Medyada 'Yatak' kavgası! Ahmet Hakan: Tempur'u övdüğün günleri ne çabuk unuttun Hıncal Uluç

Medyada 'Yatak' kavgası! Ahmet Hakan: Tempur'u övdüğün günleri ne çabuk unuttun Hıncal Uluç

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, yazdığı bir yazıdan dolayı kendisine tepki gösteren Sabah yazarı Hıncal Uluç'u eleştirdi. Hakan, Uluç'a "Sen utanıp sıkılmayı ne zaman öğreneceksin?" diye seslendi.

Medyada 'Yatak' kavgası! Ahmet Hakan: Tempur'u övdüğün günleri ne çabuk unuttun Hıncal Uluç
16px
24px
22.11.2018 08:46
ABONE OLgoogle

Ahmet Hakan, "Bir yatak markasına yazdığın destanları ne çabuk unuttun Hıncal Uluç" başlığıyla yayımlanan yazısında "Tempur diye bir yatak markası var. Uzay mekiklerinde kullanılan malzemeden yatak üretiyor. Fakat bir sorun var: Bu markanın ürünleri aşırı pahalı. Geç de olsa şunu keşfettim bir süre önce. Meğer bizim yerli ve milli bir firmamız, aynı teknolojiyi kendi imkânlarıyla geliştirmiş, 'Tempur' denilen yabancı markanın ürettiğinden çok daha iyisini üretmiş ve çok daha ucuza satıyormuş. Yerli ve milli markamıza azıcık destek çıkayım dedim. Mahcupça, çekinerek, ürkerek bir destek yazısı yazmış bulundum" ifadesini kullandı.

Söz konusu ifadelerinin ardından kendisine "Reklam yapıyor" gibi tepkilerin geldiğini belirten Hakan, Sabah yazarı Hıncal Uluç'a da sert tepki gösterdi.  Ayşe Arman röportaj için 100 Bin TL alıyormuş...

Hakan, Uluç'un "Sözüm Hürriyet'in yönetici patronu Mehmet Soysal'a! Ben 70 yıldır, çocukluğumdan beri Hürriyet'i hep keyifle okudum. Öyle okumaya devam etmek istiyorum Bay Soysal! Şimdi Ahmet Hakan başta tüm Hürriyet yazarlarına eskisi gibi zevk alarak devam etmem ya da artık her satırlarına ‘Kaça yazmış acaba?' korkunç şüphesi içinde bakmam sizin elinizde. Duruma acil el koyun" ifadesine yer verdiği yazısına şöyle devam etti:

— Size bir şey söyleyeyim mi? Bu Hıncal Uluç var ya bu Hıncal Uluç. Türk matbuat tarihinde bir yatak firmasına hem lirik, hem de epik sayısız destanlar düzmekle meşhur ilk ve tek yazardır. Mesela şunu Hıncal Uluç yazmıştır; Tempur marka yatağım var. Böyle bir şey olamaz. Bir uzaktan kumandası var yatağın… Düğmelere basmaya başlıyorsunuz. Baş kısmı yükseliyor. Bu arada yorgun ayaklarınızı dinlendirmek isterseniz ayak kısmını havaya kaldıran bir düğme de var. Ama bunlar başlangıç. Asıl harika olan. Kumanda üzerindeki düğmelerle masaj başlatabiliyorsunuz. Bu müthiş yatağı daha yakından tanımak isterseniz. İşte internet adresi: www… En iyisi (…) adresindeki showroom'a gidin, görün ve deneyin. 0216 368 57….'den randevu alabilirsiniz.

—  Mesela şunu da Hıncal Uluç yazmıştır: İnsanı dinlendiren derin uykudur. Derin uyudunuz mu hatta üç saat bile yeter insana. Ben Tempur yatak ve yastıklarını keşfedince derin uykuyu yakaladım. Mesela şunu da Hıncal Uluç yazmıştır: Vallahi iyi para verdim ama değdi. NASA'nın astronotları için ısmarladığı Tempur yatakları, 35 yıldır bel fıtıklı Hıncal'ı kurtardı. Tempur yatakları, dünyada hastane ve otellerin kalite garantisi ve belgesi gibi adeta. Pahalı. Ama bir defa alıyorsunuz. Evladiyelik.

— Neyse. Daha çok örnek var, üstelik hiçbiri bu alıntılar kadar kısa değil. En az yarım gazete sayfası. Ama yeter sanırım. Bir kör kuruşçuk bile menfaat sağlamadan, tamamen yerli ve milli bir markamızı, bir yabancı marka karşısında azıcık öne çıkarmak maksadıyla yazdığım bir yazı dolayısıyla beni yayın grubumuzun en tepe yöneticisine şikâyet eden Hıncal Uluç'a sadece tek bir soru sorup bırakacağım: Yahu Hıncal Uluç! Sen utanıp sıkılmayı ne zaman öğreneceksin?

HINCAL ULUÇ, AHMET HAKAN İÇİN NE YAZMIŞTI?

Ahmet Hakan'ın Hürriyet'te her okuru tarafından merakla izlenen köşesinde "Yatak sadece yatak değildir" başlıklı yazısını okudum. Onu aynen alıyorum.

***
Sırt ağrısı, bel ağrısı, uyku bozuklukları falan diye başının etini yediğim bir dostum, "Senin iyi bir yatak alman gerekiyor" dedi.

Uzay mekiklerinde kullanılan teknolojiyle üretilen pahalı mı pahalı bir yatak markası var ya...

"Onu önereceksen kalsın. Bir yatağa o kadar para vermem dostum" diye kestirip attım. "Yok" dedi. "Pahalı, yabancı markayı değil, yüzde yüz yerli ve milli İŞBİR Yatak var, onu tavsiye edeceğim." Tavsiyeye uydum, gayet uygun fiyata yerli ürünümüzü satın aldım. Ve bingo!

Yıllardır süren sırt ağrılarım birden kesilmesin mi? Uyku sorunlarımın yüzde 50'si geride kalmasın mı? Öyle memnun oldum ki... Olay, bu yatakların Türkiye'de üretilmesini sağlayan İŞBİR'in CEO'su Metin Gültepe'yle tanışmama kadar vardı.

Metin Gültepe başarılı, azimli bir mühendis.

Uzay mekiklerinde kullanılan malzemenin peşine düşmüş. Gitmiş, araştırmış. Literatür taraması yapmış.
AR-GE'ye yönelmiş. Laboratuvarlar kurmuş.

Denemiş, olmamış. Ve en sonunda daha iyisini bulmuş!

Metin Gültepe "Yatak deyip geçmeyin" diyor ve ekliyor: "Yatağın vücut şeklini alması, vücut ağırlığına baskı uygulamaması, vücuttaki kan akışını bloke etmemesi gerekir. Bizim teknolojimiz işte böyle bir uykuyu amaçlıyor." Yerli, milli, üretim kelimelerinin havada uçuştuğu bir ortamda bu somut örneğin altını çizeyim dedim.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde