Türk girişimciler için Japonya'da iş fırsatları

Japonya'da faaliyet gösteren Türk Ticaret ve Sanayi Odası (TTSOJ) Başkanı Soner Öner, 128 milyonluk nüfusuyla dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan Japonya'da, Türk girişimciler için özellikle gıda ve hediyelik eşya sektöründe dev bir pazar bulunduğunu, ancak, bu ülkeye ürün satmanın sanılandan çok daha zor olduğunu bildirdi. 

     TTSOJ Başkanı Öner, Çin ve Güney Kore'den sonra Türkiye'nin en fazla ticaret yaptığı üçüncü Uzakdoğu ülkesinin Japonya olduğunu, ancak, dış ticaret açığının Türkiye aleyhine gittikçe büyüdüğünü bildirdi. 

     Türkiye'nin Japon dış yatırımları arasındaki payının binde 1 gibi düşük bir seviyede olduğunu vurgulayan Öner, ''Japonya'da faaliyet gösteren 28 Türk firması var. Buna karşın Türkiye'de otomotiv ve yan sanayi sektöründe yoğunlaşan 98 Japon firması bulunuyor'' dedi. 

     Coğrafi uzaklık nedeniyle bugüne kadar Türk işadamlarının Japonya'yı ''umutsuz bir pazar'' olarak gördüklerini, oysa, son yıllarda burada iş yapmak isteyen Türk girişimcilerin sayısında artış gözlendiğini ifade eden Öner, ''Özellikle gıda ve hediyelik eşya sektöründe Japonya'da dev bir pazar var. Yılda yaklaşık 100 milyar dolarlık gıda ithalatı yapan Japonlara ürün satmak çok zor. Ancak, bir kez bu pazara giren uzun soluklu iş yapar'' şeklinde konuştu. 

     Öner, 128 milyonluk nüfusuyla ABD'den sonra dünyanın ikinci büyük ekonomisiyken Çin'in kendisini geçmesiyle üçüncü duruma düşen Japonya'nın, 1990'lı yıllardan itibaren ekonomik durgunluğa girmesi nedeniyle yabancı sermaye çekmek için cazip uygulamalara yöneldiğini ifade ederek, şunları söyledi:
     ''Japonya ile Türkiye arasındaki 'Vize Muafiyet Anlaşması' uyarınca, turizm ve iş ziyareti amacıyla bu ülkeye gelenler 3 ay süreyle vizeden muaf tutuluyor. Bu da iş ziyareti yapacak Türk girişimciler için önemli bir kolaylık sağlıyor. 

     Japonya'da iş yapmak isteyen Türk girişimciler öncelikle dil sorununu çözmeli. Japonlar, randevularına son derece sadık. 'Hayır' kelimesini çok fazla duymak istemeyen, mal alırken adeta ince eleyip sık dokuyan insanlar. Ayrıca, bir gıda ürünü alacaklarsa onun nasıl üretildiğini bizzat yerinde görmeden asla anlaşma yapmazlar.'' 

     TTSOJ'un 1995'ten bu yana Türkiye ile Japonya arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi doğrultusunda Türk-Japon iş dünyasına hizmet verdiğini hatırlatan Öner, yaklaşık 150 üyelerinin bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:
     ''TTSOJ, Türkiye'nin Tokyo Büyükelçiliği ve ticaret müşavirliğinin de katkılarıyla, üyelerini Japon iş dünyasına tanıtmak ve faaliyetlerinde desteklemek üzere planlama yapma, organizasyon düzenleme etkinlikleri gerçekleştirmektedir. 

     Temel hedeflerimizden biri iki ülke arasındaki ticaret ve sanayi alanındaki ilişkilerin ilerlemesine katkıda bulunmak, Japonya ile iş yapan Türk şirketleri ve vatandaşlarının ticari menfaatlerine katkı sağlayacak hususlarda gerekli önlemlerin alınmasına destek olmaktır.''
     Öner, 2003'de Japonya'da ''Türk Yılı'' ilan edildiğini, Japon hükümetinin Ankara'da açtığı Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) vasıtasıyla Türkiye'de çok sayıda teknik işbirliği projesi yürüttüğünü anımsatarak, ''Türkiye'de de 2010 'Japon Yılı' ilan edildi. Bu yılı dolu dolu ticari faaliyetlerle geçirmeyi umuyoruz'' dedi. 
     
     ''JAPON NÜFUSU YAŞLANIYOR, İŞGÜCÜ MALİYETİ ARTIYOR''
     
     Japon halkının yaşlandığını, nüfus artış hızının düştüğünü, hükümetin çocuk başına ayda 150 dolara denk düşen ödeme yaptığını ifade eden Öner, buna rağmen artış gözlenmediğini belirterek, ''Böyle devam ederse 2010 yılında Japonya'nın nüfusunun 128 milyondan 100 milyona kadar gerileyeceği tahmin ediliyor'' diye konuştu. 

     Öner, ülkede kişi başı gelirin 36 bin dolar, ortalama maaşın da 4 bin dolar olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: 

     ''Burada iş yapmak isteyenler ülkenin gerçeklerini bilmeli, sermayesi de güçlü olmalı. İşgücü Türkiye şartlarına göre oldukça pahalı. Nüfusun yaşlandığı da dikkate alınırsa üretken genç nüfusun azalmasıyla işgücünün maliyeti de artacaktır. Ancak, ülkede işsizlik de var. Geçen yıl yüzde 4 olan işsizlik, bu yıl yüzde 5 civarına çıkmış durumda. Bu nedenle, Japonya pazarına iyi bir sondaj yapmadan, gözü kapalı girmek son derece riskli.''