Sektörün önündeki en büyük engel

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, sektörün değişim enerjisinin önündeki en büyük engelin, yüksek faiz, düşük kur politikası olduğunu bildirdi.

Orakçıoğlu, 2006'da hazır giyim sektörünün 13,8 milyar dolar olan ihracatının, 2007'de 16,5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini söyledi. Orakçıoğlu, tekstil sektörünün de 2007'de 6,5 milyar dolar tutarında ihracat gerçekleştireceğinin öngörüldüğünü söyledi.

Orakçıoğlu, ''2007 Aralık sonu itibariyle toplam 23 milyar dolarlık ihracat gerçekleşecek. 2006 yılında tekstil ve hazır giyim sektörü toplam 19,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirmişti'' dedi. Bu rakamlara, Laleli ve Osmanbey'de gerçekleşen 6-6,5 milyar dolarlık ihracatında katılması durumunda, tekstil ve hazır giyimin 30 milyar dolara ulaştığını kaydeden Orakçıoğlu, ''Tekstil ve hazır giyim, bu ülkeye 30 milyar dolar döviz kazandırıyor'' dedi.

Ulaşılan rakamların düşük kur ve yüksek faiz politikasının yarattığı baskıya rağmen ortaya konulan bir başarı olduğunu vurgulayan Orakçıoğlu, hiç bir dönemde kurla ilgili, maliyetlerle ilgili bu kadar baskı yaşanmadığını söyledi. Orakçıoğlu, sektörün değişim enerjisinin önündeki en büyük engelin, yüksek faiz, düşük kur politikası olduğunu vurgularken, sektörün değişim enerjisinin bütün zorluklara rağmen sektörü ayakta tuttuğunu söyledi.

Orakçıoğlu, ''2006 Aralık'ta 100 bin dolarlık ihracat yaptığınızda, 145 bin YTL gelir elde ediliyordu, bugün 117 bin YTL gelir elde ediliyor. 100 bin euroluk ihracat yaptığınızda 185 bin YTL'lik gelir elde edilirken, şu anda 170 bin YTL gelir elde ediliyor. Gelir sürekli azalıyor, maliyet ve giderler sürekli olarak artıyor'' dedi.

ELEKTRİK ZAMMI

Orakçıoğlu, enerji maliyetlerinin de sektörde giderek yükseldiğini belirterek, elektriğe sanayide yüzde 10 zam yapıldığını, ancak uygulamada durumun farklı olduğunu söyledi. Enerji fiyatlarına 2006 Aralık- 2007 Aralık olarak bakıldığında, dolar bazında yüzde 21, euro bazında yüzde 9 arttığının belirlendiğini kaydeden Orakçıoğlu, bunun nedeninin doların yüzde 21, euronun yüzde 9 değer kaybetmesi olduğunu kaydetti ve şöyle devam etti:

''Yani dolar ve euro olarak bakıldığında yüzde 30, ikiye bölün yüzde 15. Yapılan zam yüzde 10, 2 puan vergi olacağı söyleniyor ve böylece zam yüzde 27'ye ulaşıyor ihracat açısından. Tabi bu durum döviz ortalaması ile ihracat için geçerli.''

GERÇEK POTANSİYELİ KULLANAMIYORUZ

 Orakçıoğlu, 2008 yılında sektörün ihracatını 17,5-18 milyar dolara arttırmanın mümkün olduğunu belirterek, ''Ancak, gerçek potansiyel bunun çok çok üstünde. Yüzde 35-40'lık bir artışı sağlayabilecek bir potansiyel var. Biz bu potansiyeli kullanamıyoruz'' dedi.

SEKTÖR DESTEKLENMELİ

 Orakçıoğlu, dış ticaret açığının cari açığı tetikleyen en önemli unsur olarak görüldüğü ve cari açığın artık taşınamaz düzeye geldiği bir dönemde, hazır giyimin çabasının ekonomi yönetimi tarafından öncelikli olarak desteklenmeyi hak ettiğini söyledi.

Yatırım ve üretim ikliminin iyileştirilmesi noktasındaki çabaların ekonomi yönetiminden gösterilmesini beklemeye devam ettiklerini belirten Orakçıoğlu, ''Örneğin istihdam üzerindeki vergi yüklerinin hafifletilmesi gibi iyileştirici uygulamaları 2007'de de elde edemedik. 2008'in, artık bu çok bilinen tartışmaların olumlu bir sonuca bağlandığı yıl olmasını diliyoruz'' dedi.

SEKTÖRDE UYGULANAN MODELLER

 Orakçıoğlu, Türk firmalarının tamamen kendilerine ait modellerle başarı hikayeleri ortaya koyduklarını da kaydederek, sektörde farklı farklı 10-11 rekabet modeli bulunduğunu ve stratejili bir yaratıcılık dönemine girildiğini söyledi. Bu modellerin her birinin firmaların kimliklerine göre, farklı uygulamalar içerdiğini kaydeden Orakçıoğlu, şöyle devam etti:

''Örneğin (Turkish kapsül) adını verdiğimiz kapsül modeliyle üretici bir markanın stratejik partneri olarak, o markanın yaratılacağı her türlü malzemenin bulunması ve bu markanın tasarımcıları geldiği zaman kendilerini evlerinde hisseder gibi rahat bir şekilde çalışıp projeler geliştirmesi ve sosyal ihtiyaçlarına kadar varan fırsatlar yaratılmasını hedefliyoruz. Bugün gelinen noktada daha bunun gibi pek çok somut modelle firmalarımızı üretim ve ihracat bazlı modellerin içinde ele almaya ve entegre bir moda endüstrisi yaratmaya çalışıyoruz.''

EĞİTİM

 Orakçıoğlu, sektörde eğitime büyük önem verdiklerini de belirterek, 2007'de AB ile birlikte yürütülen projeyle İstanbul Moda Akademisi'nin açıldığını ve projenin kendileri açısından yılın en önemli olayı olduğunu söyledi. Orakçıoğlu, MEB'e bağlı okullarda 50 bin 497, YÖK'e bağlı kurumlarda 25 bin 801 olmak üzere, toplam 76 bin 298 öğrencinin tekstil ve hazır giyim sektörünün geleceği için eğitim gördüğünü ve rekabetçilikteki farklılığın tasarım ve eğitimden geçtiğini düşündüklerini sözlerine ekledi.

AA