Markafoni'nin kurucusu Sina Afra: Bu işte 4 yıl kar yok, E-Girişimcilerin yarısı battı

Markafoni'nin kurucusu Sina Afra: Bu işte 4 yıl kar yok, E-Girişimcilerin yarısı battı

Amerika’dan pazarlamaya başladıkları UNDO ayakkabı bağcıklarıyla haşır neşir olan Sina Afra, Türkiye’deki en başarılı e-ticaret girişimcilerinden biri.

Markafoni'nin kurucusu Sina Afra: Bu işte 4 yıl kar yok, E-Girişimcilerin yarısı battı
16px
24px
20.07.2015 10:04
ABONE OLgoogle
Sina Afra, Demet Cengiz’e, yeni trendin ‘pazar yeri’ fikirleri olduğunu açıkladı. “Girişimcilik fikri olanlar pazartesi susar. Hafta sonuna doğru ise zirve yapar” diyor

Sina Afra’yı anlatması zor çünkü o kadar çok yönlü ki… Profesyonel olarak çalışırken bir gün içindeki girişimciyi tutamamış. Markafoni’nin kurucu ortaklarından. Şu anda Girişimcilik Vakfı’nın başkanlığını yapıyor. Sadece girişimci de değil, aynı zamanda direnişçi. V For Vandetta’yı seviyor ve sıkı bir Star Wars hayranı. Son göz ağrısı ise New York Tasarım Haftası’nda tanıttığı, karbon ayak izini azaltan UNDO ayakkabı bağcıkları. Gerisini bu dâhinin kendi ağzından dinleyelim mi?

- Sonradan girişimci olmuş siz, harika bir fikri nasıl anlarsınız?

- Bana aşağı yukarı ayda 80 fikir gelir. Bunların 60’ı fikir aşamasında olduğu için ilgi gösteremem. Hiçbir melek yatırımcı veya herhangi bir yatırımcı fikre değer vermez. Uygulamaya geçmiş fikir değerlidir.

- Biz girişimci olmak isteyen bir toplumuz sanki. Ölçebildiğiniz bir artış var mı bunda?

- Şöyle ki, hafta sonu bana ulaşıp “Harika bir fikrim var” diyenlerin sayısı epey artar. Pazartesi nedense hiç fikir gelmez.

- Pazartesi sendromu girişimcilik arzusunu da köreltiyor desenize…

- Olabilir ama sonra hafta içi kademeli olarak artarak hafta sonu zirve yapıyor. Şahlanıyor (Gülüyor)! Bana hep konferanslarda sorarlar “İlk büyük bir şirkette mi işe başlayayım yoksa girişimci mi olayım” diye. Bu sorunun bir cevabı yok. Kişiliğe, karaktere, çevreye, ortama göre değişir doğrusu.

E-GİRİŞİMLERİN YARISI BATTI

- E-ticaret sitelerinde çalışanların yaş ortalaması da çok genç. Herkes Y kuşağını anlamanın derdinde. Siz onlarla çalıştınız. Neler gözlemlediniz?

- Markafoni’de içilmediği için portakal suyunu kaldırdık, yaş ortalaması 25 olan çalışanlarımız geri gelmesi için imza topladı. Aileyle yaşıyorsa beklentileri yüksek ve karşılanmadığında çekip gidiyor. Ama eğer yalnız yaşıyorsa, kira-fatura ödemek ve geçinmek gibi sorumlulukları varsa X kuşağına yakın davranış sergiliyor.

- Kurulan pek çok e-ticaret sitesi battı da. Sanki girmesi de batması da daha kolaymış gibi görünüyor.

- ‘E’ olmayan ticaretteki gibi tutan da var batan da. Ama hiçbir şey daha kolay değil. Orada bir yanlış algı var. Bir masa bir kasa değil bu işler! Evet kurması kolay ama büyütmek için çok sermaye gerekiyor. 2008’den bu yana kurulan sitelerin yüzde 50’si kapandı. Kötü oldukları için değil, finansman bulamadıkları için kapandılar. İlk dört yıl kâr mar yok; unutun bunu! 2011’de e-ticaret fikri çoktu şimdi daha fazla ’pazar yeri’ fikri var. Şu anda trend bu.

BAĞCIK TUTMAZSA ÜZÜLÜRÜM

– Ticaretin ’e’sinden çıkıp ’UNDO’ diye ayakkabı bağcığı markası yaratmaya giriştiniz. Bu nasıl oldu?

- Aslında Beats kulaklık markasına imrenip yola öyle çıktım. Sonra bir arkadaşım beni uyardı. Türkiye’de üretilen bir şey yapmak istedim. Stanford mezunu bir grup ile tanıştım. Dünyada tasarım ayakkabı bağcığı yok. Fiyatı 15 dolar ve karbon ayak izini azaltıyor. Takıp çıkarması kolay ve uçları bir yerlere dolanmıyor. ABD’den başladık işe. Ekolojik duyarlılığı olan insanlar ilgi gösterirse böyle bir marka yaratmış olacağız.

- Peki bu marka tutmazsa çok üzülür müsünüz?

- Çok üzülürüm. Gerçekten çok emek verdik. Şu anda şansı yüzde 50-50. Bakalım. Sen de dua et, tutsun diye.

- Benim hobilerim belirli konular hakkında kitap ve resim koleksiyonu yapmak. Osmanlı’dan cumhuriyet kurulana kadarki döneme dair yazılmış yabancı kitapları topluyorum.

- Çağdaş Türk ressamlarına ilgiliyim.

- Fenerbahçe tutkunu olarak futbol ve basketbol maçlarını kaçırmıyorum.

- İş ve özel hayat bende bütünüyle entegre olmuş ve sentezlenmiş durumda.

- Çocuklarla (18, 10 ve 1 yaşındalar) zaman geçirirken asla çalışmam ama onlar yattıktan sonra gece yarısı masa başına otururum. 4-5 saat uyurum; 6’da kalkarım genellikle.

- Şans işin olmazsa olmazı ama şansın da çok çalışanlara geldiğine inanıyorum.

- Başarı yüksek boyutta şansla ilgilidir. Benim Markafoni’yi kurma öyküm buna çok iyi bir örnektir. 2008 krizinde kurulmuş olması da ayrıca bir şanstı. Bütün bunları ben ve ortaklarım tayin edemezdik.

- Bence bu, şahsi bir sorumluluk, özellikle hayatınızda belirli bir noktaya geldikten ve başarıyı yakaladıktan sonra. – Kurucularından olduğum Girişimcilik Vakfı’nı, onun yanı sıra Endeavor ve Ashoka’yı da destekliyorum. Kaldıracı olan diğer yapıları da destekliyorum. Bunlardan biri de Teksem Engelli Tiyatroları.

- Girişimciler akıllarına bir fikir geldiğinde bu fikre âşık olmasın ve soğukkanlı bir şekilde fikri değerlendirsin. Gerçekten bu fikre inandıkları takdirde de fikri uygulamaya geçirsinler.
- Gençlere girişimciliğin çok güzel bir kariyer alternatifi olduğunu hatırlatmak isterim.

- Hayatın bir parçası… Özel hayatımda da iş hayatımda da pişmanlıklarım var. İşe alırken çok umutlu olduğunuz biri, sizi kısa süre sonra hayal kırıklığına uğratabiliyor. Böyle yanıldığım 3 kişi var.

- İlk boşandığımda bir yıl çok pişmanlık hissettim. Çocuklarım 10 ve 2 yaşındaydı. Üzücüydü.

- Başarının büyük bölümünün şansa dayalı olduğuna inanıyorum. “İnanmıyorsanız başarısızlara sorun” der Bernhard Shaw.

- Çok çalışmak, sizinle aynı işi yapanlardan daha çok çalışmak işin anahtarı. Tabii bunu yaparken bir ekip de oluşturmak gerekiyor.

- Belirli bir yolu olduğunu düşünmüyorum. Çok iyi bir okulu birincilikle bitiren biri de zamanla değişebilir veya duruma göre zayıf kalabilir.

- Herkese ilk başta eşit davranmaya çalışıyorum. Bu açık ve yenilikçi olmanın ön şartı. Sonra performansı ön planda tutarım.

- Hayatımın önemli bir parçası. Basta Twitter olmak üzere, Facebook, Pinterest, Instagram, Periscope ve diğerlerinde aktifim.

- Düzenli olarak yazdığım kendi blogum var. Bu bir anlamda mesleki deformasyon da olabilir.

Demet Cengiz/Sözcü
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde