MÜSİAD: Afrika'da yaşananlar Türkiye için yararlı olacak

MÜSİAD: Afrika'da yaşananlar Türkiye için yararlı olacak

MÜSİAD Başkanlar Toplantısı sonuç bildirgesinde, Tunus'ta başlayıp, Mısır'a sıçrayan olayşarı değerlendirdi

MÜSİAD: Afrika'da yaşananlar Türkiye için yararlı olacak
16px
24px
07.02.2011 15:48
ABONE OLgoogle

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanlar Toplantısı sonuç bildirgesinde, Tunus'ta başlayıp, Mısır'a sıçrayan, diğer bazı Ortadoğu ülkelerinde de dikkatle izlenen, halkların mevcut yönetimlere karşı ayaklanmalarının tüm coğrafyayı etkileyebilecek nitelikte gözüktüğüne işaret edilerek, ''MÜSİAD, bu ülkelerin demokratikleşmesinin uzun vadede kendilerinin gelişmelerine mutlaka olumlu yansıyacağını ve dolayısıyla Türkiye için de yararlı olacağına inanmaktadır'' denildi. 

     MÜSİAD, ülke genelindeki 32 şubede ocak ayı içerinde gerçekleştirilen şube genel kurullarının ardından tüm şube başkanlarının katılımıyla yapılan bu yılın ikinci Başkanlar Toplantısı'nda alınan kararları, yazılı açıklama ile duyurdu. 

     Derneğin 2011 yılını dünya konjonktürüne bağlı olarak Türkiye açısından önemli bir yıl olarak gördüğü vurgulanan bildirgede, şu değerlendirmelere yer verildi: 

     ''Özelikle Tunus'ta başlayıp, Mısır'a sıçrayan, diğer bazı Ortadoğu ülkelerinde de dikkatle izlenen, halkların mevcut yönetimlere karşı ayaklanmaları tüm coğrafyayı etkileyebilecek nitelikte gözükmektedir. MÜSİAD, bu ülkelerin demokratikleşmesinin uzun vadede kendilerinin gelişmelerine mutlaka olumlu yansıyacağını ve dolayısıyla Türkiye için de yararlı olacağına inanmaktadır. 

     Bununla beraber kısa vadede hem ülkemiz, hem de çevre ülkeler için bazı sıkıntıların oluşabileceği bilincindedir. MÜSİAD, bu gelişmelerde bahse konu ülkeler için, Türkiye'nin önemli bir rol model olacağına inanmaktadır. Bugün, hem ekonomik hem de sosyal gelişme açısından insanımızın yıllardır hak ettiği daha modern, daha yaşanır bir ülke olma yolunda ülkemizde önemli adımlar atılmış olması, komşu ülkelerde de gıpta ile izlenmektedir. Özellikle 12 Eylül 2010'da halk oylamasında halkımıza sunulan anayasa değişiklik paketinin kabulü, çoğulcu demokrasi, yenilikçilik, toplumda birlik, beraberlik ve kardeşlik, temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, katılımcılığın sağlanması, liyakatin uygulanması, adil rekabet, şeffaflık ve istikrar, yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, kanun önünde eşitlik ve adalet için oldukça önemli gelişmeler olmuştur. 

     Aynı zamanda, tüm dünyaya uzlaşmacı kimliğiyle güven veren ve bölgesinde çekim merkezi oluşturan ülkemizin, son yıllarda kazandığı demokratikleşme tecrübeleri, bu ülkelerdeki gelişmelerine ve değişimlerine rol model olacak niteliktedir. Sonuçta, bu ülkelerde yaşanan değişimin, kazan?kazan ilkesi çerçevesinde tüm bölge halklarına daha fazla zenginlik ve daha fazla istikrar getireceği şüphesizdir. MÜSİAD yaşanan gelişmelere bakarak bu süreçte alternatif pazarlara yönelik ticareti artıracak, işletmelere bu pazarlarda destek olacak önlemler alınması gerektiğini düşünmektedir.'' 

     Bildirgede, Avrupa Birliği ve ABD gibi Türkiye'nin dış ticaretinin yaklaşık yarısına yakın kısmını kapsayan pazarların durumları, ülke ekonomisini, üretim ve sanayisini, iş dünyasını nasıl direkt olarak etkiliyorsa, alternatif pazarlar olan Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin siyasi iklimlerinin de kendilerini doğrudan etkilediği belirtilerek, ''Bu sebeple, özellikle ticaretimizde önemli artışların görüldüğü bu ülkelerin yaşanan krizden bir an önce çıkmaları ve bu ülkelerde refahın, istikrarın ve özgürlüklerin tesisi için gerekli tüm desteğin verilmesi son derece önemlidir'' görüşü ifade edildi. 
     
     ''SİVİL YENİ BİR ANAYASA HALA GEREKLİ''
     
     Bildirgede, bu kapsamda, Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından teşekkül ettirilen Mısır Kriz Masasının işletmeler açısından son derece anlamlı ve yerinde bir adım olduğu ve gelişmelerin devamlı gözlenmesi gerektiği vurgulandı. 

     MÜSİAD'ın, 12 Eylül referandumunun getirdiği yeniliklerle yetinmeyerek, demokrasi kalitesini artıracak, hak ve özgürlükler üzerindeki her türlü baskı ile bürokratik oligarşinin olumsuz etkilerini bertaraf edecek sivil, yeni bir anayasanın hala gerekli olduğuna işaret edilen bildirgede, şu görüşlere yer verildi: 

     ''1980'lerden beri edinilen tecrübeler, uygulanan ekonomik modelin yan etkileri ve tüm dünyada küresel krizin beraberinde getirdiği zaruretler, Türkiye'nin bundan sonraki yol haritasında önceliğin topyekun bir siyasi yapılanmadan, anayasal reformlardan ve ekonomide ise ikinci nesil reformlardan geçtiğini göstermektedir. Her ne kadar 12 Eylül 2010 tarihinde halk oylamasında anayasa değişikliği paketinin kabul edilmesiyle temel hak ve hürriyetler bağlamında önemli bir mesafe kat edilmiş olsa da, mevcut Anayasa, iş dünyasının beklentilerini karşılama konusunda hala yetersiz kalmaktadır. Bu bağlamda toplumun enerjisini açığa çıkartacak, tarihten beri gelen köklü ortak değerlerimize ters düşmeyecek, evrensel insan hak ve hürriyetlerini gözetecek, yeni sivil, çoğulcu bir anayasa ihtiyacı şimdi daha fazla kendini göstermektedir.'' 

     Bildirgede, 2010 yılını başarılı bir büyümeyle kapatan Türkiye'nin 2011'de de ekonomik olarak büyümeye devam edeceğinin düşünüldüğü, bu toparlanma sürecinin sürdürülebilir olması için ülkede oluşan güven ve istikrarın devam etmesi, dış etkenlerin ve içeride yapılacak genel seçimlerin istikrarı bozmasına müsaade edilmemesi gerektiği vurgulandı. 
     
     ''BİRLİK BERABERLİK DAVETİ''
     
     ''MÜSİAD, ekonomik, sosyal ve siyasal aktörleri, özellikle 2011 genel seçimleri öncesinde istikrarı bozabilecek kutuplaşmalara değil, ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşmasında proje üretmeye ve sorunların çözümüne yönelik birlik ve beraberliğe odaklanmaya davet etmektedir'' denilen bildirgede, genel seçim arenasına girilen bugünlerde, özellikle gündemi gereksiz yere işgal eden, ekonomide belirsizliklerin oluşmasına ve sisteme olan güvenin aşınmasına sebebiyet veren, atanmış bürokratların ve kurulların sistem üzerindeki tasallutun etkisinin azalmasının, toplumun tüm kesimlerinin yararına olacağı kaydedildi. 

     Bildirgede, katma değeri yüksek, ileri teknoloji üretimine geçilmesi yönünde azami gayret sarf edilmesi gerektiğine de işaret edilerek, ekonomik gelişmenin uzun vadede sürdürülebilir kılınması için açıklanan yeni stratejilerin uygulanmaya başlanması gerektiği vurgulandı.
     Özellikle, emek yoğun sektörlerde yaşanan rekabetçilik kaybı, düşük maliyetli, düşük katma değerli üretim üzerinden rekabet edebilme modelinin sürdürülebilir olmadığının bilindiği dile getirilen bildirgede, yeni dönemde orta - yüksek teknolojilere dayalı üretim teknolojilerinin ve özellikle bilgi teknolojileri, nanoteknoloji, biyoteknoloji, savunma sanayisi gibi geleceğe yönelik sektörlerin ikame edilmesinin 2023 hedeflerine ulaşılması konusunda kaçınılmaz bir gereklilik olarak görüldüğü kaydedildi. 

     Bildirgede, ''MÜSİAD, kuruluşundan bu yana geçen 21 yılda yaptığı gibi; ülkemizin yararına olduğunu düşündüğü her çabayı destekleyeceğini açıkça beyan etmektedir. Toplumumuzun, yüksek ahlak ve yüksek teknoloji anlayışı ile gelişeceğine inanan derneğimiz, tüm dünyanın kurtuluşu olmayan çözümlerin, gerçek anlamda çözüm olmadığını yürekten benimsemektedir'' ifadesine yer verildi. 

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde