Merkez her gün altıyüz milyon dolar eriyor

Merkez her gün altıyüz milyon dolar eriyor

6-20 Mart 2015 tarihleri arasında Merkez Bankası’nın döviz rezervleri tam 6 milyar dolar azaldı.

Merkez her gün altıyüz milyon dolar eriyor
16px
24px
30.03.2015 08:58
ABONE OLgoogle
Bildiğiniz gibi Türkiye döviz kuru rejimlerinden dalgalı kur rejimini uyguluyor. Bu arada hemen belirtelim bizim kullandığımız rejim serbest dalgalı kur rejimi değil. Peki ya ne?

Bizim kullandığımız rejim kirli dalgalı kur rejimi. Yani Merkez Bankası döviz kurları yükseldiğinde rezervlerinden döviz satıyor. Tabii döviz fiyatı olması gerekenin altına düşünce bu defa piyasadan döviz alıyor. Böylece döviz kurlarının serbest dalgalanmasını engelliyor. Dolayısıyla Merkez kurları yönlendiriyor. Ama bütün bu farklı uygulamalara rağmen serbest ya da kirli dalgalı kur rejiminde kur düzeyini etkileyen en önemli dış değişken yine ülkenin döviz rezervleri oluyor.
 
MERKEZ’İN REZERVLERİ 102 MİLYAR DOLARA GERİLEDİ KISA VADELİ DIŞ BORÇLAR 133 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ

Peki, niye anlattık bütün bunları?

Şundan anlattık, Merkez Bankası verilerine göre 6-20 Mart 2015 tarihleri arasında Merkez Bankası’nın döviz rezervleri altın hariç 108 milyar dolardan 102 milyar dolara geriledi. Yani rezervler tam 6 milyar dolar azaldı. Böylece 10 işgününde Merkez’in rezervlerinin her gün ortalama 600 milyon dolar azaldığını söyleyebiliriz. Bu arada 2015’in Ocak ayı sonunda kısa vadeli dış borçlar 133 milyar dolara yükseldi.

O hâlde bu gelişme önümüzdeki günlerde Türk parasının dolar karşısında değerini olumsuz etkileyebilir. Çünkü dalgalı kur rejiminde döviz rezervlerinin kurun belirlenmesinde en önemli dış değişken olduğunu yukarıda belirttik. Bir de kısa vadeli dış borçların döviz rezervlerinin üzerinde seyrettiğini belirtelim. Kısaca döviz rezervlerindeki azalma devam ettiği sürece Türk parasının değerinde sürekli kayıplar yaşanabilir.

Şimdi gelelim Türk parasının değerini etkileyecek diğer değişkenlere…

Önceki gün Amerikan Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Stanley Fisher gölge bankacılık sisteminin 2008 krizine göre daha az kırılgan olduğunu belirtti. Bu arada yine Amerikan Merkez Bankası Başkanı Janet Yellen, San Francisco’da ekonomistlere yaptığı konuşmada faiz artırımının verilere bağlı olduğunu, maksimum istihdam ve fiyat istikrarına bağlı olarak kısa vadeli faizlerin artabileceğini belirtti. Bu arada Amerikan ekonomisinde işlerin iyi gittiğini de vurguladı. Demek ki bu yıl faiz artışı olacak.

O hâlde bu yıl en erken haziran ayında olabilecek Amerikan faiz artışının bu defa gelişmekte olan ülkelerden yeni bir para çıkışına neden olacağını belirtelim. Tabii Türkiye’den de para çıkışı olacak. Ve bu para çıkışıyla birlikte dalgalı kur rejimi uygulayan bu ülkede azalan döviz rezervlerinin Türk parasının dolar karşısında hızla değer kaybetmesine neden olacağı açık bir gerçek oluyor.
 
BAZILARI KENDİ EKONOMİSİYLE TÜRKİYE EKONOMİSİNİ KARIŞTIRIYOR

Bütün bunlar bilindiğine göre Türkiye derhal döviz kazançlarını çoğaltmalı. Yabancı sermaye girişi desteklenmeli, yabancı ve yerli sermayenin çıkışını önlemeli. Bunun yolu belli; öngörülebilir hukuk sisteminin kurulması şart.

Hemen bu arada belirtelim bazıları kendi ekonomilerini Türkiye ekonomisiyle karıştırıyorlar. Kendi ekonomileri çok iyi olduğu için Türkiye ekonomisinin iyi olduğunu düşünüyorlar. Durum öyle değil. Türkiye ekonomisinin büyüme hızı geriliyor, gıda enflasyonu artıyor, işsizlik çoğalıyor, ihracat düşüyor, tüketici güven endeksi 2014’ün Mayıs ayından beri geriliyor. O hâlde performansı düşen bu ekonomiye iyi demek mümkün değil. Derhal tedbir almak şart. Aksi takdirde bu yıl yaşanacak yüksek oranlı devalüasyonlar bu ülkeyi fakirleştirecek. Anlayacağınız büyüyeceğimize küçüleceğiz bu yıl.

Süleyman Yaşar/Taraf
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde