TÜSİAD’ın komik faiz raporu

TÜSİAD’ın komik faiz raporu

TÜSİAD son hazırlattığı raporda, faizlerin gerilemesinin, düşük gelir gruplarının tasarruflarını azalttığını söylüyor.

TÜSİAD’ın komik faiz raporu
16px
24px
30.06.2014 08:03
ABONE OLgoogle
Süleyman Yaşar'ın yazısından alıntı
 
TÜSİAD son hazırlattığı raporda, faizlerin gerilemesinin, düşük gelir gruplarının tasarruflarını azalttığını söylüyor. Ve düşük gelirlilerin faizler gerileyince mevduatlarını tüketime yönelttiğini ileri sürüyor.
 
Yani TÜSİD raporuna göre; bütçe açığı kapanıp kamunun dışlama etkisi (crowding out) ortadan kaldırılıp, enflasyon ve faizler gerileyince tasarruf eğilimi azalmış. Böylece gelir dağılımı düşük gelirlerin aleyhine işlemeye başlamış. Tabii isterseniz inanabilirsiniz bu komik görüşe.
 
Ama gerçek öyle değil işte; bu ülkede tasarruf eğilimi devletin özellikle 2004’ten sonra kamu harcama bileşimini değiştirmesiyle azalmaya başladı. Çünkü hükümet askerî harcamaları azaltırken, eğitim ve sağlık harcamalarını çoğalttı. Ve herkese sağlık sigortası, fakir ailede anneye gelir desteği ve çocuklara okul parası, kimsesiz kadınlara aylık, evde bakılacak hastası olanlara aylık bakım ücreti verilmesi, sosyal güvenliğin nüfusun yüzde 95’ini kapsamasıyla zor gününde yanında devletin olacağını düşünen vatandaş tüketimini çoğalttı, tasarrufunu azalttı.
 
Yine özellikle yabancı sermayeli bankaların sisteme girişi, yurtdışından ucuz fon getirmeleri ve düşük gelir gruplarının krediye erişiminin kolaylaşması tüketimi kamçılayan yeni değişkenler olarak ortaya çıktı.
 
Tabii bunun yanında, TÜSİAD raporunun aksine, Türkiye, faiz oranlarını hep küresel reel faiz oranlarının üzerinde tuttu.
 
Niye tuttu?
 
Çünkü dalgalı kur rejiminde enflasyon hedefini tutturmak için döviz kurunu sürekli baskıladı Merkez Bankası. Ve kirli dalgalı kur rejimi uyguladı. Dolayısıyla küresel reel faizler negatifken bu ülkede reel faizler hep pozitif oldu. Böylece dış ticarete konu mal üretimine yapılan yatırımlar kârlı olmaktan çıktı. Bu arada dış ticarete konu olmayan lüks ithalat, lüks konut, lüks otomobil, lüks AVM yapımına kaynak aktarımı çoğaldı. Hatta bu ülkede ihracatçılar inşaatçılar oldu. Yani küresel reel faiz oranlarının üzerinde tutulan reel faizler Türk parasını değerli hâle getirip, alım gücünü çoğalttığından tüketim eğilimi arttı.
 
Hâl böyle olunca, TÜSİAD, faiz lobisi kavramını itibarsızlaştırmak için parayla rapor yazdıracağım derken komik duruma düşmüş. Çünkü bizim tanımladığımız faiz lobisi kavramını; dar gelirlilerin mevduatını düşük faizle toplayıp, mega zenginlere aktarılmasına ve toplanan bu paraların yine dar gelirlilere çok yüksek faizle tüketici ya da kart kredisi olarak kullandırıp düşük gelir gruplarını köleleştiren rant kollayıcılara alkış tutanları, işaret etmek için kullanıyoruz.
 
Bu arada unutmadan Adam Smith’in TÜSİAD gibiler için söylediklerini hatırlatalım; “Büyük servet olan yerde büyük eşitsizlik vardır. Bir kişinin çok zengin olabilmesi için en az beş yüz fakir gerekir” diyor Smith.
 
O hâlde gerçeği eğip bükmek için rapor hazırlatıp, faizler azaldı, dar gelirliler aleyhine gelir dağılımı bozuldu gibisinden tuhaf şeyler söyletmeye gerek yok. Gelir dağılımındaki bozukluğun nedeni siz ve sizin gibiler oluyor.

Taraf
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde