Özince'den 'Centilmenlik anlaşması' iddialarına sert cevap

Özince'den 'Centilmenlik anlaşması' iddialarına sert cevap

Özince, Rekabet Kurulu'nun maaş promosyonlarıyla ilgili yürüttüğü soruşturma sonucunda bankalara verdiği cezalarla ilgili olarak açıklama yaptı

Özince'den 'Centilmenlik anlaşması' iddialarına sert cevap
16px
24px
11.03.2011 13:48
ABONE OLgoogle

İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, ''İş Bankası'nda genel müdürlüğüm dönemimde altına imza attığımız tek centilmenlik anlaşmasının İstanbul Yaklaşımı olduğunu belirtmek isterim. Onun dışında hiçbir centilmen anlaşmasında ne ben ne de kuruluşum taraf olmadık'' dedi. 

     Özince, Merkez Bankası ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından düzenlenen ''Finansal Eğitim ve Finansal Farkındalık: Zorluklar, Fırsatlar ve Stratejiler Konferansı'' sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

     Rekabet Kurulu'nun maaş promosyonlarıyla ilgili yürüttüğü soruşturma sonucunda bankalara verdiği cezalarla ilgili olarak, ''Otomatik işlemesi gereken sürece uyacak mısınız? Danıştay'a itiraz edecek misiniz?'' sorusunu Özince, şöyle yanıtladı: 

     ''Herhalde öyle olacaktır. Bu konuda henüz bir değerlendirme bana ulaşmadı. Tabii tüm taraflar muhakkak yasal haklarını sonuna kadar kullanacaktır. Kurul kararı bu muhakkak ki esastır, ama ben kendi hesabıma saygılıyım. Ancak bir yandan da böyle bir anlaşmanın tarafı olmadığımızı biliyorum. Doneler doğrultusunda böyle bir karar alınmış olabilir. Ama biz de hukuki haklarımız neyse bunları son aşamasına kadar kullanmak durumundayız. Halka açık bir şirket ve bir itibar müessesi olarak...'' 

     Özince, bu konuda aslında rakamların hiç önemli olmadığına dikkati çekerek, ''Rakamlar çok büyük, çok küçük... Hiç rakam olmayıp da böyle bir karar olmuş, o bile bizim açımızdan önemlidir. Netice itibarıyla İş Bankası'nda genel müdürlüğüm dönemimde altına imza attığımız tek centilmenlik anlaşmasının İstanbul Yaklaşımı olduğunu belirtmek isterim. Onun dışında hiçbir centilmenlik anlaşmasında ne ben ne de kuruluşum taraf olmadık'' şeklinde konuştu. 

     Bu kararın hiçbir şekilde bankaların itibarını zedelemeyeceğini düşündüğünü dile getiren Özince, ''İş Bankası olarak biz tamamen kamuya mal olmuş kuruluşuz. Bizim böyle münferit olaylardan etkilenmeyecek bir performansımız var'' dedi. 

     Özince, bazı konularda kuralların uygulanmasında münferit hataların olabileceğini, bazen kuralların yorumlanmasında farklılıklar görülebileceğini söyledi. 

     Uluslararası derecelendirme kuruluşlarının not artırımı ve Merkez Bankası ile ilgili değerlendirmelerine ilişkin bir soru üzerine ise Özince, bankaların özellikle orta ve uzun vadeli TL kredilerinde faizleri az da olsa yükseltmek zorunda kalacağı kanaatinde olduğunu kaydetti. 
     
     ''GARİP BİR PROVOKASYON HİSSEDİYORUM''
     
     Kredi büyümesinin yüzde 25 ile sınırlandırılması konusunda Özince, şu görüşleri dile getirdi:
     ''Konunun bu kadar basit olmadığı düşüncesindeyim. Kredi deyince bütün kredileri aynı kapsamda ele almak doğru değil. Söz konusu olan tüketimi, dolayısıyla cari açığı artıran, azdıran krediler... Bütün kredileri kalkıp buna koyarsanız, cari açığı enerji faturasından şişen bir ülkede enerji finansmanını da engellemiş olursunuz. Bunu yanlış yönetmemeliyiz. Burada garip bir provokasyon hissediyorum. Türkiye'nin cari açığı bu kadar etkilenirken, Türkiye'nin üretime, istihdama ihtiyacı varken, siz kalkıp da 'yüzde 25'i geçtiniz'... Keşke yüzde 25'i geçsek. Ama tüketim amaçlı kredilerde değil, üretim amaçlı kredilerde geçsek. Üretim amaçlı krediler ne kadar artmış, tüketime dönük krediler ne kadar artmış? Bu iki şeyi, sapla samanı birbirinden ayırt etmeden yapılan genelci yaklaşımlar bence ülke ekonomisine, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının yararına uygun değil.'' 

     Özince, başka bir soru üzerine de ''Serbest piyasada sınır, genel sınır olmaz. Banka bazında olur. Yüzde 20-25'li oranlar benim bankam açısından tüketime yönelik kredilerde sorun yaratmayacaktır. Ama başka bir bankada sermaye rasyosundan tut, yönetişim kuralları bambaşka olan bir bankada yaratabilir. Bankacılık sektörünün hepsini bir araya koymak hiç doğru değil. Unutmamak gerekir ki bankacılık sektöründe tüketici kredisi bile vermeyen bankalar var. Mevduat bankası olmayanlar var. Bunu genel algılamayalım'' şeklinde konuştu.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde