Sabancı’nın sandığı sermayesi oldu 42 ülkeye yumurta satıyor

Sabancı’nın sandığı sermayesi oldu 42 ülkeye yumurta satıyor

Hacı Ömer Sabancı'nın gönderdiği sandıktan çıkan at arabasını ilk sermayesi yaparak dev oldu...

Sabancı’nın sandığı sermayesi oldu 42 ülkeye yumurta satıyor
16px
24px
24.01.2010 10:31
ABONE OLgoogle

İsmail Dede'nin 67 yaşındayken yarattığı Keskinoğlu markasını, ürettiği piliç eti ve yumurtalarla 42 ülkede yaşatan Keskin Keskinoğlu, 4 yaşındaki zeytinyağı markası Ravika'yı da dünyaya satıyor

Hacı Ömer Sabancı'nın gönderdiği sandıktan çıkan at arabasını ilk sermayesi yapan İsmail Keskinoğlu'nun temellerini attığı Keskinoğlu Tavukçuluk, bugün dünyanın 42 ülkesine yumurta, piliç eti, zeytinyağı satıyor. 2012'ye kadar 500 milyon dolar olan cirosunu 1 milyar dolara, ihracat yaptıkları ülke sayısını ise 60'a çıkaracaklarını söyleyen Keskinoğlu'nun üçüncü kuşak patronu Keskin Keskinoğlu, krizde 65 milyon dolarlık bir yatırım yaptıklarını söyledi. Keskinoğlu ile hedeflerini, hikayesini ve yaşamını konuştuk:

• Piliç eti üretiminde ve yumurtada lidersiniz. Başka neler yapıyorsunuz?

Yüzde 64 pazar payıyla yumurtada açık ara pazar lideriyiz. Günlük 2 milyon olan üretimimiz 3.5 milyona çıkıyor. Piliçte de günlük kesim adedimiz 300 bin.  İleri işlem tesisimizi devreye aldık bu bize 30 milyon TL'ye maloldu. Kesimhane tesisiyle birlikte 40 milyon TL. 4 yıl önce de zeytinyağı işine girdik.

• Zeytinyağı nereden aklınıza geldi?

Dedem boş arazilere zeytin ağaçları dikerdi. 15 bin ağacımız olmuştu. Bu da zeytinyağı işini getirdi. Zeytinleri kendi yağhanelerimizde sıkıyor, 42 ülkeye satıyoruz. ABD, Rusya, Singapur'a en çok satışımızı yapıyoruz. Ravika markasıyla 2010'da yüzde 7 olan pazar payımızı yüzde 9'a çıkarmayı ve 5 yılda ilk 2 firmadan biri olmayı planlıyoruz.

• Gıda dışında da işleriniz var.

Viol dediğimiz kağıt yumurta kabını uzun süredir kendimiz üretiyoruz. Hem kendimiz kullanıyoruz hem de müşteriye veriyoruz. Ayrıca Sanikes markasıyla hastanelere yönelik olarak tek kullanımlık kağıt küvet ve ördek üretiyoruz.

Yanında imha makinesi de veriyoruz.        120 TIR'ımıza yakıt temin ettiğimiz benzin istasyonumuzla, ürünlerimizin tanıtımı için bir restoranımız var.

• Yatırımlarınız...

Ayda 3 bin ton üretim yapıyoruz ve 42 ülkeye ihracatımız var. Bundan sonraki amacımız ihracat yaptığımız ülke sayısını 60'a, 50 milyon TL olan ihracat miktarını 65 milyon TL'ye ve 500 milyon olan ciromuzu da 2012'de 1 milyar dolara çıkarmak. 

• Geçen yıl Türkiye'den et almayan AB ülkelerine ihracata başladınız. Bu süreci anlatır mısınız?

2009'da AB heyeti son kez denetime geldi. 100 üzerinden 93 gibi bir puan aldık AB ülkelerine işlenmiş piliç ihracatına başladık. Ancak işin başında karşımıza ton başına 1024 Euro gibi bir vergi çıktı. Bu bizim rekabet şansımızı ortadan kaldırıyordu. Eski yönetmelikleri incelemeye başladık. Baktık ki 1998 yılında GB anlaşmasında AB'ye karşı piliç eti ürünlerinde yapılacak ihracatta vergi ve kota yok. Tarım Bakanlığı ile görüştük. Firmayla görüştük. TIR'ımız direkt İtalya'ya gitti. Tetikte bekliyorduk ama ürün gitti analizleri yapıldı. Sonra Almanya'da ürün dağıtıldı. Marketlere verildi.

Önce civciv ürettiler sonra ahşap kafes geldi

Dedem İsmail Keskinoğlu markamızın temellerini 1963'te Manisa Akhisar'da atmış. Dedem Yunanistan'da tütüncülük, marangozluk yapmış. Sonra göçtüğü Akhisar'da tütün ekmiş ama iflas etmiş. Nafakasını aramaya gittiği  Adana'da bir demirci ustasıyla tanışıp onunla at arabaları imalatına başlamış. Ama asıl dönüm noktası Hacı Ömer Sabancı'yla tanışması. Hikaye şöyle: Sabancı dedemi görüp çağrıyor. Akhisar'dan kendisini tanıdığını bundan sonra nereye giderse gitsin haber vermesini istiyor. Dedem bir süre sonra İskenderun'a gidiyor ve orada at arabası üretme kararı alıyor. Hacı Sabancı ona bir sandık yapılmamış at arabası malzemesi gönderiyor. Ve bu ilk sermayesi oluyor. Sonra Tarım İl Müdürlüğü'ne ait olan bir kuluçka makinesini inceleyen dedem kendi geliştirdiği bir kuluçka makinesini yapıyor. Civciv üretmeye başlıyorlar derken ahşap kafes... Metal kafes, modern kuluçka makineleri... İş ilerliyor ve ilk kesimhane 1997'de kuruluyor.

101 yaşına kadar işinin başındaydı

Dedemi 101 yaşında kaybettik. Ravika, Yunanistan'da dedemin doğduğu köyün adı. Akhisar'da 40 bin metrekare arazi üzerine bu köyün aynısını kurduk. Zeytinyağı tesislerimiz de burada. 2 milyon dolar harcadık. Burayı halka açıp ücretli yapmak istiyor, geliriyle okuttuğumuz çocuk sayısını artırmayı istiyoruz.

Migros'a piliç satmak için kapıda beklerdim

Migros'tan randevu alıyordum ama bir türlü bizim piliçlerimizi reyona koymalarına ikna edemiyordum. Çünkü başka bir marka ile çalışıyorlardı. Bunun için haftada 3 kere gidiyordum. Adamlar benden bıkmıştı. Bir gün yine kapıda bekliyorum. O sırada  çalıştıkları markanın yetkilisiyle kavga ettiklerini gördüm. Beni kapıda görünce 'gel buraya iş senin' dediler. Acil kamyonlar ayarladık, 3 günde tüm Türkiye'ye dağıtım yapmamız gerekiyordu. 3 gün sonunda 280 Migros mağazasından sadece ikisine mal gitmemişti. O zamanın genel müdürü Oktay Irsıdar beni yanına çağırıp tebrik etti.

'10 yaşımdayken ilk yumurtamı sattım'

Amcamın oğlu İsmail ile birlikte kümeslerden topladığımız yumurtaları pazarda  satarak işe başladık. İlk deneyimimizde yumurtalar elimizde kaldı. Bir de işgal parası istediler bizden. Dedeme yumurtaları geri al dedik, almadı. Mazot parasını da bizden kesti. Harçlıklar da gitti, zarar ettik. İkincisinde çeşidi artırdık ve sattık. Elimizde kalanları da eve götürmek yerine indirimli olarak köfteciye verdik. Bir süre sonra bakkalara servis yapmaya başlamıştık.

Fulya Erdem/Star

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde