Skandal otelin sahibi ne dedi?

Reha Muhtar'ın yazısı

Geçen hafta “Milyarderler Kulübü'nde skandal” diye bir yazı yazmıştım...

Celal Kolot isimli eski Beşiktaş Futbol Şubesi Sorumlusu 4.5 milyar lira verdiği Les Ottoman Oteli'nin Spor Kulübü'nde 70 liralık kuruyemiş hesabını isteyen kıza kızıp, bir kavanoz kuruyemişi kafasından aşağı boca ettiğini yazmıştım...

Celal Kolot sonra da parasını geri istemiş ve kulüpten ayrılmıştı...

***

Yazı çıktı bir de Pazar günü bizim Pazar Vatan'a baktım ki, otelin sehibesi Ahu Aysal demeç vermiş:

“Kuruyemiş faturası olayı bir yıl önceydi ama esası yok...” demiş...

Söylediği tam anlaşılamıyor, dediği gibi “esası yoksa bir sene önce olan olay neydi o zaman?..” Neyse...

Ben olmak üzereyim 30 yıllık gazeteci...

Bizim meslekte derler ki “görülmedik bir kulağımızın arkası kaldı...”

Ne haberlerden gelmişim geçmişim, böyle bir olayı yeri ve zamanıyla yanlış yazmam mümkün mü?..

Olayın şahitlerini versem Türkiye sarsılır...

***

Dün öğlen bir iş görüşmem var, Papermoon'da saat 13.00'te...

Tam 10 kala restorana gittim, bir iki telefon konuşmam var, buluşacağım kişi gelene kadar onları hallederim diyorum...

Restoranda daha kimselcikler yok...

İki dakika sonra bir de baktım o yazının kahramanlarından Celal Kolot içeri girdi ve beni görünce oturduğum bar taburesinin yanına oturdu...

Yazıda yazmıştım ki Celal Kolot kızın kafasına boca ettiği kuruyemişleri bilabedel Papermoon'da yaptırmıştı...

Les Ottoman'ın sahibi Ahu Hanım'ın “esası yok” dediği olay...

Restoranın bekleme barında Celal Kolot ve ben ayrı ayrı kendi misafirlerimizi bekliyoruz, arada da laflıyoruz...

***

Restoranda hâlâ kimsecikler yok...

Şimdi sıkı durun...

Celal Kolot'un arkasından hemen bir dakika sonra o restorana kim girdi ve bizim oturduğumuz taburenin hemen bitişiğindeki tabureye oturdu dersiniz?..

Biliyorum inanmayacaksınız...

Ahu Aysal gelip oturmasın mı?..

Hani 40 yıl bu üçlüyü yan yana getirmeye çalışsan getiremezsin...

Ama yüce Tanrım işini bilir...

Yazıdan sonra konuşmamıştık, selamlaştık Ahu Hanım'la...

İşin ilginci Celal Kolot da selamlaştı Ahu Hanım'la...

Şimdi ben lafa girmeyeyim de ne yapayım?..

“Celal” dedim, “Ahu Hanım diyor ki böyle bir olay olmamış...”

“Nasıl olmamış” dedi Celal'in Pazar günkü röportajdan haberi yok...

***

Hani tanık yüzleştirme programına soksam mümkün değil böyle bir karşılaşma yaptıramam...

Ahu Hanım belli ki konuyu daha fazla deşmek istemiyor, ama aniden dedi ki; “Celal Bey zaten siz o fıstıkları zaten üst katta bizim otelden almışsınız...”

Celal Kolot, “Hayır” diye diretiyor, barı gösteriyor “İşte burada yaptırdım fıstık dolu kavanozu... Sonra Çek kızın kafasına döktüm...”

İnanılır gibi değil...

Yazdığım olayın iki kahramanı karşı karşıya, o günü yeni baştan yaşıyorlar, olayı ilk kez birbirlerine canlı anlatıyorlar...

Benim ve kavanozları hazırlayan restoranın şeflerinin tanıklığında...

Ey Tanrım sen ne büyüksün...

Ben senin ne kadar sevdiğin kulunmuşum...

Kırk yıl uğraşsam böyle bir mizansen yaratamam, sen bana canlı canlı yaşattın...

Artık fazla uzattırmadım, zaten kimse de yeniden o tartışmayı uzatmak istemiyordu...

Ahu Hanım'dan öğrendim ki Les Ottoman Ekim ayında dünyanın en iyi butik oteli seçilmek üzere 4 yabancı adayla yarışıyor... Başarılar diledim, Celal'e selam çaktım, misafirim gelmişti, masama geçtim...

Ben yalan yazmam...

Teşekkürler Tanrım...

Çok büyüksün...

Vatan

Milyarderler kulübünde skandal... haberini okumak için tıklayın