TÜSİAD üyesi ve Sabancı CFO'su: Yüklü seviyede borçlanma hala mümkün değil

TÜSİAD üyesi ve Sabancı CFO'su: Yüklü seviyede borçlanma hala mümkün değil

"TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Sabancı Holding CFO'su Barış Oran Türkiye'de uzun vadeli sermaye piyasalarını kullanarak yüklü seviyede borçlanmanın hala mümkün olmadığını söyledi.

TÜSİAD üyesi ve Sabancı CFO'su: Yüklü seviyede borçlanma hala mümkün değil
16px
24px
14.06.2017 11:29
ABONE OLgoogle

Türkiye'nin en büyük holdinglerinden birinin CFO'suna göre Türkiye'de piyasaların derinliği borçlanmak için pek de elverişli bir ortam sunmuyor. 

TÜSİAD ve Koç Üniversitesi ortaklığı ile oluşturulan Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) tarafından “Yatırımlar Neden Yavaşladı? Nasıl Canlandırılabilir?” başlıklı konferansta konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Sabancı Holding CFO'su Barış Oran Türkiye'de uzun vadeli sermaye piyasalarını kullanarak yüklü seviyede borçlanmanın hala mümkün olmadığını söyledi.

Oran, dünyada uzun süren toparlanma süreci, Avrupa ekonomisinin yapısal sorunları ve özellikle Suriye'de yaşanan iç savaş ve terör olaylarının dış talep ve yatırım iştahını önemli ölçüde etkilediğini de ekledi. 

Geçen sene Sabancı Holding şirketlerinden birinin 405 milyon TL ile Türkiye'deki en büyük bono ihracını yaptığını hatırlatan Oran, dolar seviyesinde bakıldığında piyasanın kaldırabileceği rakamın 120-130 milyon dolarları aşmadığını belirtti.

Piyasalarda derinliğe ihtiyaç olduğunu kaydeden Oran: "Şirketlerimizin TL bazında uzun vadeli öngörülebilir şekilde büyümesi, borçlanabilmesi gerekli. Bunu da piyasalardan TL bazında finanse edebilmesi gerekiyor. Şirketlerimizin eurobond piyasasından TL olarak borçlanmaları mümkün değil. Türkiye piyasalarının derinliği yüksek borçlanmayı kaldıracak seviyede değil" değerlendirmesinde bulundu. 

Hukuk sisteminde iyileşmenin ticari hayata ciddi katkı sağlayacağını bildiren Oran, "Gerek yargı süreçlerinin uzunluğu gerekse yargı sistemine duyulan güvende eksiklikler, ticari hayatta karşılaşılan sorunların çözümlerini zorlaştırıyor ve yatırım ortamının cazibesini olumsuz yönde etkiliyor. Ekonomimizde yeni bir atılım yapacaksak bunu ancak öngörülebilir ve güçlü bir yatırım ortamı sağlayarak başarabiliriz" diye konuştu.

Türkiye'ye gelen yabancı yatırımcılarda kriz öncesi döneme kıyasla önemli oranda düşüş yaşandığını kaydeden Oran, "2005-2008 döneminde yıllık ortalama Türkiye 17 milyar dolar doğrudan yatırım çekerken, 2011-12'de 13 milyar dolara, 2013-15'te 10 milyar dolara, geçtiğimiz sene 6 milyar dolara maalesef geriledi" açıklamasında bulundu.

ULUSLARARASI YATIRIMCILARIN TÜRKİYE'YE BAKIŞI

Son yıllarda dünyanın farklı şehirlerinde uluslararası yatırımcılara Türkiye'deki yatırım fırsatlarını anlattığını dile getiren Oran, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Geçen yıl Japonya'dan San Francisco'ya kadar aşağı yukarı 400 kadar yatırımcıyla Türkiye'ye yatırımcı çekmek için direkt görüşme yaptım. Geçtiğimiz dönemde Texas Austin'deki önemli bir yatırımcımızla görüştüm. Kendisi, Türkiye'deki büyük yatırımlarından bahsetti ve dedi ki, 'Ben Türkiye'de dolar bazında yatırım yapıyorum ve geçtiğimiz birkaç yıldır dolar bazında Türkiye'de para kaybettim.' Bana sorduğu soru şu; 'Amerika'da yüzde 3 büyüme varken, kur riski de yok. Türkiye'ye yatırım yapmam için beni ikna et. Sürdürülebilir bir büyüme ve kurda stabil ortam olacak mı?' Bizim hızlıca sürdürülebilir bir büyüme hikayesine ihtiyacımız var. Ancak bu sayede rekabet gücümüzü artırabiliriz." 

Ceren Dilekçi/BusinessHT

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde