Tayland'ın Koc'u geliyor...

İdriz Çokal'ın haberi/Para Dergisi

Tayland merkezli CP Grup, biri 10 milyon, diğeri de 19 milyon dolar değerinde iki yatırımını haziran ayında dev bir törenle hizmete alıyor. Bilecik ve İnegöl'deki bu tesislerle şirketin yumurta, civciv ve ileri işlenmiş tavuk ürünleri üretimi artacak...

CP Grup, yeni yatırımlara imza atıyor. 1987'de 30 çalışanıyla Türkiye faaliyetlerine başlayan şirket, bugün 6 fabrikasında 2 bin 500 kişilik çalışan ve 637 milyon liralık ciroya ulaşmış durumda. 23 yıldır istikrarlı bir şekilde büyüyen CP Türkiye, kriz ortamında başladığı iki yatırımını iki ay içinde hizmete açacak. Şirketin 19 milyon dolarlık yatırımla Bilecik'te kurduğu tesislerde ileri işlenmiş tavuk ürünleri üretilecek. 10 milyon dolarlık yatırımla kurulan tesislerse yumurtaya yönelik.

CP Türkiye Başkan Yardımcısı Nezih Gencer, 23 yıldır şirketin değişik kademelerinde çalışmış bir isim. 30 kişiyle yola çıktıkları günü dün gibi hatırlayan Gencer, bugünlerde ise yeni yatırımların devreye alınacak olmasının heyecanını yaşıyor. Haziran ayında CP Group'un kurucuları ve üst yöneticilerinin de katılacağı bir açılış töreni için hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor. Nezih Gencer, CP Türkiye'nin bu yıl da yüzde 15 civarlarında büyüyeceğini öngörüyor. Gencer'le CP Türkiye'nin hedeflerini, yatırımlarını, tavukçuluk ve yem sektörünü konuştuk...

Kuruluşundan bu yana CP Türkiye'de çalışıyorsunuz. Kuruluştan bu yana kaydedilen gelişmeleri kısaca özetleyebilir misiniz?

Önce isterseniz global şirketten başlayayım. Bildiğiniz gibi CP, Tayland merkezli bir şirket. Yatırım yaptığı yerlere önce yem üretimiyle giriyor. Ardından tavuk yetiştiriciliği, kesimhane, yumurta ve karidesle devam ediyor. Son olarak da yarı işlenmiş hazır gıda işine giriyor. CP, dünyanın önemli yem üreticilerinden biri. 40 ülkede 250 şirketi bulunuyor. 7 farklı iş kolunda 280 bin çalışanı var. Dünyanın en büyük karides üreticilerinden biri. Telekomünikasyon, lojistik, kimya, otelcilik gibi farklı alanlarda da etkin yatırımları bulunuyor...

Türkiye'deki gelişim süreci nasıl işledi?

CP, Türkiye'ye 23 yıl önce geldi. 30 kişilik bir ekip kuruldu. Ben de o ekibin içindeydim. İnegöl'de bir yem fabrikası kurarak başladık. CP, Avrupa Birliği'ne üyelik öngörüsüyle Türkiye'ye gelmişti. Halen Türkiye'nin en büyük yem üreticisiyiz. CP Türkiye, 637 milyon dolar yıllık cirosuyla Türkiye'nin ilk 100 şirketi içinde. Çalışan sayımız 2 bin 500 civarında. İnegöl, Turgutlu, Hayrabolu, Ankara, Hendek ve son olarak Adana'da yem fabrikası açtık...

2009 nasıl geçti? Yeni yatırımlar ne zaman devreye giriyor?

2009'da yüzde 10 büyüdük. 2010'da da yüzde 10 büyüme hedefliyoruz. Yeni yatırımların açılışını haziran ayında yapacağız. Bilecik'te 19 milyon dolarlık yatırımla ileri işlenmiş tavuk ürünleri tesisi ve tavuk besihanesi kurduk. İnegöl'de yumurtayla ilgili 10 milyon dolar değerinde bir yatırımımız var. Bu iki tesisin açılışına Tayland'dan şirketin kurucuları büyük patronlar gelecek.

Karides pazarında da varsınız...

CP, dünyanın en önemli karides ihracatçılarından biri. Türkiye'de de 2007'den bu yana karideste varız. Dondurulmuş olarak zincir marketlerde de satıyoruz. Bu yıl 100 ton satışa ulaşmayı hedefliyoruz.

İhracat yapıyor musunuz?

Irak'a hem yumurta hem de tavuk eti ihracatımız var. Yılda 10 milyon dolar ihracat yapıyoruz. Irak'a tavuk eti ihracatında Türk firmaları önemli bir avantaja sahip. Bu ülkenin tavuk eti ihtiyaçları ağırlıklı olarak Brezilya'dan karşılanıyor. Ancak o bölgeye verilecek siparişler büyük ölçekli olmak zorunda. Halbuki Türkiye'ye 1 konteynır bile sipariş verilebiliyor. Türkiye'den giden tavuklar taze tavuk statüsünde. Lezzeti de beğenildi. Bu fırsatı değerlendirirsek ciddi bir ihracat kapısı açılabilir.

Siz hem yem hem de tavuk üreticisiniz. GDO tartışmalar sektörü nasıl etkiledi?

Tartışmalar yanlış yürütülüyor. AB, dünyanın en büyük soya ithalatçısı. Bu ürün de GDO'lu. Ama AB bu işi çok sıkı kurallarla yapıyor. Bazı işler bir anda medyatik hale gelebiliyor. Gıda Güvenlik Yasası çıktığında AB'ye uyumlu olacağız. Yem ve tavukçuluk sektörü geçici bir stres yaşadı. Tavuğun giderinin yüzde 70'i yemdir. Mısır ve soya ise yemin hammaddesi. Soya Türkiye'de yok. Oysa üretilmesi lazım. İthalini şak diye kesersen tavukları neyle besleyeceksin? Soyayı büyükbaş hayvan ve tavuk yiyor. Bunun etkisi hayvanlar ve ürünlerde rastlanmıyor. Süte, ete, yumurtaya geçmiyor.

Biraz da CP'nin 2010 yılı hedeflerinden bahseder misiniz?
Geçen yıl 117 bin ton tavuk eti üretimine ulaştık. Bu yıl 128 bin tona çıkacağız. Sektör ortalamasında büyüyoruz. Yumurtada 420 milyondan 600 milyon adede çıkacağız. Yemde 760 bin tondan 840 bine çıkacağız. Karideste yılı 100 tonla kapatacağız. Ciromuz da 530 milyon liradan 660 milyon liraya ulaşacak.

Kârlı bir iş
CP Türkiye, sözleşmeli yumurta ürettirmek istiyor. Nezih Gencer, bu konuda girişimcilere şöyle çağrıda bulunuyor: "Yumurta ürettirmek için orta ölçekli yatırımcılar arıyoruz. Bizde yem, damızlık ve uzmanlık var. Sermaye koyabilecek, bizim istediğimiz standartlarda üretim yapabilecek yatırımcılar arıyoruz. Civciv ve yemi karşılayıp çıkan yumurta için de alım garantisi vereceğiz. Bu iş için 5 yıllık sözleşme imzalıyoruz. Ardından 5'er yıllık periyotlarla yeniliyoruz. 500 bin ile 3 milyon TL arasında bir yatırım gerekiyor. Yatırımın geri dönüşümü 4-5 yıl. Ankara, Kayseri, İstanbul ve İzmir'de 4 yatırımcıyla ön anlaşma yaptık. Yeni yatırımcılara da kapımız açık."

"Rusya'ya ihracat o kadar da kolay değil"
Rusya'nın Türkiye'den 500 bin ton tavuk eti ithal edebileceği yönündeki açıklama sektör temsilcilerini heyecanlandırmıştı. AncaÖk anlaşılan tavuğun da ayağı öyle değilmiş!

Her şeyden önce Türkiye'de 500 bin ton ihracat yapabilecek kapasite yok. Halen yıllık toplam üretim 1 milyon 250 bin ton civarında. Böyle bir ihracat yapılırsa iç piyasanın allak bullak olma ihtimali çok yüksek. Nezih Gencer, bu noktada önemli bir ayrıntıya daha dikkat çekiyor:

"Rusya, yıllardır tavuk ihtiyacını ABD'den karşılamış. Genelde but tercih ediyorlar. ABD göğüs etini kendi iç pazarın da tüketip, butları da çok cazip fiyatlarla Rusya'ya ihraç etmiş. Tonunu bin 250 dolarlardan göndermiş. Ancak bizim bu fiyatlarla ihraç etmemiz mümkün değil. Rusya '500 bin ton alacağım' derken bu fiyatlar üzerinden hesap yapıyor. Bu fiyatı tutturmak zor görünüyor. Biz şu anda çevre ülkelere bin 700 ile 2 bin dolar arasında but ihraç ediyoruz. Ayrıca bir süre sonra Rusya'da üretim yapılmasını da istiyorlar. Kulağa hoş gelen 500 bin tonluk ihracat, pratikte zor görünüyor."