Projelerin ‘enerji hanım’ı oldu
Enerjide girişimciliği seçen Göknur Atalay, rüzgar, hidrolik ve güneş santrallerine mühendislik ve danışmanlık hizmeti veriyor. Atalay, “Kadın olarak bu sektörde olmaktan ve içimdeki enerjiyi, işimdeki enerji ile birleştirmekten memnunum” diyor
16.10.2014 16:47
ABONE OL
Göknur Atalay, ağırlıklı erkeklerin çalıştığı enerji gibi bir alanda kurduğu firmayla ödül almaya hak kazanan bir kadın girişimci.
2003 yılında Ankara’da temellerini attığı GY Mühendislik Mimarlık’la, Türkiye’nin yanı sıra yurtdışında rüzgar, hidrolik, termik, Jeotermal, güneş santralleri olmak üzere pek çok santrale mühendislik ve danışmanlık hizmetleri veriyor. Pek çok yatırımcıya destek vermenin yanı sıra kendi için de santral kurulum çalışmaları yapıyor. Son olarak Garanti Bankası’nın düzenlediği yarışmada ‘Türkiye’nin Kadın Girişimcisi’ seçilmeyi de başardı.
Eğitimci babanın kızı
Eğitimci bir babanın kızı olan Atalay, babasının tayinleri nedeniyle ilk öğremini Diyarbakır, Mardin ve Ankara’da tamamlar. Daha sonra ideali olan ODTÜ Fizik’te yüksek öğrenim görür. Okuldan mezun olduktan sonra ise yönünü enerji sektöründe çizer. 17 yıl bir enerji firmasında çalışma hayatına devam ettikten sonra 2003 yılında EnerGY Danışmanlık ve Mühendislik şirketini kurar.
Onun kendi işini kurma girişimi, oğluyla beraber tek başına mücadele ederken, maddi sıkıntılarının olduğu bir döneme denk gelmiş. Önce çevresi bu girişimini bir heves gibi algılamış. Göknur Atalay, “Fakat bunun kısa bir sürede heves olmadığını ispatlamaya başladım. Şirketin adını EnerGY koydum. İşi kurarkan cebimde ne param vardı, ne de sektörde çalışan bir yakınım” diyor. Sektörle ilgili ilk çalışması bir fuar olmuş. Daha sonra küçük bir santral projesiyle devam etmiş. Derken arkadan rüzgar santrali ve diğer projeler takip etmiş.
Göknur Atalay, firmasının faaliyetiyle ilgili “Enerji sektörüne girmek isteyen veya giren, yatırım sırasında nasıl bir yol izleyeceğini bilemeyen veya sorunlarla karşılaşmış tüm yatırımcılara hizmet veriyoruz. Yatırımcıların önünü açarak, termik, hidrolik, rüzgar, güneş, jeotermal, atık ısı gibi her tür kaynağa dayalı enerji santralına ait saha geliştirme, ölçme, değerlendirme, enerji hesabı yapma, kamulaştırma, imar, harita, orman izni, enerji nakil hattı gibi projeler şirketimiz bünyesindeki uzman 70 mühendisimiz tarafından yapılıyor.
Yatırımın olmazsa olmazı
Piyasada bu tarz işleri tek tek yapan firmalar var ama hepsini bir arada yapabilen az” bilgisini de veriyor.
Mühendislik ve projelerin yatırımların olmazsa olmazları arasında bulunduğuna da işaret eden Atalay, şunları söylüyor: “Bu konuda inanılmaz bir gelişme var. Türkiye’de danışmanlık her geçen gün yerini daha da buluyor.
Dileğimiz danışmanlık hizmetlerinin devlet tarafından da teşvik görerek, enerji yatırımları için bu kadar önemli olan mühendislik çalışmalarına destek verilmesi. Enerjide trendlerin birkaçını ise, güneş lisansı almak, güneş paneli üretmek, çatılara güneş paneli yapark enerji sağlamak, rüzgarda yerli türbin imali olarak sayabiliriz.”
‘İstedikten sonra yapılamayacak iş yok’
Göknur Atalay, iş hayatında başarı için yapılması gerekenleri de “Öncelikle yaptığı işi çok sevmek, olumlu düşünmek, insan ilişkilerine önem vermek, hızlı ve pratik olabilmek, pes etmemek, sözünde durmak ve yalnız iş değil, sosyal hayatı da işin ayrılmaz bir parçası görmek gerekiyor. Bir kadın olarak bu sektörde olmaktan ve içimdeki enerjiyi, işimdeki enerji ile birleştirmekten son derece memnunum. Her zorluğa karşın aldığım yol, çok güzel ve keyifli. İnsanın istedikten sonra aşamayacağı hiçbir engelin olamadığı bizzat gördüm ve yaşadım” şeklinde anlatıyor.
Çok fazla kurumdan izin alınıyor
Kadın girişimci Atalay, Türkiye’deki yenilenebilir enerji sektörüyle ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı:
“* Şu anda en cazip sektörlerden biri. Türkiye yenilenebilir kaynaklar bakımından inanılmaz bir derya. Suyumuz, rüzgarımız, güneşimiz tüm dünyayı kıskandıracak potansiyelde.
* Ne yazık ki dünyada istediğimiz noktada değiliz. Bunun da birkaç nedeni var. Birincisi trafolarımızın kapasiteleri, enerji kaynaklarımızla paralel potansiyelde olmadığından bağlantıda kısıt olması engel oluşturuyor.
* Çok fazla kurumdan izin alınıyor. Bu izinler devamlı değişiyor ve kurum sayısı yıldan yıla artıyor. Yazışmalar da uzun zaman alıyor. Alınacak görüşler bazen aylar yıllar sürüyor.
* En önemlisi de yatırıma başlarken içinde bulunduğumuz durum, kanun ve yönetmelikler yatırıma devam ederken çok sık değişiyor. Yatırımcı işin başından sonunu tahmin edemiyor. Bu durum özellikle yabancı yatırımcıların çekilmesinde oldukça etkili.
* Bu sorunlar yanında olumlu olarak söyleyebileceğim ülkemize geçmiş yıllarda zorla gelen türbin firmaları artık istek ve ısrarla yer almak istiyorlar.”
Hanife Baş/Milliyet
2003 yılında Ankara’da temellerini attığı GY Mühendislik Mimarlık’la, Türkiye’nin yanı sıra yurtdışında rüzgar, hidrolik, termik, Jeotermal, güneş santralleri olmak üzere pek çok santrale mühendislik ve danışmanlık hizmetleri veriyor. Pek çok yatırımcıya destek vermenin yanı sıra kendi için de santral kurulum çalışmaları yapıyor. Son olarak Garanti Bankası’nın düzenlediği yarışmada ‘Türkiye’nin Kadın Girişimcisi’ seçilmeyi de başardı.
Eğitimci babanın kızı
Eğitimci bir babanın kızı olan Atalay, babasının tayinleri nedeniyle ilk öğremini Diyarbakır, Mardin ve Ankara’da tamamlar. Daha sonra ideali olan ODTÜ Fizik’te yüksek öğrenim görür. Okuldan mezun olduktan sonra ise yönünü enerji sektöründe çizer. 17 yıl bir enerji firmasında çalışma hayatına devam ettikten sonra 2003 yılında EnerGY Danışmanlık ve Mühendislik şirketini kurar.
Onun kendi işini kurma girişimi, oğluyla beraber tek başına mücadele ederken, maddi sıkıntılarının olduğu bir döneme denk gelmiş. Önce çevresi bu girişimini bir heves gibi algılamış. Göknur Atalay, “Fakat bunun kısa bir sürede heves olmadığını ispatlamaya başladım. Şirketin adını EnerGY koydum. İşi kurarkan cebimde ne param vardı, ne de sektörde çalışan bir yakınım” diyor. Sektörle ilgili ilk çalışması bir fuar olmuş. Daha sonra küçük bir santral projesiyle devam etmiş. Derken arkadan rüzgar santrali ve diğer projeler takip etmiş.
Göknur Atalay, firmasının faaliyetiyle ilgili “Enerji sektörüne girmek isteyen veya giren, yatırım sırasında nasıl bir yol izleyeceğini bilemeyen veya sorunlarla karşılaşmış tüm yatırımcılara hizmet veriyoruz. Yatırımcıların önünü açarak, termik, hidrolik, rüzgar, güneş, jeotermal, atık ısı gibi her tür kaynağa dayalı enerji santralına ait saha geliştirme, ölçme, değerlendirme, enerji hesabı yapma, kamulaştırma, imar, harita, orman izni, enerji nakil hattı gibi projeler şirketimiz bünyesindeki uzman 70 mühendisimiz tarafından yapılıyor.
Yatırımın olmazsa olmazı
Piyasada bu tarz işleri tek tek yapan firmalar var ama hepsini bir arada yapabilen az” bilgisini de veriyor.
Mühendislik ve projelerin yatırımların olmazsa olmazları arasında bulunduğuna da işaret eden Atalay, şunları söylüyor: “Bu konuda inanılmaz bir gelişme var. Türkiye’de danışmanlık her geçen gün yerini daha da buluyor.
Dileğimiz danışmanlık hizmetlerinin devlet tarafından da teşvik görerek, enerji yatırımları için bu kadar önemli olan mühendislik çalışmalarına destek verilmesi. Enerjide trendlerin birkaçını ise, güneş lisansı almak, güneş paneli üretmek, çatılara güneş paneli yapark enerji sağlamak, rüzgarda yerli türbin imali olarak sayabiliriz.”
‘İstedikten sonra yapılamayacak iş yok’
Göknur Atalay, iş hayatında başarı için yapılması gerekenleri de “Öncelikle yaptığı işi çok sevmek, olumlu düşünmek, insan ilişkilerine önem vermek, hızlı ve pratik olabilmek, pes etmemek, sözünde durmak ve yalnız iş değil, sosyal hayatı da işin ayrılmaz bir parçası görmek gerekiyor. Bir kadın olarak bu sektörde olmaktan ve içimdeki enerjiyi, işimdeki enerji ile birleştirmekten son derece memnunum. Her zorluğa karşın aldığım yol, çok güzel ve keyifli. İnsanın istedikten sonra aşamayacağı hiçbir engelin olamadığı bizzat gördüm ve yaşadım” şeklinde anlatıyor.
Çok fazla kurumdan izin alınıyor
Kadın girişimci Atalay, Türkiye’deki yenilenebilir enerji sektörüyle ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı:
“* Şu anda en cazip sektörlerden biri. Türkiye yenilenebilir kaynaklar bakımından inanılmaz bir derya. Suyumuz, rüzgarımız, güneşimiz tüm dünyayı kıskandıracak potansiyelde.
* Ne yazık ki dünyada istediğimiz noktada değiliz. Bunun da birkaç nedeni var. Birincisi trafolarımızın kapasiteleri, enerji kaynaklarımızla paralel potansiyelde olmadığından bağlantıda kısıt olması engel oluşturuyor.
* Çok fazla kurumdan izin alınıyor. Bu izinler devamlı değişiyor ve kurum sayısı yıldan yıla artıyor. Yazışmalar da uzun zaman alıyor. Alınacak görüşler bazen aylar yıllar sürüyor.
* En önemlisi de yatırıma başlarken içinde bulunduğumuz durum, kanun ve yönetmelikler yatırıma devam ederken çok sık değişiyor. Yatırımcı işin başından sonunu tahmin edemiyor. Bu durum özellikle yabancı yatırımcıların çekilmesinde oldukça etkili.
* Bu sorunlar yanında olumlu olarak söyleyebileceğim ülkemize geçmiş yıllarda zorla gelen türbin firmaları artık istek ve ısrarla yer almak istiyorlar.”
Hanife Baş/Milliyet
