezsiniz zira takımda olmayı tercih ederim. Yaptığımız çalışmalar ve sanayiden edindiğimiz tecrübeyi yine sanayiye aktarma sevdasıyla bu günkü konumumuzdayız. Gençlerimiz öncelikle yaptıkları işleri severek ve farklı yapsınlar. Sektörün sorunlarına duyarlı olup görüş bildirsinler ya da sorunlarını dile getirsinler. Sürekli şikâyet etmenin kimseye faydası yok. Sorumluluk alıp zaman ayırıp çalışılmalı ki onlardan sonrakiler için daha rahat ortamlar hazırlansın.”

Para Dergisi
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde