Tekstili bırakıp besi çiftliği kurdular

Tekstil sektöründe farklı şirketlerde üst düzey yöneticilik yapan beş arkadaşın kurduğu Besibay, ürettiği sütün tamamını Atatürk Orman Çiftliği’ne veriyor. Yapı Kredi’den aldığı krediyle hayvan sayısını artıran şirketin hedefi, 5 yılda 1.000 başa ulaşmak...

TEKSTİL, konfeksiyon ve hazır giyim, Türkiye ihracatı açısından lokomotif sektörler. Çok değil birkaç yıl öncesinde en çok ihracat yapan sektör tekstildi. Ancak özellikle Uzakdoğu ülkelerinden gelen ucuz ürünler tekstilin cazibesini yitirmesine yol açtı. Birçok tekstilci atölyesini, mağazasına kapatıp farklı sektörlerde yatırım arayışına girdi.

2005 yılına kadar tekstil sektöründe üst düzey yöneticilik yapan Günay Kızıltan da Uzakdoğu’nun ucuz mallarıyla rekabetten sıkılınca hiç bilmediği hayvancılık sektörüne adım atmaya karar vermiş. Üstelik kendisi gibi tekstil sektöründe üst düzey yöneticilik yapan dört arkadaşıyla birlikte...
Tabii ortaklar bu kararı almadan önce birçok açıdan hayvancılık sektörünü mercek altına almışlar. Sonrasında da gelecek vaat ettiğini düşündükleri bu yatırımı hayata geçirmişler.

5 YILLIK ÖĞRENME SÜRECİ

Peki neden hayvancılık ve süt? Günay Kızıltan’ın bu soruya yanıtı şöyle: “Türkiye’deki süt kalitesi AB standartlarının altında. Köylülerden toplanan sütlerin bakteri dengesi korunamadığı, hijyen koşulları yerine getirilemediği için insan sağlığı açısından zararlı hale dönüşebilir. 14 milyon ton yıllık süt üretiminin ancak yarısı soğuk zincirde ve kayıt altında süt işleme fabrikalarına ulaşabiliyor. Dolayısıyla AB gıda güvenliği standartları getirildiğinde çiğ sütte bakteri ve somatik hücre sayısı öngörülecek standartların dışında olan sütler fabrikalarda işlenemeyecek. Bu kalitede sütü ise ancak bizim gibi modern sürü yönetimi uygulayan ve direkt soğutma tankına sağım yapan çiftlikler sağlayabilir.”
Bu alandaki potansiyeli gördüğümüz için süt üretimine yönelik hayvancılık yatırımı yapmaya karar verdik. Hayvanların doğum yoluyla çoğalması ve kendi içinde büyüyen bir yapı sergilemesi de bizi cezbeden bir etken oldu.”

Sonuçta beş tekstilci, Ankara’nın Akyurt ilçesine bağlı Çardakbağı Köyü’nde “Besibay Büyükbaş Hayvancılık Süt ve Et Üretim Sanayi ve Ticaret” unvanıyla şirketlerini kurmuşlar. Ancak Kızıltan ve ortaklarının hiç bilmedikleri bir sektörde öğrenme süreçleri biraz uzun sürmüş ve 2005’te kurulan Besibay’ın gerçek anlamda üretime geçmesi 2010 yılını bulmuş. Kızıltan, bu süreyi çiftlik için uygun arazi bulma, inşaat, altyapı, imar, çevre ruhsatlarının alınması, makine parkının oluşturulması, hayvan ithalatı ve daha da önemlisi sektörü tanımakla geçirdiklerini söylüyor.

200 HAYVANLA BAŞLADILAR

Besibay’ın üretimi, 2011 yılı nisan ayında ABD’den getirtilen 200 adet ‘holstein (holştayn) friesian’ cinsi inekle başlamış. Kısa sürede yoğun ilgiyle karşılaşan ve talebi karşılamakta zorlanan ortaklar, bu yıl ABD’den 70 inek daha ithal etmişler. İşte bu noktada yolları Yapı Kredi ile kesişmiş. O güne kadar yatırımlarının neredeyse yüzde 90’a varan bölümünü özkaynaklarıyla karşılayan ortaklar, son ithal ettikleri hayvanlar için Yapı Kredi’den kredi kullanmışlar.

Sütler Atatürk Orman’a akıyor

Besibay, halen ürettiği sütün tamamını Ankara’daki Atatürk Orman Çiftliği’ne satıyor. Besibay’ın kurucu ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Günay Kızıltan, şirketin mevcut durumunu ve önümüzdeki döneme yönelik hedeflerini şöyle anlatıyor:

“Halen günde 270 hayvan sağıyoruz. Daha önce 5.5 ton olan günlük süt üretimini 70 yeni hayvanla birlikte 7.5 tona çıkardık. Önümüzdeki 5 yıl içinde hayvan sayısını 1.000’e ulaştırmayı planlıyoruz. Bu sayıya ulaştıktan sonra sadece erkek değil dişi hayvanları da satabileceğiz. Aslında hedefimiz damızlık hayvan satışı da yapmak. İşte o zaman işletmemiz gerçek karlılık ve verimliliğe ulaşacak.”

Esin Çetinel/Para dergisi