Kriz Kahini Roubini, stres testi yaptı

2008 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan global ekonomik krizi önceden tahmin ederek ünlenen ve adı Kriz kahinine çıkan Nouriel Roubini’nin twitter hesabından yaptığı açıklamalar tüm dünyada tartışma yarattı. New York Üniversitesi Profesörü Nouriel Roubini, 41 milyar dolarlık varlığı ile iflas koruma başvurusunda bulunan MF Global’in ardından sıradaki şirketlerin ismini verdi.

Roubini; Goldman Sachs, Morgan Stanley, Jefferies ve Barclays’in ABD tarihinin en büyük 8’inci iflasına imza atan MF Global ile benzer sorunları yaşayabileceği uyarısında bulundu. Dünyanın en büyük finans kuruluşlarından olan Goldman Sachs, Morgan Stanley, Jefferies ve Barclays’in kısa vadeli ve düşük faizle aldıkları krediler ile uzun vadeli kaldıraçlı ürünlere yatırım yaptıklarına dikkat çeken Nouriel Roubini, “Bu yöntemle faaliyetlerini devam ettirmeye çalışan dev kuruluşlar, iyi para kazandıkları için şu anda mutlular. Ancak MF Global, Lehman Brothers, Bear Stearns, AIG gibi finans devleri kısa vadeli kaynakların bir anda kesilmesi ile iflas etmek zorunda kaldılar. Hergün Wall Street şirketleri milyarlarca dolarlık düşük maliyetli kısa vadeli borçlanma yapıyor. Sonra bu paraları uzun vadeli varlıklara yatırıyor. Vadesi gelen eski borçlarını da kısa vadeli aldıkları kredilerle ödüyorlar. Ancak kısa vadeli borç verenler bir anda endişeye kapıldığında ve kredi vermeyi kestiklerinde odadaki oksijen bir anda dışarı çıkmaya başlıyor” diye konuştu.

Roubini, JP Morgan ve Citigroup’un diğer şirketlere göre daha az risk taşıdıklarını bunun nedeni olarak da JP Morgan ve Citigroup’un finansmanın büyük bölümünü sigortalı mevduattan sağlamalarını gösterdi.

Mali işlemler vergisi AB liderlerini ikiye böldü

AB’nin borç krizinin çözülmesine yardımcı olması için önerdiği birlik genelinde banka ve finans kuruluşlarına mali işlemler vergisi getirilmesi önerisi üye ülkeleri böldü.

İsveç Maliye Bakanı Anders Borg, amaçlananın tam tersine hizmet edeceği gerekçesiyle öneriye karşı çıktı. Borg, AB ekonomi ve maliye bakanları toplantısına katılırken yaptığı açıklamada, “(Mali işlemler vergisi) Avrupa’da ekonomik büyümenin yavaşlatılması ve borç yükü ağır ülkelerin borçlanma maliyetlerinin yükseltilmesi için çok etkin bir yöntem olur” eleştirisinde bulundu.

AB Komisyonu, hisse senedi ve tahvil işlemlerinden binde 1 ve türev araçlarından onbinde 1 oranında alınacak vergiyle yılda 57 milyar euro toplanabileceğini tahmin ediyor.

Mali işlemler vergisinin uygulanmasına en büyük desteği Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy veriyor.

AB Komisyonu mali işlemler vergisinin 2014 yılından itibaren küresel düzeyde uygulanması için lobi yapıyor. Aksi halde banka ve aracı kurumların vergi vermek yerine AB dışına yönelmelerinden endişe ediliyor. Verginin AB yerine sadece Euro Bölgesi’nde uygulanması da alternatifler arasında bulunuyor.

İsveç gibi İngiltere de öneriye şiddetle karşı çıkarken AB Komisyonu’na destek Almanya, Fransa ve Avusturya’dan geliyor. Avusturya Maliye Bakanı Maria Fekter, AB ekonomi ve maliye bakanları toplantısında yaptığı açıklamada “(Mali işlemler vergisinin) En azından Euro Bölgesi’nde uygulanması taraftarıyım. Çünkü bu, piyasalara sinyal göndermek demek. Piyasalar bize sorun çıkarıyor o halde onlar da istikrara katkı yapmalı” dedi.