‘Seni çok sevdim Murat, Godivam emin ellerde’

‘Seni çok sevdim Murat, Godivam emin ellerde’

Godiva’nın kurucusu PIerre DrAps ile son sahibi Murat Ülker buluştu

‘Seni çok sevdim Murat, Godivam emin ellerde’
16px
24px
16.11.2011 06:44
ABONE OLgoogle

80 yıllık lüks çikolata devi Godiva’yı 2007 yılında satın alan Ülker’in sahibi Murat Ülker, Godiva’yı 1926’da küçücük bir çikolata atölyesinde kardeşleriyle birlikte kurarak dünya markası haline getiren yaratıcısı Belçikalı Pierre Draps ile İsviçre’de buluştu. Ülker’in 2007 yılı sonunda dev rakiplerini sollayarak 850 milyon dolara Godiva’yı alması karşısında şaşırdığını söyleyen Pierre Draps, “Ama görüyorum ki emin ellerde...” dedi. Draps, Murat Ülker’e sarılıp “Seni gerçekten çok sevdim” demeyi ihmal etmedi.

Godiva için “çikolatanın aristokratı” demek yanlış olmaz. Her Godiva mağazasında müşteriye sanki lüks bir mücevherciye girmişçesine hizmet verilir. Aldığınız çikolatalar, Godiva’nın klasikleşen dore rengi kutularına (Gold ballotins) konulur, altın sarısı bir kurdele ile bağlanır ve yine aynı renkte karton bir poşette size teslim edilir. Elinizde taşıdığınız o şık karton kutu çikolatadan çok daha önemli birşeydir aslında. Louis Vuitton, Hermes ya da De Beers’tan yaptığınız alışverişten farksızdır. Godiva’yı 1926’larda babası ve kardeşleriyle kuran ve onu sadece çikolata olmaktan çıkarıp, dünyaca üne sahip bir arzu nesnesine dönüştüren kişiyi tanımak için Kuzey İtalya’ya, İsviçre sınırına bir yolculuk yapmam gerekti. Karşıma 92 yaşında Pierre Draps adlı tatlı bir Belçikalı beyefendi çıktı. Bu gezi, Godiva’yı 4 yıldır başarıyla yöneten Türk sahibi Murat Ülker ile şirketi kuran kişinin ilk kez tanışmaları açısından da önemliydi.

 Ascona’da yaşıyor

Pierre Draps’la, yılboyu hiç ayrılmadığı Alp Dağları’nın eteklerindeki Maggiore Gölü kyısındaki Ascona’da biraraya geldik.

Buraya Milano’dan sonra sırasıyla Como, Lugano gölleri geçilerek ulaşılıyor. Nasıl bir tabiat cenneti olduğunu anlatmama gerek yok. Pierre, cam mavisi gözlerinden saçılan sevinç pırıltısıyla karşılıyor Murat Ülker’i. İkinci karısı Ingrid de kocası Pierre’in adeta sağ kolu. Kendileri için o günün şerefine hazırlanan özel Godiva çikolatalarını tek tek tadıp, lezzetlerini değerlendirirken diğer yandan da Godiva’nın hikayesini anlatıyorlar...

Şirketini 1966’da satmış

Pierre, Godiva’yı 1966’da Amerikan Campbell Şirketi’ne satmış. Kendisi bir süre daha Campbell şirketine danışmanlık hizmeti vermiş. Campbell başarılı olmuş ve Godiva’yı Amerika’dan Uzakdoğu’ya birçok yeni uluslararası pazarla tanıştırmış. “Pişman oldunuz mu şirketi sattığınıza?” diye soruyorum Mösyö Draps’a... “İtiraf etmeliyim ki, ailenin elinden çıkınca hayal kırıklığı yaşadım. Tam pişmanlık denemez. Burukluk” diye cevaplıyor.

Ülker’in 2007 yılı sonunda Nestle, Starbucks, Mars gibi rakiplerini sollayarak 850 milyon dolara Godiva’yı alması karşısında ise “Şaşırdığımı söylemeliyim” deyip devam ediyor:

“Ama görüyorum ki emin ellerde...” Murat Ülker’le sohbetten ve gördüğü alakadan o kadar mutlu ki, bu küçük dev adam ayrılırken Murat Bey’e (Ülker) sımsıkı sarılıp “Seni gerçekten çok sevdim” demeyi ihmal etmiyor.

O yaşta o kadar çikolata yemesi dikkatimi çektiği için Draps’a soruyorum “Mösyö, sağlığınıza zararlı değil mi?.. “Hayır bilakis bana hayat veriyor” cevabı alıyorum. Draps’ın çikolata yapma heyecanı hâlâ bitmemiş, Murat Ülker’e her fırsatta “İstenirse göreve hazırım, siz çağırın yeter” diyerek çalışma azmini gösteriyor.

Rüzgar Gibi Geçti’nin galası için çikolata bile hazırladı

PIerre Draps, 1926’da babasının kurduğu Brüksel’deki çikolata atölyesinde 4 kardeşiyle çalışarak işe başlamış. Aile, çevredeki dükkanlara çikolata yapıp satıyormuş. Babalarının ölümünden sonra kardeşler 1937 yılında işin şeklini değiştirmişler. Yeni tatlar, kreatif şekiller ve pazarlama yöntemleriyle rakiplerini geride bırakmışlar.

Öyle ki, 1939 yılında Hollywood’un efsane filmi Rüzgar Gibi Geçti’nin Galası için Godiva’dan özel çikolata siparişi verilmiş. Draps Kardeşler film için üzeri sonbahar yaprağı desenli bir çikolata geliştirmiş. “Autant” adlı bu çikolata o kadar tutulmuş ki, bugün bile Godiva’nın klasik lezzetleri arasında. Araya İkinci Dünya Savaşı girince, mecburen işler durmuş. 1945’te ilk dükkanlarını Brüksel’in ünlü meydanı Grand Place’ta açmışlar. Çikolataların ünü kısa sürede Belçika’dan Fransa’ya yayılmış. Godiva, Batı Avrupa’da asaletin simgesi olmuş. 1958’de Belçika Kral ve Kraliçesi’nin evlilik törenleri için sipariş almışlar ve yarattıkları “Fabiola” nikah çikolatası yine literatüre girmiş. Pierre Draps, kardeşleriyle kurduğu ekibin beyni. Çikolataları hazırlayan şef aşçı. En kreatifleri... Yeni çikolata tatları, çeşitleri ve şekilleri yaratan kişi. Çok önce kaybettiği kardeşi Joseph ise Godiva’nın pazarlama dehasıymış. Paketleme ve kutu dizaynlarını hep o geliştirmiş.

Nişantaşı’ndaki standlar öyle beğenildi ki, dünyaya yayıldı

Türk şirketi Godiva bugün 77 ülkeye yayılmış, 450 butik mağazası ve 10 bine yakın satış noktasıyla hizmet veriyor. Sadece Japonya’da 200’ü aşkın noktada Godiva satılıyor. Ülker Grubu’nda görüştüğüm herkes satın alınışının üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen Godiva heyecanını hâlâ taşıyor. Bunu görmek memnuniyet verici. Grupta sürekli, “Daha iyi ne yapabiliriz?” arayışı hakim ki, bu sinerjinin en baştan, Murat Ülker’den yayıldığını söylesek abartmış olmayız. Mesela Godiva’nın New York’taki yönetim kuruluna daha önce Burberrys’in CEO’su olan ve dünyanın güçlü iş kadını seçilen Rose Marie Bravo’yu bulup atamış Murat Ülker. Başka bir örnekle devam edeyim. Kendisiyle buluşmamızın ertesi günü, Fildişi Sahilleri’ne günü birlik gitmeye hazırlanıyordu Murat Bey. Oradaki kakao ağaçlarından ithal edecekleri kakao tohumlarını yerinde görmek için...

Çin’e 20 mağaza

Kakao ağacının gövdesinde yetişen meyvelerin özenle çektiği onlarca fotoğrafını iPhone’undan gösterirken, bitkinin en ince ayrıntısına kadar anlatabiliyor.

2008’de 500 milyon dolarlık cirosu olan Godiva, Ülker’in elinde ekonomik kriz döneminde bile büyümüş. Bugün yılda 650 milyon dolarlık bir ciroya ulaşmış. Kazancı yüzde 30 artmış. Çin’e gidilmesine herkes karşı çıkarken 2009’da Murat Ülker’in öngörüsüyle o piyasayada da girmiş Godiva. Ve kısa zamanda Çin’de 17’nci mağazaya ulaşılmış. Bu yılın sonunda Godiva mağazası sayısı Çin’de 20’ye çıkacak. En çok kazanan mağazaların başında ise Hong Kong geliyor. Godiva’nın Uluslararası Yöneticisi Mısır asıllı Muhammed Elsarsky, bu ay Londra Harrods mağazasında 2 bin metrekareyi aşkın bir Godiva Cafe açmaya hazırlandıklarını belirterek şöyle diyor: “İstanbul Nişantaşı’nda açtığımız mağazada yer alan art-nouveau tarzı, beyaz mermer ve cam vitrinli standımız o kadar beğenildi ki birçok noktaya o standların aynısını kurmaya başladık. Örneğin Heathrow Havaalanı 5’inci Terminali’ne, New York 5. Avenue’daki mağazamıza ve Harrods’a tabii ki..”

Güney öztürk/Vatan

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde