Riskli ülkelere mal satanlar ne yapmalı?

Riskli ülkelere mal satanlar ne yapmalı?

Mısır ve Tunus’ta yaşanan olaylar, bu tür ülkelerle iş yapanların politik risklerinin sigortalanıp sigortalanamayacağı sorusunu gündeme getirdi. Bu tür risklerden doğan maddi kayıplar, kredi alacak sigortalarıyla teminat altına alınabiliyor...

Riskli ülkelere mal satanlar ne yapmalı?
16px
24px
11.02.2011 12:14
ABONE OLgoogle

Barış Bekar/Para Dergisi

TUNUS ve Mısır’la başlayıp son olarak Yemen’e de sıçrayan halk ayaklanmaları, sadece siyaseti değil ekonomik ilişkileri de yakından ilgilendiriyor. Yapılan gösterilerden o ülkelerde üretim yapanlar kadar ihracat yapanlar da olumsuz etkilenmeye başladı. Bunun başlıca nedeni ise üretimlere ara verilmek zorunda kalınması ve alacak tahsilatlarının durması...

Gösteriler ne kadar devam eder, diktatörlük rejimi ne kadar sürer bilenmez ama bu olaylardan o ülkelerle ekonomik işbirliği içerisinde olan işadamlarımızın büyük zarar gördüğü ve önümüzdeki günlerde de görmeye devam edeceği kesin.

Peki sigortayla bu tür alacakları teminat altına almak ve üretim kayıplarından doğacak zararları karşılamak mümkün mü? Türkiye’de çok fazla kullanılmasa da dünyada bu tür sigorta ürünleri bulunuyor. Politik risk sigortası, alacak sigortası veya tek risk ürünlerini teminat altına alan birçok sigorta ürünü bulunuyor. Biz de bu hafta Arap ülkelerinde yaşananlar nedeniyle sigorta şirketlerinin bu tür sigorta ürünlerini araştırdık...

TEMİNATLAR GENİŞ

Yapı Kredi Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Selim Fenercioğlu, ‘politik risk’ sigortasının, ihracat kredi sigortasına bağlı olarak verilen bir teminat olduğunu söylüyor. Bu sigortanın ihracatçının alıcı ülkedeki politik gelişmelere bağlı olarak tahsilatını gerçekleştirememe riskine karşı güvence olduğunu belirten Fenercioğlu, “Bunun yanı sıra ihracatçının yatırımlarını hükümetin vergi avantaj sözleşmesini değiştirmesi, kar transferini zorlaştırması gibi risklere karşı da koruyor” diyor.

Mısır'daki karışıklıklar nedeniyle faaliyetine geçici süre için ara veren yatırımcıların, iş durmasından kaynaklanan maddi kayıpları ise yangın kar kaybı poliçesinin konusu oluyor. Yangın poliçelerine grev, lokavt, halk hareketleri, kötü niyetli hareketler ve terör teminatları ilave edilebiliyor. Sigortacılar, bu risklerden kaynaklanan kazanç kayıplarını da güvence altına almanın mümkün olduğunu belirtiyor.
Olaylar bu kapsamla sınırlı kaldığı sürece, yangın poliçelerinde bu ek teminatları olaylar başlamadan önce satın alanların ve poliçesinde kar kaybı teminatı bulunan sigortalıların zararlarının karşılandığı ifade ediliyor.

Peki bu “olaylar bu kapsamla sınırlı kaldığı sürece” ifadesi, sigorta sektöründe ne anlama geliyor? Bu kapsamın dışına çıkıldığında satın alınması gereken poliçeler de farklı oluyor. Fenercioğlu’nun bu konudaki değerlendirmesi şöyle:

“Örneğin, ordunun da müdahalesiyle hadisenin savaş ya da iç savaş olarak nitelendirilebilen boyutlara taşınmasında ‘siyasi şiddet’ (political violence) sigortasıyla savaş esnasında yaşanabilecek kayıpların da güvence altına alınması mümkün.”

Kısacası, olayların yaşandığı Kuzey Afrika ülkeleri için şu an sigorta sektörünün oldukça temkinli yaklaşacağı kuşkusuz. Ancak Türkiye’de benzer riskler güvence altına alınıyor. Ve önceden bu riskleri güvence altına alanların zararları, sigorta şirketleri tarafından karşılanıyor.

SİGORTA İHTİYACI ARTTI

Liberty Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Arışan da Mısır ve Tunus’ta yaşanan ve yönetimleri hedef alan halk gösterilerinin yurtdışında iş yapan müteahhitler, ihracatçılar, bankalar, dış ticaret yapan tüm firmalar için politik risklere karşı korunma ihtiyacını gündeme getirdiğini söylüyor. Küreselleşmenin yaygınlaştığı günümüzde firmaların dünya üzerinde giderek daha fazla ülkede ticaret yaptığını hatırlatan Arışan, “Yatırımcı için politik ve makroekonomik ülke riskleri her zaman söz konusu oluyor. Ticaret yapılan ülkede yaşanabilecek siyasi istikrarsızlık nedeniyle yatırımlar risk altında olabiliyor. Risklere karşı geliştirilen sigortalar ise yatırımcı üzerindeki risk yükünü hafifletiyor” diyor.

NELERİ KAPSIYOR?

Türkiye’de pek bilinmeyen ve yaygın olarak kullanılmayan bu tür sigortalar, gelişmiş ülkelerde ise bu ülkelerin gelişmekte olan ülkelerdeki yatırımcılarını korumak amacıyla sıkça kullanılıyor. Politik riskler sigortası; kontrat şartlarının ihlali, hükümetin ödeme riski, teminat mektuplarının geri çağırılması, projeye el koyma, ticaretin engellemesi, ihracat lisansının iptali, savaş, millileştirme, paraların yurtdışına transferi gibi risklere karşı teminat sağlıyor.

Peki gelişmiş ülkelerde 20’nci yüzyıl başlarından itibaren etkin bir teşvik aracı olarak kullanılan, 1990’lı yıllardan itibaren Türkiye’de de uygulanmaya başlayan ‘ihracat kredi sigortaları’ neleri teminat altına alıyor? Öncelikle ihracatçının mal ve hizmet ihracından doğan alacaklarını ticari risklere karşı teminat altına alan bu sigorta ürünü; savaş hali, isyan, ayaklanma, alıcı ülkede ithal yasağı, alıcının ithal izninin yasaklanması, transfer güçlükleri gibi politik risklere karşı da teminat veriyor. Yüksek risk içeren bu poliçelerin kapsamı, primlendirilmesi, risk değerlendirmesi projelere ve ülkelere göre değişiklik gösteriyor. Uluslararası reyting kurumlarınca belirlenen ülke riski de tabii ki önemli ve belirleyici bir faktör olarak görülüyor.

GELİŞMİŞ ÜLKELERDE YAYGIN

ABD, Fransa, Almanya ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerdeki yatırımcıların, gelişmekte olan ülkelerdeki yatırımlarını doğrudan ve dolaylı kamulaştırmalara ve diğer ticari olmayan risklere karşı korumak ve sigortalamak amacıyla kurulmuş çeşitli kamu veya özel kurumlar bulunuyor. Bu kurumlar genellikle sigorta şirketlerinin sattığı poliçelerin kapsam dışında bıraktığı veya yüksek primlerle kapsama dahil ettiği ticari olmayan risklere karşı yatırımcılara ‘politik risk teminatı’ sağlıyor. ABD’de OPIC (Overseas Private Investment Corporation), Almanya’da Hermes bu kuruşlara örnek olarak verilebilir.

Türkiye’deki yatırımcılar ise Dünya Bankası bünyesinde kurulan MIGA’nın (Multilateral Investment Guarantee Agency) sunduğu hizmetler çerçevesinde kamulaştırmaya, transfer kısıtlamalarına, sözleşme ihlallerine ve ticari olmayan risklere karşı koruma ve güvence sağlayan çeşitli garantiler satın alabiliyor. Bununla birlikte, Türk yatırımcıların son yıllarda gelişmekte olan ülkelerde karşılaştıkları zararlar, gerek özel amaçlı kurumların sunduğu garantilerin gerekse sigorta şirketlerinin sunduğu sigortaların önemini bir kez daha ortaya koymuş durumda.

Kısacası, çokuluslu şirketler onlarca ülkede faaliyet gösterdikleri için farklı özelliklere sahip yerel piyasalar hakkında kapsamlı bilgiye sahipler. Birçok ülkedeki yerel koşulları ilk elden tanıyorlar. Politik risk sigortası veya uluslararası teminat işleri için bu tür şirketlerden yararlanmak, gelişmekte olan pazarlarda iş yapmak isteyen bir şirket için özel sigorta çözümlerinin geliştirilmesini mümkün kılıyor.

Ceyda KINAY / Zurich Sigorta Global İşler ve Kurumsal Teknik Grubu Genel Müdür Yardımcısı

“Politik risk sigortası sunuyoruz”

Politik riskler artık günümüz dünyasının bir parçası. Son dönemde özellikle bölgemizde yaşanan gelişmeler de bunun göstergesi. Ancak bu risklere rağmen pek çok şirketin büyümek için yeni pazarlara açıldığını da görüyoruz. Şirketler dünya genelindeki etki alanlarını genişlettikçe daha çok politik riske maruz kalmaya başlıyor.

Özellikle gelişmekte olan pazarlara yönelen şirketlerin önündeki en büyük zorluk, ülke risklerini iyi değerlendirememektir. Mevcut siyasi ortama ya da ortak girişimcilerinin gücüne güvenerek yüksek potansiyel vaat eden ülkelerde yatırım yapan şirketler, ülkenin, bölgenin uzun vadedeki değişkenliğini yeterli şekilde değerlendiremeyebiliyor.

Kamulaştırma, para biriminin konvertibilitesinin kalkması, savaş, ayaklanma gibi politik şiddet olaylarına karşı yapılacak politik risk sigortaları, yurtdışında faaliyet gösteren Türk menfaatleri için önemli bir koruma aracı. Politik risk sigortası, şirketlerin faaliyet gösterirken maruz kalabileceği (iş makinelerine el konması, kazançların ülkeden çıkarılamaması gibi) büyük risklere karşı şirketlerin bilançolarını koruyor.
Global bir sigorta şirketiyle çalışmak, yerel piyasa riskleri için de bilgi kaynağı oluyor. Zurich Sigorta olarak güçlü global network’ümüzün ve bu alanlardaki uzmanlığımızın avantajını kullanarak, Türk menfaatlerine politik risk sigortası ürünümüzü sunabiliyoruz.


Belkıs ALPERGUN / Coface Sigorta Genel Müdürü

“Her türlü risk teminat altında”

Türkiye’de ticaret yapan şirketlere sunduğumuz ‘Kredi sigortası’ ürünüyle bir takım ticari riskleri, yıllık poliçe kapsamında sigortalıyoruz. Kredi sigortası yurtiçinde yapılan ticaret için olabileceği gibi, ihracat için de olabiliyor.

Alıcının zamanında ödeme yapmaması, iflas etmesi ve benzeri ticari riskler ile beraber politik risk de poliçenin teminatı kapsamına giriyor. Tüm dünyaya yayılmış 58 milyon şirketin bilgisiyle alıcı risklerini değerlendirip sigortalılarımızın güvenli ticaret yapmasını sağlıyoruz. İhracat kredi sigortası, ticari risk ile birlikte politik riski de teminat altına aldığı için sigortalı firmalar, ülke ve alıcı riski almadan farklı ülkelerde ticaretlerini geliştirme imkanına sahipler. Bu sigorta ürünü firmalara kaliteli bir ticari alacak yapısına sahip olma imkanı sağlamasının yanında, firmaların tanımadıkları bölgelerde gelişmelerine de destek oluyor. Dünyadaki en büyük 500 şirketin yüzde 45’i Coface’ın bu imkanından faydalanıyor.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde