Moody's: Türk bankaların varlık kalitesi kötüleşecek

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türk bankalarının varlık kalitesinin 2017 yılında kötüleşmesini bekliyor.

Moody's, "Artan sorunlu kredi oranları Türk bankalarının karlılığı üzerinde kayda değer bir etki yaratabilir" dedi.

"Sorunlu krediler oranının yüzde 4'ü aşmasını bekliyoruz" diyen analistler, "Bankaların varlık kalitesine ilişkin trendin yüksek enflasyon, TL'deki değer kaybı, yatırım iklimindeki güvenlik ve jeopolitik nedenlerden kaynaklanan bozulma ile bu yıl kötüleşmesini bekliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Derecelendirme kuruluşu güvenlik konularını bankaların kredi görünümü için negatif olduğunu da belirtti.

BBDK BAŞKANI: MOODY'S AÇIKLAMASI KASITLI

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben yaptığı açıklamada "Bankalarımızın gerek tahsili gecikmiş alacakları, gerek varlık kalitelerinde çok önemli bir bozulma görmüyoruz. Sermaye yeterlilik rasyosunda önemli bir kırılma, bozulma yok. Bu açılardan baktığımızda, Moody's'in açıklamasını kasıtlı buluyoruz" ifadelerini kullandı. 

GEDİKLİ'DEN "OLUMSUZ KAHİNLİK" YORUMU

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli Twitter'dan yaptığı açıklamada şöyle dedi:

"Moody's yine olumsuz kahinlik yapmıs ancak Türkiye ekonomisi ve bankaların gerçekliğiyle uyuşmuyor!"

Gedikli sosyal medya yoluyla yaptığı deerlendirmede şu ifadeleri kullandı; "Bankalara kredileri geri çağırın, zor duruma sokun esnafı, sanayiciyi mi demek istiyorlar? Bankalarımız milli seferberlikte böyle birşey yapmaz"

ANALİST YORUMLARI

Deniz Yatırım, Moody's açıklamalarını şu şekilde yanıtladı:

"Moody’s açıklamaları hisse senedi fiyatları üzerinde kısmi bir baskı yarattı. Bankacılık endeksi gün içi zirvesinden yüzde 1’e yakın değer kaybı yaşadı. Değerlendirme kuruluşunun açıklamalarının sert olduğunu düşünüyoruz. Biz de takipteki krediler portföyünde bir artış bekliyoruz ancak takipteki kredi oranının yğzde 3,8 seviyelerini geçmeyeceğini tahmin ediyoruz. İş Bankası’nın 2017 beklentilerini de tekrar hatırlatmak gerekirse, bir artış olabileceği ancak bu artışın son dönemdeki tedbirlerin etkisi ile tolore edilebilir boyutlarda olabileceği şeklinde."