Rahmi Koç'un en büyük lüksü ne?

Rahmi Koç'un en büyük lüksü ne?

Özel hayatından iş hayatına kadar önemli açıklamalarda bulunan Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, sosyal hayatta yapmaktan en çok keyif aldığı olayı anlattı

Rahmi Koç'un en büyük lüksü ne?
16px
24px
19.10.2012 07:59
ABONE OLgoogle

Rahmi Koç, en çok evini özlüyor... Devamlı bir davete katıldığını belirten Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, 'İstanbul'da her gün bir davet, toplantı oluyor. İşin enteresan tarafı bana sorarak gün alıyorlar. O zaman da gitmek mecburiyeti hasıl oluyor. En büyük lüksüm, evimde ayağımı uzatıp Boğaz'a karşı bir yemek yemek' diyor

Özel hayatından iş hayatına kadar önemli açıklamalarda bulunan Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, sosyal hayatta yapmaktan en çok keyif  aldığı 'Hazzetmediğim davetlerden ve yemeklerden bir an önce kurtulup eve gidip yatmak', en büyük lüksü de 'Evde ayağımı uzatıp Boğaz'a karşı bir yemek yemek' olarak değerlendiriyor... MAG dergisinin sorularını yanıtlayan Koç, sabah 07.00'de güne başladığını söyledi.

l Öncelikle bu kadar yoğun birisi olarak, güne kaç gibi başlıyorsunuz?

 Güne saat 07.00'de başlarım. Yarım saat sabah hazırlığım sürer, saat 08.00 gibi kahvaltıya otururum. Kahvaltıdan sonra yardımcımla işleri planlarız. 09.00'da otomobile biner, şirkete giderim. Akşam yazıhaneden çıkmadan evvel 18.00-20.00 arası 1 km. yüzerim. Gece 24.00'ten önce de uyumaya çalışırım. Sabaha karşı 02.30 ila 03.00 gibi kalkar 1 saat idman yaparım ve tekrar yatarım.
 
l Gün arasında bir saat uyuduğunuz söyleniyor?

 İki elim kanda da olsa öğlenleri bir saat uyurum. Böylelikle günü ikiye böleriz ve tekrar kalktığınızda sanki güne yeni başlamış gibi taze hissedersiniz kendinizi, insanın vücudu da makine gibidir, hor kullanılırsa ileride cezası çekilir. Diyet yapmam, şunu, bunu yemem demem. Hiçbir zaman mideyi tıka basa doldurmamak ve imkanı varsa akşam 20.00'den sonra yemek yememek lazım.
 
l Bir dönem yönetimden tamamen çekilip her şeyi Mustafa Koç'a bıraktınız ve ardından geri döndünüz... O dönemlerde ne gibi bir durum yaşandı?

 Holdingden çekildiğimde sosyal işlere daha çok vakit ayırabildim, ülkemize faydalı olacağını düşündüğüm konulara daha fazla ağırlık ve zaman verebildim. Koç Holding'deki günlük işlerin hepsini Mustafa Koç ve teşkilat götürüyor fakat Şeref Başkanı olarak fikrim sorulursa, görüşümü almak isterlerse memnuniyetle yardımcı olmaya çalışıyorum.

 EN KEYİF ALDIĞI ŞEY

 l Sosyal hayatınızda yapmaktan en çok keyif aldığınız şey nedir?

 Hazzetmediğim davetlerden ve yemeklerden bir an önce kurtulup eve gidip yatmak. Henry Ford'a 'Hayatta en özlediğin nedir?' diye sormuşlar, o da: 'Kapıyı kendim açmamdır' demiş. (Kahkahalar)

 DAHA SABIRSIZIM

 l Vehbi Koç'un oğlu olmak...

 Vehbi Bey nevi, şahsına münhasır bir insandı. Bütün yaşamı ve hobisi sadece çalışmaktı. Masraflara ve sarf etmeye karşıydı, insanlarla arasına daima mesafe koyardı. Onun yapısına göre ben çocuklarımla daha içli dışlı bir şekilde samimiyim. Etrafındaki insanları dinlerdi, fikirlerini alırdı ve hadiseyi o hale getirirdi ki onlar Vehbi Bey'in istediğini aynen Vehbi Bey'e teklif ederlerdi. Bende o sabır yok mesela, ben arkadaşlarla konuşup onları dinledikten sonra bunu böyle yapalım derim. Peki, derler ama Vehbi Bey o teklifi karşıdan getirtirdi. O da bir sanat.

 Bana sorarak gün alıyorlar bu yüzden gitmek gerekiyor

 l Şimdi sıkça davetler veriliyor...
Eskiden de bu kadar çok davet oluyor muydu?
 Davetler her zaman olurdu ama bu kadar hayhuylu davetler olmadı hiç... İstanbul'da mukim oturan yabancılar ve de kordiplomatikler var. Her gün birinden birinde bir davet, ziyafet, toplantı vs. oluyor. İşin enteresan tarafı bana sorarak gün alıyorlar. Öyle olduğu zaman da gitmek mecburiyeti hasıl oluyor. Benim için en büyük lüks, evde ayağımı uzatıp Boğaz'a karşı bir yemek yemek.

 Alaska'ya gidip balık tutmak istiyorum

 l Yatınız 'Nazenin' ile ilgili yeni projeleriniz var mı?

 'Nazenin' ile Alaska'ya gidecektik, Japonya'da olan nükleer santral patlamasından sonra gerek deniz akıntıları, gerek hava cereyanları radyasyon getirmiş. O yüzden Alaska'ya seyahati gerçekleştiremedik. Ama gelecek sene uçakla gidip oraları görmek, bir tekne kiralayıp balık tutmak istiyorum.

 Bu sene Beşiktaş'tan umutluyum

 l Bu sene Beşiktaş'tan umudunuz var mı?

 Beşiktaş'ın yeni Başkanı Fikret Bey ile tanıştım. Halisane bir kararla bu yükün altına girmiş. Masraflarda ve futbolculara ödenen rakamlarda büyük tasarruf sağladı, güzel bir takım kurdu, tabii bu işin müspet tarafı, öteki tarafı da Beşiktaş'ın ağır borç yükü. Tam rakamı bilemiyorum fakat muhtelif mercilerden çeşitli rakamlar duyuyorum, ne var ki, bugünkü gelirleriyle Beşiktaş'ın o borçları nasıl ödeyeceği beni endişeye sevk ediyor. Oyuncularda moral var, ahenkli oynuyorlar, gol de atıyorlar, bu da işin güzel tarafı. Dolayısıyla bu sene ben Beşiktaş'tan umutluyum.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde