‘Mezun oldu’ sırada büyük işler var

‘Mezun oldu’ sırada büyük işler var

Babası kimya, dedesi tekstil sanayicisi. Sanayici bir aileden gelen Serkan Sevim ise teknoloji alanında yatırımlar yapıyor. Medianova isimli e-ticaret altyapısı şirketini, bölgesel bir teknoloji şirketi haline getirmeyi hedefliyor…

‘Mezun oldu’ sırada büyük işler var
16px
24px
08.04.2016 14:43
ABONE OLgoogle
İdriz Çokal'ın haberi

GENÇ yönetici ve İşadamları Derneği (GYİAD) Başkanı Serkan Sevim ismini kamuoyu ilk defa Mezun.com ve 444 Çiçek isimli e-ticaret şirketleri ile tanıdı. Bu iki şirketi genç yaşta sıfır sermaye ile kurup iyi fiyatlarla sattı. Ardından da Medianova isimli şirketine odaklandı. Şimdi bu işini büyütmekle meşgul. Bu şirketin diğerlerinden farkı e-ticaret şirketi değil e-ticaret altyapı şirketi olması. Dijital alanlarda yatırımları olan Sevim’in ailesi ise sanayici. 90 yaşındaki dedesi tekstil, babası ise kimya sektöründe sanayicilik yapıyor. Kendisi ise yeni nesil yatırımcı olarak bambaşka alanlara yönelmiş durumda. 

Bir taraftan Medianova’yı büyütmeye çalışan Sevim, bir taraftan da melek yatırımcı kimliğiyle kendisinden genç girişimcilerin elinden tutuyor. Son olarak iki genç girişimci anne ile birlikte çocuklar için yeni bir site kurmuş. Şu sıralar altyapı ve test çalışmaları süren Cocuklarnereye.com isimli sitenin 23 Nisan’da aktif hale gelmesi bekleniyor. Şirketler kurup satan Sevim’in bu kez Medianova’yı satmak gibi bir niyeti yok. Şirketini büyütüp bölgesel bir teknoloji şirketi haline getirmek istiyor. Serkan Sevim ile ailesini, işlerini, gelecek planlarını ve GYİAD’ı konuştu…

İsminizi ilk Mezun.com ile duyduk. Nasıl girişimci oldunuz?

Galatasaray Lisesi mezunuyum. Arkasından Boğaziçi Üniversitesi’nde fizik okudum. Girişimciyim. Hiçbir zaman bir şirkette çalışmadım. Hep kendi işimde çalıştım. 1998 yılında ABD’ye mastır için gittim. İlk şirketimi de 1998 yılında kurdum. İnternetin daha başlangıç yıllarıydı. Amazon iki yıllık, Ebay üç yıllık filandı. Mezun.com diye bir şirket kurdum. Oradaki Türkler arasında çok dominant bir pozisyona geldik. Birkaç yıl içinde ödüller alan bir firma olduk. Dünya genç girişimciler yarışmasında finalist olduk. En hızlı büyüyen şirket seçildik. Başarılı bir iş yaptık. Önce yabancı ortaklarımız oldu sonra da şirketi sattık. 

Türkiye’ye ne zaman döndünüz? Buradaki ilk işiniz neydi?

Sekiz yıl ABD’de yaşadıktan sonra 2006’da Türkiye’ye döndüm ve burada şirket kurdum. 444 Çiçek, Mezun.com’un altında bir yapıydı. Ayrı bir şirket haline getirdik. Sonrasında bunu da sattım. Ardından bulut bilişim şirketi Medianova’yı kurdum. 

Medionava tam olarak ne iş yapıyor? Müşterileriniz kimler?

Medianova bir teknoloji altyapı şirketi. Web ortamındaki videoların altyapısını sağlıyoruz. Bir gazete düşünelim. Haberin videosunu yayınlıyor. Bu videoyu aynı anda 50-100 kişi tıklarsa sistem kitlenir, çökerdi. Bizim gibi şirketler sayesinde bunun altyapısı bizde oluyor. 100 bin kişi de tıklasa bu video çalışıyor. İnternet ortamında izlediğiniz videoların yüzde 80’inin altyapı hizmetini biz veriyoruz. E-ticaret şirketleri ve alışveriş sitelerinin altyapısını sağlıyoruz. Hızlı ve güvenilir bir altyapı hizmeti veriyoruz. Sürekli online olan bir işletme bizlerden hizmet almak durumunda. 600 kurumsal müşterimiz var. Artık elektronik ortamda genel kurullar yapılmaya başlandı. Halka arz şirketleri genel kurullarını elektronik ortamda yapıyor. Bunun hizmetini biz veriyoruz. Borsaya kote bütün şirketler bizim müşterimiz. 350 firma oradan var. 250 firma da diğer müşterilerimiz var. Türkiye’nin büyük firmaları müşterimiz. Türk Telekom, Turkcell, bankalar... Medya bizim önemli müşteri gruplarımız arasında. Kurumlara yönelik video platformumuz var. Şirketlerin çalışanlarına dönük eğitimlerde de kullanılıyor. Canlı, interaktif bir sistem sağlıyoruz. 

Girişim sermayesini nasıl buldunuz? Baba sermayesinin katkısı oldu mu?

Hem babam hem de dedem sanayici. Dedem 90 yaşında tekstil sektöründe faaliyet gösteriyor. Her sabah işe gidiyor. Babam ise kimya sektöründe. Dedem benim halen ne iş yaptığımı tam anlayamıyor. İşlerin başına geç oğlum diyor. Ben ise bu alanda büyümek istiyorum. Sanayici bir ailenin içinde büyüdüm. ABD’de okurken de farklı bir iş yapmak istedim. İlk şirketimi kurarken ailemden hiç sermaye desteği almadım. Babam benim eğitim ve diğer giderlerim için para gönderiyordu. Harçlıklarımdan biriktirerek ilk şirketi kurdum. Yani baba parasıyla bir şirket kurmadım. Reel sektör ruhu hep içimizde var ama asıl olarak teknoloji odaklıyım. Mezun.com’u kurarken 250 dolarla başladık. Kredi kartlarından yararlandık. Bir noktaya gelince babam bir laptop aldı. İki ortak tek bilgisayarda çalışıyorduk. Kar ederek şirketi büyüttük. Ailem nasıl olsa batar, tecrübe eder diye baktı. 2003’te işi büyüttük. ABD’ye busines class’ta uçmaya başladım. Ama ortada bir mal yok. Dedem o zaman oğlum bırak bu garip işleri de işlerin başına geç demişti. Haklı tabii. Ortada klasik anlamda bir ürün yok. 

Medianova’yı da satacak mısınız?

Birkaç yıl önce Medianova’ya da müşteri geldi. Biz de öylesine ‘40 milyon dolar’ değer biçtik. Alıcı firma hiç pazarlık yapmadan evet dedi. Aslında satış niyetimiz yoktu. Fiyatı da yukarıda diye düşünmüştük. Hemen evet denince fiyatı düşük tuttuğumuzu fark ettik. Bugün için Medianova’yı satma gibi bir niyetimiz yok. Büyütmek ve bölgesel bir teknoloji şirketi haline getirmek istiyoruz. Balkanlar ve yakın coğrafya başta olmak üzere global bir şirket olmayı hedefliyoruz. Büyük bir hedefim var. Global ölçekte bir teknoloji şirketi olmayı kafama koydum. Sadece para kazanan bir şirket olarak anılmak istemiyorum. Uluslararası pazar için yeni ekipler oluşturuyorum. Kendi kaynaklarımızla gidebildiğimiz kadar gideceğiz. Sonrasında bir ortaklık gündeme gelebilir.

Şirketinizde şu anda kaç kişi çalışıyor? 

Toplamda 70 kişi çalışıyoruz. Bizde istihdamın kalitesi öne çıkar. Kafa sayısı değil, yetişmiş yazılımcı, mühendis ağırlıklı bir kadromuz var. Katma değeri yüksek bir şirketiz. 

İhracat yapıyor musunuz? Bu alandaki hedefiniz nedir?

İhracat hedeflerimiz arasında. Medinova benim için önemli. ABD’de yaşarken inanılmaz fırsatlar olduğunu gördüm. Bölgesel güç olabilecek şirketler Türkiye merkezli kalıyor. Biz bölgesel ve global bir oyuncu olmak istiyoruz. Beş yıl içinde ciro içinde ihracatın payının yüzde 80 olmasını planlıyoruz. Şu anda yüzde 4 düzeyinde. Türkiye’de hizmet verdiğimiz şirketlerle birlikte biz de yurtdışına açılıyoruz. Mevcut müşterilerimize hizmet verirken gittiğimiz ülkelerde yeni müşteriler ediniyoruz. Oradaki medya, e-ticaret, alışveriş sitelerine de aynı hizmetleri vermeye çalışıyoruz. Nijerya, Portekiz, Dubai, Lübnan’a ihracat yapıyoruz. Operatör, e-ticaret, medya sektörlerine hizmet veriyoruz. Çinli oyun şirketi Salagame bizden hizmet alıyor. ABD’li büyük bir şirkete ile çalışacağız. Yabancılarla çalıştıkça algı da değişiyor. 

Sizi neden Bilişim 500 listesinde göremiyoruz?

Ciroyu şu anda vermek istemiyorum. Bilişim 500’e bilinçli olarak girmedik. Listeye girmek istesek ilk 50’de oluruz. Bilişim listesine de itirazlarımız var. Perakendecilerin listesi ayrı, yazılımcıların listesi ayrı olmalı. Türk Telekom, Turkcell, Vodafone gibi şirketlerle yazılımcılar ayın listede yer almamalı. Bunlar birbirinden ayrıştırılmalı. Karlılığımız yüksek. Normal sanayide 100 milyon TL’lik ciroda karlılıklar düşüktür. Benim cirom sanayi şirketi kadar büyük olmasa da karım onlardan fazla olabilir. O nedenle ciro açıklamak istemiyorum.

Ailenizin işlerinden bahseder misiniz? 

90 yaşındaki dedem Servet Yıldırım’ın tekstil işi var. Seryıl Tekstil isimli şirketiyle faaliyet gösteriyor. Yaşı nedeniyle işleri biraz küçüldü. Askeri ve NATO ihalelerine katılıyor; askeri elbise üretiyor. Eldiven kazak, bere gibi ürünler... Boyahane, dokuma, iplikte de vardı ancak onları bıraktı. Dedem her sabah işe gider. Enteresan bir adamdır. Metrobüs kullanır. Evladım para da almıyorlar benden diyor. Tutumludur. Babam ise kimya sektöründe. Deri ve tekstil kimyasalları üretiyor. İnovatif ve patentleri olan biridir. Tekstilde yenilik peşindedir. Babamın ismi Funda Sevim. Onun işlerinde ortaklığım devam ediyor. 

Çocuklar Nereye adlı bir şirket kurmuşsunuz. Yeni yatırımın içeriği nedir?

Çocuklar Nereye benim melek yatırımcılığını yaptığım bir iş. Ömür Erdem Çelik ve Özlem Puhaloğlu’nun girişimine melek yatırımcı oldum. İki genç anne çocuklarla ilgili bir projeyle geldiler. Onlara önerilerim oldu. Üç hafta sonra yaptığım önerileri gerçekleştirmiş şekilde tekrar geldiler. İşlerini takip eden ve vakit ayıran girişimci ruhları var. İlk görüşmenin üzerinden bir yıl geçti. Şirket kurduk. Büyük ortak onlar. Ben de melek yatırımcıyım. Çocuklara yönelik Cocuklarnereye.com adında bir site kurduk. Şu anda deneme aşamasında. Çocuklar için her türlü aktivite, yemek, eğlence yerlerinin rehberliğini yapacak bir portal tasarladık. Anne babaların çocukları ile iyi vakit geçirmesine destek olacağız. Şu anda eksikliklerimizi gideriyoruz. 23 Nisan gibi çıkış yaparız. 

Tarım, hayvancılık, soğuk hava deposu ve silo…

İnsanın genlerinde sanayicilik olmaya görsün. Her ne kadar teknoloji alanında yatırımları olsa da reel sektörden uzak duramıyor. Serkan Sevim, diğer yatırımları ile ilgili şu bilgileri veriyor: “Teknoloji dışında da yatırımlarım var. Soğuk hava deposu işletiyorum. İstanbul’da 20 tane depom var. Balık, et ve peynir sektörüne kiraya veriyorum. Enerji tasarruflu depolar kurduk. Türkiye’ye değer katacak işlere bakıyorum. Tarım ve hayvancılık ülkemizde çok kötü yapılıyor. Tekirdağ’da yatırımımız olacak. Hayvancılıkla ilgileniyorum. Bir iki arazi aldım. Hemen olacak bir şey değil. 1000 başlık bir hayvan çiftliği kuracağız. Yaparsak teknolojik bir tesis olacak. Suyunun, yeminin otomasyonla yönetileceği bir tesis kurmak isterim. Bu işi büyük ve teknolojik yapmak lazım. İnovatif bir yapı olacak. Babadan kalma yöntemlerle yapmayacağız. Bir de silo işine gireceğiz. Lisanslı depoculuk hizmeti vermek istiyoruz. 50 bin tonluk bir tahıl ambarı olmasını istiyoruz.”

GYİAD’ın adı tekrar duyulur oldu

GYİAD, Türkiye’nin en eski sivil toplum kuruluşlarından biri. 1986 yılında kurulmuş. 25-45 yaş arasındaki patron ve yöneticilerin üye olabildiği bir dernek. 49 yaşından itibaren ise fahri üyelik dönemi başlıyor. Bir dönem adını çok sık duyduğumuz GYİAD uzunca bir süredir sessizdi. Serkan Sevim’in başkanlığı ile dernek adı yine sıkça duyulur oldu. GYİAD Başkanı da olan Serkan Sevim, dernekle ilgili de şu bilgileri aktarıyor:
“Aktif olmadığımız dönemde biraz geride kalmışız, kamuoyunun önüne çıkmamışız. GYİAD Akademi’yi tekrar devreye soktuk. Eğitimin şart olduğunu düşünüyoruz. Kurumsallaşmayı anlatıyoruz. Şirketlerin ortalama ömrü 14 yıl. 100 yılı aşan şirket sayısı 12. Bunlar da tatlıcı, kahveci, kebapçı vs.. Şirketler genellikle kurucuları ölünce dağılmış. Şirketlerin kurumsallaşması, aile şirketleri gibi konularda toplantılar yapıyoruz. Uzlaşma üzerine çalışıyoruz. Uzlaşı deyince akla ilk olarak siyasi partiler gelir. Buna inanmıyoruz. Uzlaşı her tarafta olmalı. 360 derece uzlaşı hareketi oluşturduk. Üç toplantı yapıp bir manifesto çıkaralım istedik. Apartman yönetiminden kardeşler arasındaki diyaloğa kadar, trafikte her yerde uzlaşı nasıl olurun değerlerini çıkarmaya çalışıyoruz. Ülkenin uzlaşamamasının maddi kaybı var. Moral hariç Cumhuriyet döneminde kaybın 300 milyar dolar olduğu gibi bir hesap çıkardık. Uzlaşamamanın faturası olarak... Açılan davalar, yapılan işler, anlaşmazlıktan dolayı batan şirketler gibi bir çok etkeni hesabın içine dahil ettik.”

Para Dergisi
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde