Kimisi övüyor, kimisi yerden yere vuruyor

Kimisi övüyor, kimisi yerden yere vuruyor

Türkiye’de piyasalar çalkalanırken, dış basın ve yatırım bankalarından gelen çelişki dolu yorum ve haberler kafa karıştırıyor.

Kimisi övüyor, kimisi yerden yere vuruyor
16px
24px
07.09.2013 06:14
ABONE OLgoogle

Türkiye’de piyasalar çalkalanırken, dış basın ve yatırım bankalarından gelen çelişki dolu yorum ve haberler kafa karıştırıyor. Kimisi övüyor, kimisi yerden yere vuruyor

ABD Merkez Bankası Fed’in para politikalarındaki belirsizlik ve Suriye gerilimi nedeniyle Türkiye piyasalarındaki dalgalanma artarken, yabancı aracı kuruluşlar ve uluslararası ekonomi basınında yer alan yorumlar çelişki yaratıyor. Yorum ve haberler kuruluşların Türkiye’ye ilişkin kendi pozzisyonlarına göre değişiyor.

Son olarak The Economist dergisi ve The Wall Street Journal gazetesi, Türkiye ekonomisine ağır eleştiriler getirirken, ABD’nin en büyük yatırım bankalarından JP Morgan Chase, Suriye savaşının bile Türkiye’yi olumsuz etkilemeyeceği yorumuyla dikkat çekti.

THE WSJ: Türkiye’nin ışıltısı söndü

THE Wall Street Journal, Türkiye ekonomisine ilişkin analizinde, “altın çağın sarsıldığına” işaret etti. Analizde; dört ay önce kredi notunun yükseltilmesiyle birlikte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dile getirdiği kısa zamanda dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olunacağına ilişkin vaatler anımsatıldı. WSJ, yaşanan bu gelişmelerin ardından ABD’nin gelişmekte olan ekonomileri olumsuz etkileyen politikaları ve Suriye kriziyle birlikte rüzgarın tersine döndüğünü vurguladı. Yatırımcıların özellikle Türkiye’de yayılan Erdoğan karşıtı gösterilerden korktuğunu anlatan WSJ, iktidarın zor durumda kaldığını vurguladı.

The Economist: Türkiye en kırılgan piyasa

İNGİLTERE merkezli uluslararası yayın yapan The Economist dergisi, daha önceki yayınlarında olduğu gibi, Türkiye ekonomisi hakkındaki olumsuz tavrını sürdürmeye devam etti.

Dergi tarafından hazırlanan ve sermaye girişlerindeki ani duruş h linde yükselen piyasaların hangisinin daha riskte olacağını ölçen endekse göre 26 ülke arasında en “kırılgan” ülke Türkiye, en az kırılgan ise Rusya ve Çin olarak gösterildi. Türkiye’nin büyük cari işlemler açığı, kısa vadeli dış borcu ve hızlı kredi büyümesi gibi faktörler nedeniyle yükselen piyasalar arasında “en kırılgan” ülke olduğu belirtildi.

Derginin “kırılganlık” sıralamasında 18 puan verilen Türkiye’yi 13 puan ile Kolombiya ve Güney Afrika izledi. Türkiye’nin de içinde yer aldığı riskli ülkeler grubunda ayrıca Arjantin, Brezilya, Ukrayna ve Venezüella da yer aldı.

The Economist, endekse ilişkin değerlendirmesinde Çin ile ilgili olarak cari işlemler fazlası ve büyük rezervlerine dikkat çekerken Türkiye konusunda ise “Kırmızı bölgedeki tüm ülkeler kırılgan gibi gözüküyor ama Türkiye, listenin başında” dedi.

İngiliz dergisi Türkiye için şu sözleri kullandı:

“GSYH’nın yüzde 6’sını aşan bir cari işlemler açığı var, kısa vadeli dış borcu ve borç ödemeleri ise kullanılabilir rezerv varlıklarının yüzde 150’sinin üzerinde ve kredi 2009 yılından beri endekste yer alan diğer yükselen piyasalardan daha hızlı büyüyor. Türk lirası, bu yılın başlarından bu yana dolara karşı yüzde 13’den fazla düştü ve daha fazla batabilir.”

JP: Savaş Türkiye’yi etkilemez

ULUSLARARASI yatırım bankası JP Morgan’ın analisti David Aserkoff, Suriye’deki gerilimin Türkiye ekonomisine fazlaca zarar vermeyeceğini söyledi. Aserkoff, “Suriye’deki gerilimin Türkiye hisse senedi piyasasında etkisinin fazlaca olma olasılığı yok” dedi. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu bölgesel gerilimlerden ekonomik olarak çok etkilenmeyeceğini vurgulayan Aserkoff, “Örneğin, Türkiye hisse senedi piyasasının güçlü performans sergilediği 2003 - 2007 yılları arasında da Irak meselesi vardı. Sonuç olarak, süregelen Suriye’deki politik meselelerin Türkiye ekonomisine fazlaca zarar vermesini beklemiyorum” diye konuştu.

“POZİTİF TREND SÜRÜYOR”

Avrupa ekonomisinde iyileşme sinyallerinin görüldüğünü belirten Aserkoff, “Türkiye’nin Avrupa’ya olan ihracatının yeniden yüzde 58 seviyesine yükselmesi ihtimaline şüpheyle yaklaşıyorum. Bunun asıl nedeni, Türkiye’nin ihracatı Avrupa dışı ihracat pazarlarında hızla büyüyor. Bu gayet iyi bir şey, kötü bir şey değil. Türkiye’nin Avrupa’ya ihracatı 2007 yılından bu yana sadece yüzde 3 seviyesinde artış kaydetti.

Öte yandan, Türkiye’nin Avrupa dışı ihracat pazarlarına olan ihracatı yüzde 95 oranında arttı” dedi. Türkiye’nin uzun vadeli pozitif özelliklerini korumaya devam ettiğini dikkat çeken Aserkoff şunları söyledi: “Türkiye’nin uzun vadeli pozitif yanları şirketleri, demografik yapısı ve uzun zamandır devam eden GSYH büyümesine ilişkin geçmiş ve Avrupa’daki güçlü büyüme. Ben Türkiye’nin uzun vadeli pozitif yanlarının önemli olduğunu düşünüyorum.

Önemli, fakat bugün Fed’in tahvil alımını azaltma kararının yarattığı şokun ortasında bütün bu pozitif özellikleri unutuyor” dedi.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde