TÜSİAD YİK toplantısı başladı: Bir an önce olağan ortama geçilmeli

TÜSİAD YİK toplantısı başladı: Bir an önce olağan ortama geçilmeli

Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği'nin (TÜSİAD) 2017 yılı ikinci Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısı Ankara'da gerçekleştiriliyor. 

TÜSİAD YİK toplantısı başladı: Bir an önce olağan ortama geçilmeli
16px
24px
07.12.2017 09:17
ABONE OLgoogle

Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği'nin (TÜSİAD) 2017 yılı ikinci Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısı Ankara'da gerçekleştiriliyor. 

Toplantının açılış konuşmasını TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan yaptı. Daha sonra kürsüye TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik çıktı. Özilhan, Türkiye'nin kur, faiz ve enflasyon sarmalına tekrar yakalanmaması gerektiğini söylerken, Bilecik, "OHAL uygulamasının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Bilecik ayrıca, "Enflasyon ile mücadelenin temeli, sıkı para politikasıdır. Merkez bankaları refah yaratmaz. Merkez Bankalarının temel görevi fiyat istikrarını sağlamaktır. Bizi fiyat istikrarından uzaklaştıran her politika ekonomimize zarar verir" diye konuştu.

Özilhan: Türkiye nitelik meselesini göz ardı etti

YİK Başkanı Tuncay Özilhan, "Türkiye'nin sıcak gündemi ne olursa olsun, bilim ile ilgili çalışmaları ele almak gerekiyor. TÜSİAD'ın en yakından takip ettiği konuların başında Sanayi 4.0 geliyor. Peki biz neleri tartışıyoruz? Biz son teknoloji devriminin neresindeyiz?" dedi. Türkiye'nin altyapıda çok önemli yatırımlar yaptığını söyleyen Özilhan, Anadolu'ya gidildiğinde bir sanayici olarak gelişmişliği gördüğünü söyledi. Ama Türkiye nicelik meselesini çözmeye çalışırken, nitelik meselesini göz ardı etti.

Özilhan, "Arsaların fiyatları değerlenirken, kültür varlıklarının değeri unutuldu. Şehir hastanelerine yatırım yapılırken, gelişmiş ekipmanları kullanacak sağlık çalışanları yetiştirilemedi. En sorunlu alan ise eğitim. Üniversite sayısı arttı ancak kalite tutturulamadı" dedi. 

"Bir an önce olağan ortama geçilmeli"

"Kur, faiz ve enflasyon sarmalına tekrar yakalanmamız lazım" ifadesini kullanan Tuncay Özilhan, "Batı ile ilişkilerimiz, Türkiye'ye gösterdikleri çifte standarta rağmen iyi olmalı. Yargı erkinin bağımsızlığı ve tarafsızlığı, özgür ve bilimsel akademik ortam, özgür medya ve internet ortamı ülkelerin rekabet gücünün önemli parametrelerdendir. Olağan demokratik ortamdan uzaklaştırılması yatırımcıları Türkiye'den uzaklaştırıyor. Bu nedenle bir an önce olağan ortama geçilmesi gerekiyor" diye konuştu. 

Bilecik: Zorluklara antrenmalıyız

TÜSİAD Başkanı Bilecik, "Türkiye zor dönemlere alışık bir ülkedir, zorluklara fevkalade antrenmanlıyız. Böyle bir dönemde şartların iyileşmesini beklemek gibi bir lüksümüz yok" dedi.

"ABD karardan dönmeli" 

ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul etmesi ile ilgili konuşan Bilecik, "ABD zaman zaman kuralları reddeden bir yaklaşımla yönetiliyor, bu bizi şaşırtıyor. Dün akşam itibariyle bölgemizde en önemli konulardan biri olan Kudüs konusu, ABD'de gündem oldu. ABD Başkanı Trump'ın Kudüs açıklamasını hep birlikte izledik. Bu konuda yanlış ve sorumsuz bir karar alındığını düşünüyor, bu karardan geri dönülmesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Bilecik'in konuşması şu şekilde:

"AB üyelik projesi, modernleşme tarihimizin doğal sonucudur. Hem de ülkemizin potansiyelini gerçekleştirmesi için önemli bir fırsattır. AB ile mevcut durumda ilişkilerimiz hayli gergin. Müzakere süreci neredeyse fiilen durmuş durumda. Türkiye AB üyelerinden 15 Temmuz sonrası yeterli desteği almadığı için haklı olarak şikayetçiyiz. AB üyeleri ise Türkiye'ye hukuksuzluk eleştirileri yapıyor. Bu süreç Gümrük Birliği'nin güncellenmesini de sorgulanır hale getirdi" 

"OHAL uygulaması gözden geçirilmeli"

"70 yıllık müttefikimiz ABD ile ilişkilerimiz yumak haline geldi. İran ajanı olduğu belli olan Reza Zarrab'ın yargılanması, elde fırsat varken Türk yargısı tarafından gerçekleştirilememiştir. Bu olaylar, kamuoyuna hukukun üstünlüğü ve yargının üstünlüğünü bir kez daha göstermiştir."

OHAL uygulaması yeniden gözden geçirilerek, Türkiye'nin hızla yeniden normal hale dönmesi gerektiğini düşünüyorum."

"Sıcak paraya dayalı politikaya geçtik"

"Türkiye ekonomisi kriz öncesi ve sonrası dönemde de büyümeyi başardık. Kriz öncesi ortalama yüzde 7 sonrasında ise 5-6 arası bir rakamda büyüdük. Ancak bu iki büyüme dönemi arasında çok önemli nicelik ve nitelik farkları. İlk dönemde büyürken çekirdek enflasyon oranını yüzde 5'in altına düşürmüştük fakat 2017'ye baktığımız zaman çok yükseklerde. Kriz sonrası baktığımız dönemde bir miktar ucuz ve bol sıcak paraya dayalı bir politikaya geçtik. Verimlilikten çok talebi artırmaya yönelik politikalar uygulandığını hep beraber izledik. Mali disiplin açısından dikkat etmemiz gereken bir noktaya geldik. Türkiye'ye yönelik olumsuz algılar da eklenince risk algısında olumsuz bir süreç oldu."

"Merkez bankalarının görevi fiyat istikrarı sağlamaktır"

"Enflasyon ile mücadelenin temeli, sıkı para politikasıdır. Merkez bankaları refah yaratmaz. Merkez Bankalarının temel görevi fiyat istikrarını sağlamaktır. Bizi fiyat istikrarından uzaklaştıran her politika ekonomimize zarar verir. Ekonomide yüksek enflasyon ve yüksek büyüme aynı anda kullanılamaz. Bu tür büyüme sürdürülebilir değildir."

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde