Ödeyenin suçu ne?

Ödeyenin suçu ne?

Prof. Kızılot, borç faizi silinirken zamanında ödeme yapan mükellefin gözetilmesi gerektiğini belirtti

Ödeyenin suçu ne?
16px
24px
02.11.2010 10:17
ABONE OLgoogle

AKP hükümetinin 50 milyar TL gelir beklediği af çerçevesinde borçlu mükellefler ödemediği ceza ve vergilerin faizinden kurtulacak. Prof. Dr. Şükrü Kızılot, affın dürüst mükellefe adeta ceza, ödemekten kaçana ise ödül gibi uygulanmaması için “ödeyene indirim ve afta sınırlama” gibi yasal önlemler alınmasını önerdi.

Hükümet, seçim öncesinde borcu olan her kesimle barışmaya hazırlanıyor. Ödenmemiş vergi, prim, elektrik, su, doğalgaz, emlak vergisi, stopaj, harçlar, trafik cezaları gibi tüm alacakları af kapsamına alan AKP, buradan 50 milyar TL gelir umuyor. Vatandaşlar ödemediği cezaların ve vergilerin ana parasını ödeyecek ancak faiz yükünden kurtulacak.

“Zamanında ödeyenin suçu ne?” dedirten af hazırlığı ile ilgili değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Şükrü Kızılot, devlete borcunu zamanında ödemek için mal-mülk satan ya da kredi borcuna giren mükelleflerin isyan ettiğini belirtti. Cumhuriyet’in sorusu üzerine Kızılot, faiz alacağının silinmesini esas alan yeniden yapılandırmanın “Ödeyene ceza, ödemeyene ödül”e dönüşmemesi için şu tespit ve önerilerde bulundu:

Zamanında ödeyene indirim yapılmalı: Faizin silinmesi söz konusu. Vergi ve diğer borçlarını vaktinde ödeyen pek çok mükellef var. Bunların arasında borcunu kapatmak için mal-mülk satan, birikimini kullanan ya da bankadan kredi çeken var. Bu durumdaki mükellefler ‘Biz cezalandırılmış olmuyor muyuz’ diye soruyorlar. Bu kesimin de gözetilmesi gerekir. Nasıl ki SSK primini düzenli ödeyene indirim uygulanıyor ya da piyasada peşin ödeyen ile taksitle alan arasında nasıl ki bir fiyat farkı uygulanıyorsa bu kesime de indirim yapılmalı.

Ödememe eğiliminin artmaması ‘sabıka’ tutulmalı: Son olarak Kemal Unakıtan’ın Maliye Bakanlığı döneminde yapılan ‘Vergi Barışı’ sırasında kamuoyundan yükselen eleştirilere karşı bu tür kapsamlı bir affın bir daha yapılmayacağı söylendi. Sınırlı da olsa yapıldı. Şimdi de beklenti oluştu. Dolayısıyla mükellefte ‘ödemeyelim zaten af çıkar’ beklentisi oluşuyor ki bu riskli. Ödememe eğiliminin artmaması için, ‘sabıka kaydı’ gibi önlemler alınmalı. Örneğin SSK prim borcu affından 6 kez, vergi borcu affından 2 kez yararlanan bir kez daha af kapsamına alınmamalı ya da daha yüksek tutarda fatura çıkarılmalı. Bunun gibi önlemler alınırsa iyi niyetli mükellef ile ödememe eğilimi olan mükellef arasındaki haksız rekabeti besleyen uygulamalardan kaçınılmış olur.

‘Af yok’ yasaya girsin: Bu tür af uygulamalarında devletin kasasına toplu para girişi olur ancak önümüzdeki aylarda geliri düşürücü etkisi olur. Bu nedenle hem zamanında ödemeyi teşvik edici indirimin, hem de bu tür bir affın bir daha yapılmayacağının garantisinin yasa ile verilmesi yaşamsal önem taşıyor.

Cumhuriyet

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde