Kılıçdaroğlu: Erdoğan 200 bin doları TL’ye çevirdi mi?

Kılıçdaroğlu: Erdoğan 200 bin doları TL’ye çevirdi mi?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulunda 2017 yılı bütçe görüşmelerinde konuştu. Kılıçdaroğlu konuşmasında, "Cumhurbaşkanı Albaraka Türk'teki 200 bin dolarını TL'ye çevirdi mi merak ediyorum?" dedi.

Kılıçdaroğlu: Erdoğan 200 bin doları TL’ye çevirdi mi?
16px
24px
06.12.2016 04:52
ABONE OLgoogle

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında şu ifadeler yer aldı..

“Adalete vurgu yaptım. Adaletin önemine vurgu yaptım. Yargı bağımsızlığının ne kadar önemli olduğunu söyledim. Bugün yargının bağımsız olmadığını, bozulduğunu, bunu düzeltmemiz lazım. Hep beraber, bunu düzeltelim. Görüş birliği sağlandı. Bu konuda bir komisyon kurulması orada ifade edildi. Uzlaşmayı bozan kim? Biz değiliz. Uzlaşmayı bozan şu arkada oturan değerli bakanlar. Çoğunluk olarak sizi temsil eden grup bu uzlaşmayı sağlamadı. Yargı bağımsızlığı bugün Türkiye’de yoktur arkadaş. Kimseye anlatamazsınız. Birisi bir şey söyler, ertesi gün savcısı da hakimi de hepsi harekete geçerler. Bildiğimiz bir gerçeği burada neden cesaretle açıklamıyoruz. Bunun önlemini neden birlikte almıyoruz. Bozan biziz, sorunu çözmesi gereken de biziz. Bakın biz buna hazırız, yine söylüyorum. Çünkü adaletin olmadığı bir yerde devlet olmaz.”
“DÖNEMİN BAKANI ÇIKIP DİYOR Kİ, MİLLİ GÜVENLİK KURULU KARARINI YOK HÜKMÜNDE SAYDIK”
Kemal Kılıçdaroğlu,”Hükümet diyebilir ki bu terör örgütü, öyle bir örgüt ki bizi kandırdılar” dedi. Kılıçdaroğlu,” Haberimiz bile yoktu. Biz bunlarla sarmaş dolaştık. Aynı menzile gidiyorduk bunlarla, ama geldiler bize ihanet ettiler. Vallahi de billahi de haberimiz yoktu. Buna sakın inanmayın. Bunların tamamının haberi vardı. Hepsinin haberi vardı. Örnek, 25 Ağustos 2004 Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı, toplantıda yansıyan cümleyi aynen okuyorum. ‘FETÖ’cü irtica grubu devletin tüm kadrolarında özellikle de Milli Eğitim Bakanlığı, Emniyet Teşkilatı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nde kadrolaşmayı, bünyesinde vakıf okul, dershanelerde eğittiği gençlerle bir taban oluşturmayı kendisine maddi destek sağlayacak sermayeyi oluşturarak, dini ele alarak bir devlet kurmayı esas alan bir strateji geliştirmiştir.’ Peki ne oluyor ondan sonra ? Orada ki toplantıda Fetullah Gülen cemaatinin ayrıca himmet paraları topladığı da yazılı. Milli Güvenlik Kurulu karar alıyor. Diyor ki, 481 sayılı karar, bunu hükümete bildirelim hükümet bu konuda önlem alsın. Olay 2007’de gazetelere yansıyor. Dönemin bakanı çıkıp diyor ki, biz o kararı, yani Milli Güvenlik Kurulu Kararını yok hükmünde saydık. Devletin istihbarat örgütüne, emniyetine ,ordusuna güvenmiyorsun, Fetullah Gülen Terör Örgütü’nün üyesine güveniyorsun. Sonra da diyorsun bunlar bizi kandırdı. Bu olayın sorumlusu kim? Sorumlu bu arkada gördüğünüz hükümettir”diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, “Arkamda Bakanlar Kurulu var. Bakanlar Kurulu'nun her bir Bakanın davulu vardır. Ama ses çıkaracak tokmağı bakanın elinde değildir, nerededir, kimse kusura bakmasın gerçeği söyleyeyim saraydadır. Bu olmaz. Bunu kabul etmeyiz. Koltuğuna sahip çıkamayan Türkiye'ye sahip çıkamaz. Bir ülkede bakanlar konu mankeni konumuna düşürülüyorsa orada sorunumuz var demektir” dedi.

ERDOĞAN 200 BİN DOLARI TL’YE ÇEVİRDİ Mİ?

Kılıçdaroğlu,  Cumhurbaşkanı’nın “Dövizleri bozdurun” çağrısını anımsatarak “Dünyada kriz mıriz yok, yok öyle bir şey. Türkiye’de siyasette yaşanan kriz ekonomiyi vuruyor. Dolarla ne işimiz var diyor başbakan. Ya köprüden geçiş, doğalgaz, petrol hepsi dolarla. Sayın cumhurbaşkanı dolar bozdurma konusunda çağrı yapıyor. Kendisinin Albaraka Türk’te 200 bin doları var, onu bozdurdu mu merak ediyoruz. Bende açık çağrı yapıyorum: Ben dahil hepimiz servetlerimiz açıklayalım kimin doları var, kimin yok oturup açıklayalım. Ben birikimimi dolara yatırmadım ama bu ülkenin cumhurbaşkanı dolar olarak tutuyor, nerede Albaraka Türk’te” diye konuştu.

Not: Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Erdoğan'ın bankadaki parasını bozdurduğunu belirterek, "İşte dekontu burada" diyerek dekontu gösterdi.

“BU HÜKÜMET AYNI ZAMANDA FAİZ LOBİSİNİN HÜKÜMETİDİR”

Kemal Kılıçdaroğlu faiz oranlarına yönelik rakam verdi. Kılıçdaroğlu konuşmasında,” Bu hükümet aynı zamanda faiz lobisinin hükümetidir. Hatta Sayın Cumhurbaşkanı faizler düşsün diye mücadele ediyor. Bunlar tamamen farazi. Rakam vereceğim size, 1991, 2002 yani bu hükümetlerden 14 yıl önce ödenen toplam faizi veriyorum size, 135 milyar 125 milyon 347 bin lira. Peki şimdi, 2016 Ocak- Ekim dönemi dahil 695 milyar 783 milyon 203 bin lira. Faizciler niye bunları çok seviyor, Maliye Bakanlığı bir genelge çıkardı, kanuna Meclis’in iradesine aykırı. Vatandaşın ödediği faiz, 312 milyar lira. Bunlar faize karşıyız diyorlardı hep, faiz deyince bunlar orada” ifadelerine yer verdi.

“SİZİN DARBEDEN ÖNCEDEN HABERİNİZ VAR MIYDI? “

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında Ömer Dinçer’in ‘Türkiye’de Değişim Yapmak Neden Bu Kadar Zor’ adlı kitabından bir bölüm okudu. Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:” Bu işin siyasi sorumlusu kim? Sayın Ömer Dinçer’in kitabıdır. ‘Türkiye’de Değişim Yapmak Neden Bu Kadar Zor’ diye bir kitap Başbakanlık Müsteşarlığı yaptığı dönemde olayları anlatıyor. Kitabın, 123 ve 124. sayfasından bir bölüm okuyacağım.’ Milli Güvenlik Kurulu’nun tavsiye kararı, başbakanlığa bildirildikten sonra konuyu başbakanımıza açtım. Gelen yazıyı dosyasına kaldırmaya karar verdik. Bu karar metni Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılmadı. Hakkında hiç bir işlem yapılmadı. Konudan MGK toplantısına katılan bakanlar dışında kimsenin haberi olmadı. Bütün toplumsal ve siyasi riski hükümet adına Sayın Başbakanımız hukuki riski ben üstlenmiştim.’ Sorumluluk kime ait , dönemin başbakanına ait. Sorumluluk ona aitse, Türkiye’yi bir darbe ortamına taşıyan, bu yapı içinde o kişinin sorumluluğunu ona hatırlatacak makam kim? Peki Türkiye’yi adım adım darbeye götürenler hakkında bir şey yapmayacak mısınız? Sizin darbeden önceden haberiniz var mıydı? Yok muydu ?”

“MEHMET DİŞLİ…”

Kılıçdaroğlu, “Birincisi Mehmet Dişli! Akıncılar Üssü'nde darbeyi yönetir. Mehmet Dişli'yi Genelkurmay'ın karargahına getirirler, kıta hizmetini tamamlamadan. Zaman gelir 2015. Dişli terfi eder tümgeneral olur. Yine kıta hizmeti lazım ama ona da bir formül bulunur. Ve Mehmet Dişli kıtaya gitmeden yine Genelkurmay karargahında kaldır. FETÖ'nün asıl sorumlusu Mehmet Dişli'yi orada tutan mı yoksa Bank Asya'ya para yatıranlar mı? Çocuğunu cemaatin yurduna gönderenler mi suçlu yoksa YAŞ'ta FETÖ'cülerin ihracını engelleyenler mi suçlu! Hükümeti uyardık! Hiç birisine uymadı! Hiç birisini dikkate almadı! Sorumlu bu arkada gördüğünüz hükümettir ve daha önceki hükümetlerdir.”

‘ADİL ÖKSÜZ'Ü KİM KONTROL EDİYOR'

“Darbe sonrası Adil Öksüz olayı. Hiç merak etmiyorsunuz kim bu Adil Öksüz?
Şunu unutmayın Emre Taner eski MİT müsteşarı geçenlerde bir konuşma yaptı darbe komisyonunda. Orada dedi ki, “Erzincan’da 2 MİT elemanı gözaltına alındı. Sayın başbakan izin vermeseydi o 2 MİT elemanı gözaltına alınamazdı.”

Herkesin eli kelepçelenirken bu beyefendinin eli neden kelepçelenmiyor. Üstelik bunun kayıtları devletin arşivinde de var. Hükümet çok açık bir soru sormak istiyorum: Sizin darbeden önceden haberiniz var mıydı yok muydu? Asil öksüz sıradan gariban bir adam değildir. Kontrollü bir insandır. Kim kontrol ediyor onu?
OHAL uygulamalarıyla Türkiye bir karşı darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı. OHAL sonrasını 12 madde ile özetlemek isterim:

1 – OHAL kararnameleriyle TBMM devre dışı bırakılmış iradesi istismar edilmiştir
2 – Bu süreçte kolektif suç yaratılmış evrensel hukuk kuralları ihlal edilmiştir.
3 – OHAL ile muhalif medya susturulmak istenmiştir.
4 – 12 Eylül döneminde Evren ve arkadaşlarının aklına gelemeyen cesaret edemedikleri hukuk dışı uygulamaya başvurulmuştur.
5 – İlk kez hükmet BM’ye başvurarak işkence yapacağını duyurmuştur
6 – Mücadele hukuk çerçevesinde çıkarılmıştır.
7- İş dünyası sendikalar konuşamaz noktaya getirilmiştir.
8 – Bilim üretim alanı olan üniversiteler susturulmuştur.
9 – Yaratılan atmosfer nedeniyle suçlu suçsuz demeden hakim her önüne geleni tutuklamıştır.
10 –Şu anda Türkiye’de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur
11 – Türkiye şu anda bir hukuk devleti olmaktan çıkmıştır
12 – Güçler ayrılığı ilkesi fiilen çalışmamaktadır.

“İSRAİL TAZMİNAT DEĞİL LÜTUF ÖDEDİ”

Dış politikada ise tam bir felaket olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti kendi tarihinde dış politikada en ağır yenilgiyi yaşamıştır. İtibarı dünyada sıfırdır. Bize saygı duyan kim kaldı? ‘Gücümüzü test etmeye kimse kalkmasın', ne kadar güzel. En sonunda Orta Doğu'nun kabile şeyhleri bile bizim gücümüzü test ettiler ve çok ağır ifadeler kullandılar Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili. Mavi Marmara İsrail ile anlaşma yaptık. Bu anlaşmayı hepiniz gördünüz, Türkçe metnin içinde bir İngilizce sözcük var. Niye İngilizce yazıldı diye hiç merak ettiniz mi? Çünkü bu İngilizce sözcük lütuf anlamına geliyor. 20 milyon doları lütuf olarak vereceğim diyor, tazminat olarak değil. Bu sizin ağırınıza gitmiyor mu? Benim ağırıma gidiyor. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetenler lütfu tazminat diye gösteriyorlar, para alıyorlar. İsrail dik duruyor, tazminat vermem diyor, davalardan vazgeçeceksin diyor, daha sonra bir mağdur dava açar kazanırsa onu da sen yükleneceksin diyor. Ayrıca yetmez bizim petrolümüz, doğalgazımız sizin üzerinizden gidecek diyor. Bu bir teslimiyettir. Bu kadar ağır bir teslimiyeti Türkiye Cumhuriyeti tarihinde kimse yaşamamıştır. Üç milyon mülteciye bakıyoruz, hani gidecektik cuma namazı kılacaktık? Ne oldu?

“SÜLEYMANŞAH TÜRBESİNİ KAÇIRMAK ZORUNDA KALDIK”

Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırmak zorunda kaldık. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti, ‘Kimse gücümüzü test etmesin', Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırmak zorunda kalıyoruz. Herkes anayasal sınırlar içinde olsa emin olun bu ülke güzel yönetilir” şeklinde konuştu.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde