Türk iş adamı, Ralph Lauren'i neden reddetti?

Türk iş adamı, Ralph Lauren'i neden reddetti?

Desa Yönetim Kurulu Başkanı Melih Çelet, Ralph Lauren'i neden reddettiklerini açıkladı

Türk iş adamı, Ralph Lauren'i neden reddetti?
16px
24px
29.06.2015 08:06
ABONE OLgoogle
Desa Yönetim Kurulu Başkanı Melih Çelet, bir yandan üretime bir yandan da perakendeye devam ederken, “Yalancıktan emekli olamam. Oğlum o kadar çok çalışıyor ki, bütün yükü onun omuzlarına bırakmaya baba yüreği elvermez” dedi

Türkiye’de deri endüstrisinin duayenlerinden biri o. Desa mağazalarının sayısı 100’ü geçti. Ulaşılabilir lüks marka Desa, Londra Covent Garden’daki mağazaya ek olarak dünyada 125 noktada satılıyor. Lüksün zirvesine oynayan Desa Nineteenseventytwo markası ise İtalyan moda dergilerinde küresel lüks markalarla aynı sayfaları paylaşıyor. Melih Çelet ile bahçeden sebze ve meyvelerin eşlik ettiği bir yemekte sohbetimizi yaptık. Her zamanki gibi babacan tavırlı ve sevecendi.

 Siz hem üretime devam ettiniz  hem de perakendeyi sürdürdünüz. Markalaşırken üretimin yük olduğunu söyleyenler oldu. Siz neden devam ettiniz?

-Entegrasyon bitti, dediler ve ben bu konuda çok tenkit edildim. Son dönemde gördük ki Louis Vuitton, Chanel, Prada deri fabrikaları satın aldı. Üretimi kontrol etmek istiyorlar.

 Siz bu lüks devlerine üretim de yapıyorsunuz.

-Evet onlara üretim yaparken markalaşmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlıyorum. Biz geçen yıl 110 milyon dolar ciro yaptık. Tamamı Desa markalı ürünlerden oluşsaydı ciromuz 350 milyon dolara çıkardı. Üç katından fazla… Bu nedenle markalı ürüne odaklanıyoruz. Son 4 yıldır ihracat şampiyonuyuz kendi alanımızda.

Hızlı koşanların geri adım attığını da gördük. Siz son dönemde küçülme yaşadınız mı?
-Bazen daha yavaş davranmışızdır. Fırsatları çok görememiş olabilirim ama Desa 44 yıllık hayatında hep yüzde 5-7 büyümüştür. Biz hiçbir zaman deli gibi büyümedik, uçmadık ama küçülmedik de. Zikzak yok hayatımızda.

GÖBEK BAĞIMI KİMSE KESMESİN

 Yeni bir döneme mi girildi?

-Yekten fazla koşup yorulanlar var. Konsolidasyonlar olacak. Havlu atanlar olacak. Herkes maratonu tamamlayamayacak. Bu da normaldir. Finansal kaynaklara ulaşım zorlaşacak. Yeni bir değişim evresine doğru gidiyoruz. Dövizle kiraların tesirleri var. Kârlılıklar çok fazla şeyden etkileniliyor. Ben 94 yılında “Bir daha bu ülkede hükümetlerin aldığı kararlardan şirketimin etkilenmesine müsaade etmeyeceğim” dedim. Benim dışımda benim göbek bağımı kimse kesmesin. Stabil ve standart büyüyebilen bir şirket… Yüzde 45 büyümedik hiçbir zaman ama biz 100 metre koşmuyoruz. Kendimizi sigorta altına aldık. Ciromuzun yüzde 50’si ihracat, kalanı perakendeden. Yüzde 100 kendi markamızdan olması hedefimiz.

RALPH LAUREN’DEN TEKLİF

 Ralph Lauren ile bir temasınız olmuş zannediyorum.

-İki ay önce bizimle temasa geçtiler. Diyorlar ki, gelin Brooklyn’de bir yer kurun ve bizim için ABD’de üretim yapın. Hepsini satın alacaklarını söylüyorlar. Bunu inceledik ama istemedik.

 Neden?

-Biz Turquality kapsamında global marka olmak için uzun, ince bir yoldan geçiyoruz. ABD’de onlar için üretmek yerine kendi markamıza odaklanmak istiyoruz. Türkiye kendi markalarını yaratmak zorunda. Fasoncu olarak ekonomimizi büyütmek mümkün değil. İnsan önce kendi ülkesinde marka olmalı. Hermes’i marka yapan Fransızlardır. Kendi ülkemizde bir aşamadan daha geçmemiz lazım. Bizim kadınlarımız statü merakında yabancı marka hayranlığından soyutlanmalı. Bunu dünyada en hızlı yapan Güney Kore oldu. Kendi markalarına birinci katta, Avrupalılara ikinci katta yer veriyorlar.

OĞLUM İÇİN ÇALIŞIYORUM

 65 yaşındasınız. Emeklilik planı yaptınız mı?..

-Resmi olarak hâlâ yönetim kurulu başkanıyım ancak icraat oğlum Burak’ta. Ben açıkçası oğlumun yükünü hafifletmek için çalışıyorum. Çünkü yükü çok fazla, çok seyahat ediyor. Oğlumu çok sevdiğim için emekli olamam. Sağlığım el verdiğince oğluma yardım etmek için çalışacağım. Buna mecburum. Sabah 6’da işe geliyor ve akşam geç vakitlere kadar çalışıyor. Yılın üçte ikisini seyahatle geçiriyor. Baba yüreği dayanamaz buna. Eskisine kıyasla kendime daha çok zaman ayırıyorum. Gizli emekli sayılırım aslında ama öyle yalancıktan da emekli olmam.

HOBİ

-Hobilerimi denizcilik, balıkçılık ve bahçe olarak özetleyebilirim.
-En mutlu olduğum yerler sevdiklerimle birlikte teknede veya bahçede vakit geçirmek.
-Eşim de doğal, taze, organik şeylere düşkündür.

DALKAVUKLUKLA MÜCADELE

-İşletme körlüğü kadar kötü bir şey yok bence kurumlar ve liderleri için. Dalkavuklar ise bunu sağlamanın en garanti yolu…
-Bir insanın samimi olmadığını hissettiğim anda çok hızlı uzaklaşırım.

SOSYAL SORUMLULUK

-Özellikle öğrencilere yönelik destek programlarımız var. Çeşitli burslar dağıtıyoruz.
-Ayrıca senin de bildiğin gibi her
sene Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) ile birlikte binlerce çocuğumuzun giyimi için katkıda bulunuyoruz.

PİŞMANLIK

-Zorluklar oldu ama pişmanlığım yok çok şükür.
-İnsan yanlış evlilik yaparsa, yanlış arkadaş seçerse, yanlış yatırım yaparsa, kötü evlat yetiştirirse pişman olur. Bunlardan yana gönlüm hep rahat.

ŞANS

-Öncelikle gerçekleşen her şeyin bir sebebi olduğuna, yani bir anlamda kısmete inanırım.
-Hayatın içinde her şey var ve herhangi bir şey benim tüm çabama, çalışmama, azmime rağmen benim gönlümden geçtiği gibi sonuçlanmıyorsa kötü şans değil de vardır bir hayır demeyi bilirim.

SOSYAL MEDYA

-Hem Twitter hem Facebook hem de Instagram’da aktif kullanıcıyım.
-Sosyal medyanın insanları birbirine bağlayan müthiş dinamik bir mecra olduğunu ancak yönlendirilmeye ve bilgi kirliliğine çok açık olduğunu düşünüyorum.

YETENEK AVI

-Bir arada çalışmadan yeteneği fark etmek zor. İlk değerlendirmeyi genelde kişinin söyleminin ne kadar olumlu, gerçekçi ve sonuç odaklı olduğuna bakarak yapıyorum.
-Yapmak istediklerinden bahsederken gözünde kıvılcım olana şans veririm.
-Zaman ayırmak ve ilgilenmek yeteneği korumanın en önemli sırları bence.

İŞ HAYAT DENGESİ

-Yaş ilerledikçe zaman daha kıymetleniyor. Eskiden denge daha ağırlıklı işten yanaydı. Şimdi işte bana ihtiyaç olduğu kadar zaman geçirmeye çalışıyorum.
-Kalan zamanı aile ve dostlara adıyorum.

KULAĞA KÜPE

-Çalışın ve asla pes etmeyin.
-Başarılı olmak için müthiş bir doğal donanımdan ziyade herkesin pes ettiği noktada, bir adım daha öteye gitme gücünü veren müthiş bir azme sahip olmak lazım.

BAŞARININ SIRRI

-Fark yaratacak nüansları fark edebilmek ve bu farkı yaratabilmek için yılmadan usanmadan çalışmak…
-Tutkulu olmak lazım ve iyi analiz etmek, röntgeni çekmek gerek. Doğru insanlara doğru mesajları vermek lazım.

Demet Cengiz/Sözcü
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde