Sosyal güvenlikte son karar

Sosyal güvenlikte son karar

Sosyal Güvenlik Yasası tartışmalarına Başbakan Erdoğan son noktayı koydu

Sosyal güvenlikte son karar
16px
24px
11.03.2008 14:33
ABONE OLgoogle
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümet olarak imtiyaz için gelmediklerini belirterek, "Milletimiz bizden imtiyaz değil, adalet istiyor. Bizler imtiyaz için gelmedik. Adalet için geldik" dedi.

Erdoğan, partisinin grup toplantısında, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı'yla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Erdoğan, yasa tasarısının Türkiye'nin geleceği açısından çok önemli olduğunu belirterek, sosyal güvenlik alanında 1969 yılından itibaren yapılan yanlışlar sonucu bugünkü duruma geldiğini ifade etti.

SOSYAL GÜVENLİK YASASI ERTELENMEYECEK

Başbakan Erdoğan, Sosyal Güvenlik Yasası'nın uygulanmasının erteleneceği yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine, "Hayır, böyle bir şey yok; dumak yok yola devam "şeklinde cevapladı.

Erdoğan, Türkiye'nin Sosyal Güvenlik Reformu'nu daha fazla erteleyeleyeceğini belirterek, uzun yıllardır devam eden çarpık düzenin sona erdirilmesi gerektiğini ifade etti. Erdoğan, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirlik vasfını yitirdiğini belirterek, "Eski siyasetçiler oy kaygısıyla sistemi tahrip ettiler. Geçmişte 38 yaşındaki kadın 43 yaşındaki erkek emekli olur hale geldi" dedi.

"SOSYAL GÜVENLİKTE ÖNCELİK POPÜLİZM DEĞİL RASYONEL HESAPLAR"

Erdoğan, sosyal güvenlikte önceliklerinin popülizm değil rasyonel hesaplar olduğuna işaret ederek, "Reformu tamamlamak azmindedir hükümetimiz. Bugüne kadarki hükümetlerin ihmalinden, rant kavgasından kaynaklanan sorunları çözme sorumluluğunu taşımaktayız. Siyaseti, günlük hesapların ötesinde bir iş olarak görüyoruz. Milletimiz bizden imtiyaz değil, adalet istiyor. Bizler imtiyaz için gelmedik. Adalet için geldik. Biz de adalet ve kalkınmayı şiar edinmiş bir kadro olarak iş başındayız ve bunu başaracağız. Adalatin temel şartı, sosyal devletin tüm vatandaşlarının eşit şartlarda haklarını kullanmasıdır. İstiyoruz ki kimse devletine itimatsızlık içinde olmasın" dedi.

Sosyal güvenlik yasasıyla ilgili olarak bazı konuların çarpıtıldığını ifade eden Erdoğan, sendikaların bu konudaki tutumlarını eleştirerek, şöyle konuştu: "Bu işi siz yürütseniz bu tabloyu devam ettirebilir misiniz? Öyle sendikalar var. Bir ay grev ilan ediyorlar. ikinci ay işçilerin maaşını ödeyemiyorlar. Bizdeki sendika kültürü gelişmiş değildir. Sosyal güvenlik açıkları artarak bugünlere gelmiştir. Bu açık katlanarak bugünlere geldi. Türkiye, bu yükü daha fazla yaşayamaz. Sosyal güvenlik sisteminin finansal açığının kapatılması gerekmektedir" diye konuştu.

"GELİRİ ASGARİ ÜCRETİN 3'TE BİRİNDEN AZ OLANLARIN PRİMİ HAZİNE TARAFINDAN ÖDENECEK"

Yasa tasarısının beraberinde getirdiği olumlu yönlerinin ise gündeme getirilmediğini kaydeden Erdoğan, getirilen yeni düzenleme ile geliri asgari ücretin 3'te birinden az olanların primlerinin hazine tarafından ödeneceğini belirtti. Yasanın yürürlüğe girmesiyle her doğanın sigortalı olacağını anlatan Erdoğan, 18 yaşına kadar herkesin sağlık hizmetini devletin karşılayacağını belirtti. Erdoğan, bazılarının yasa taslağını tek bir cümlesini dahi okumadan eleştiri yönelttiklerine işaret ederek, "Dürüst davranmıyorlar yalan söylüyorlar. Kazanılmış haklar aynen devam edecek. Hiç bir şey kimseden alınmayacak. Yaşlı bir amca geliyor. 'Bizim emekli maaşımızı geri alacakmışsınız' diyor. Nerden duydun dedim 'televizyonda söylüyorlar diyor. Yok böyle bir şey" dedi.

Erdoğan, kendi gönüllerinde emekten, helal kazançtan daha değerli bir şey bulunmadığına dikkat çekerek, şöyle dedi: "Şu an emekli olduğu halde 2 milyon 100 bin vatandaşımız çalışmak zorunda değil midir? Bu sosyal güvenlik açısından bir çelişki değil midir? Bu reform toplumun tüm kesiminin katılımını zorunlu kılıyor. Hangi kurumun olmazsa olmazı neyse bunu bildirin. Çözümsüzlüğü çözüm gibi gösterenler ucuz popülistliği çözüm olarak göstermesinler. Bu ülke hepimizin. Bu çözümü hepimiz bulacağız. Kanun çıksın göreceğiz. Nasıl her şey oturacak. Biz bu konuda kendimize güveniyoruz. Çünkü bunun için çok çalıştık. Eşitsizlikleri mümkün olduğu kadar gidermeyi hedefliyoruz."

"EMEKLİLİK KOŞULLARI İŞÇİ, MEMUR VE ESNAF İÇİN EŞİTLENDİ"

Erdoğan, yasa tasarısıyla birlikte emeklilik koşulları işçi, memur ve esnaf için eşitlendiğini, geçmişte yapılan bu büyük hatanın bugün düzeltildiğini söyledti. Çalışanları sistemin içinde tutmaya yönelik bir çalışma yaptıklarını anlatan Erdoğan, "Bu düzenleme 2028 yılında ilk defa işe girenler için geçerlidir. Prim ödeme gün sayısının 9 bin güne yükselmesi 2028'de geçerli olacak" şeklinde konuştu.

Erdoğan, yasayla birlikte, Bağ-Kur'da basamak sisteminin kaldığını, Bağ-Kur'lulara SSK'lılar gibi iş göremeyeceği günlerle ilgili düzenleme yapıldığını, prim oranlarını yüzde 40'dan yüzde 35.5 düştüğünü söyledi. Erdoğan, 30 günden aşağı prim borcu olan Bağ-Kur'lu sağlık hizmeti alacak duruma getirildiğini, ilk kez tarımda çalışanlar ve köy muhtarlarına asgari ücretin yarısı kadar gelir belirtme imkanı tanındığını anlattı.

Başbakan Erdoğan, emzirme ödeneğini 50 YTL'den 203 YTL'ye çıkardıklarını, tamamlayıcı sigortaları teşvik edici düzenlemeler getirdiklerini belirtti. Düzenleme ile bütün vatandaşların genel sağlık sigortası kapsamına alındığına ifade eden Erdoğan, "Koruyucu sağlık hizmetleri ilk defa koruyucu sağlık hizmeti altına alınıyor. Prim ödeme gücü olmayan vatandaşın primi devlet tarafından karşılanacak. Yatarak tedavi gören vatandaşlardan katkı payını tamamen kaldırıyoruz. Değerli kardeşlerim sosyal devlet budur. Türkiye'de tedavisi yapılamadığına karar verilen hastaların tedavilerinin yurt dışında yapılmasına olanak tanıyoruz. İtfaiyeci ve yangın söndüren vatandaşlar için fiili hizmet zammı getiriyoruz" şeklinde konuştu.

"MİLLİ GELİR HESAPLANMASINDA KULLANILAN YÖNTEM 1987 YILINDA YAPILDI"

Başbakan Erdoğan, ayrıca, Milli Gelir'in yeniden güncellenmesi konusunda basında çıkan haberleri eleştirdi. Erdoğan, milli gelir hesaplanmasında kullanılan yöntemin 1987 yılında yapıldığını söyledi. Erdoğan, hesaplamayla ilgili olarak 1973 ve 1993 yıllarında da gücelleme yapıldığına işaret ederek, AB ile uyum sağlamak için hesaplama kapsamının değiştirildiğini aktardı.

Erdoğan, 1993 yılında yapılan güncellemede, Türkiye'nin milli gelirinde yüzde 38 oranında artış olduğunun altını çizdi. 1987 yılındaki verilerle bugünkü veriler arasında ciddi farkların bulunduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "Yeni hesaplama serisi AB normlarına uyumlu bir seridir. Avrupa muhasebe sistemine uyumlu bir hesaplama yöntemini benimsemiş durumdadır. Yeni hesaplama yöntemine göre Türkiye'nin milli gelir göstergelerini aktarmak istiyorum. Milli gelir hesaplanması, hesaplama yönteminin oluşturulması son derece teknik bir konudur. Tamamen bilimsel metodlarla oluşturulmuştur. Bu konuda yorum yapan, yapacak kişilerin donanımlı, konuya vakıf olması da son derece önemlidir. Bunlar sadece AK Parti için hesaplanmış rakamlar değildir."

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde