Türkiye’de üretilen kumaş neden burada giysi olmasın?

Türkiye’de üretilen kumaş neden burada giysi olmasın?

Türkiye’nin ilk yünlü kumaş fabrikası İpekiş; Versace, Moschino, Cavalli, Marella, Zadig, Christian Dior, Marina Rinaldi, Fendi gibi markalarla çalışıyorlar

Türkiye’de üretilen kumaş neden burada giysi olmasın?
16px
24px
15.07.2012 15:20
ABONE OLgoogle

Türkiye’nin ilk yünlü kumaş fabrikası İpekiş; Versace, Moschino, Cavalli, Marella, Zadig, Christian Dior, Marina Rinaldi, Fendi gibi markalarla çalışıyorlar. Dünyanın her yerine İpekiş’in ürettiği yünlü kumaşlar ulaşıyor. İpekiş’in Genel Müdürü Aşkın Kandil, “Devler bizden kumaş alıyorlar. Bizden aldıkları kumaşları hazır giyime dönüştürüyorlar. Biz de burada hazır giyimcilerle onların buluşmasını çok istiyoruz. Türkiye’de üretilen kumaşlar Türkiye’de giysiye dönüşsün istiyoruz” dedi.

İpekiş Türkiye’nin ilk yünlü kumaş fabrikası. 1. İktisat Kongresi’nde Atatürk’ün önerisiyle kurulmasına karar verilmiş. 1 Ekim 1925 tarihinde de İpekiş kurulmuş. 1991 yılında İpekiş’i TARMAN Grup aldı. Fabrika yeni yatırımlarla büyüdü. İnovasyona odaklanıldı. Son 3 yıldır da Ar-Ge’ye önem veren İpekiş başta İtalya’nın moda devleri olmak üzere dünyanın en önde gelen lüks markalarının yünlü kumaş üreticisi oldu. İpekiş bugün dünya yünlü kumaş üretiminin önemli oyuncularından. Tekstil mühendisi. Tüm kariyerini yünlü kumaş üzerine yapmış. 25 yıldır her gün yünlü kumaşlara dokunuyor.

- Sizin ailenizde tekstil geçmişi var mı? Yoksa profesyonel olarak mı bu sektöre girdiniz?

Bursalıyım. Hayatımın önemli bir bölümü Bursa’da geçti. 1987 yılında tekstil mühendisi olarak mezun oldum. Ailemde de tekstilciler de var. Hem üretimde olan hem de ticaretinde olan büyüklerim var. Kumaş ticaretini çocuklukta öğrendim. Dayılarımın yanında okurken çalıştım. Virüsü o zaman kaptım. Aynı zamanda da zeytin yetiştiriciliği yapıyoruz.

- O işle de ilgili misiniz?

Zeytinliklerimiz var. Şu anda bizzat ilgilenemiyoruz ama ailemin diğer fertleri ilgileniyor. Hafta sonları da hep zeytin bahçelerindeyiz. Hayatımda kumaş ve zeytin önemli bir yerde. İlerde bir butik zeytinyağı markası kurma hayalimiz var.

Yünlü kumaşa bağlıyım!

- Siz işe nasıl başladınız?

Yünlü kumaş sanayinde 25 yıllık bir geçmişim var. Tarih olduk bu işte. Beni çok gururlandıran şey de İpekiş’in bu alanda Türkiye’nin en önemli şirketi olması. Ben yünlü kumaş işinin dışına çıkmadım profesyonel hayatımda. Tekstil mühendisliğinden mezun olur olmaz yün ipliği yapan bir fabrikaya girdim. Daha sonra da yünlü kumaş alanının en eski kurumlarından biri olan Merinos Sümerbank’ta çalıştım. Orası okul gibiydi. Yünlü kumaş ve iplik konusunda orada çok şey öğrendim. Benim yünlü kumaş sanayine ilgim okuldan başlamıştı. Sadakatim çok yüksek yünlü kumaşa. Kumaş ellemeden geçirdiğim bir gün olmadı. Yünlü kumaşa da hiç ihanet etmedim.

- İpekiş de 1990’lardan sonra satıldı. Kendini yenilemeyi başarmış bir işletme oldu.

Evet. İpekiş çok köklü ve yenilikçi bir şirket. Kendini hep yeniliyor. Ama hep yünlü kumaşa odaklı. Bu çok önemli bir özellik. Bu yüzden de dünyanın en önde gelen markalarına veriyor kumaşlarını. Siz de biliyorsunuz, İpekiş 1 Ekim 1925 yılında kuruldu. Kuruluş kararı da 1. İktisat Kongresi’nde verilmiş bir şirket. İpekiş’in kurulması için İş Bankası görevlendirilmiş, müteşebbisleri organize etme görevi verilmiş. Bu da Bursa için çok önemli.

- Versace’den Armani’ye birçok ünlü markaya yıllardır yünlü kumaş satıyorsunuz, değil mi?

Evet. Birçok marka var daha. Dünyanın en önde gelen markalarına veriyoruz. Bundan da gurur duyuyoruz. En az bizim kadar geçmişi olan markalar var müşterilerimiz içinde. Biz onlara yalnızca kumaş vermiyoruz. Birlikte iş yapıyoruz. Hatta her şeyi birlikte yapıyoruz. Satışımızın artık büyük bölümü erkek hazır giyim markalarına.

- Yıllık üretiminiz ne kadar?

Biz yılda 2 milyon 200 metre kumaş üretiyoruz. Tamamı yüzde 100 yün. Bu çok yüksek bir oran. Bizim gibi bir şirket bu anlamda yalnızca İtalya’da var. Bizim üretimimizin yüzde 40’ı doğrudan bizim tarafımızdan kumaş olarak ihraç ediliyor. Bir de bizden alan ama daha sonra ihraç eden önemli bir yüzde var, o da yüzde 40. Bu oran hazır giyim olarak çıkıyor. Türk müşterilerimiz kumaşı alıp takım elbise üretip yurtdışına satıyor. Biz bundan da çok memnunuz. Direkt ve endirekt yurtdışına kumaş satışlarımızın toplamı yüzde 80. Biz yurtiçindeki hazır giyim üreticisi olan müşterilerimizi yurtdışında çalıştığımız şirketlerle de buluşturuyoruz. İtalya ve Fransa’daki önemli müşterilerimiz üretimlerini bizim buluşturduğumuz hazır giyimcilere yaptırıyorlar.

Kumaş giysiye dönüşsün

- Hangi markalar var?

İtalya’da Versace, Moschino, Cavalli, Armani, Patrizia Pepe gibi müşterilerimiz var. Bizden kumaş alıyorlar. Onların bizden aldıkları kumaşları hazır giyime dönüştürüyorlar. Biz de burada hazır giyimcilerle onların buluşmasını çok istiyoruz. Bizim üretimimiz kumaşlar burada hazır giyimciler tarafından alınıp dışarı satılırsa katma değerimiz artar. Ülkemiz için bunu çok önemsiyoruz. Türkiye’de üretilen kumaşlar Türkiye’de giysiye dönüşsün istiyoruz. Türkiye’de bu işi çok başarılı yapanlar var.

- Bu markalar için tasarımlar da çok önemli.

Biz ünlü markalarla çalışıyoruz uzun süredir. Aramızda güven ilişkisi var. Versace’nin 2011 koleksiyonunun yüzde 80’i bizim kumaşlarımızla yapıldı.

- Ürün geliştirmeye odaklısınız. Nasıl bir kadronuz var?

15 uzman arkadaşımız var. Ama bence bizim şirketimizde çalışan 270 kişi bu işin ortağı. Planlamadan üretime lojistiğe kadar her şey vizyonumuzda gizli. Bu da şu: Müşteri, kalite ve moda odaklı tasarım ve ürünlerimizle dünya markası olmak.

- Hedefiniz rakamsal olarak nedir?

2025 yılında 100 yaşında olacağız. Bu bizim için çok değerli. Rakamlarla çok ilgili değiliz. Katma değerli iş yapmaya odaklıyız. Önemli olan sürdürülebilir katma değer yaratmak. 2025 yılında Türkiye’nin ilk 100 yaşına gelmiş sınai markası olacağız.

- Büyüme oranlarınız nedir?

Ortalama yüzde 12 büyüyoruz. Bu sene de yüzde 15 büyüyeceğiz. Yapımız da buna uygun daha fazlasına uygun değil. Geçen yılarda yabancı bir müşterimizle görüşürken sohbet ediyoruk. Biz standart bir soru sorduk fuarda, ‘Nasıl kumaşları beğendiniz mi? memnun musunuz?’ diye. Müşterim, yıllardır müşterimiz olan büyük bir markadan söz ediyorum, oranın yöneticisi bana şöyle dedi: ‘Evet memnunuz ancak son teslimatınızdan memnun olduğumuz kadar memnunuz’ Bence aldığımız yanıt çok manidar. Biz artık tüm müşterilerimizin böyle düşündüğünü varsayıyoruz. 20 teslimat yapmış olabilirim ama son teslimatta bir sorun yaşasak her şey bitebilir, bozulabilir. Bu yüzden yaşadığımız süreçler çok önemli. Hiçbir şey hiçbir zaman vazgeçilmez değildir. Ve bilinen bir ifadeyle değişmeyeni değiştirirler. Hep iyi olmak zorundasınız.

Stres attıran kumaşımız var

- Sizin çok farklı kumaşlarınız var. Su, leke tutmayan, parfümlü. Son olarak da zayıflatan kumaş, parfüm kokan ve stres attıran kumaş ürettiniz... Nedir bu kumaşların özelliği?

İpekiş, şu ana kadar 7 farklı akıllı kumaş üretti. Bu kumaşlar maksimum esnek, su-kir itici, anti bakteriyel, özel parfümlü, leke tutmayan, zayıflamaya yardımcı, polen itici ve güneşin zararlı etkilerini azaltan kumaşlar. ‘Kumaşın 7 Harikası’ olarak özel olarak tasarladığımız bu kumaşlar hem yurt içi hem de yurt dışında satılıyor. Bir de Zero Stres ürünümüz var. Yüzde 100 takım elbiselik kumaşlarda yalnızca bizde var bu ürünler. Bizim asıl marifetimiz bu fonksiyonel özellikleri yünlü kumaşa estetiği bozmadan uygulamak. Nanoteknoloji ve mikro kapsül konularında teknolojik ortaklarımız var. Türk-Alman ortaklı Rudolf Duraner şirketiyle yapıyoruz...

- Parfümlü kumaşlarınız nasıl parfüm kokuyor?

Kumaşa parfümlü koku kapsülleri yerleştiriliyor. Bu parfüm seçimini markayla birlikte yapıyoruz. Siz hareket ettikçe koku yayılıyor. Çok hafif kokular tercih ediliyor.

- Ya stres attıran kumaşlarınız?

BioRelax kumaşlarımız. Bunların özelliği negatif iyonları kıyafet üzeriene çekmekle ilgili. Akarsu, şelale yanındaymış gibi hissediyorsunuz kendinizi.

2 ŞEHİRLİ BİR YAŞAMIM VAR

- İş dışında neler yaparsınız?

12 yaşında oğlum var. İş dışında oğlumla zaman geçirmeye özen gösteriyorum. Doğrusu büyüdüğüne yeterince şahit olamadım. İş hayatımın zor dönemine denk geldi. Mal çok müşteri yok döneminden geçtik. Son 10 yıldır büyük sorumluluklar aldığım dönemde oğlum büyüdü. Şimdi tüm fırsatları değerlendiriyorum. Oğlum benden ateşli bir Fenerbahçe taraftarı. Oğlumla sık sık sinemaya gidiyorum. İş seyahati dışında seyahat etmeyi beceremiyorum. Eşim de tekstil mühendisi. Eşim benim için işine ara verdi. Ben 2 şehirli yaşıyorum. Bursa ve İstanbul arasında mekik dokuyorum. İpekiş fabrikasına daha çok zaman ayırmak için eşim de Bursa’ya yerleşti. Büyük fedakarlık yaptı.

Elif Ergu/Vatan

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde