‘Önce uyudum sonra 5 parçaya böldüm'

Bursa’nın merkez Nilüfer ilçesinde temmuzda çöp konteynerinde bulunan tırnakları ojeli 2 bacağın, 3 çocuk annesi Sevgi Taşkın’a (25) ait olduğunun ortaya çıkmasının ardından gözaltına alınan müzikhol sahibi Bülent Kocaman’ın (31) itirafları kan dondurdu.

Emniyet Müdürlüğü’nce oluşturulan özel bir ekip tarafından gizli bir şekilde sürdürülen araştırma sonucu polis, önceki gün babası Ali Ekber ve kardeşi Barış Kocaman ile birlikte oturan Kocaman’ın, evine baskın düzenlendi.

Gözaltına alınan Kocaman, çapraz sorgulamada suçunu itiraf etti. Cinayetin aynı evde işlendiği, Kocaman’ın olay günü aşırı alkollü olduğu belirlendi. Polisten alınan bilgiye göre Kocaman’ın cinayeti nasıl işlediğini anlattığı tüyler ürperten ifadesi şöyle:

“Taşkın’la sevgiliydik. Zaman zaman evimde kalıyorduk. 9 aydır ablası Sevim’in de çalıştığı işyerimde garson olarak çalışıyordu. Eve geldiğimizde işten ayrılmak istediğini söyleyince tartıştık. Israrla çalışmak istemeyince kavga ettik. Bu sırada mutfaktaki bıçağı alıp, Sevgi’nin karnına saplayarak öldürdüm. Daha sonra yatağıma geçerek uyudum. Kalkınca halının üzerindeki cesedi halıyla birlikte banyoya kadar sürükledim. Evde bulunan tüm bıçakları banyoya getirdim. Burada cesedi 5 ayrı parçaya böldüm. Bunların her birini poşetlere koyup ayrı ayrı yerlerde çöp konteynerlerine attım. Sıçrayan kan izlerini kapatmak için eve boya badana yaptım.”

Bakıcıya mesajı kim attı?

Polis, cinayetin aydınlanmasından sonra dün Taşkın’ın ailesini Emniyet Müdürlüğü’ne çağırdı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan abla Sevim Taşkın, Kardeşinin, Kocaman’ın babası Ali Ekber Kocaman’ın tacizde bulunmasından yakındığını da kaydetti: Taşkın, şunları söyledi:

“Sevgi bana en son 23 Temmuz’da geldi. Yüzü gözü kan içindeydi. ‘Abla beni bundan kurtar’ dedi.  Sonra kızı Sanem’in bakıcısının evine gitti. 25 Temmuz’da Sanem’in doğum günüydü. Kızının doğum gününde Bülent gelmiş ve onu evden almış. Daha sonra da cep telefonundan kendisine ulaşamadık. Aynı gün cep telefonuyla bakıcıya, ‘Ben Erdek’e gidiyorum. Bülent’le ayrıldık’ şeklinde bir mesaj göndermiş. Kendisinden bir daha haber alamadık. Bu sürede sürekli Bülent’i aradım. Bülent de bana, ‘Çıkar gelir bir gün’ dedi. Bülent’in annesi beni aradı ve ‘Kardeşinin eşyalarını Bülent’in evinden al’ dedi. Ben de ‘Hiç bir şeyi almıyorum’ dediğimde bana ‘O zaman çöp konteynerlerine bak. Belki kardeşini orada bulursun’ dedi.”

Selahattin Budakoğlu/Milliyet